Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/19 E. 2021/24 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2021/24
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 16/06/2019 tarihinde saat 14:00 sularında müvekkil … … Parkı (… Bahçesi)’nin karşısında bulunan babasına ait pazar tezgahında babasının yanında bulunurken, … Parkı’ndaki tuvalete gitmek için cadde üzerindeki yaya geçidinden geçtiği esnada … sevk ve idaresindeki mülkiyeti …’ya ait … plakalı araç müvekkile çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebep olmuş, olaydan sonra davalı tarafından müvekkil … Hastanesine götürülmüş, yapılan ilk incelemede müvekkilin genel durumunun kötü olduğu, bilincini kaybettiği, vücudunun sair bölgelerinde kazaya bağlı yaralanmaların olduğu ve hayati tehlikesinin bulunduğu raporlanmış, müvekkil ilk incelemenin ardından hayati tehlikesi bulunduğu için yoğun bakıma alınmış, … plakalı aracın … A.Ş. tarafından … nolu poliçeyle ZMMS çerçevesinde sigortalandığı taraflarınca öğrenilmiş, bunun üzerine davalı şirkete kaza sebebiyle doğan zararların tazmini için başvuruda bulunularak 8 gün içinde zararın tazmin edilmesi tarafımızca davalı … şirketinden istenmiş, söz konusu başvuru 24.07.2019 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmiş fakat herhangi bir cevap alınamamış, kısaca izah etmeye çalıştıkları olaylar ışığında takdir edilecektir ki 9 yaşında bir çocuk olan müvekkil …’ın söz konusu elim kaza sonucu yaşadığı fiziksel acı müvekkilin narin bedeninin kaldırabileceğinin çok ötesinde olduğu, müvekkilin hayatına işbu kaza hiç yaşanmamış gibi devam etmesi mümkün görünmeyeceğini, Müvekkil bedenine aldığı fiziksel zararı hayatı boyunca taşımaya devam edeceğini, bu sebeple müvekkilin kaza sebebiyle uğradığı maddi zararın (hususiyetle çalışma gücü kaybı ve tedavi masraflarının) davalılardan tazmini gerektiğini, aynı şekilde müvekkil çocuk …’ın annesi olan diğer davacı müvekkil … da bu elim kazadan oldukça derin bir manevi hasar almış, Binbir emek ve fedakarlıkla büyüttüğü evladının hayat mücadelesi verdiği anlara tanıklık etmiş, evladının ölmesi düşüncesiyle geçmek bilmeyen anlar yaşamış, her annenin yaşayacağı üzere bu elim hadisenin müvekkilin ruhunda yarattığı korku, acı, elem ve ızdırabın büyüklüğü ve şiddeti malumdur. Hiçbir maddi değer yaşananların acısını dindirmede yetersiz kalsa da yaşanan acıları en azında bir miktar hafifletmek gayesiyle hükmedilecek manevi tazminat yerinde olacağını, müvekkillerin işbu yargılamanın gerektirdiği masraf ve harçları ödeyebilecek maddi durumları bulunmadığını, UYAP üzerinden yapılacak bir malvarlığı sorgulamasında dahi bu husus mahkemece görüleceğini, Bu sebeple adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini, mahkemece re’sen tespit olunacak sair hususlar doğrultusunda şimdilik 30,00 TL maddi tazminatın (belirtilen kalemler için) ve tüm davacılar adına 25.000,00 TL olmak üzere toplamda 75.000,00 TL manevi tazminatın; (konu kısmında belirtilen faiz türü ve tarih itibariyle) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, adli yardım taleplerinin kabulüne, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … SİGORTA vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davacı taraf 16.06.2019 tarihinde meydana gelen ve Müvekkil Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı aracın karıştığı kazada Davacı …’ın yaralanması ve sürekli sakatlığa maruz kalması sebebi ile maluliyet tazminatı, bakıcı gideri, tedavi gideri ve manevi tazminat talep ettiğini, davacı tarafın dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hiçbir ek ve delil tarafımıza tebliğ edilmemiş, davacı taraf işbu dava öncesinde müvekkil Şirkete sunmuş olduğu başvuru dilekçesi ekinde sadece soruşturma dosyasına ait evrakları ve tıbbi evrakları sunmuş, ancak sunulan işbu evraklar eksik olup, Karayolları Trafik Sigortası Genel Şartları Ekinde açıkça sigorta şirketine yapılacak başvuru sırasında sunulması gereken belgeler sayılmış, davacı taraf ise taraflarına yapmış olduğu başvuruda ne davacıya ait maluliyet durumunu gösterir Sağlık Kuruku Raporu ne de hak sahibi ya da avukatının İBAN bilgilerini sunmuş, davacı taraf eksiik evrak ile başvuru yapmış ve yapılan başvurunun geçerli bir başvuru olarak kabulü mümkün olmayacağını, kazaya karışan … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 16.08.2018/2019 tarihlerini kapsayan Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sınırlı olup. bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, Uyuşmazlık konusu aza sonrasında kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı düzenlenememiş ve kusur tespiti yapılamamış, kaza sonrasında kaza anını görür kamera kaydı da bulunamamış sadece araca ait fren izleri tespit edilmiş, Kazaya ilişkin kusur tespiti yapılamadığından Müvekkil Şirketin kazadan kaynaklanan sorumluluğu tespit edilememiş, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurunun olmaması durumunda müvekkil şirketin kazadan kaynaklanan herhangi bir sorumluluğu bulunmayacağı, başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, kusur raporu alınmak üzere dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesine, maluliyet raporu alınmak üzere davacının adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’ne sevkine, Müvekkil Şirket manevi tazminattan sorumlu olmadığından manevi tazminat talebinin reddine, usule ilişkin itirazlarımızın reddi halinde esasa ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … ve … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hiçbir ek ve delil taraflarına tebliğ edilmemiş, müvekkillerin adresleri GAZİANTEP ili olduğu, söz konusu kazada GAZİANTEP’te meydana gelmesine rağmen huzurdaki dava yetkisiz mahkemede açıldığını, üzüntü verici olayı sebebsiz zenginleşme aracı olarak gören davacı anne babanın çocuklarına gerektiği gibi gözetmeden tehlikeli olduğu araç yoluna çıkışını engellemeyerek kazanın gerçekleşmesini önleyebilecek iken küçük yaştaki çocuğun elini tutmayarak kazanın gerçekleşmesine yol açtıklarını göz ardı ederek kendi adlarına çocukları haricinde manevi tazminat isteminde bulunulması aklen ve hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığını, küçük yaştaki çocuğun kontrolsüz olarak araç yoluna çıkmasına sebeb olarak anne babasının 75.000 TL gibi fahiş manevi tazminat istemlerinin mahkemece itibar edilmeyeceğine inancımız tam olduğunu, dolayısıyla fahiş ve sebebsiz zenginleşme aracı olan söz konusu manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkili davacıya karşı tüm maddi ve manevi desteği sağlamış, söz konusu kazanın meydana gelmesinde üstelik tek kusurlu müvekkilinin bulunmamasına rağmen her türlü desteği sağlamış, müvekkili kaza esnasında herşeyi bir kenara bırakarak ilk önce davacı ile ilgilenmiş hastaneye kadar gitmiş ancak hasta yakınları tarafından darp edilmiş, “bir daha buraya gelmeyin gelirseniz olacaklardan biz sorumlu değiliz” diyerek müvekkil tarafı zor durumda bırakıp, olay esnasında müvekkil hasta yakınları tarafından darp edilmiş, öncelikle yetki itirazlarının dikkate alınmasını dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,manevi tazminat istemlerinin reddine ile Usul ve yasaya aykırı açılan haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizce Davacı vekilinin adli yardım talebinin 05/09/2019 tarihinde reddine karar verildiği davacı vekilinin 23/04/2019 tarihli adli yardım talebinin reddine itiraz ettiği ve mahkememizin 24/09/2019 tarihinde talebin değerlendirilmesi için … ATM’ye dosyanın gönderildiği, … ATM’nin 27/09/2019 tarihinde adli yardım talebinin reddine ilişkin kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER: Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… soruşturma sayılı dosya sureti, tedavi evrakları, kaza yeri görgü ve tespit tutanağı, trafik sigorta poliçesi, epikriz raporu, alkol raporu, ihtarname ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın adli yardım talepli olarak açıldığı, Mahkememizin 05/09/2019 tarihli ara kararı ile davacıların yasanın aradığı mali durumuna ilişkin dayanak belgeleri sunmadığı anlaşıldığından adli yardım talebinin reddine karar verildiği, adli yardım red kararına itiraz edildiği, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, davacılar vekiline 10/10/2019 tarihinde 44,40 TL başvuru harcı ve 256,27 TL peşin harcı ve 200,00 TL gider avansını yatırmak için ihtaratlı kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde harç ve gider avansının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 114/g maddesinde, gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 120/2. maddesinde gider avansının yatırılması için mahkemenin davacıya iki haftalık kesin süre vermesi ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı olan gider avansının yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davacının yeterli gider avansının bulunmaması nedeniyle davacı vekiline “6100 Sayılı HMK’nın 114/1-g ve 120/2 maddeleri uyarınca 200,00 TL gider avansını yatırılması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde gerekli gider avansı yatırılmadığı takdirde davanın HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilebileceği” hususunda 14/09/2020 tarihinde ihtaratlı tebligat çıkartıldığı, davacılar vekiline 19/09/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, verilen kesin sürede gider avansının yatırılmadığı ve böylelikle dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla HMK 114/1-g ve HMK 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)HMK 114/1-g ve HMK 115. Maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 256,27-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 196,97-TL harcın davacılara iadesine,
3-)Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara eşit şekilde verilmesine,
4-)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacılar tarafından yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının davacılara re’sen iadesine
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacılar ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 12/01/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı