Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/175 E. 2020/333 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/175 Esas
KARAR NO : 2020/333

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 18/07/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, Müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 11.122,23-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, Davalılar/borçlular tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 11.122,23- TL hasar bedeli 408,63-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.530,86-TL’nin tahsili amacıyla … 3. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, Davalılar/borçluların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçlulardan … Ticaret Anonim Şirketi borca, faize, vekalet ücretine, diğer borçlu ise borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesinin birinci fıkrası gereğince, itiraza konu edilen alacak hakkında itirazın iptali davası açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edildiği olduğundan arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşamadıklarını, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı hasar bedelinin zarar görenin ikametgâhının yetkili bulunduğunu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçlunun haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş olduğu zararı henüz tazmin etmediğinden ve hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğinde davalıların tüm itirazlarının haksızlığı ortaya çıkacağını ileri sürerek; Davalıların … 3 İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz İTİRAZININ İPTALİ ile takibin devamına, Davalı/borçlular aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı …Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle;
“Müvekkili firma davacı tarafın herhangi bir tesisine; Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın elektrik tesisatlarının yönetmelikler gereğince yerin 0,80 cm altına gömülmesi gerektiğini, sahada çalışan ekiplerin, kazı yaparken doğal olarak davacıya ait tesislerin 0,80 cm derinde olduğunu düşündüğünden, 20 santim derinlikte davacıya ait tesislerin olmadığını düşündüklerini, … Elektrik Dağıtım Şebekeleri yönetmeliği ikinci ve üçüncü sayfaları çalışmanın nasıl yapılması gerektiğini gösterdiklerini, fakat davacı tarafın … Elektrik Dağıtım Şebekeleri mevzuatına uymayarak kabloları olması gereken derinlikten daha yükseğe döşenmekte olduğunu, nitekim ekteki resimler incelendiğinde, kabloların hemen kaldırım taşlarının altında olduğunu, derinliğe gömülmediği görüleceğini, doğal olarak yerin 0,80 cm altında olması gereken kablolar varsayılarak kazı yapıldığını, olması gereken yerde olmayıp, kaldırım taşlarının hemen altında olan kabloların davacının hatası nedeni ile zarar gördüğünü, ileri sürerek davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin dava tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Belediyesi Hukuk Müşavirliği cevap dilekçesinde özetle;Davacı … tarafından Belediyeleri aleyhine ;… 3. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile … adresinde meydana geldiği iddia edilen hasar bedeline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ve bunun üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, ve bunun üzerine işbu itirazın iptali davası açıldığını, açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddedilmesi gerektiğini, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış ise isin esasına girilmeli, yetkisiz icra müdürlüğünde icra takibi yapılmış ise geçersiz takibe dayanılarak itirazın iptali davası acılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yetkili icra dairesi ve mahkemeleri Küçükçekmece ilçesi icra ve mahkemeleri olduğunu, Bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … 3. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı Ödeme Emrindeki borcun 18/07/2018 tarihinde … adresinde meydana gelen hasar bedeline ilişkin olduğunun belirtildiğini, … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda; “Söz konuşu zarar verildiği belirtilen … tesisinin standart kazı derinliğinde olmadığı ve ürerinde herhangi kil uyarıcı ikaz bulunmadığının görüldüğünü, ilgili Yüklenici firmanın yukarıda belirtilen nedenlerle kusuru bulunmadığı gerekcesivle … A.Ş. Sistem İşletme Direktörlüğüne gerekli itirazlarda bulunulduğunu ve Fen İsleri Müdürlüğü ekiplerince söz konusu adreste herhangi bir hasara neden olunmasının söz konusu olmadığını, Müvekkili Belediye Fen işleri Müdürlüğünde ilgili adres olarak gösterilen (bilinemeyen adres) yer ile ilgili her hangi bir hasar kaydı tutanağı bulunmamakla birlikte diğer altyapı kuruluşlarının çalışmasından kaynaklı hasar olabileceği hususunun beyan edildiğini, Müvekkili İdare aleyhine 3. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz sonucu açılan itirazın iptali davasının haksız olduğunu, davanın ve talep edilen icra inkar tazminatının reddedilmesi gerektiğini, ileri sürerek davanın reddi ile, … 3. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline, karşı tarafın %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 3. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası, hasar tespit ve hasar keşif tutanakları, … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün … tarihli yazısının ekinde yer alan fotoğraf, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlular tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 18/07/2018 tarihinde davalı …Ticaret A.Ş tarafından gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, diğer davalı … Başkanlığının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
Görev itirazı yönünden; davalı … Belediyesi vekilinin görev itirazının dava konusunun haksız fiilden kaynaklanması ve TTK 4/1 maddesi gereğince Mahkememiz görevli olduğundan itirazı öninceleme duruşması ile reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yetki itirazı yönünden; yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir.İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Zarar gören davacı tüzel kişinin yerleşim yeri mahkememiz yetki sınırları içinde olup, davalı … Belediyesinin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itirazı öninceleme duruşması ile reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının … 3. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında 14/12/2018 tarihinde haksız fiilden kaynaklanan 11.122,23 TL asıl alacak ve 408,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.530,86 TL üzerinden davalılara yönelik icra takibinin yapıldığı, davalıların icra takibine itiraz ettikleri, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
İnşaat ve elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin 26/02/2020 tarihli 12 sayfadan ibaret raporunda özetle;… Belediyesi koordinesinde … Tic. A.Ş. tarafından yürütülmekte olan iş kapsamında “… aderesinde 18/07/2018 tarihinde ….A.Ş.’nin; altyapı sisteminin hasara uğratılması akabinde … A.Ş. yetkililerince 18/07/2018 tarihinde hasar tespit tutanağı düzenlendiği ve akabinde Kullanılan Malzeme ve işçilikle ilgili olarak Hasar ve Giderilme Detayı düzenlendiği, hasar nedeniyle davacı şirketin 11.162,23 TL (KDV Dahil) maddi zararı meydana geldiği, talep edilen tutarın makul tutarlar içinde ve … birim fiyatlarına uygun olduğu, hasar keşif özetinde, Etüt kordinasyon bedelinin firmanın kendi personelince karşılandığı dava dosyasında görüldüğünden 2.973,36 TL’nin ödenmemesi gerektiği, dava kapsamında talep edilen Çizelge-1’de gösterilen 11.122,23 TL’den, 2.973,36 TL+KDV çıkarıldığında aşağıdaki çizelgede görüleceği üzere 7.613,67 TL şirket zararının olduğu, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/1940E. 2010/4477 K. Sayı ve 01.10.2009 Tarihli ilamı gereği hasar Davacının kendi adamları tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği (65,11 TL+2.322,66 TL= 2.387,77 TL KDV hariç) aksi durumda söz konusu bedelinin hasara dahil edilebileceği, dava dosyasında bu husus ile ilgili bir bilgi bulunmadığından takdir mahkemenin olduğu, davacının kazı derinliği kablo yeter şartını sağlamadan kablo dösemesi nedeniyle; %20 oranında kusurlu olduğu, diğer davalıların kılavuz talep etmeden kazı çalışmalarına başlaması nedeniyle; %80 oranında kusurlu olduğu ve Yargıtay 3. Hukuk dairesinin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı 22/11/2007 tarihli içtihatı gereği; Davalı Hasarın … TİC.A.Ş.’nin yanı sıra, diğer davalı … Belediyesi’nin müştereken ve mütelselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği şeklinde rapor hazırlanmıştır.
18/07/2018 tarihinde “…” adresinde … Belediyesi koordinesinde yürütülmekte olan ve davalı … Tic. A.Ş. Tarafından gerçekleştirilen çalışma esnasında davacıya ait kablonun kopartılması sonucunda hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün 25/09/2019 tarihli yazısının eki olan fotoğraf incelendiğinde kazı sonucunda kabloya zararı verildiğinin görüldüğü, davalıların kazı sonucunda verilen hasardan dolayı kusurlu olduğu, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 58/6-11-13 maddeleri ve Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Montaj (Uygulama) Usul ve Esasları Bölüm II Madde 2/b’ye göre kablo kanalının derinliğinin 80 cm olması, dip genişliğinin 40 cm olması, ağız genişliğinin 60 cm olması gerektiğinin anlaşıldığı, … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğünün 25/09/2019 tarihli yazısının eki olan fotoğraf incelendiğinde kabloların yüzeye yakın olarak döşendiği ve böylece yukarıdaki yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, yeterli derinlikte olmadığı anlaşılmıştır. Davalı taraf keşif talebinde bulunmuşsa da kazı çalışmasından sonra hasarın davacı tarafça giderildiği ve yeni kablonun döşendiği anlaşıldığından Mahkememizce hukuki yarar bulunmadığından ve kazı sonrasındaki gerçek durumu ortaya çıkarmayacağı anlaşıldığından keşif talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle Mahkememizce alınan bilirkişi heyetindeki kusur oranı ve değerlendirmesi Mahkememizce kabul edilerek; yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda davalıların kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşıldığından davalıların kusurlu olduğu, davacının kabloları standart dışı ve Yönetmeliğe aykırı olarak yüzeye yakın döşediği kanaatine varıldığından zararın meydana gelmesinde %20 müterafık kusuru (TBK’nın 52. md. kapsamında) bulunduğu kanaatine varıldığından, davalıların meydana gelen zarardan %80 kusurlu olduğu, davacının meydana gelen zarardan %20 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı … Belediyesinin alt yapı çalışmalarında tüm sorumluluğu sözleşme ile yüklenici firmalara bırakılması, sadece sözleşen tarafları bağlayıcı olup, zarar gören 3.şahıslar yönünden idarenin sorumluluğunu tümüyle ortadan kaldırmayacağından meydana gelen haksız fiilden davalı idarenin de yüklenici firma ile birlikte sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafından talep edilen malzeme bedellerin, piyasa fiyatlarına uygun olduğu, davacının davalılardan 104,38 TL malzeme bedeli talep edebileceği, hasar keşif özetinde etüt koordinasyon bedelinin davacının kendi personelince karşılandığı anlaşıldığından 2.973,36 TL’nin ödenmemesi gerektiği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin, 2010/2636 Esas, 2010/4793 Karar sayılı kararında; Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceğinin belirtildiği, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, taraflara delillerini sunmak üzere öninceleme duruşmasında HMK 140/5 maddesi uyarınca süre verildiği, davacı tarafın buna ilişkin delillerini sunmadığı, davacı taraf bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde onarım işlemlerinin yüklenici şirket olan … İşletme Müdürlüğünün komutasında olan … Arıza Onarım ve Bakım birimi tarafından gerçekleştirildiğini beyan etmişse de buna ilişkin delillerini sunmadığı ve ispat edemediği anlaşıldığından montaj ve araç ve personel gideri olan 65.11+2.322,66=2.387,77 TL’nin hasar bedeline dahil edilemeyeceği, buna göre malzeme bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli ve eksik kesinti süresi aşım bedelinin talep edebileceği, hasar bedelinin 104,38+1.822,91+2.137,20=4.064,49 TL ve 731,60 TL KDV olduğu, davalıların %80 kusuru nazara alındığında 3.251,59 TL hasar bedeli ve 585,28 TL KDV olmak üzere 3.836,87 TL asıl alacaktan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda her ne kadar faiz hesaplaması yapılmamışsa da bu yönden usul ekonomisi ilkesi gereği ve dava değeri dikkate alınarak tekrar ek rapor alınması gerek görülmemiş ve Mahkememizce faiz hesaplaması yapılmıştır. Haksız fiilin gerçekleştiği tarih 18/07/2018, takip tarihi 14/12/2018 olmakla aradan 149 gün geçtiğinden, davacı taraf takip talebinde yasal faiz(%9) talep etmiş olmakla 3.836,87x149x9/36500=140,96 TL işlemiş faiz bulunmuştur.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; alacak likit (muayyen, belirli) olmayıp gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 3.836,87-TL asıl alacak, 140,96-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.977,83-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-)Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 271,72-TL nispi karar harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 139,27-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 132,45-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 139,27-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 1.200-TL Bilirkişi ücreti ve 118,90 TL posta giderinden ibaret toplam 1.369,70-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 472,40-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak 455,27-TL sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 864,73 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı kabul edilen kısım itibariyle kesin reddedilen kısım itibariyle HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)