Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 E. 2021/114 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/202 Esas
KARAR NO:2021/114

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2019
KARAR TARİHİ:03/02/2021

… Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında 11/07/2019 tarih ve … karar sayılı görevsizlik kararı verilmiş olmakla, ilgili dosya mahkememize tevzi edilerek, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete sigortalı dava dışı … Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, dava dışı sürücü …’ün sürücüsü olduğu, … plakalı aracın davalıların adi ortağı olduğu … isimli otoparkta çalışan … isimli valeye park edilmek üzere teslim edildiğini, sigortalı sürücünün aynı gün aracını valeden teslim almak istemesi üzerine aracı otoparkta teslim alan görevlinin aracı su bastığını ve çekici ile çekildiğini söylediğini, bu haber üzerine polis memur eşliğinde sürücünün davalıların otopark görevlisi vale ile olay yeri inceleme ve tespit tutanağı tutulduğunu, yapılan incelemede sigortalı aracın kapılarından içeri bakıldığından döşemelerinin ve paspaslarının ıslak olduğu ve aracın anahtarını tanımadığı için çalışmadığının tespit edildiğini, bu hasar kapsamında 57.189-TL ödendiğini, sigortalıya ait araçta meydana gelen zararın aracın davalıların kontrol ve denetiminde iken meydana geldiğini, hasarın davalıların layıkıyla görevini yerine getirmemesi sonucu gerçekleştiğini, ödenen bedelin davalılardan tahsili için… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu uyuşmazlığın üçüncü şahıs olan sigortalının arabasını müvekkil şirkete ait otoparka konulması için teslim etmesinden sonra yaşanan su basmasından kaynaklandığını, davacı tarafın, sigortalının masraflarını karşıladıktan sonra rücûen kendilerine dava açtığını ve yaptığı masrafları tahsil etmek istediğini, müvekkillerinin sorumluluğunu doğurabilecek bir hal vaki olmadığını, olay günü (27.07.2017) araç teslim edildikten sonra daha otoparka aracın çekilmesine dahi fırsat kalmaksızın meydana gelen yağış sonrası ciddi şekilde tüm şehrin sular altında kaldığını, altgeçitlerin sularla dolmuş olduğunu, zemin katları suların bastığını, hatta trafikte seyir halindeyken afete yakalanan pek çok kimsenin araçlarının üzerine çıkarak sele kapılmaktan kurtulmaya çalıştıklarını, durumun gerçek bir felaket olduğunun eklerde sunulan ertesi günün gazete manşetlerinden de rahatlıkla anlaşılacağını, söz konusu kazanın otoparkta, park halinde ve otoparkın içinde meydana gelmediğini, müvekkili şirket çalışanı tarafından aracın otoparka alınması amacı ile şehir içi yolda taşkışla tünelini su basmasından dolayı aracın su birikintisinin içinde kalmasından dolayı meydana geldiğini, velev ki sigorta ettiren aracı kullansa idi dahi kaçınılmayacak bir vakıa olduğunu, 27.07.2017 tarihinde …’da bir doğal afet yaşandığını, şirket olarak işletilen bir otoparkta ve şirkete ait alanda su basması meydana gelmediğini, TBK hükümlerince işletenin sorumluluğu kapsamında bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını, müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, olayın tünelin içinde hareket halinde bir araç ve bir anda sel sularının içinde kalması olduğu, müvekkili çalışanının da o yağmurda ve o trafikte bu hasarın oluşmasına mani olabilecek bir aktif eylemde bulunmasının mümkün olamadığını, meydana gelen zarar ile müvekkil şirketin fiilleri arasında herhangi bir illiyet bağı olmadığından sigortanın rücû etmesine imkan olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, Sigorta Poliçesi, Hasar Dosyası, … İl Afet Müdürlüğü cevap yazısı, … Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğü cevap yazısı, İfade Tutanakları, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin borçlu davalılardan rücuen tazmini talebinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta uzmanı … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 07/09/2020 tarihli heyet raporunda özetle;”Dosyadaki hasarlı araç fotoğraflarının incelenmesinden, aracın su içinde kaldığı, su seviyesinin ön konsola kadar yükselmiş olduğu, koltuk ve konsol üzerindeki su izlerinden anlaşıldığı, Sigorta eksperi … tarafından düzenlenen 28.07.2017 tarihli Kasko Ekspertiz Raporuna göre dava konusu … plakalı … marka … … … … tipi … model siyah renkli ve 102.602 Kmdeki araçtaki hasar miktarının; Parçalar toplamı: 54.639,15-TL, İndirim:10.927,83-TL, Parçalar net toplamı:43.711,32-TL, İşçilikler toplamı: 4.205,00-TL, İndirim: 420,50-TL, İşçilikler net toplamı: 3.784,50-TL, Airbag kontrol modülü:970,00-TL, Hasar toplamı:48.465,82-TL, KDV:8.723,85,Genel toplam:57.189,67-TL olduğu, aracın tamirine ilişkin olarak … yetkili servisi … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 20.09.2017 tarihli faturaya göre araçtaki toplam hasar miktarının KDV dahil 56.044,96 TL olduğu, ayrıca yine aracın tamirine ilişkin olarak … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 30.11.2017 tarihli faturaya göre şanzıman beyin onarımının KDV dahil 1.144,60-TL olduğunun tespit edildiği, buna göre araçtaki toplam tamir masrafının KDV dahil 57.189,56-TL olduğu,
eldeki olayda, teminat içerisinde kalan bir rizikonun meydana geldiği, kasko sigortası ile sel-su baskını neticesinde meydana gelecek hasarlar için teminat verildiğinin görüldüğü, yukarıda yapılan teknik tespitler ile davalı çalışanının %100 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, dosyada bulunan ve davalı şirketlere ait … Adi ORTAKLIĞI tarafından … plakalı araç için 27.07.2017 günü için düzenlenen otopark fişinde toplam bedelin 35,00-TL olduğu, dolayısıyla aracın davalı şirketlerce saklama sözleşmesi kapsamında teslim alındığının anlaşıldığı, dava konusu aracın teslim alındıktan sonraki 3-5 dakikalık makul sürede park edilmemesi, aracın sel sularına maruz kaldığı yerde bulunmasının bir zorunluluktan kaynaklanmadığını, davalı şirket çalışanının aracı kişisel amaçla 40 dakika süreyle kullandığını göstermekte olduğu, davalı çalışanının bu şekilde ihmalkar ve keyfi davranışının aracın sel sularına maruz kalarak hasara uğramasına neden olduğundan, davalı şirketin saklama sözleşmesini ihlal ettiği, gerekli dikkat ve özeni göstermediği, bu nedenle araçtaki hasardan sorumlu olduğunun düşünüldüğü, dosyada davacının ödeme yaptığına dair belgesinin mevcut olduğu, davacı sigortacının rücu hakkının gerçekleşmiş olduğu, sigortacının, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerektiğinden, sigortacının 3. şahsa rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarih olduğu, Mahkemece bir tazminata hükmedilmesi halinde temerrüt faizinin başlangıcının da sigortalıya ödeme yapılan tarih olabileceğini, (Asıl alacak: 57.189,00 TL, Ödeme tarihi:27.09.2017, Takip tarihi: 18.09.2018, İşlemiş gün sayısı: 356), işlemiş yasal faiz miktarının ( 57.189,00 x 356 / 365 x 0,09 = ) 5.020,09 TL olduğu,
Dava konusu olayda davalı şirket çalışanı …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Davacı şirketin zararından davalıların sorumlu olduğu, Davacı şirketin davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 57.189,00-TL olduğu, Davacının faiz talebi yönünden yapılan incelemede davalılardan temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Sigorta uzmanı … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 07/09/2020 tarihli tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle;”İşlemiş Yasal Faiz Yönünden İnceleme Ve Kanaatin;
1.Ödeme Dekontu;Asıl alacak: 56.045,00 TL, Ödeme tarihi: 05/01/2018, Takip tarihi: 18.09.2018, İşlemiş gün sayısı: 256, İşlemiş yasal faiz miktarı:
1-56.045,00 x 175 / 365 x 9,75 faiz = 2.619,91 TL (05/01/2018-29/06/2018)
56.045,00 x 81 / 365 x 19,50 faiz = 2.425,28 TL (29/06/2018-18/09/2018)
2-56.045,00 x 175 / 360 x 9,75 faiz = 2.656,29 TL (05/01/2018-29/06/2018)
56.045,00 x 81 /360 x 19,50 faiz = 2.458,97 TL (29/06/2018-18/09/2018)
2.Ödeme Dekontu; Asıl alacak: 1.144,00 TL, Ödeme tarihi: 22/03/2018, Takip tarihi: 18.09.2018, İşlemiş gün sayısı: 180, İşlemiş yasal faiz miktarı
1-1.144,00 x 99 / 365 x 9,75 faiz = 30,25 TL (22/03/2018-29/06/2018)
1.144,00 x 81 / 365 x 19,50 faiz = 49,50 TL (29/06/2018-18/09/2018)
2-1.144,00 x 99 / 360 x 9,75 faiz = 30,67 TL (22/03/2018-29/06/2018)
1.144,00 x 81 / 360 x 19,50 faiz = 50,19 TL (29/06/2018-18/09/2018)
Davacının faiz talebi yönünden yapılan incelemede;
360 gün esas alındığında 5.196,12-TL, 365 gün esas alındığında ise, 5.124,94-TL avans faizinin davalılardan talep edebileceği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, kasko sigortası kapsamında sigortalısına ödediği bedelin, zarar sigortalı aracın davalıların kontrol ve denetiminde iken meydana gelmiş olduğundan rücuen tazmini için başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, araç teslim edildikten sonra daha otoparka aracın çekilmesine fırsat kalmaksızın meydana gelen yağış nedeniyle hasarlandığını, olay günü meydana gelen afet ve mücbir sebeple zararın oluştuğunu, yaşanan doğal afetin illiyet bağını kestiğinden müvekkillerinin sorumluluğunun doğmayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü …. Bölge Müdürlüğü’nün 30/01/2020 tarihli cevap yazısı ve ekleri incelendiğinde; “27/07/2017 tarihinde saat 16:00’da … çevrelerinde başlayan sağanak yağışın il genelinde 18:00-19:30 saatleri arasında farklı bölgelerdi şiddetini artırdığı”nın bildirildiği görülmüştür.
… İl Afet Müdürlüğü’nün 17/02/2020 tarihli cevap yazısında; “27/07/2017 tarihinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle … İli için ve söz konusu alan için alınmış bir Genel Hayata Etkililik Kararı bulunmadığı” bildirilmiştir.
Sigortalı araç sürücüsü …’ün 27/07/2017 olay tarihinde … Polis Merkezi’nde alınan ifadesinde; “27/07/2017 tarihinde … plakalı sigortalı aracı davalılar çalışanı vale …’e … caddesi üzerinde 17:20’de teslim ettiğini, 18:30’da valeden aracını getirmesini istediğini, bir süre sonra valelerden birinin kendisini arayarak aracın çalışmadığını bildirdiğini, bunun üzerine aracın yanına gittiğinde başka bir araç vasıtasıyla güvenli bir yere çekildiğini gördüğünü” beyan ettiği görülmüştür.
Davalılar çalışanı …’in 27/07/2017 olay tarihinde … Polis Merkezi’nde alınan ifadesinde; “davalılara ait … isimli yerde vale olarak çalıştığını, 17:20 sıralarında … plakalı aracı araç sahibinden aldığını, … Mahallesi … Caddesinde bulunan otoparka nizami olarak park ettiğini, daha sonra saat 18:30-19:00 sıralarında araç sahibinin aracını … Caddesine getirmesini istediğini, bunun üzerine aracı aldığını, otoparktan çıktığında taşkışla caddesi tünel içine girdiği sırada dışardan tünele yağmur suyu dolmaya başladığını, ilerlemeye devam ettiğinde aracın bir anda stop ettiğini, olduğu yerde kaldığını, daha sonra iş yerine bilgi verdiğini, onlarında araç sahibine bilgi verdiğini, araç içerisinde beklemeye başladığını, araç içerisine giren yağmur suyunun daha da arttığını ve aracın su içinde kaldığını, daha sonra başka bir müşterinin aracıyla aracı oradan çekerek güvenli bir yere taşıdıklarını” beyan ettiği görülmüştür.
Sigorta uzmanı … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen heyet raporunda;Dava konusu olayda davalı şirket çalışanı …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Davacı şirketin zararından davalıların sorumlu olduğu, Davacı şirketin davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 57.189,00-TL olduğu, Davacının faiz talebi yönünden yapılan incelemede davalılardan temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği, tespit edilmiştir.
Sigorta uzmanı … ve Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen heyet ek raporunda; Davacının faiz talebi yönünden yapılan incelemede, 360 gün esas alındığında 5.196,12-TL, 365 gün esas alındığında ise, 5.124,94-TL avans faizinin davalılardan talep edebileceği, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre;Davacının Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalısı olan … plakalı aracın, araç sürücüsü … tarafından davalıların işletmecisi olduğu otoparka park edilmesi için 27/07/2017 tarihinde davalıların çalışanı olan …’e teslim edildiği, aracın su altında kalması nedeniyle hasarlandığı, davacı … tarafından hasar gören aracın kasko sigorta poliçesi kapsamında 05/01/2018 tarihinde 56.045,00-TL ve 22/03/2018 tarihinde 1.144,00-TL olmak üzere toplam 57.189,00-TL hasar bedelinin ödendiği, davalıların gerekli önlemleri ve koruma tedbirlerini almamasından kusuruyla zarara sebebiyet vermesi nedeniyle davacı tarafça ödediği hasar bedelinin rücuen tazmini için davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalıların icra takibine itirazı nedeniyle takibin durması nedeniyle süresi içinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi ve yargılama safahatlarındaki savunmalarında; zararın müvekkili şirket çalışanı … tarafından araç teslim alındıktan sonra otoparka park edemeden kuvvetli yağış nedeniyle kamuya ait yolda oluştuğu, dış kuvvetlerin sonucu davalıların işletmesi ile bağlantılı olmayan, önceden öngörülemeyen, kaçınılamaz mücbir sebeple oluştuğu, davalıların meydana gelen zarardan sorumluluklarının bulunmadığı savunmalarında bulunduğu görülmüştür. Davalılar çalışanı …’in olayın hemen sonrasında verdiği kolluk ifadesinde “sigortalı aracı 17:20 sıralarında teslim aldığı, otoparka nizami olarak park ettiğini, 18:30-19:00 arasında araç sürücüsünün aracı istemesi üzerine otoparktan çıktığını, tünel içine girdiği sırada dışarıdan tünele yağmur suyu dolmaya başladığını, ilerlemeye devam ettiğinde aracın bir anda stop ettiğini” beyan ettiği, beyanlarının davalıların savunması ile çeliştiği görülmüştür. Dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ün kollukta alınan ifadeleri ile davalılar çalışanı …’in kollukta alınan ifadelerinin birbiri ile uyumlu olduğu ve olayın oluşuna uygun oldukları görülmüştür. Meteoroloji Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğü’nün cevap yazısı ekinde “olay tarihinde saat 16:00’dan itibaren başlayan sağanak yağışın il genelinde 18:00-19:30 saatleri arasında farklı bölgelerdi şiddetini artırdığı”nın bildirildiği, … İl Afet Müdürlüğü’nün cevap yazısında; “27/07/2017 tarihinde meydana gelen yoğun yağış nedeniyle İstanbul İli için ve söz konusu alan için alınmış bir Genel Hayata Etkililik Kararı bulunmadığı”nın bildirildiği görülmekle, olay öncesinde yağışın başlamış olduğu, olay anında il genelinde kuvvetli yağışın yaşandığı ancak il genelinde “Genel Hayata Etkililik Kararı” alınmasını gerektirecek bir afet durumunun söz konusu olmadığı, yine davalılar çalışanı …’in ifadesinde “tünel içine girdiği sırada dışarıdan yağmur sularının dolmaya başladığını, ilerlemeye devam ettiğinde aracın stop ettiği” beyanından tünele girişinde dolmaya başlayan yağmur sularını fark etmesine rağmen yola devam ederek gerekli dikkat ve özeni göstermediği, gerekli dikkat ve özeni göstermesi halinde zararın önlenebilir olduğu, bu hali ile zararın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu kanaati oluşmuştur.
Davacının TTK 1472. maddesi gereği ödediği hasar bedeli uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğu, davalıların çalışanı …’in meydana gelen olayda tam kusurlu olması nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle davalıların; çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispata yarar delil sunmadığı, bu nedenle davalıların TBK’nın 66. maddesi gereğince çalışanının verdiği zarardan dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda; Dava konusu olayda davalı şirket çalışanı …’in % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu, Davacı şirketin zararından davalıların sorumlu olduğu, Davacı şirketin davalılardan talep edebileceği toplam maddi zararının 57.189,00 TL olduğu, Davacının faiz talebi yönünden yapılan incelemede davalılardan temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edebileceği tespitinin dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşılmış, seçenekli olarak düzenlenen faiz hesabında 365 gün esas alınmak sureti ile yapılan hesaplama Mahkememizce benimsenerek davacının davalılardan takip öncesi 5.124,94-TL avans faizi edebileceği kabul edilerek oluşan vicdani kanaate göre davanın kısman kabulü ile, … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasında 57.189,00-TL asıl alacak, 5.124,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.313,94-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalılar tarafından 57.189,00-TL asıl alacak, 5.124,94-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 62.313,94-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Alacak likit olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.256,66-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 770,96-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.485,70-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.288,58-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, geri kalan 31,42-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 770,96-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 140,00-TL tebligat gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1384,40-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.351,45-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 8.900,81-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.520,34-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.03/02/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza