Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/221 E. 2021/153 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/221 Esas
KARAR NO : 2021/153
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 11/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı borçluya 26.06.2018 tarihli … numaralı fatura ile toplam 17.841,60-TL tutarında reklam gösterim hizmeti sunduğunu, bu alacaklarının 15.120,00-TL’lik kısmını 13.06.2018 tarihinde davalıdan Kredi Kartı ile tahsil ettiklerini, kalan 2.722,00-TL’lik bakiyenin ise davalı/borçlu tarafından müvekkiline ödenmediğini, önce müvekkili ile davalı arasında devam eden ticari ilişki sebebiyle iyi niyet çerçevesinde bir süre beklediklerini, borcun ödenmemesi üzerine bakiye alacağın tahsili amacıyla 20.12.2018 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı ve davalı borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine İstanbul l.İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, 7155 sayılı kanun ve Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi gereği dava açmadan önce arabulucuya başvuru şartı yerine getirildiğinden müvekkil şirket tarafından arabuluculuğa müracaat edildiğini, ancak müvekkilinin iyi niyetli çabalarına rağmen olumlu sonuç alamadıklarını, bu süreç sonunda huzurdaki itirazın iptali davasını açtıklarını beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 21/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketle müvekkilinin sahibi olduğu eğitim kurumu arasından yapılan anlaşma gereği Bursa’daki sinemalarda müvekkilinin eğitim kurumunun reklamının gösterilmesi için anlaşıldığını, davacı tarafla müvekkil arasındaki sözlü anlaşma gereği reklam gösterim hizmeti bedelinin peşin ödenmesinin kararlaştırıldığını ve bu anlaşma gereği davacı tarafından müvekkiline ait … Kredi Kartından 13.06.2018 tarihinde saat 15.48’de 15.120,00-TL tahsil edildiğini, müvekkiline tüm borcu tahsil ettiğini beyan eden davalı şirketin söz konusu hizmet faturasını ise tahsilatın yapıldığı günden 13 gün sonra 26.06.2016 tarihinde düzenlediğini, ödeme yapıldıktan 2 ay sonra davacı firmanın elektronik posta yoluyla müvekkilden düzenlediği faturadaki KDV tutarını (2.721,60-TL) talep ettiğini, bunun dışında ayrıca telefonla böyle bir bakiyenin varlığından bahsedilmediğini, davacı şirket tarafından açılan … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı takip dosyasına ait ödeme emrinin 24.12.2018’de kendisine ulaşmasıyla bu borcun varlığının öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkilinin 24.12.2018’de davacı şirket yetkilisini aradığını ancak ulaşamadığını, bunun üzerine davacı şirket çalışanı Nilay hanımı aradığını, … hanıma anlaşma gereği aldıkları hizmet bedelinin KDV dahil 15.120,00-TL olduğunu, bu bedelin de peşin olarak kredi kartı ile ödendiğinin ifade edildiğini, davacı şirket çalışanı Nilay hanımın da, haklı olduklarını, durumu öğrenip kendilerine dönüş yapacağını ifade ettiğini, ancak daha sonra bir dönüş yapmadığını ve müvekkilin ısrarlı aramalarına da yanıt vermediğini, bunun üzerine 28.12.2018 tarihinde itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin davacı şirketle alacağı hizmet bedeli olarak, peşin KDV Dahil 15.120,00-TL ödeyeceği şeklinde anlaştığını ve bu borcunu da ödediğini, davacı şirketin ödemeden 13 gün sonra düzenlediği faturayı 15.120,00-TL + KDV şeklinde düzenleyerek yapılan işin bedelini arttırdığını ve sözleşmeyi değiştirdiğini, sözleşme ifasının gerçekleşmesinden sonra sözleşmenin değiştiğini varsayarak yeniden KDV alacağı talep etmenin hukuka ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, beyanla davanın reddine ve dava konusu takibin iptaline karar verilmesini, takibin haksız ve kötü niyetli olmasından dolayı İİK M.67 gereğince davacının takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk tutanak aslı, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı.
S.M.M.M. Bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda özetle; “Davacının sunmuş olduğu yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; Davacı nezdindeki davalıya ait hesapların; … no.lu cari hesap kodunda ve … hesabı adında takip edildiği, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen fatura tutarlarının bu hesaba borç kaydedildiği, ilgili hesabın 20.12.2018 takip tarihi itibariyle 2.721,60-TL borç bakiyesi verdiği, başka bir ifade ile davacının, davalıdan, 20.12.2018 takip tarihi itibariyle bu tutar kadar alacaklı olduğunun görüldüğü, 13.06.2018 tarihinde davacı tarafından davalı …’ya ait Kredi Kartından 15.120,00 TL tahsil edildiği, 26.06.2018 tarihinde davacı tarafın davalı … ‘ya, … no.lu, 15.120,00 TL + KDV = 17.841,60 TL tutarlı ve “Reklam Gösterim Bedeli / Local” içerikli e-arşiv fatura tanzim ettiği, 19.12.2018 tarihi itibariyle davacı nezdindeki davalı … …’ya ait cari hesapta görünen 2.721,60-TL borç bakiyesinin , yuvarlanarak 2.722,00-TL olarak 128.01.08.0170 kodlu … … Şüpheli Alacaklar hesabına virman edildiği, 31.12.2018 itibariyle … kodlu … … hesabının 0,40 TL Alacak bakiyesi, 128.01.08.0170 kodlu … … Şüpheli Alacaklar hesabının ise 2.722,00 TL Borç bakiyesi verdiğinin görüldüğü,
Hukuki tavsif ve değerlendirme tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tüm dosya kapsamı ve davacının sunmuş olduğu yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemede; tarafların davacı tarafından davalıya verilecek “Reklam Gösterim Bedeli” hizmeti karşılığı 15.120,00-TL hizmet bedeli üzerinde mutabık kaldığı, davalının anlaşılan hizmet bedelini adına kayıtlı … A.Ş Kredi Kartı ile 13.06.2018 tarihinde 15.120,00-TL olarak ödediği, taraflar arasında mahkeme huzuruna gelen ihtilafın ise 13.06.2018 tarihinde ödeme yapıldıktan sonra 26.08.2018 tarihinde düzenlenen faturada 15.120,00-TL hizmet bedeline ayrıca 2.721,60-TL KDV ilave edilmesi sebebiyle çıktığının görüldüğü,
Davacı ve davalı tarafın dosyaya sunduğu beyan ve belgelerden taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, anlaşmanın şifahen yapıldığının anlaşıldığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut olmadığından tarafların anlaştığı hizmet bedelinin KDV dahil mi yoksa hariç mi olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, bununla birlikte ülkemizde satış sözleşmelerinde mal ve hizmet satış bedelinin KDV hariç mi yoksa dahil mi olduğunun açıkça belirtilmediği durumların sıkça yaşanmış ve bir çok defa ihtilaf konusu olarak mahkemelerimizin önüne geldiğini,
Bu konuda Yargıtay’ın yerleşik hale gelen içtihadı; KDV’nin sorumlusu alıcı ise de, satış sözleşmesinde ve satış bedelinin pazarlığı sırasında bu konu gündeme getirilmemiş ise KDV’nin satış bedeli içinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, yani tarafların sözleşme aşamasında, satış bedeline KDV’nin de dahil olup olmadığına dair bir kararlaştırmada bulunmamaları halinde satıcının KDV’yi satış bedelinden ayrıca gösterip alıcıdan isteyemeyeceği doğrultusunda olduğu,
Yargıtay’ın değişik dairelerinin aynı yönde verdiği kararların, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.10.2004 tarih ve E. 2004/19-456, K. 2004/531 sayılı Kararı ile nihai ihtilafın hizmet bedeline ayrıca KDV ilave edilmesi sebebiyle çıkmış olması, taraflar arasında hizmet bedelini “KDV Hariç” olarak gösteren yazılı bir sözleşme olmaması, davacı tarafın dava dosyasına hizmet bedelinin KDV hariç olduğunu açıkça gösteren bir belge sunmamış olması sebebiyle, davacının KDV’yi satış bedelinden ayrıca gösterip alıcıdan isteyemeyeceği, dolayısıyla davalının davacıya davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı dosyası ile takip konusu edilen 2.722,00-TL tutarında borcu olmadığı kanaatine varıldığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, bakiye fatura bedeli nedeniyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, hizmet bedelinin tamamı ifa edildikten sonra düzenlenen fatura ile KDV talep edilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itirazda bulunulduğu ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, davacının sinema işletmesini yaptığı sinema salonlarında davalıya ait eğitim kurumunun reklamlarının gösterimi hususunda anlaşma yapıldığı, taraflar arasında yazılı anlaşma bulunmadığı, davalı tarafça davacıya reklam gösterim bedeli olarak 13/06/2018 tarihinde 15.120,00-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça 26/06/2018 tarihli KDV dahil 17.841,60-TL fatura düzenlendiği, davacı tarafça ödenen bedelin fatura tutarından mahsup edilerek kalan bakiye yönünden icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacı tarafça yasal süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından uyuşmazlık konusu fatura sureti, cari hesap ekstresi ve ticari defterleri dosyaya sunulmuş, davalı şirket tarafından her hangi bir delil ibraz edilmemiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile; Taraflar arasında hizmet bedelini “KDV Hariç” olarak gösteren yazılı bir sözleşme olmaması, davacı tarafın dava dosyasına hizmet bedelinin KDV hariç olduğunu açıkça gösteren bir belge sunulmamış olması sebebiyle, davacının KDV’yi satış bedelinden ayrıca gösterip alıcıdan istenemeyeceği, dolayısıyla davalının davacıya takip konusu edilen 2.722,00-TL tutarında borcu olmadığı kanaatine varıldığı, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında reklam gösterim anlaşması yapıldığı, davalı tarafça anlaşmaya istinaden davacıya 15.120,00-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafın yapılan ödemeye KDV bedelinin dahil olmadığı iddiasıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalı tarafın yapılan anlaşmanın KDV dahil olduğu iddiasıyla yapılan takibe itiraz ettiği, taraflarca uyuşmazlığa konu reklam gösterimine dair yazılı bir anlaşma sunulmadığı, alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasında yapılan anlaşmanın hizmet bedelinin KDV hariç olduğunu açıkça gösteren bir belge sunulmadığından davacının alacağının bulunmadığının tespit edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi içeriğinde ve bir kısım e-postaya ilişkin ekran görüntüsü kayıtlarının sunulduğu, ilgili kayıtların incelenmesinde e-posta ekinde yer aldığı bildirilen fiyat listesinde “fiyatlarımıza KDV dahil değildir” açıklamasının bulunduğu, davalı tarafça e-postaların ve içeriklerinin kabul edilmediği, e-postaların gönderildiği iddia edilen … @gmail.com adresinin davalı tarafa veya çalışanına ait olmadığı savunmasında bulunulduğu, sunulan e-posta kayıtlarının ekinde yer aldığı beyan edilen fiyat listesinin e-posta ekinde yer alıp almadığı ve davacı tarafça davalıya gönderilip gönderilmediğinin hususunun mahkememizin denetimine elverişli bulunmadığı, davacı tarafça taraflar arasındaki anlaşmanın KDV hariç olarak düzenlendiğini açıkça gösteren bir belge sunulmadığı, yemin delili hatırlatılan davacı tarafça bu delile dayanmaktan vazgeçildiği, bu hali ile davacı tarafça taraflar arasındaki anlaşmanın KDV hariç olarak yapıldığının ispat edilemediği, mahkememizce dosya kapsamına uygun, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın bakiye alacak talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, oluşan vicdani kanaate göre itirazın iptali davasının reddine, kötüniyetin varlığı ispatlanamadığından ve koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli olan 59,30 TL arar harcından başlangıçta alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.772,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.