Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/141 E. 2020/329 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/141 Esas
KARAR NO : 2020/329
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili, 09.09.2019 harç ikmal makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili …’nun … sicil numarasında ve … Vergi Dairesinin … vergi sicil numarasında kayıtlı … Ticaret A.Ş.deki 120.000 TL bedelli 12.000 adet payını, yine 120.000 TL bedelli ve 12.000 adet pay sahibi olan dava dışı … ile birlikte 09.05.2019 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı/borçlu şirkete devir ettiğini, Hisse devir sözleşmesinde müvekkiline ödenmesi gereken hisse devir bedeli toplamının 150.000,00 TL olduğunu, Ancak, söz konusu devir bedeli sözleşmede havale/EFT yoluyla tamamen alındı şeklinde yazılmış olsa da davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, Ödeme yapılmayacağının anlaşılması üzerine, davalı şirket hakkında … İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, Ödeme emrinin davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı tarafça takibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu, Davalı şirket ile müvekkili ve dava dışı diğer hisse sahibi olan … (…’a da hisse devir bedeli ödenmemiş olduğunu ve …’ın alacağının tahsili için … İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını,) arasında adi yazılı şekilde hisse devir sözleşmesi düzenlendiğini, anılan sözleşme anonim şirket hisse devrine ilişkin olduğu için adi yazılı şekilde yapılması yeterli olduğundan bu şekilde düzenlendiğini, Dava dilekçesi ekinde Sayın Mahkemeye sunulan hisse devir sözleşmesinde her ne kadar hisse devir bedeli havale/EFT yolu ile tamamen alınmıştır denilse de, davalı tarafça müvekkiline hisse devir bedeli ödenmediğini, dolayısıyla, davalı tarafça müvekkiline yapılan bir ödeme olmadığının sabit olduğunu, Davalı tarafın bu yönde sunabileceği herhangi bir belge de bulunmadığını, Hal böyle iken davalı şirketin tamamen kötü niyetli olarak hisse devir bedelini ödemeyerek müvekkili mağdur ettiğini, ileri sürerek Öncelikle borçlu/davalı hakkında takip tutarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesine, (teminatsız Olarak) İhtiyati haciz kararının … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden infaz edilmesine hükmedilmesine, davanın kabulü ile … icra müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasından başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, karşı taraf davalı-borçlunun haksız itirazı sebebiyle alacağımızın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı-borçluya tahmiline, Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapıldığı, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
… İcra Dairesinin 2019/… E. Sayılı dosyası, Hisse Devir Sözleşmesi, … yazısı, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 13/08/2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; davalı şirket ticari defter kayıtları üzerinde bu aşamada herhangi bir inceleme yapılamadığı, buna dayalı olarak da dosya içerisinde yer alan belgeler ile sınırlı olarak yapılan incelemeler sonucunda, davacı alacağının varlığı yönünden, tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde bir mali tespitin yapılmasının mümkün olmadığı, nitekim davalı şirket vekilinin 14.11.2020 tarihli dilekçesinde yer vermiş olduğu nedenlerle şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması kararından rücu edilmesini talep ettiği görülmekle, takdirin Mahkemeye ait olduğu, diğer yandan dava konusu olay dikkate alındığında, davalı şirketin bir başka tüzel kişiliğe ait hisselerin tamamını devir almak sureti ile davacı yanın ortağı olduğu şirkete %100 iştirak etmiş olduğu anlaşılmakla, davalı şirketin söz konusu hisse alımı için kendi ticari defter kayıtlarında, hisse devri tahakkuku ve buna dayalı ödemelere ilişkin kayıt oluşturmasının MUGT çerçevesinde bir zorunluluk olduğu dikkate alındığında, davalı şirketin dava konusu hisseleri satın alarak ödeme yaptığı hususunun, ancak davalı şirketin ticari defter kayıtları ile tevsik edilebileceği, bununla birlikte hisse devir sözleşmesinde “Devir Bedelini kendisinden (davalı şirketten) tamamen havale/eft ile tamamen aldım,” ifadelerine yer verilmiş olması karşısında, ticari defter incelemesi yapılıp yapılmayacağı yönündeki hukuki tavsifin elbette ki mahkemeye ait olduğu, hisse devir sözleşmesindeki, devir eden ve devir alan beyanlarında görüldüğü üzere, davacı devir eden devir bedelini havale/EFT yolu ile aldığını, davalı devir alan ise devir bedelini nakden ödediği yönündeki beyanlar dikkate alındığında, ödeme/tahsilat yöntemi açısından taraf beyanlarında tutarsızlık olduğu, bununla birlikte, devir edenin devir bedelini aldığı, devir alanın ise devir bedelini ödediği yönündeki açık beyanlar ortada iken, tahsil/ödeme yükümlülüğünün fiilen nasıl gerçekleştirildiğinin önem arz edip etmediği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde rapor hazırlamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen hisse devir sözleşmesi nedeniyle hisse devir bedelinin ödenmemesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf dilekçesinde … İç ve Dış Ticaret A.Ş’deki 120.000 TL bedelli 12.000 adet payını 09/05/2019 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı şirkete devrettiğini, hisse devir sözleşmesinde ödenmesi gereken hisse devir bedeli toplamının 150.000,00 TL olduğunu, hisse devir sözleşmesinde devir bedeli havale/EFT yoluyla tamamen alındı şeklinde yazılmış olsa da devir bedelinin ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını ve icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının … İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı takip dosyasında 11/07/2019 tarihinde hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan 150.000,00 TL asıl alacak ve 2.293,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 152.293,15 TL üzerinden davalıya yönelik icra takibinin yapıldığı, ödeme emrinin davalıya 19/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 19/07/2019 tarihinde takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davacı taraf dava dilekçesinde hisse devir sözleşmesi, hisse devrine konu şirketin ticaret sicil kayıtları ve davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına ve bilirkişi incelemesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava dışı … Tic A.Ş’nin ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, her ne kadar öninceleme duruşmasında dava dışı … Tic A.Ş’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için ara karar oluşturulmuşsa da davacının delil listesinde yer almaması ve dava dışı olması nazara alınarak ara kararda rücu edilmesine karar verilmiş, deliller toplandıktan sonra Mahkememizin 02/07/2020 tarihli ara kararı ile davalı şirketin ticaret sicil ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, davalı tarafın usul ve yasaya uygun tebligata rağmen belirtilen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı ve bilirkişiye HMK’nın 218. Madddesi kapsamında verilen yerinde inceleme yetkisi ile ticari defter ve belgelerinin bilirkişi tarafından incelenmek üzere hazır edilmediği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir (HMK madde 190). Bu nedenle ispat külfeti öncelikle davacıdadır. Davacı ise hukuki ilişki gereği iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK.md.344-HMK.md227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 200. maddesi gereğince bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle bu miktardan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise, eldeki uyuşmazlığa konu 09/05/2019 tarihli hisse devir sözleşme metni incelendiğinde; sözleşmede devir bedelinin davacı …’na ait 12.000 adet karşılığı 120.000,00 TL, dava dışı …’a ait 12.000 adet karşılığı 120.000,00 TL için her bir devir eden namına ayrı ayrı 150.000,00 TL olacak şekilde 300.000,00 TL olarak belirlendiği, sözleşme metninde aynen davacı … devreden “adı geçen şirketteki 120.000,00 TL bedelli 12.000 adet payımı şirket resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte davalı yan … A.Ş unvanlı şirkete 150.000,00 TL bedel karşılığı devir ettim. Devir bedelini kendisinden havale /EFT yoluyla tamamen aldım” ifadelerinin yer aldığı, aynı sözleşmede “Ben devralan … A.Ş, her bir paydaşa 150.000,00 TL ödeme suretiyle toplam 300.000,00 TL bedel ile devir aldım. Devir bedelini kendilerine nakden ve tamamen ödedim.” ifadelerinin yer aldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen hisse devir sözleşmesine bir itirazın bulunmadığı ve sözleşmede davacının hisse devir bedelini aldığına yönelik ifadenin bulunması karşısında davacı taraf hisse devir bedelinin ödenmediği iddiasını HMK 200/1 maddesi gereğince yazılı delil ile ispatlamalıdır. Davacı taraf davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına dayanmışsa da davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, somut uyuşmazlıkta davacının delil listesinde münhasıran davalının ticari defter ve kayıtlarına dayanmadığı bu durumda HMK 222/5 maddesinin de uygulanması söz konusu olmadığından davacı taraf davasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54.40 TL harcın peşin alınan 1.839,32-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.784,92-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hükmolunan 18.417,85-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri hususunda henüz sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı