Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2021/26 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1138 Esas
KARAR NO : 2020/715
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davalı taraf ile akdedilen sözleşme kapsamında yapılan iş doğrultusunda davacının alacağını tahsil edilemediğini, davalı firmanın davacının deneyiminden faydalanmak ve … Projesinin cephe ve çatı sitemlerinin inşası amacıyla gerekli danışmanlık hizmetinin sağlanması için davacı şirket ile 04.05.2018 tarihinden Uygulama imalat dizayn ve satın alma koordinasyon hizmeti konulu sözleşme imzaladığını, davacı firma tarafından yerine getirilmesi gereken tüm yükümlülüklerin eksiksiz ve zamanında yerine getirilmesine rağmen davalı firma tarafından davacıya yapılması kararlaştırılan ödemeler ve hakkedişler davacı firmaya yapılmadığını, sözleşmenin 5. Maddesinde davalı tarafından yapılması gereken ödemelerden 59.000,00 TL tutarında bakiye bedele istinaden davacı tarafından 26.10.2018 tarihli fatura düzenlendiğini, davalıya iletildiğini, fatura bedelinin davacıya ödenmediğini, açıklanan sebeplerle ….icra dairesinin 2019/… E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde gönderilen ödeme emrine vaki borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, borcun faizinin, avukatlık ücretinin, haksız itirazı nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı şirkete 15/01/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, davalı vekili tarafından 05/02/2020 tarihinde cevap dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla cevap dilekçesi süresinde olmayıp davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi Mahkememizce beyan dilekçesi olarak kabul edilerek beyan dilekçesinde özetle; davalı şirketin söz konusu projeye davalı şirketin dava dışı genel müdürü olan … … aracılığıyla dahil olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu tarafından alınan 14.04.2018 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu sınırlı yetki devrine dair iç yönerge doğrultusunda dava dışı … …’in şirket müdürü olarak atanmasına ve iç yönergede belirtilen hususlarda şirketi temsil ve ilzam etmesine karar verildiğini, … …’e personel işe alımı, ihalelere girme, sözleşme yapma yetkisi verildiğini, davalı şirketin dava dışı … …’in usulsüz ve suç teşkil eden eylemleri olduğunu tespit ettiğini, bunun akabinde davalı şirket yetkilileri tarafından dava dışı … …’e sorular yöneltildiğini, ancak şahsın şirkete gelmemeye başladığını, telefonları açmadığını, davalı şirket tarafından … …’e ulaşılamadığını, yapılan usulsüzlüklerden birinin de davalı şirket nezdinde bordrolu olarak işe almış olduğu kimselerin görev tanımına giren işlerle ilgili olarak ayrıca bu kimselerin yetkilisi olduğu şirketlerde de danışmanlık taahhüt vs. adı altında sözleşmeler imzaladığını, davacı şirketinde bunlardan birisi olduğunu, sözleşmeyi kabul anlamına gelmemek kaydıyla sözleşmeden sonra dava dışı … … anılan sözleşme kapsamında davalı şirketten davacı şirkete ödemeler yaptığını, ancak davalının sözleşme konusu hiçbir şekilde hizmet alınmadığını, açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olan davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
…. İcra dairesinin 2019/… E. Sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan 04/05/2018 tarihli “Uygulama, İmalat Dizayn ve Satın Alma Koordinasyon” konulu sözleşme, … Noterliğinin … yevmiye numaralı 31/05/2019 tarihli ihtarnamei ve tebliğ şerhi, … Noterliğinin 14/06/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 26/10/2018 tarihli Seri: … sıra numaralı fatura, mail yazışmaları, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, dava dışı … …’in davalı şirkete müdür olarak atandığı ve görevden alındığını gösteren yönetim kurulu kararları, … CBS 2019/… sor. sayılı dosya UYAP kayıtları, … yazı cevabı, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında taraf vekillerinin sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. esas sayılı takip dosyasında 20/06/2019 tarihinde toplam 59.000,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin 28/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 04/07/2019 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapıldığı, sunmuş olduğu cevap dilekçesinin süresinde olmadığı, davacı tarafın davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesine ve delillerine muvafakatinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf her ne kadar icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuşsa da yetkili icra müdürlüğünün itiraz dilekçesinde belirtilmediği bu nedenle geçerli bir yetkiye itirazdan söz edilmeyeceğinden reddine karar verilmiş, davalı taraf her ne kadar taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereği Mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuşsa da yetki itirazının ilk itiraz olup cevap dilekçesi ile birlikte süresinde ileri sürülmesi gerektiği ancak cevap dilekçesinin süresinde sunulmadığı anlaşılmakla davalı tarafın Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin 17/09/2020 tarihli raporunda özetle; “Davacının 2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Takibe konu edilen 26.10.2018 tarihli 11270 no.lu “Teknik Hizmet Bedeli” açıklamalı 59.000,00 TL tutarlı faturanın davacı yan 2018 yılı yevmiye defterinin … no.lu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, takip tarihi (20.06.2019) itibariyle davacının davalı yandan takibe konu faturadan dolayı 59.000,00 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalı yan tarafından davacı yana düzenelenen 10.06.2019 tarihli … no.lu 59.000,00 TL tutarlı iade faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının 2018-2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; Takibe konu edilen davacı tarafından davalı adına düzenlenen 26.10.2018 tarihli … no.lu “Teknik Hizmet Bedeli” açıklamalı 59.000,00 TL tutarlı faturanın davalı yan 2018 yılı yevmiye defterinin … no.lu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu, davalı yan tarafından ise davacı yana 10.06.2019 tarihli … no.lu 59.000,00 TL tutarlı iade faturası düzenlenmiş olup, düzenlenen iade faturası davalı yan 2019 yılı yevmiye defterinin … no.lu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğu görüldüğü, Netice itibariyle, davacının düzenlemiş olduğu takibe konu 26.10.2018 tarihli … no.lu faturaya karşılık davalı tarafından 10.06.2019 tarihli … no.lu iade faturası düzenlenerek hesabın kapatılmış olduğu, davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi (20.06.2019) itibariyle borcunun bulunmadığı tespit edildiği, takibe konu edilen davacı tarafından davalı adına düzenlenen 26.10.2018 tarihli … no.lu Teknik Hizmet Bedeli açıklamalı 59.000,00 TL tutarlı faturanın davacı ve davalı tarafından ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olduğu, davalı tarafından ise sözleşme kapsamında taraflarına verilen bir hizmet olmadığından bahisle davacı yan muhtap tutularak 10.06.2019 tarihli … no.lu 59.000,00 TL tutarlı iade faturası düzenlenmiş olduğu, düzenlenen iade faturası ise davacı kayıtlarında yer almayıp, davalı kayıtlarında mevcut olduğu, yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalardan da anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki ihtifın davacı yan tarafından davalı yana sözleşme kapsamında belirtilen hizmetin verilip vermediği ve davalının düzenlemiş olduğu iade faturasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmakta olduğu, taraflar arasında akdedilmiş olan danışmanlık sözleşmesi, bir hizmet sözleşmesi olduğu, davacı yan sözleşmeye uygun bir şekilde hizmet faturası düzenlediği, davacı yan vekili tarafından dava dosyasına sunulan mail yazışmalarından görüleceği üzere davacı tarafından davalı yana “Uygulama, imalat, Dizayn ve Satınalma Kordinasyon Hizmeti” vb. hizmeleri sağlamış olduğu anlaşıldığı, mezkur hizmetin verilmediğine dair davalı yanın itirazının bulunması halinde takip dayanağı faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz etmesi ve ticari defterlerinde mezkur faturayı kayıt altına almaması gerekirken, davalı yanın takip dayanağı olan faturayı ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, faturaya 8 gün içerisinde bir itirazının bulunmadığı, yaklaşık 6 ay sonra ise aynı tutarda iade faturası düzenlemiş olduğu anlaşıldığı, davacı yanın düzenlemiş olduğu takip dayanağı faturanın davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve mezkur faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz edilmemiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalı yanın 6 ay sonra davacı adına düzenlemiş olduğu iade faturasının neye istinaden düzenlemiş olduğu hususunda iade faturasının davalının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; sözleşme kapsamı hizmetin “… Projesinin cephe ve çatı sitemlerinin inşası amacıyla gerekli danışmanlık hizmetinin” davacı yan tarafından davalı yana verildiği hususu Teknik Bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile netliğe kavuşabileceği kanaatine varılmakla birlikte, taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacının takip tarihi(20.06.2019) itibariyle 59.000,00 TL alacaklı olduğu, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden (20.06.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ve davalı şirket arasında 04/05/2018 tarihli “Uygulama, İmalat Dizayn ve Satın Alma Koordinasyon Hizmeti” konulu sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin altında davacı ve davalı şirket kaşesi altında imzaların bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı vekilinin sözleşme ilişkin itirazı bulunsa da davalı şirket temsilcisi … …’in sözleşmenin düzenlendiği tarihte şirket müdürü olduğu ve sözleşme yapma yetkisinin bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin geçerli bir sözleşmeye dayandığı anlaşılmaktadır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/… soruşturma sayılı dosyasının Uyap üzerinden gönderildiği dosyanın incelenmesinde davalı şirket tarafından … …, … … … , …, … hakkında dolandırıcılık güveni kötüye kullanma suçlarından şikayetçi olunduğu, soruşturma dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında danışmanlık sözleşmesine dayalı ticari ilişki bulunduğu, sözleşmenin 04/05/2018 tarihinde imzalandığı, davacı tarafın sözleşmeye uygun bir şekilde hizmet faturası düzenlediği, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturanın ve alacağın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, bu durumda davalının bu fatura içeriği hizmeti aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, her ne kadar davalı ticari defter ve kayıtlarında faturanın iade edildiği ve iade faturası düzenlendiği anlaşılsa da TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturayı iade etmediği yaklaşık 6 ay sonra iade ettiğinin anlaşıldığı, faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davalı tarafça her ne kadar hizmetin davacı tarafından verilmediğini ileri sürmüşse de dosyaya sunulu mail yazışmalarından davacı tarafından davalıya hizmetin verildiği sabit olduğu, davalı taraf her ne kadar davalı şirket müdürünün usulsüz işlemler yaptığını ve soruşturma dosyasının bulunduğu ileri sürmüşse de söz konusu iddianın davayı etkilemeyeceği ve üçüncü kişi konumunda olan davacı şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, söz konusu mail yazışmalarında sözleşme düzenlenmeden önce ve sonrasında yapılması istenen hizmetin detaylarının kararlaştırıldığı ve hizmetin verildiği sabit olduğu, aksinin davalı tarafça yazılı ve kesin delillerle ispatlanamadığı anlaşılmakla davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu faturadan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 59.000,00 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(11.800,00 -TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (11.800,00 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.030,29-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.007,58-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.022,71-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 8.470,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 1.007,58-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.051,98 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 101,00-TL posta giderinden ibaret toplam 851,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/12/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı