Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/2 E. 2021/688 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/2 Esas
KARAR NO : 2021/688

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili 02/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle;Davalı tarafın davacı şirket …ve davacının Türkiye iştiraki olan …ile birebir aynı faaliyet alanında iştirak ettiğini ve aynı benzer türdeki hizmetleri sağladığını, davacı tarafından yıllardır Türkiye’de ve Dünya’da kullanılmakta olan yüksek derecede tanınmış …işaretinin davalının ticaret unvanı olarak ve markasal biçimde kullanmasının tüketiciler nezdinde karışıklığa yol açabileceğini; davacı şirketin Fransa menşeli olduğunu, … nezdinde uluslararası olarak hem de Fransa’da birden fazla marka tesciline sahip olduğunu, davacıya ait ilk marka tescili 07.04.2008 tarihinde olmak üzere ve … ibaresi ise yine … nezdinde 17.06.2011 tarihinde uluslararası düzeyde tescil edildiğini, davalı tarafın davacı şirkete ait … markası İçin TürkPatent’e başvuruda bulunmasının tamamen kasıtlı bir hareket olduğunu, iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının maddi ve manevi zararına yol açtığını ve haksız rekabete sebep olduğunu, beyanla davalıların gerçekleştirdiği haksız rekabet teşkil eden fiillerin miktar olarak tespiti, gerçekleştirilen haksız rekabetinin önlenmesi ve giderilmesini, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların ve haksız rekabet sonucu olan ürünlerin imhası, davalı tarafın ticaret unvanının değiştirilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından 27/05/2021 tarihinde sunulan beyan dilekçesi ile; Mahkemenin 26.05.2021 tarihli ve 1 no.lu ara kararı uyarınca, ” Dava dilekçesinde davacı tarafça “Haksız rekabet teşkil eden fiillerin miktar olarak tespiti” nin talep edildiği, düzenlenen raporda bu talebe ilişkin bir değerlendirme bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekiline bu talebine dair açıklama ve beyanlarını sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine” karar verildiği, haksız rekabet teşkil edenksız rekabet teşkil eden fiillerin miktar olarak tespiti yönündeki taleplerinin, müvekkili tarafından yıllardır Türkiye’de ve Dünya’da kullanılmakta olan ve yüksek derecede tanınmış … işaretinin, davalı tarafından haksız şekildeki kullanımlarının tespit edilebilmesi ve anlaşılabilmesi amacıyla talep edildiği, bu taleplerinin, 16.02.2021 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu’nun 8.sayfasında yer bulan ‘Haksız Rekabet Konusu Üzerinde Yapılan İncelemeler’ başlığı altında, davalı eylemlerinin haksız rekabet olarak tasnif edilebilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmak suretiyle karşılandığı, dolayısıyla bilirkişi raporundaki değerlendirmeler neticesinde, davalının haksız rekabet teşkil eden fiillerinin de tespit edilmiş olduğu, istemleri doğrultusunda hüküm kurulabileceği yönünde kanaate varıldığı, bunun yanı sıra, huzurdaki uyuşmazlık konusu tazminat talepli olmamakla birlikte, usul ekonomisi yönünden de ek rapor alınmasına gerek olmaksızın, dava esasına ilişkin yapılan somut incelemelerin taleplerini karşılar nitelikte ve yeterli olduğu, bu doğrultuda, davalı fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinden, tüm taleplerinin ve davanın kabulü yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili 04/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemelerin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, dava şartı arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin sahibinin ve kurucu tek ortağının … olduğunu, davalı şirket her ne kadar … tarafından 05.12.2018 tarihinde ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edilmiş olsa da davalı şirketin sahibi ve tek kurucu ortağı… 11.03.2010 tarihinden beri kurduğu şahıs şirketiyle davaya konu … ibaresini kendi ticaret unvanında kullanmakta ve bu unvanla faaliyet göstermekte olduğunu, bu nedenle haksız rekabete ilişkin dava konusu üzerinde zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere … isimli şirketin Türkiye’de tescilli herhangi bir markası bulunmadığını, davalı şirketin ticaret unvanın …Taş. Ve Tur. Ltd. Şti. olduğunu, bu unvanda yer alan … ibaresinin davacının ticaret unvanı ile iltibasa yol açacak yahut haksız rekabet hallerinden birisine sebebiyet verecek hiçbir özelliği olmadığını, davacı şirketin Türkiye’de hâlihazırda tescil edilmiş bir markasının da bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Türk Patent ve Marka Kurumu yazı cevabı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davalı tanığı … mahkememizin 14/10/2020 tarihli duruşmasında;”Davalı benim kayınbiraderim olur, bu nedenle kendisini tanırım, bana ismini söylemiş olduğunuz davacı şirketin adını ilk kez duyuyorum, davalı şirketine 2010 yılında şahıs şirketi olarak kuruldu, kurulan şirket … adına şahıs şirketiydi, ünvanı … olarak geçiyordu, ona dair anketit kağıtlar mevcuttur bende 2018 yılına kadar davalının yanında sigortalı olarak çalıştım. Ben davalı şirketin ünvanının neden … KARGO olarak kullanıldığını bilmiyorum. Ben sadece şirkette çalıştım, neden bu adın seçildiğini davalı daha iyi bilir ondan sorabilirsiniz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mali Müşavir bilirkişi …, Taşımacılık Uzmanı … ve İZÜ. Hukuk Fak.Öğr.Üyesi … tarafından sunulan 16/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava konusunun, Davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil etmesi halinde haksız rekabet teşkil eden fiillerin miktar olarak tespiti, haksız rekabetin önlenmesi, giderilmesi haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların, malların ve ürünlerin imhası, davalı tarafın ticaret unvanının değiştirilmesi talebinden ibaret olduğu, Davalı yana ait ticari defter, belgeler ve dosya münderecatı üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, Davalı …Ltd. Şti’nin 29.11.2018 tarihinde tescil edilerek kurulmuş olduğu, şirketin sahibi ve kurucu tek ortağının …olduğu, Diğer yandan… 11.03.2010 tarihinde tescil edilen “…Taşımacılık…” şahıs firması ile “…” ibaresini kullanmakta olduğu, 12.02.2019 tarih ve 318 sayılı Resmi, Marka Bülteninde ilan edilen, 2018/111328 başvuru numarası ve 06.12.2018 başvuru tarihi ile kayıtlı olan davalıya ait “…rgo” ibareli marka tescil başvurusuna 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18.’inci maddesi uyarınca davacı tarafça itirazda bulunulduğu, iş bu itirazları sonucunda, … Markalat Daire Başkanlığımın …/E. …E-… sayılı ve 13.ll.201l tarihli kararı ile; “md, 6/3 kapsamında itiraz sahibi tarafından sunulan belge ve delillerin incelenmesi sonucunda itiraz sahibi tarafından, markalarda ortak unsur konumunda yer alan itiraza konu “…” ibaresinin, başvurudan önce “Sınıf 39: Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye Hizmetleri’nde Türkiye’de yaygın, fasılasız ve ticari etki doğuracak şekilde kullanıldığı tespit edildiğinden itiraz gerekçesi söz konusu hizmetler için kısmen yerinde bulunmuştur” şeklinde tespitte bulunulduğu ve “bu nedenle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18/inci maddesinde dayanılarak yapılan itirazın incelenmesi sonucunda, itiraz edilen başvurunun mal ve hizmet listesinden aşağıda belirtilen mal ve hizmetlerin çıkarılmasına karar verilmiştir” hükmünün kurulduğu,
Bilirkişi kurulu üyesi … tarafından yapılan sektörel/teknik incelemelerde; “…Davacı … Services (…) Fransa menşeili, … başlığı altında Investments paying off for…it … (… işini geliştirirken karşılığını veren yatırımlar) şirketi olarak ilk marka tescilinin 07.04.2008 tarihinde …ibaresi ile Fransa’da, Fransa’dan başka …nezdinde 17.06.2011 tarihinde uluslararası düzeyde faaliyet gösteren şirketi olduğu, 2015 yılından bu yana da Türkiye’de yapılan kargo taşımacılığında… Tic. A.Ş. olarak firmalara 31.05.2015, 31.11.2016, 25.04.2016, 24.02.2017,19.10.2017, 30.04.2018 tarihlerinde faturalar kesip işlem ifa ettiği, davalı yan tüzel kişilik kazanmadan evvel, davalının yegane şerikinin… Kargo Taşımacılık…adına 17 Mart 2010/7523 tarih sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve Sicil Numarası: … ve 11.03.2010 tarihinde tescil olunduğu, yeni Ticaret Unvanı… Kargo Taşımacılık … olarak 20.03.2012/8030 tarih saylı Türk Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanıp, …, …Taşımacılık.. adına 19.12.2014 tarihinde fatura kesildiği, diğer sayı ve tarihi okunamayan faturanın yine …Taşımacılı… adına olduğu, Dava konusu olay açısından göz önünde bulundurulması gerekeceği sayın Mahkemece düşünülecek olursa; Sınai Mülkiyet Kanununun Kanun No… ve 22.12.2016 tarihli … Marka Hakkına Tecavüz başlığı altında Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller 29/1. Maddesinde: a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, d)Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
2-19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında defi olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır,
Aynı Yasanın Marka Hakkına Tecavüze ilişkin Cezai Hükümler 30 uncu Maddesinde:
1-Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal veya ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir ya da üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır,
2-Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır,
3-Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır,
4-Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur,
5-Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır,
6-Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır,
7-Başkalarının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara el konulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.” maddeleri yer almakta olduğu,
Fransa menseili .. uluslararas… firmasının 2015 yılından bu yana Türkiye’de de faaliyete olduğunun hizmet verdiği faturaların tetkikinden anlaşılmakta olduğu, Şahıs şirketi olduğu evrede davalının tek şeriki olan gerçek kişi tacirin yine … ve … Taşımacılık …ar kesip Türkiye’de faaliyette olduğunun görülmekte olduğu,
Haksız Rekabet Konusu Üzerinde Yapılan İncelemelerde;
Davalının eyleminin davalıya getirdiği kazançlar yukarıda mali açıdan irdelenmiş ise de, bunların uygun illiyet bağı içinde davalının tazmin yükümlülüğüne girdiğine dair bir veriye ulaşılamadığı, sektörel bilgi itibariyle, davacının markası ve unvanı, sınır aşan düzeyde beynelmilel bilinirlik arz etmekte olduğu, Markanın ve/veya unvanın davacı yan namına Türkiye’de tescil edilmemiş olması, onu davacının beynelmilel seviyede tanınır kıldığı esasını değiştirmeyeceği, davalının davada anılan davranışı, TTK md. 54/2 hükmü ve TTK md 55/1/a hükmü açısından konu değerlendirildiğinde, “haksız rekabet” olarak tavsif edilebilir nitelikte görülebileceği, (ayrıntılı anlatım için bkz: PROF. DR. …; Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2018,24. tıpkıbasım, sh. 351 vd.),
SONUÇ olarak; Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, davalı yana ait incelenen ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
a)Dava konusunun, Davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, haksız rekabet teşkil etmesi halinde haksız rekabet teşkil eden fiillerin miktar olarak tespiti, haksız rekabetin önlenmesi, giderilmesi haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların, malların ve ürünlerin imhası, davalı tarafın ticaret unvanının değiştirilmesi talebinden ibaret olduğu,
b)Davalının 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, delil niteliğinin anlamının bu alandaki ilmi içtihatlar da gözetilerek belirlenmek gerekeceği (ARKAN; age, sh. 388 vd),
c)Davalının incelenen 2010-2011-2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinde; dava konusunu oluşturan “…” unvanının, davalı tarafından 3. kişiler adına düzenlenen Rapor içindeki tablodaki faturalar üzerinde simge şeklinde “… Taşımacılık” unvanı mevcut olup bu faturaların davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görüldüğü,
d)Ticaret Sicil Kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; davalı …Ltd. Şti.’nin 29.11.2018 tarihinde tescil edilerek kurulmuş olduğu, şirketin pay sahibi ve kurucu tek ortağının … olduğu, diğer yandan …’ın 11.03.2010 tarihinde tescil edilen … Taşımacılık …” (gerçek kişi) şahıs firması ile “…” ibaresini daha önceden kullanmakta olduğunun görüldüğü,
e)Türk Patent ve Marka Kurumu Markalar Daire Başkanlığımın …/111328/E. 2019OE-… sayılı ve 13.11.2019 tarihli kararı İle; “md. 6/3 kapsamında itiraz sahibi tarafından sunulan belge ve delillerin incelenmesi sonucunda itiraz sahibi tarafından, markalarda ortak unsur konumunda yer alan itiraza konu “…” ibaresinin, başvurudan önce “Sınıf 39: Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye Hizmetleri’nde Türkiye’de yaygın, fasitsiz ve ticari etki doğuracak şekilde kullanıldığı tespit edildiğinden itiraz gerekçesi söz konusu hizmetler için kısmen yerinde bulunmuştur” şeklinde tespitte bulunulmuş ve “bu nedenle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18/inci maddesinde dayanılarak yapılan İtirazın incelenmesi sonucunda, itiraz edilen başvurunun mal ve hizmet listesinden aşağıda belirtilen mal ve hizmetlerin çıkarılmasına karar verilmiştir hükmü kurulmuş olduğunun görüldüğü,
f) Nihai değerlendirme sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacının taleplerinin TTK md. 54 ve md. 55’de yer alan esas ve örneklere göre haksız rekabet teşkil ettiğinin düşünülebileceği, bu yön sayın yargı makamınca benimsenirse; buna bağlı olarak, hukuki nihai tavsif Mahkemeye ait olmak kaydı ile, huzurdaki davada (Rapor içinde yer bulan kapsam da gözetilerek) istemler yönünde hüküm kurulabileceği, ancak haksız rekabette kullanılan eşyanın imhasına karar verilirse (…yapılan işin özü bir hizmet sunumu olmakla…) bunların işyeri, ürün, malzeme ve araçlardan vs. haksız rekabet yaratan ünvanın silinmesinin anlaşılmaklığı gerekeceği” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan haksız rekabetin tespiti, haksız rekabetin önlenmesi, giderilmesi, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların, malların ve ürünlerin imhası, davalı tarafın ticaret unvanının değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf, Türkiye’de ve Dünya’da kullanmakta olduğu yüksek derecede tanınmış… işaretinin davalının ticaret unvanı olarak ve markasal biçimde kullanarak birebir aynı faaliyet alanında iştirak ettiğini ve aynı benzer türdeki hizmetleri sağladığını beyanla haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi, giderilmesi, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların, malların ve ürünlerin imhasına, davalı tarafın ticaret unvanının değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talebin zaman aşımına uğradığını, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davacı … Services isimli şirketin Türkiye’de tescilli herhangi bir markası bulunmadığını, … ibaresinin haksız rekabet teşkil etmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça yetki itirazında bulunularak Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğu beyan edilmiş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlığın … unvanının davalı tarafça kullanılmasının haksız rekabet teşkil edip etmediğine ilişkin olduğu, tarafların tüm yurtta ve uluslar arası sahada kargo taşıma işiyle iştigal ettiği, 6100 sayılı HMK’nın 16. Maddesinde “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” düzenlemesine yer verildiği, dolayısıyla iddia olunan eylemler nedeniyle Mahkememizin de yetki sahası içinde zararın meydana gelme ihtimali olduğundan uyuşmazlığa ilişkin yargılama hususunda Mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de; Davalı şirketin ticaret sicilde tescil tarihinin 29/11/2018 olduğu, dava tarihinin 02/09/2019 olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 60. Maddesinde düzenlenen 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmakla davalı tarafın zaman aşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça arabuluculuk dava şartının yerini getirilmediğine yönelik itiraz da bulunulmuş ise de; Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirildiği, huzurdaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında olmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın bu yöndeki itirazına itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporuna göre; sektörel bilgi itibariyle, davacının markası ve unvanının, sınır aşan düzeyde beynelmilel bilinirlik arz etmekte olduğu, Markanın ve/veya unvanın davacı yan namına Türkiye’de tescil edilmemiş olması, onu davacının beynelmilel seviyede tanınır kıldığı esasını değiştirmeyeceği, TK md. 54/2 hükmü ve TTK md 55/1/a hükmü açısından konu değerlendirildiğinde, “haksız rekabet” olarak tavsif edilebilir nitelikte görülebileceği, huzurdaki davada (Rapor içinde yer bulan kapsam da gözetilerek) istemler yönünde hüküm kurulabileceği, ancak haksız rekabette kullanılan eşyanın imhasına karar verilirse (…yapılan işin özü bir hizmet sunumu olmakla…) bunların işyeri, ürün, malzeme ve araçlardan vs. haksız rekabet yaratan ünvanın silinmesinin anlaşılmaklığı gerekeceği tespit edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’na yazılan müzekkereye verilen cevapta; “… adına 2018/111328 savıyla kayıtlı markaya yapılan yayına itiraz kısmen kabul edilmiş olup, başvuru işlemlerinin muhtelif aşamaları devam etmektedir. Söz konusu markaya ilişkin başvuru kaydı ve kurum kararı yazımız ekinde gönderilmektedir.” denildiği, müzekkere eklerinin incelenmesinde; davacı şirketin başvurusunun “İtiraz Gerekçesi (6/3) Eskiye Dayalı Kullanım – Haklı Bulunmuştur. (Md. 6/3 kapsamında itiraz sahibi tarafından sunulan belge ve delillerin incelemesi sonucunda itiraz sahibi tarafından, markalarda ortak unsur konumunda yer alan itiraza konu “…” ibaresinin, başvurudan önce “Sınıf39: Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri “nde Türkiye’de yaygın, fasılasız ve ticari etki doğuracak şekilde kullanıldığı tespit edildiğinden itiraz gerekçesi söz konusu hizmetler için kısmen yerinde bulunmuştur.)” gerekçesi ile haklı bulunduğu, davalı şirketin marka başvuru ile ilgili olarak “2018/111328 başvuru numarası ile kayıtlı olan “… cargo” ibareli marka tescil başvurunuza 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunumun 18 inci maddesi çerçevesinde yapılmış olan ve bilgileri aşağıda belirtilmiş olan itiraz/itirazlarm incelenmesi sonucunda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6 ncı maddesi hükmünce marka tescil başvurunuzdan “SINIFKODU: 39 Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet, sağlama, kurye hizmetleri.” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan kayıtların incelenmesinde; …Hizmetleri A.Ş. kurumsal adı ile Türkiye’de faaliyette bulunduğu, 2015 yılından itibaren düzenlediği faturalarda “… Group” şeklinde marka işaretine yer verildiği ve “…” ibaresinin belirgin şekilde kullanıldığı görülmüştür. Düzenlenen bilirkişi heyet raporunda “davacı şirketin Fransa menşeili … başlığı altında ilk olarak marka tescilinin 07/04/2008 tarihinde … ibaresi ile Fransa’da yapıldığı, Fransa’dan başka… nezdinde 17/06/2011 tarihinde yapıldığı, uluslar arası düzeyde faaliyet gösterdiği, 2015 yılından itibaren de Türkiye’de kargo taşımacılığında faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir.
Davalı taraf kayıtlarının incelenmesinde; …Ltd. Şti. Kurumsal adı ile düzenlemiş olduğu faturalarında “…” markasının belirgin şekilde kullanıldığı, davalı şirket tüzel kişilik kazanmadan önce tek ortağının … Kargo Taşımacılık … adına 17/03/2010 tarihinde Ticaret Sicile tescil olduğu, 20/03/2012 tarihinde ise …Kargo Taşımacılık … unvanı ile Ticaret Sicile tescil olduğu anlaşılmıştır. Yine davalı tarafça faturalarında yer verdiği “…” işaretine ilişkin yaptığı “… cargo” ibareli marka başvurusuna davacı tarafın itirazına istinaden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından marka tescil başvurusundan “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet, sağlama, kurye hizmetleri”nin çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
TTK.nun 52. maddesine göre ticaret ünvanının dürüstlük kuralına aykırı olarak başkası tarafından kullanılması halinde ünvan tescil edilmiş ise sicilden silinmesinin talep edileceği düzenlenmiştir. İltibas unsurunun varlık kazanabilmesi için başkalarının emek ve masraf yapmak suretiyle elde ettiği haklı şöhrete ortak olmak benzerlikten yararlanma yolunu denemek olarak kabul edilmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tanık beyanı, düzenlenen bilirkişi heyet raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı … Services firmasının ilk olarak 2008 tarihinde Fransa menşeili olarak uluslar arası kargo taşıma faaliyetine başladığı, devamında… Group adı altında başka ülkelerde de faaliyetlerini sürdürdüğü, 2015 yılından itibaren de … kurumsal adı ile Türkiye’de sicile tescil ettirildiği, davacının markası ve unvanının, sınır aşan düzeyde beynelmilel bilinirlik arz etmekte olduğu, faaliyet konusunun kargo/taşımacılık hizmetleri olduğu, davalı…Kargo Taşımacılık Ve Turizm Ltd. Şti.’nin 29/11/2018 tarihinde ünvanını tescil ettirdiği, faaliyet konusunun kargo/taşımacılık hizmetleri olduğu, her ne kadar davalı tarafça tüzel kişilik kazanmadan önce tek ortağının …Kargo Taşımacılık … adına faturalar kesip faaliyette bulunulmuş ise de, davacının daha önceki dönemde uluslar arası düzeyde… markası ile kargo taşımacılığı hizmetine başlamış olduğu, davcının “…” marka ve ünvanının sınır aşan düzeyde bilinirlik arz ettiği, aynı ibarenin davalının ticaret unvanında ek unsur niteliğinde kullanıldığı, davalı tarafça sunulan fatura ve broşür örneklerinde kullanıldığı, yine davalıya ait www… … go.com.tr internet sitesi alan adı ile yapılan internet yayınında kullanıldığı, davacının “…” marka ve ünvanının sınır aşan düzeyde bilinirliğinden ve davacı tarafça kullanılmakta olduğundan aynı sektörde faaliyet gösteren davalı tarafın haberdar olmamasının düşünülemeyeceği, davalının kullanımının “…” ibaresini ön plana çıkarır şekilde olduğu, bu ibarenin kargo/taşımacılık hizmetinden yararlanmak isteyen 3. kişiler nezdinde karıştırılmaya yol açacağı, dolayısıyla aynı olan ibarenin davalı tarafından kullanılmasının görsel ve işitsel olarak iltibasa neden olabilecek nitelikte olduğu, bu hali ile davalının kullanımının haksız rekabet oluşturacağı ve TTK 52. madde gereğince unvan terkini koşullarının da oluştuğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulü ile Haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve giderilmesine, Davalı … Limited Şirket’nin ticaret unvanından “…” ibaresinin çıkartılarak Ticaret sicilinden silinmesine, Davalı şirketin araç, ürün ve mallarından haksız rekabet yaratan “…” ibaresinin silinmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile;
1-Haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve giderilmesine, Davalı …Limited Şirket’nin ticaret unvanından “…” ibaresinin çıkartılarak Ticaret sicilinden silinmesine,
2-Davalı şirketin araç, ürün ve mallarından haksız rekabet yaratan “…” ibaresinin silinmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 59,30-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 14,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 151,20-TL posta masrafı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.240,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/09/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.