Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/146 E. 2021/544 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/146 Esas
KARAR NO : 2021/544
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 09/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Medianın İspanya başta olmak üzere uluslararası pazarda görsel ve işitsel içerikleri dağıtmak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu, diğer müvekkilinin ise Avrupa, İsrail, Orta Doğu ve Asya’ da seçilen programların TV satışı için üretici ve dağıtıcı şirketlere ortaklık yoluyla ilişkiler kuran dağıtım ve marka yönetim şirketi olduğunu, davalı da aynı şekilde TV dizi/film ve benzer içeriklerin yurtdışanda dağıtım işi ile iştigal ettiğini, davalı şirket müvekkili şirketler kanalı ile bir kısım Türk yapımı TV dizileri ve filmlerini İspanyadaki TV kanallarına pazarlamak için müvekkili şirketler ile irtibata geçildiğini, davalı ile müvekkili şirketler arasında Mart 2015 tarihi itibariyle ticari ilişki tesis edildiğini, müvekkillerinin davalının hak sahibi olduğu bir kısım TV yapımı için İspanya’ da münhasır distribütörü konumuna geldiğini, davalı … yılında … Ödülü kazanan … dizisi için de müvekkilleri ile temasa geçtiğini, yapılan görüşmeler sonucunda 90′ ar dakikalık 122 bölümün, bölüm başı net 8000 Euro bedel ile İspanya’da pazarlanması amacıyla ticari ilişki kurulduğunu, bu ticari ilişkiye göre müvekkilleri satım bedeli üzerinden %20 komisyon alacağım, müvekkilleri tarafından pazarlama faaliyetlerinin başlatıldığını, dizinin İspanya haklarını satın alan dava dışı … Firmasının müvekkilleri tarafından dizinin sunumunun, tanıtımının ve pazarlama faaliyetinin yapıldığı şirketlerden biri olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketleri devre dışı bırakarak dava dışı şirket ile dizinin İspanyadaki gösterim haklarının devri için anlaşma yapıldığını, davalı, taraflar arasında oluşan distribütörlük ilişkisi bakımından anlaşılmış olan ticari şartları yerine getirmeyerek, müvekkillerinin hizmet ve bilgi transferlerini sömürdüğünü beyanla davanın maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası niteliğinde olması göz önüne alınarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalı ve müvekkiller arasındaki ticari aracılık ilişkisinden kaynaklanan, … adlı TV dizisinin … adlı İspanyol TV kanalı grubu/yayın şirketine satılması üzerine doğan ve satış bedelinin %20’si olarak kararlaştırılan bedelin müvekkillerine ödenmesine, bu meblağa yabancı para cinsinden işleyecek faizi ile birlikte, fiili ödeme günündeki TL karşılığı üzerinden davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili mahkememize verdiği 28/04/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talep edilen alacakların, müddeabihin ıslahı yolu ile 194.200 Euro (1.925.026,92 TL) daha arttırılarak, toplam 195.200 Euro’nun (1.934.939,52 TL) (28.04.2021 TCMB efektif satış kuru: 9.9126) davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 23/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir takım Türk yapımı dizilerin İspanyol televizyon kanallarına pazarlanmasına yönelik olarak, davacılardan … dahil bazı şirketler ile ticari aracılık ilişkisi tesis ettiğini, davacılardan … ile müvekkili arasında herhangi bir ticari aracılık ilişkisinin mevcut olmadığını, müvekkili ile davacılardan … arasındaki ticari ilişkinin distribütörlük değil komisyonculuk İlişkisinden ibaret olduğunu, davacılar ile müvekkili arasında … dizisi üzerindeki mali hakların devrine ilişkin yazılı bir lisans sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu nedenle taraflar arasında dava konusu … dizisine ilişkin ticari ilişkinin bir münhasır distribütörlük ilişkisi olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacıların … dizisini taraflar arasındaki ticari mutabakata uygun olarak dava dışı …’ ya pazarlayamadığını, bu nedenle de davacıların herhangi bir komisyon haklarının doğmadığını, davacıların taleplerine dayanak olarak öne sürdükleri komisyonculuk ilişkisinin, belirli bir dizinin belirli bir yayın kuruluşuna belirli koşullarda pazarlanmasına yönelik kurulmuş bir ilişki olduğunu, taraflar arasında münhasır yetkilendirmeye ‘ilişkin sözlü veya yazılı herhangi bir sözleşmenin de mevcut olmadığını, davacıların münhasır distribütörlük ilişkisi kurulduğuna dair delil olarak öne sürdükleri e-posta, iyi niyet göstergesi olarak dava dışı üçüncü taraflara gönderilmiş bir bilgilendirmeden ibaret olduğunu, tarafların anlaşması iki farklı dizinin belli koşullarda dava dışı şirkete pazarlanması karşılığında davacılardan …’in bir komisyon bedeline hak kazanacağı yönünde olduğunu, varılan bu mutabakat çerçevesinde … dizisinin dava dışı şirkete pazarlama; faaliyetlerinin başarı ile sonuçlandığını, davacılar ile müvekkili arasında bu doğrultuda bir televizyon Lisans Sözleşmesinin akdedildiğini, ancak dava konusu konusu dizinin dava dışı şirkete satışının önünde hiçbir engel almadığını ve davacıların herhangi bir komisyona hak kazanmasının da hukuken mümkün olmadığını beyanla davacılardan … S.L ile müvekkili arasında dava konusu talebe dayanak teşkil edebilecek bir ticari ilişkinin olmadığını, davacılardan … S.L ile müvekkili arasındaki ticari ilişkinin distribütörlük değil ticari komisyonculuk şeklinde olduğunu, … S,L nin dava konusu … dizisini komisyonculuk ilişkisi uyarınca …’ ya başarılı bir şekilde pazadayamadıkları ve bu nedenle komisyona hak kazanmadıkları, bu komisyonculuk ilişkisi çerçevesinde davacılar ile müvekkili arasında hiçbir suretle münhasır lisans veya münhasır temsil ilişkisi kurulmadığı, böyle bir ilişkinin yazılı bir sözleşme ile mümkün olabileceği, taraflar arasındaki komisyonculuk ilişkisinin dava konusu dizinin dava dışı şirkete belli koşullarda pazarlanmasına yönelik olduğu, dizinin yayın haklarının aracı kullanmaksızın doğrudan müvekkili tarafından … dışında başka bir şirkete satışı sonucunda davacıların herhangi bir komisyona hak kazanmasının mümkün olmadığından davanın reddine, yargılama gider ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: E-posta yazışmaları, Yeminli tercüme evrakları, temsil sözleşmesi, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporu, arabulucu tutanağı ve sarf kararı ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Hesap Uzmanı … tarafından sunulan 09/10/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre;
1)Davacı şirketler yurt dışında mukim olduğundan, dosyaya herhangi bir ticari defter ya da belge ibraz etmediği, davalı şirket defterlerinin ise yukarıda açıklanan (şirkette COVID-İ9 vakası tespit edilmesi üzerine şirketin bir süre kapalı olması gibi) nedenlerle incelenemediği,
2)Davalı ile davacılardan … arasında ticari ilişki bulunduğu,
3)Davacılar ile davalı arasındaki ilişkinin “komisyonculuk” ilişkisi olduğu,
4)Davalı yetkililerinden mezkur maillerde; davacılar ile akdedilen sözleşme uyarınca davacıların münhasır temsil yetkisinin olduğu yönünde beyanların bulunduğu; ancak dosya kapsamındaki belgelerde, davacılara münhasır temsil yetkisi tanıyan bir sözleşmeye rastlanmadığı, açıklanan nedenlerle davacıların münhasır temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda takdirin tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu,
5)Davacıların, dava dışı … ile davaya konu dizi için iletişime geçtiği ve bu durumu davalıya bildirdiği/davalının bu durumdan haberdar olduğu komisyon bedeline hak kazanıp kazanmadığı konusundaki takdirin tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu,
6)Sayın Mahkemenin, davacıların davalılardan komisyon bedeli alacağına hak kazandığı kanaatine ulaşması halinde ortaya çıkacak olan alacak miktarının tespit edilemediği ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Hesap Uzmanı … tarafından sunulan 04/02/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre;
1.Davalı tarafından söz konusu … dizisinin yurtdışında (İspanya’da) herhangi bir firmaya satışına ve/veya komisyon ödemesine dair kayda ve faturaya rastlanmadığı,
2.Davalı firma tarafından … Anonim Şirketi’ne 03/09/2019 tarihinde KDV dahil 395.172,23.-TL.lik, … dizine ait Yurtdışı Satış Komisyon Bedeli açıklamasını içeren bir fatura düzenlendiği,
3.Dava konusu dizinin satışının dava dışı … AŞ tarafından gerçekleştirildiği,
4.Mezkur faturanın alt kısmındaki not bölümünde “… 351.000,00 EURO ” ibaresinin mevcut olduğu; davalının söz konusu dizinin yurtdışına satışını direkt yapmadığı, bu işlemin dava dışı … tarafından gerçekleştirildiği ve satış tutarının 351.000 Euro ve bu işlemden elde edilen komisyon geliri tutarının 334.891,72 TL + 60.280,51 TL KDV olmak üzere toplam 395.172,23.-TL olduğu,
5.Taraflar arasında, dava konusu dizinin yurt dışına satışına ilişkin olarak tereddüde mahal vermeyecek açıklıkta bir münhasır yetkinin tesis edilmediği, tarafların tacir oldukları da dikkate alındığında; davacıların münhasır temsil yetkisini haiz olmadıkları,
6.Söz konusu satış davacılar tarafından gerçekleştirilmediği için davacıların komisyon bedeline hak kazanamadıkları bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan TV dizisinin yurtdışında satımına aracılıktan kaynaklı komisyon alacağı istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı ile aralarında … dizisinin İspanya’da pazarlanması amacıyla ticari ilişki kurulduğunu, bu ticari ilişkiye göre satım bedeli üzerinden %20 komisyon alacağının ödeneceğini, pazarlama faaliyetleri kapsamında dizinin İspanya haklarını satın alan dava dışı … Firmasına dizinin sunumunun, tanıtımının ve pazarlama faaliyetinin yapıldığını, davalı şirketin kendilerini devre dışı bırakarak dava dışı şirket ile dizinin İspanyadaki gösterim haklarının devri için anlaşma yapıldığını, bu nedenle satış bedelinin %20’si olarak kararlaştırılan bedelin müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacılar ile aralarında … dizisi üzerindeki mali hakların devrine ilişkin yazılı bir lisans sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu nedenle taraflar arasında dava konusu … dizisine ilişkin ticari ilişkinin bir münhasır distribütörlük ilişkisi olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacıların … dizisini taraflar arasındaki ticari mutabakata uygun olarak dava dışı …’ya pazarlayamadığını, bu nedenlerle davacıların herhangi bir komisyon hakları doğmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 12/06/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve görüşme sonucunda tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf, taraflar arasında TV dizisinin yurt dışında pazarlanması hususunda anlaşma olup olmadığı, davacılara dizinin yurt dışında pazarlanması hususunda münhasırlık yetkisi verilip verilmediği, davacılar tarafından dizinin dava dışı şirkete bu kapsamda satışa aracılık yapılıp yapılmadığı yapılmışsa davacıların komisyon alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı hususlarından kaynaklıdır.
Mahkememizce dosya kapsamı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişilerden kök ve ek rapor alınmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Hesap Uzmanı … tarafından sunulan 09/10/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı şirketler yurt dışında mukim olduğundan, dosyaya herhangi bir ticari defter ya da belge ibraz etmediği, davalı şirket defterlerinin ise yukarıda açıklanan (şirkette covıd-19 vakası tespit edilmesi üzerine şirketin bir süre kapalı olması gibi) nedenlerle incelenemediği, Davalı ile davacılardan … arasında ticari ilişki bulunduğu, davacılar ile davalı arasındaki ilişkinin “komisyonculuk” ilişkisi olduğu, davalı yetkililerinden mezkur maillerde; davacılar ile akdedilen sözleşme uyarınca davacıların münhasır temsil yetkisinin olduğu yönünde beyanların bulunduğu; ancak dosya kapsamındaki belgelerde, davacılara münhasır temsil yetkisi tanıyan bir sözleşmeye rastlanmadığı, açıklanan nedenlerle davacıların münhasır temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda takdirin tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacıların, dava dışı … ile davaya konu dizi için iletişime geçtiği ve bu durumu davalıya bildirdiği/davalının bu durumdan haberdar olduğu komisyon bedeline hak kazanıp kazanmadığı konusundaki takdirin tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkemenin, davacıların davalılardan komisyon bedeli alacağına hak kazandığı kanaatine ulaşması halinde ortaya çıkacak olan alacak miktarının tespit edilemediği ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Hesap Uzmanı … tarafından sunulan 04/02/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davalı tarafından söz konusu … dizisinin yurtdışında (İspanya’da) herhangi bir firmaya satışına ve/veya komisyon ödemesine dair kayda ve faturaya rastlanmadığı, davalı firma tarafından … Anonim Şirketi’ne 03/09/2019 tarihinde KDV dahil 395.172,23.-TL.lik, … dizine ait Yurtdışı Satış Komisyon Bedeli açıklamasını içeren bir fatura düzenlendiği, dava konusu dizinin satışının dava dışı … AŞ tarafından gerçekleştirildiği, mezkur faturanın alt kısmındaki not bölümünde “… 351.000,00 EURO ” ibaresinin mevcut olduğu; davalının söz konusu dizinin yurtdışına satışını direkt yapmadığı, bu işlemin dava dışı … tarafından gerçekleştirildiği ve satış tutarının 351.000 Euro ve bu işlemden elde edilen komisyon geliri tutarının 334.891,72 TL + 60.280,51 TL KDV olmak üzere toplam 395.172,23.-TL olduğu, taraflar arasında, dava konusu dizinin yurt dışına satışına ilişkin olarak tereddüde mahal vermeyecek açıklıkta bir münhasır yetkinin tesis edilmediği, tarafların tacir oldukları da dikkate alındığında; davacıların münhasır temsil yetkisini haiz olmadıkları, söz konusu satış davacılar tarafından gerçekleştirilmediği için davacıların komisyon bedeline hak kazanamadıkları bildirilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu … isimli TV dizisinin yurt dışında pazarlanmasına aracılık edildiği ve bu hususta münhasıran yetkili olduklarından bahisle TV dizisinin satışından kaynaklı komisyon bedeli alacağına ilişkin alacak davası açılmış olup, taraf şirketler arasında yapılmış yazılı bir komisyonculuk ve münhasırlık sözleşmesinin bulunmadığı, taraf şirketler arasındaki görüşmelerin e-posta kanalıyla yürütüldüğü açık olup, davalı tarafça davacı … firması ile aralarında ticari ilişki bulunmadığından bahisle husumet itirazında bulunulmuş ise de dosya kapsamına sunulan e-posta yazışmaları kapsamında davalı şirket ile davacı … ve … firmasının her ikisi ile de TV dizisinin yurt dışında pazarlanması hususunda ticari ilişki bulunduğundan davalının husumete yönelik itirazının yerinde olmadığı, dosya kapsamındaki e-posta yazışmaları ile davacı şirketler ile davalı şirket arasında dava konusu … isimli TV dizisi ile diğer dizilerin yurt dışında pazarlanması ve satışı hususunda ticari ilişki bulunduğu ancak taraf şirketler arasında yazılı şekilde yapılmış gerek aracılık/komisyonculuk sözleşmesi gerekse dava konusu dizinin pazarlama ve satışının sadece davacılar tarafından yapılacağına ilişkin münhasırlık sözleşmesi bulunmadığı, davacı tarafça dava konusu … isimli dizinin yurt dışında … isimli şirketine satışına aracılık edildiğinden bahisle komisyon bedeli alacağı talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafça bu hususta davalı şirket ile aralarındaki e-posta yazışmaları dışında başkaca bir delil ortaya konulmadığı, dosya kapsamında bulunan e-posta yazışmalarındaki davalı şirket yetkili beyanlarında davacı şirketlerin münhasır temsilci, münhasır distribütör olduğuna dair ifadeler yer alsa da şirket yetkilisi tarafından gönderilen e-posta yazışmasında geçen ifadelerin davacı şirketlerin dava konusu TV dizisinin yurt dışında pazarlanması hususunda münhasıran yetkili olduğu hususunu tek başına ispatlamaya yeterli delil olmadığı, ticari şirket olan taraflar arasındaki bu hususun ancak taraf şirketler arasında düzenlenmiş yazılı sözleşme ile ispatlanabileceği, davacı şirketler tarafından münhasıran yetkili aracı olduklarına dair dosya kapsamına sunulmuş geçerli bir yazılı belge bulunmadığından münhasıran pazarlama yetkisinin kendilerinde olduğu hususunun ispatlanamadığı, davacı şirketler ile davalı şirket arasında TV dizisinin pazarlanması hususunda şifahi anlaşma bulunsa da dava konusu … dizisinin yurt dışında dava dışı … isimli firmaya satışında davacıların pazarlamasını yaparak satışı gerçekleştirdiğine ilişkin de dosya kapsamına sunulmuş bir belge bulunmadığından davacıların satışın bizzat kendileri tarafından yapıldığına ilişkin iddiasına da ispatlayamadığı bu kapsamda davacıların TV dizisinin satışına aracılık ettiklerine ve bu hususta münhasıran yetkili olduklarına ilişkin hususları ispata elverişli delillerle ispatlayamadıkları anlaşılmakla, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacıların münhasıran pazarlama yetkisine sahip oldukları ve satışın kendileri tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmadığı ayrıca davalının ticari kayıtlarına göre satışın davacılar dışında farklı bir şirket tarafından gerçekleştirdiğinin tespiti karşısında davacılar tarafından komisyon bedeli alacağına yönelik açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 59,30-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 32.923,86-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 98.653,91-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.