Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 E. 2021/750 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/174 Esas
KARAR NO : 2021/750

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
19/05/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mahallesi, …Caddesi, …Karşısı Bakırköy/İSTANBUL adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, Müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.748,44-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, Davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 2.748,44-TL hasar bedeli 53,54-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 2.801,98-TL’nin tahsil’ amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, Davalı/borçlunun ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borca, faize, ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, ileri sürerek Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının ıptalı ile takibin devamına, Davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Marmaray projesi kapsamında davalı… A.Ş. Ana firmaya yüklenici olarak çit imal ve montaj işi yaptığını, çit sökümü … firması, zemin üstü işlemler… firması sorumluğunda olduğunu, Davalı şirket ise sadece kendi fabrikasında üretilmiş olan çitleri yine … yaptığı duvarların üzerine montajını yaptığını, Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … hasar nolu 21.05.2018 tarih ve … sy. Yazıda “Bakırköy … Mah. Florya Halkalı Cad….karşısı adresinde 19.05.2018 tarihinde yürütülen kazı çalışması esnasında og kablolarına zarar verildiğini, oysa müvekkili şirket yalnızca başka firmalarca yapılmış duvar üstüne çit çekildiğini, yani davali şırketın kazı işi veya eski çit sökme g ibi bir işi olmadığını, Burada … firması ana firma (…firma)… den işi alan …Firma (adi ortaklık) Davalı … A.Ş. de…dan çit işi alan taşeron firma olduğunu, iddia edilen olay tarihinde, mevcut tren istasyonu üzerinde dikili olan eski çitilerin mevcut olduğunu, Bu çitlerin sökülmesi davalı şirketin sorumluluğunda olmadığını, Eski çitlerin söküm işi Ana firma olan … sorumluluğunda olduğunu, bu söküm işlerinde çalışan personeller… tarafından sigortalı ya da başka bir alt yüklenici olan firmaya ait olduğunu, tutanağın tutulduğu gün, müvekkili davalı şirket adına …, bu bilgiyi firma etkililerine sözlü olarak beyan ettiğini, davacı firma çalışanları tarafından, saha çevresinde farklı alanlarda çit montajı yapan davalı şirkete ait araçlarda bulunan şirket logosu veya montajı yapılmış çitlerin üzerindeki levhalarda yer alan logolarda bulunan şirket bilgileri kullanılarak ödemeyi içeren yazının davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, Müvekkili şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri 31.08.2018 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, Yasal süresi içinde itirazların dosyaya sunulduğunu ileri sürerek haksız açılan davanın reddine, kötüniyetli icra takibi nedeniyle %40 dan aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında; “Ben 2014-2020 yılları arasında davacı… kurumunda mobil ekipler mühendisliği arıza bakım mühendisliği ve işletme müdürlüğünde çalıştım, hasarın gerçekleştiği 19/05/2018 tarihinde… işletme müdürü olarak görev yapıyordum, ben 2020 Temmuz ayında istifa ettim, 19/05/2018 tarihinde meydana gelen kazı çalışmasında olay yerine gitmedim, çok kritik olmadığı sürece olay yerine gitmiyordum, olay yerine diğer arkadaşlar gitti, bize olay yerinde … çalışması olduğu ve hasar yerinde 2 firmanın olduğunu söylediler, diğer firma olan… çalışması yapmaktadır ve daha önceden de kablolara hasar vermişliği olmuştur, biz…aradığımızda hasar yerinde çalışmalarının olmadığını … firmasının çalışmasının olduğunu söylediler, arızalar anlık olmaktadır ve hasar yerine ihbar verilince gidilmektedir, bazen vatandaşlarda görgüye dayalı bilgileri olunca söylemektedirler, … firması da …’nin taşeron firması olarak çalışmaktadır, saha arkadaşları ihbar gelmesi üzerine orada kazı çalışması olup olmadığını bilmeden hasar yerine gitmişlerdir, gittiklerinde kazı çalışması olduğunu farketmişlerdir, biz sahaya giden arkadaşlardan hasar yerine ilişkin fotoğrafların çekmesini istiyoruz genelde hasarın kimin gerçekleştirdiğini hasar yerinde bulunan tabelada yada çalışan kişilerin kıyafetlerinin arkasından anlıyoruz, tespit edemediğimiz durumda da belediyeden ruhsat izninin olup olmadığını soruyoruz, somut olayda … mühendisleri ile uzun zamandır görüştüğümüz için onlara hasarı gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini sorduk onlarda kazı çalışmasının yapmadıklarını ve diğer firma… söz konusu yerde olduğunu söylediler bizde tutanağı bu şekilde düzenledik, …’ın kazı çalışması iznini alıp almadığını bilmiyorum bildiklerim bundan ibarettir,
Davalı vekilinin sorusu üzerine tanıktan soruldu:…’ın hangi alanda çalıştığını bilmiyorum, ben işletme müdürü olduğum için her arıza durumunda sahaya gitmiyorum somut olayda da sahaya gitmedim bizzat kablolara …’ın hasar verip vermediğini görmedim” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …’ın bizzat hasar yerine gitmediği ve beyanı dosyaya yenilik katmayacağından dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davalı tanığı … beyanında; “Ben …SANAYİ.. A.ş. isimli firmada 1999 yılından beri şantiye şefi olarak çalışıyorum, 19/05/2018 tarihinde… Mah…. Halkalı Cad… karşısındaki çalışma sırasında şantiye şefi olarak hazır bulunuyordum, kösedağ firması sadece yeni malzeme montajı yapıyordu, asıl çalışma sırasında bulunan … ve… isimli firmalar eski çitleri kaldırıp, zemini düzenliyorlardı, kösedağ firması sadece direkleri koymak için 50 cm. Derinliğinde çukurlar açıyordu, söz konusu hasar kösedağ firmasının traktörünün 50 cm derinliğinde çukurlar açtığı sırada meydana gelmiştir, ancak kösedağ firması … isimli firmanın yol göstermesi ve güzergah belirlemisyle çukurları açmaktadır, onlar yeri gösterir kösedağ isimli firma da çukurları açmaktadır, çukurlar sözleşmede belirlendiği üzere 50 cm olarak açılmaktadır, 40 cm veya 60 cm olarak açılamaz, … isimli firmanın şefleride şantiye de bulunmaktaydı ve onların yönlendirmeleriyle biz çalışmayı yaptık herhangi bir izin alınıp alınmadığını bilmiyorum, … isimli firmanın sorumluluğunda olduğu için izin alınıp alınmadığını sorgulamadık, hasardan sonra … isimli firmanın şefleri…’ı aradılar, civarda bulunan restorantların elektirikleri gitmesi sebebiyle şikayet olmuştur daha sonra … tan görevliler gelip hasarı gidermişler ve tutanak tutmuşlardır, bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …’a çıkartılan tebligatın iade geldiği, davalı tarafın tanığını duruşmada hazır edeceklerini belirtmeleri üzerine hazır edilmesi için kesin süre verildiği ancak duruşmada hazır edilmediği anlaşıldığından davalı tarafın tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir.
DELİLLER:İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı icra dosyası arabuluculuk son tutanağı aslı,… ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı müzekkere cevabı, hasar tespit tutanağı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlu tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 19/05/2018 tarihinde gerçekleştirilen alt yapı çalışmaları nedeniyle oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, davalının sorumlu olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin davalının haksız fiiline nazaran kadri maruf olup olmadığı ve talep edip edemeyeceği, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı aleyhine 2.748,44 TL asıl alacak ve 53,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.801,98 TL borcun ödenmesi amacıyla 09/08/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde icra takibine itiraz edildiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, dosya içerisinde itiraz evrakının davacı alacaklıya tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı, davanın İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf hasarın kendileri tarafından gerçekleştirilmediğini, hasar yerinde çalışan diğer firmalar tarafından gerçekleştirildiğine yönelik savunmada bulunmuşsa da Mahkememizce dinlenen davalı tanığı …’ın beyanında hasarın Kösedağ firmasının traktörünün 50 cm derinliğinde çukurlar açtığı sırada meydana geldiği şeklinde beyanda bulunduğu, Mahkememizce dinlenen davacı tanığı …’in hasar tespit tutanağını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu anlaşılmakla davalının savunmasına itibar edilmemiş ve hasarın davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 25/06/2021 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle;”Dava konusu olan 34,5 KV orta gerilimli 1×240 mm2 kesitindeki kablo hasarının, davalının iş makinelerinin kazı çalışması esnasında meydana geldiği, söz konusu hasarın oluşumunda davalının kusurlu olduğu, davacı şirketin hesaplarında yer alan; avacı şirketin hesaplarında yer alan toplam 378,22 TL tutarındaki araç ve personel bedeline ilişkin, davacının kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç giderlerine ödediği ücretler genel idare giderleri olduğu, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olduğu, 465,84 TL tutarındaki %25 ceza bedeli adı altındaki talep edilen tutarın yasal dayanağı olmadığından söz konusu bedeller, yukarda izah edilen nedenlerden dolayı değerlendirilmemiş olup, davalıların verdiği hasara ilişkin, davacı tarafından onarılarak çalışır hale getirdiği işlerin … Birim Fiyatları baz alınarak hesaplanması neticesinde, oluşan hasar tutarının, KDV dahil 1.752,33 TL asıl alacağa, işlemiş faiz tutarı olan 22,03 TL ilavesiyle toplam 1.774,36 TL olduğu, davacının, davalıdan 1.774,36 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
19/05/2018 tarihinde “… mah. …cad…. karşısı Bakırköy/İstanbul” adresinde davalı şirket tarafından tarafından gerçekleştirilen çalışma esnasında davacıya ait kablonun kopartılması sonucunda hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır.
15/06/2006 tarih ve 26199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “… Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 4. Maddesinde tanımlandığı üzere “altyapı” kavramı “içme suyu kanalizasyon projeleri, elektrik doğalgaz, telefon, kablolu televizyon bağlantı hatları gibi telekomünikasyon projeleri hafif yaylı toplu taşıma ve metro projeleri, termal ısınma ve enerji besleme projeleri ve benzerleri gibi raylı toplu taşıma sistemleri ile yollar ve kaplamaları” ifade etmekte ve kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması nedeniyle kabloya hasar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle yüklenicinin kazı çalışmalarına başlanılmadan alt yapı kazı müsaadesi alınması zarureti olduğu, yüklenicinin kazıyla ilgili belediyeden alt yapı kazı müsaadesi almadan ve bölgede alt yapısı olabilecek kurumdan gözcü talep etmeden, alt yapı araştırması yapmadan kazıya başlanılmış olması ve çalışmalar sırasında kazı çalışması yapanın daha dikkatli olması, çalışmalarını ona göre yönlendirmesi ve gerekiyorsa elle kazı yapması gerektiğinden , meydana gelen olayda yüklenicinin kazı yaparken dikkatsiz çalıştığı ve gereken tedbirleri almadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; düzenlenen bilirkişi raporu denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmış, hasarla ilgili olarak davacı tarafından onarılarak çalışılır hale getirilen işlerin … birim fiyatlarına göre hesaplama yapıldığı, davacının 1.752,33 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından talep edilen araç, personel talebi yönünden Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08/12/2010 tarih 2010/7-530 E. 2010/636 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğu, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebileceği ve zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olmakla zararla ilgisinin bulunmadığı, özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemeyeceğinden ve hasarın özel olarak adam tutulup çalıştırılmak suretiyle giderildiğine ilişkin fatura vs. İspatlayıcı belge sunulmadığı anlaşılmakla haksız fiillerde gerçek zarar ilkesinin benimsendiği bu anlamda gerçek zarar olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmakla araç ve personel giderleri talebi yönünden alacak kalemi olarak dahil edilmemiş, davacı tarafın ceza bedeli talebi yönünden alacaklı olduğuna dair belge sunulmadığı, yasal dayanağı bulunmadığından gerçek zarar ilkesi gereğince alacak kalemi olarak dahil edilmemiş ve davacının toplamda 1.752,33 TL alacaklı olduğu ve davalının yukarıda anlatılan gerekçe ile TBK 66. Maddesi gereğince müteselsilen sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Faiz yönünden; Dava konusu hasar haksız fiil şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Faiz bu tarihten itibaren başlayacaktır. 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesi uyarınca, gerçek veya tüzel kişi tacirler arasında, haksız eylem dahil her türlü nedenden kaynaklanan alacaklarda, istek halinde T.C.Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplama denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmış ve davacının 22,03 TL faiz alacağının bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı talebi yönünden; uyuşmazlığın haksız fiile dayalı olduğu tartışmasızdır. Diğer bir anlatımla alacak likit olmayıp kimin ne kadar ve hangi sebeple sorumlu bulunduğu yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 1.752,33 TL asıl alacak ve 22,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.774,36 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 121,20-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 47,86-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 73,34-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.774,36-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.027,62-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 47,86-TL peşin harç olmak üzere toplam 92,26-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 207,50-TL posta giderinden ibaret toplam 957,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 606,28 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından yapılan 40-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 14,67-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 835,82 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 484,18-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kabul edilen ve reddedilen kısım itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır