Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1328 E. 2020/386 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1328 Esas
KARAR NO : 2020/386
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/41765 E sayılı dosyasına yapılan hukuki mesnetten yoksun haksız itirazlarının ödeme emri tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte kesin olarak iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, … Şirketi’ne icra takibi yapılmamış olması dolayısıyla müvekkilin, davalı … İnş.San.ve Tİc.Ltd.Şti.’nin müteahhidi bulunduğu binalara 3 adet asansörün tüm parçalarını tedarik edilerek kurduğunu ve montajını yapmış olmasına rağmen ödemenin diğer davalıya yapılmış olduğundan, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile karşı taraftan 130.380,44 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … San. ve Tic. Ltd.Şti.vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde diğer davalı … nın yetkilisinin dava konusu alacağın doğumuna konu 3 adet asansörün bedelinin müvekkil şirkete ödendiğini iddia ettiğini, davacının bu iddiası tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, hukuki mesnet ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında davaya konu alacağa sebep olan asansör yapım işi konusunda herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, söz konusu asansör yapım işi davacının dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere davacı ve diğer davalı … arasındaki bir ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin ne asansör yapım işi sırasında ne de söz konusu işin bedelinin ödendiği evrede aradaki ilişkiye müdahil olmadığını, olmasının da mümkün olmadığını, bu nedenle davacının, diğer davalı … için yaptığı işin bedelini müvekkil şirketten talep etmesi gerek TTK na gerek basiretli tacir olgusuna gerekse de ticaretin olağan akışına açıkça aykırı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkilin teslim almadığı veya teslim etmediği bir malın bedelini aldığı düşünülse dahi kanun maddesi ve Yargıtay’ın Yerleşik İçtihatlarından da açıkça anlaşılacağı üzere bir tacirin fatura düzenleyebilmesi için bir malın satılmış, üretilmiş, bir iş görülmüş, veya bir menfaat sağlanmış olması gerekmekte olduğunu, müvekkili şirket aleyhine fatura düzenlenmiş olmasına rağmen, davacının beyanlarından da anlaşılacağı üzere müvekkile herhangi bir mal teslim edilmediğini, diğer davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu açık olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER:
….İcra müdürlüğü’nün 2018/41765 E sayılı icra takip dosyası, tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım iddiasıyla açılmış itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile müvekkili şirketin ve diğer şirketin adresi itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 6/1. maddesi gereğince; kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görüleceğinden, genel kural olarak davalarda davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir.
Yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı HMK m.19 ise “(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.
(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.
(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.
(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı ile davalı şirketlerin merkezlerinin Kadıköy ve Ümraniye ilçeleri olduğu sabittir ve bu yönden taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. Nitekim dava dilekçesinde davalıların adresi gösterildiği gibi dava dilekçesi de davalılara İstanbul ili Kadıköy ve Ümraniye ilçeleri adresinde tebliğ edilmiştir. Böylelikle davalıların adresleri itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 138. maddesi gereğince mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verir.
Davalı tarafın cevap dilekçesinde ve süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğundan ve yetkili mahkemeyi bildirdiğinden yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3- Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesi ‘ne gönderilmesine,
Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4- H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 28/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı