Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2020/152 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2020/152

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı-borçlu arasında ticari ilişki bulunmakta olup müvekkilinin davalı-borçludan alacaklarının tahsili amacıyla, davalı-borçlu şirket aleyhine … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından esas takibe geçildiğini, Ödeme emrinin 04.04.2019 tarihinde davalı-borçluya tebliğ edildiğini, davalı-borçlunun 09.04.2019 tarihinde ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına, takibe ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itirazının taraflarına tebliğ edilmediğini, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını, itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu, Bu davanın hiçbir şekilde borçlunun diğer itirazlarını kabul etmediklerini, davalı-borçlunun itirazı haksız, kötüniyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, Müvekkili şirket ile davalı-borçlu arasında ticari ilişkinin mevcut olup davalı-borçlu tarafından servis sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında hizmet verilecek olan araçların listesi de ayrıca imza edildiğini, söz konusu araçlara ilişkin hizmetler müvekkili şirket tarafından sözleşme kapsamında verildiğini, Müvekkilinin yüklü miktarda cari hesap alacağı mevcut olduğunu, Müvekkili tarafından davalı-borçlu için hizmet verilen araçların davalı-borçluya teslim edildiği ve hizmete ilişkin faturaların tanzim edildiğini, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların hizmet bakım işlemleri yapıldığına dair iş emirleri mevcut olduğunu, araç bakım hizmetleri iş emirleri doğrultusunda yapıldığını, işbu hizmetlerin karşılığı olarak davalı -borçluya cari alacağından dolayı fatura tanzim edildiğini, müvekkilinin davalı-borçludan alacaklı durumda olduğunu davalı-borçlu, müvekkili alacağını ödemediğini ileri sürerek; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 64.928,67-TL’si için itirazın iptali ile takibin devamına, Davalı-borçlunun %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, Tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresi “…” adresi itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, esasa ilişkin olarak müvekkilinin davacı firma ile hiç bir zaman ticari ilişkisinin olmadığını, davacı firmanın müvekkiline gönderdiği takibe dayanak fatura içeriğinde yer alan mal ve hizmetlerin müvekkiline verilmediğini, bu nedenle 13/02/2019 tarihli faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve aynı gün davacıya iade edildiğini, davacı firma ile müvekkilinin yaptığı servis sözleşmesinin de bulunmadığını, müvekkilinin yalnızca dava dışı … A.Ş … şubesi ile yapmış olduğu bir servis sözleşmesinin mevcut olduğunu ve 08/01/2019 tarihli mutabakat gereği müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davacıya ait Avcılar-İstanbul adresinde bulunan serviste araçlarının bakım, onarım ve tamirine ilişkin herhangi bir talimatının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla icra takibinde takipten önce işlemiş faiz alacağı talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek öncelikle yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacının davasının reddini, davacı aleyhine dava konusu bedelin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı başlatılan … 6. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkindir.
İİK’nın yetkiyi düzenleyen 50.maddesi hükmüne göre, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Yapılan açıklamalar ve belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında somut olaya bakıldığında, dosya kapsamından faturaya dayalı para borcundan kaynaklı icra takiplerinin yapıldığı, dolayısıyla 6100 sayılı HMK m.10 ve TBK m.89/1 hükmüne göre davacının yerleşim yeri olan … ilçesinin bağlı bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin ve HMK m.6 hükmüne göre davalının yerleşim yeri olan … ilçesinin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Somut olayda dava İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup, İstanbul davacının ve davalının ikametgahı da değildir.
Bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasının bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açar ise, o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçer (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2019 tarih 2017/17-1100 Esas 2019/593 karar sayılı ilamı).
Yukarıda belirtildiği üzere somut olayda birden fazla yetkili mahkeme mevcut olup, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususundaki seçimlik hakkını kullanmayarak, yetkili olmayan mahkemede dava açtığından seçim hakkı davalıya geçmiştir.
6100 sayılı HMK.’nun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlığını taşıyan 19-(2) maddesi ile; Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf süresinde, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi halde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya 02.10.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili 14.10.2019 tarihinde ibraz ettiği cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunmuş olup, davalının yetki ilk itirazı süresindedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan servis sözleşmesinin 11/J maddesine göre sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Adliyesi ve İcra Dairesi yetkili kılınmışsa da sözleşmenin dava dışı …Tic. … Şubesi ve davalı tarafından imzalandığı, sözleşmenin davacı tarafından imzalanmadığı, taraflar arasında dosyaya ibraz edilen başka sözleşme olmadığı anlaşıldığından söz konusu yetki şartı dikkate alınmamıştır. Her ne kadar Mahkememizin 19/11/2019 tarihli 3 no lu ara kararı ile söz konusu servis sözleşmesi dikkate alınarak HMK 17. Maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilmişse de söz konusu ara karardan Mahkememizin 25/02/2020 tarihli celsesinde ara kararla rücu edilmiştir.
Dava konusu itibariyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilen mahkemelerden birinde dava açmak hususunda davacı tarafa seçimlik hak tanınmışken davacı tarafça bu mahkemelerden birinde dava açmayarak yetkisiz bir mahkemede dava açması halinde yetkili mahkemeyi seçme ve belirleme hakkı süresinde sunacağı doğru yetkili mahkemeyi belirten yetki itirazı ile davalı tarafa geçmektedir. Bu halde somut olayda mahkememizin her yönden yetkisiz olduğu açık olup, süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketinin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 25/02/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)