Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1319 E. 2021/278 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1319 Esas
KARAR NO : 2021/278

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu …Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı tacir olup, müvekkil …A.Ş. ile akdettiği 29.06.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 29.06.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin Tadil Sözleşmesi. 18.12.2015 tarihli Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi ve 13.10.2017 tarihli Çek Hesabı Açılış Sözleşmesi kapsamında; ticari işletmesi için… no.lu ticari destek kredisi … no.lu ticari kredi kartı ve çek yaprakları kullandığını, davalı …’da Genel Kredi Sözleşmesi‘ni müşterek borçlu ve müteselsil kelli sıfatı ile imzalamış olduğundan, tüm borçtan sorumlu olduğunu, Kefil …, Genel Kredi Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihte dul olduğunu, bu nedenle eş muvafakati bulunmadığını,kefil …’nin sözleşme tarihindeki nüfus cüzdan sureti ekte sunulduğunu, davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemeleri üzerine, müvekkili Banka tarafından Bakırköy … Noterliğimin 20.08.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi keşide edilerek kredi hesapları kat edildiği ve alacak muaccel kılındığını, ihtarnameye rağmen borç ödenmeyince, alacağın tahsili amacıyla, müvekkili banka tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D. İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı kapsamında, İstanbul … İcra Müdürlüğümün… E. sayılı dosyasından borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak, davalılar tarafından, takibe ve borca itiraz edilerek icra takibi durdurduklarını,. bunun üzerine, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabulucuk nedeni ile.12.11.2019 tarih …başvuru numarası ile arabuluculuğa başvurulmuş, … arabuluculuk numarası dosyasından yapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamadığını, Açıklanan nedenlerle davamızın kabulü ile; Takip talebinde yer alan …no.lu kredi ve … no.lu kredi kartı yönünden itirazın iptali davası açma hakları saklı kalmak kaydı ile: İstanbul … İcra Müdiirlüğü’niin …E. sayılı dosyasından davalılar tarafından takibe, borca, faize ve fer’ilerine ilişkin haksız itirazların iptaline; … nodu ticari kredi. …no.lu ticari kredi kartı. Banka kaynağından ödenmiş çek yaprak bedeli, ihtarname gideri ve ihtiyati haciz vekalet ücreti yönünden icra takibinin takip talebindeki şartlar ile ve bu alacak kalemlerinin toplam tutarı olan 65.735,70.-TL üzerinden devamına.davalıların takip konusu meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkil Banka’ya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Her ne kadar davalı … vekili cevap dilekçesi adı altında 03/02/2020 tarihli dilekçesini ibraz etmişse de dava dilekçesinin davalı tarafa 01/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından Mahkememizce cevap dilekçesi olarak değerlendirilmemiş, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiştir, Davalı … vekilinin mahkememize verdiği beyan dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil ile davacı banka arasında akdedilmiş kredi sözleşmeleri uyarınca muaccel hale gelmiş bir alacak söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, sözleşmelerde bulunan bildirimsiz fesih ve hesapların kat’ına ilişkin maddeler sebebiyle alacak kalemlerinin muaccel hale geldiği düşünülse bile, davacı ile davalı müvekkil arasında akdedilen sözleşmelere tek taraflı konulmuş maddeler TBK’nın genel işlem koşullarını düzenleyen hükümlerine aykırılık teşkil etmekte olup geçersiz olduğunu, davalı müvekkil ile davacı arasında akdedilen sözleşmeler Türk Borçlar Kanunu anlamında genel işlem koşulları içeren sözleşmeler olduğunu, Genel Kredi ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmeleri, diğer sözleşmeler gibi, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulmasına karşın, uygulamada sıkça kredi kullandıran bankaların, önceden, tek taraflı ve kredi müşterisinin kişiliğinden bağımsız olarak hazırladığı sözleşme maddelerini müşterilerine üzerinde tartışmaya mahal vermeden kabul ettirmesi vakıadır, bu itibarla Genel Kredi ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmelerinin bankalarca tek taraflı olarak önceden düzenlenmiş olması irade özerkliği kuralıyla çeliştiğini, kredi müşterisinin irade beyanı, sözleşmenin imzalanma anında ve dayatma yoluyla ortaya konulduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 20. maddesine göre; Genel İşlem Koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Kanun koyucu tarafından yapılan tanım gereği, Genel Kredi ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmeleri hazırlanış şekilleri itibariyle Genel İşlem Koşulları hükümlerine tabi olduğunu, TBK’da yer alan Genel İşlem Koşulları hükümleri, Genel İşlem Koşullarını önceden öneren tarafın, genellikle, bu öneriyi kabul eden taraftan daha güçlü konumda bulunması nedeniyle, öneriyi kabul edeni koruyacak şekilde düzenlenmiş, kanun koyucunun zayıf olan tarafı koruyan diğer düzenlemelerinde olduğu gibi bu düzenlemeler de emredici nitelikte olup aksine düzenlemeler taraflarca ortaklaşa olarak dahi kararlaştırılmayacağını, söz konusu düzenlemeler TBK madde 20-25 Genel İşlem Koşulları başlığı altında yer aldığını, davalı müvekkil ile davacı arasında imzalanan 29.06.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin “I- Kredi Limiti ve Kullanımına İlişkin Hükümler” bendinin “4.Limit İptali” başlıklı maddesine göre limitin kısmen veya tamamen azaltılmasına/iptaline ilişkin düzenleme ile kredi limitlerinin hangi şartlar altında azaltılıp iptal edileceği düzenlenmiş, buna göre madde de sayılan şartların gerçekleşmesi halinde ve davacı tarafından davalı müvekkile 15 gün öncesinde limit azaltılmasına ilişkin bildirimin yapılmasından sonra limit azaltımı veya iptali yapılabileceği tarafların serbest iradesiyle hüküm altına alınmış, ancak davacı taraf sözleşmeyi ihlal ederek limit düşürmüş ve hesapları bloke altına almış olup, ödeme emrinde asıl alacak kalemlerine uygulanması talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranları TBK’nın 88. ve 120. maddelerinde düzenlenmiş olan faiz oranı sınırlarını aştığını, davacının ileri sürdüğü bu iddia TBK M.21 anlamında yazılmamış sayılma yaptırımına tabi olduğunu, uygulanması talep edilen faiz oranları fahiş olup müvekkilin borçlu olduğu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı alacaklıya böyle bir faiz borcu bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen %5 bsmv talebi hukuka aykırı olduğunu, davacının hesap kat’ı işleminin sözleşmeye aykırılığının tespitiyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine,asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davacı aleyhinde, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Her ne kadar davalı … cevap dilekçesi adı altında 04/02/2020 tarihli dilekçesini ibraz etmişse de dava dilekçesinin davalı tarafa 14/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından Mahkememizce cevap dilekçesi olarak değerlendirilmemiş, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiştir, Davalı …’ın mahkememize verdiği beyan dilekçesinde özetle; “Genel Kredi ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmeleri”, diğer sözleşmeler gibi, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla kurulduğunu, en önemli ödevlerinden biri olarak sıkça kredi kullandıran bankaların, genel kredi sözleşmeleri önceden, tek taraflı ve kredi müşterisinin kişiliğinden bağımsız olarak düzenlemeleri uygulamada karşılaşılan yöntem olduğunu, Genel Kredi ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmelerinin bankalarca tek taraflı olarak önceden düzenlenmiş olması irade özerkliği kuralıyla arasında çelişkiler barındırdığını, Kredi müşterisinin irade beyanı, sözleşmenin imzalanma anında ortaya konulduğunu, taraflar sözleşme yaparken yaptıkları sözleşmenin içeriğini özgürce belirleyememekte, banka önceden hazırladığı maktu sözleşmeyi alelacele müşteriye imzalattığını, bunun sözleşme özgürlüğü prensibinin bir sonucu olduğu düşünülse de içerisinde birçok çelişki olduğunu, sözleşmenin muacceliyete ilişkin hükümleri incelenince görülecektir ki, davacının tarafından tahsilini talep ettiği alacak kalemleri, hesapları hukuksuz olarak kat edildiği tarih itibariyle muaccel hale gelmediğini, bu nedenle, alacak muaccel hale gelmeden hesapların kat edilmesi ve bu hesaplara bağlı alacak kalemleri için aleyhimde icra takibine girişilmesi, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı … ile davacı banka arasında akdedilmiş Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca muaccel hale gelmiş bir alacak söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekte birlikte, alacak kalemlerinin muaccel hale geldiği düşünülse bile, davacı ile davalı … arasında akdedilen sözleşme TBK’nın genel işlem koşullarını düzenleyen hükümlerine aykırılık teşkil etmekte olup geçersiz olduğunu, her ne kadar davacı banka, Genel Kredi Sözleşmesine müteselsil kefalet vermiş olduğunu iddia etmekte ise de sözleşmenin her sayfası tarafına okutturulup müteselsil kefil sıfatıyla imzası alınmadığı gibi sözleşmenin bir örneğinin de kendisine verilmemiş, davacı banka tarafından yalnız sözleşmeden ayrı bir sayfaya 87.500 TL kefalet tutarıyla imza attırılmış, kefaletin geçerli olduğunu kabul anlamına gelmemekle beraber, tarafına 87.500 TL ye kadar kefalet verilmiş, söz konusu Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca Davalı … 70.000 TL kredi kullanmış ve bu kredinin önemli bir kısmını zaman içerisinde ödemiş, Ancak davacı banka tarafından haksız olarak hesapların kat edilmesi ile borcun tamamı davalı … ile kendisinden istendiğini, davacı kötü niyetli hesapları kat etmiş, hesapların kafi işlemi usulüne uygun yapılmadığından geçersiz olup davacının talep ettiği miktarda muaccel alacağı bulunmadığını, bir an için Ticari Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinin de kefalet kapsamında kalacağı düşünülse dahi, Davacı banka asıl borçlu olan Davalı …’a başvurmadan kredi kartı borcu için tarafına başvuru yapamayacağını, davalı …’ın, davacı bankanın kredi kartı limitlerini haksız olarak düşürdüğü ve hesaplarını bloke ettiği tarihe kadar herhangi bir çeki karşılıksız kalmamış, kabul anlamına gelmemekle birlikte, çek yaprak bedeli ödemesinin yapıldığı söylenen çeklerin suretleri dosyaya celb edildiğinde, işbu çeklerin bankanın haksız uygulamaları sonrasında karşılıksız muamelesine tabî tutulduğu ortaya çıkacağını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, davacı tarafından keyfi olarak yapılan hesap kat’ı haksız ve hukuka aykırı olup davacıya takip talebinde belirtilen kapsam ve miktarda borcu bulunmadığını, bu husus Davacı ve Davalı …’ın hesap hareketleri, havale/eft kayıtları, Davalı … ‘ın ve Davan banka defterlerinde bilirkişi marifetiyle yapılacak incelemede ortaya çıkacağını, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davacı aleyhinde, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …D.iş sayılı dosyasının Uyap kayıtları, 29/06/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi ve tadil sözleşmesi, 18/12/2015 tarihli gerçek kişi ticari kart üyelik sözleşmesi, 13/10/2017 tarihli çek hesabı açılış sözleşmesi, Bakırköy … Noterliği 20.08.2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname si ve tebliğ şerhleri, hesap ekstreleri, bilirkişi kök ve ek raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takiplerine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalılara kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve davalı …”ın davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; Davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında 29.06.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi, 29.06.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin Tadil Sözleşmesi, 18.12.2015 tarihli Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi ve 13.10.2017 tarihli Çek Hesabı Açılış Sözleşmesi kapsamında; ticari işletmesi için … no.lu ticari destek kredisi,… no.lu ticari kredi kartı ve çek yaprakları kullanmakla taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kelli sıfatı ile imzalamış olduğundan, tüm borçtan sorumlu olduğu görülmüştür.
Bakırköy … Noterliği 20.08.2019 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, davalı asıl borçlu …’a sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 21.08.2019 tarihinde iade edildiği, ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin diğer hükümler başlıklı 4.maddesine istinaden tebliğ edilmiş sayılacağı, davalı kefil …’a sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 21.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalılara gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında davalıların temerrüdlerinin ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda 23.08.2019 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş olacağı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı banka tarafından davalı asıl borçluya 03.07.2017 tarihinde 36 ay vadeli 70.000.00 TL lık taksitli kredi kullandırıldığı,(EK:6 ÖDEME PLANI) kredinin ilk 21 taksidinin ödendiği (EK:7 HESAP EKSTRESDİ) 21.taksit sonrası 03.04.2019 tarihi itibarı ile kalan anapara tutarının 34.004.62 TL olduğu, kalan taksitlerin ödemesinde gecikme olması nedeniyle sözleşme şartlarına göre hesapları 20.08.2019 hesap kat tarihi itibarı ile kat ettiği ve kat tarihi itibarı ile davacı banka alacağı 60.897.27 TL olduğu, davacı banka tarafından … kredilerine temerrüdün doğduğu 2019 Ağustos ayında kredilere FİİLEN uygulanan en yüksek faiz oranı sunulmadığı, TCMB na bildirilen faiz oranları genelgesinde “KREDİ İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK AZAMİ FAİZ ORANLARI” bildirilmiş olup bu oranların değişkenlik gösterebileceğinden, KREDİ KARTLARI için TCMB tarafından deklere edilerek UYGULANMASI ZORUNLU OLAN VE FİİLEN UYGULANAN akdi faiz oranı uygulanması gerektiği düşüncesinden hareketle 01.07.2019 tarihinde TCMB tarafından deklere edilen %24 akdi faiz oranınnın %50 fazlası olan (24 x1.50=36) % 36 temerrüt faiz oranı talep edebileceği, takip talebinde %40 temerrüd faizi talebinde bulunduğundan fazla talebinin yerinde olmadığı, kurumsal kredi kartları yönünden TCMB tebliğine göre 01.07.2019 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin yıllık % 28.08 belirlediği ,Ancak davacı banka takip talebinde %24 oranında temerrüd faizi talebinde bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı kalacağı, sözleşme Öncesi Bilgi Formunu 29.06.2017 tarihinde teslim alan asıl borçlu tarafından davacı bankaya herhangi bildirim ve itirazda bulunulmadan 29.06.2017 tarihli 87.500.00TL lık GKS nin davalının mutabakatı ile imza edilmiş olduğu , taksitli kredi yönünden davacı bankanın 34.004,62 TL asıl alacak, 2.382,14 TL kat ihtarnamesi öncesi işlemiş faiz, 2.332,81 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 38.719,57 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 38.707,57 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %36 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği (bilirkişi raporunda her ne kadar %17,76 oranı yazmış olsa bilirkişi raporu içeriğinde hesaplamanın %36 oranı üzerinden yapıldığından sehven yazım hatası yapıldığı anlaşılmıştır), kredi kartından davacı bankanın 11.439,04 TL asıl alacak, 835,21 TL kat ihtarnamesi öncesi işlemiş faiz, 562,23 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 12.836,48 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 12.628,81 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %24 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği, çek sorumluluk bedeli yönünden davacı bankanın 12.170,00 TL asıl alacak, 547,09 TL temerrüt faizi ve BSMV, 837,14 TL ihtiyati haciz gideri, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.160,23 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 14.150,89 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %24 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Taraf vekillerinin faize yönelik itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ticari krediler yönünden; davacı banka tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı sunulmadığı sadece TCMB na bildirmiş olduğu faiz oranları sunduğundan TBK’nın 120. maddesine göre temerrüt tarihinde avans faiz oranı, %19.50 olup %100 fazlası olan (10.50X2=39 ) % 39 temerrüt faiz oranı talep edebileceği, taksitli kredi yönünden davacı bankanın 34.004,62 TL asıl alacak, 2.382,14 TL kat ihtarnamesi öncesi işlemiş faiz, 2.382,14 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 38.895,25 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 38.883,26 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %39 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği (bilirkişi raporunda her ne kadar %17,76 oranı yazmış olsa bilirkişi raporu içeriğinde hesaplamanın %39 oranı üzerinden yapıldığından sehven yazım hatası yapıldığı anlaşılmıştır), kredi kartından davacı bankanın 11.439,04 TL asıl alacak, 835,21 TL kat ihtarnamesi öncesi işlemiş faiz, 562,23 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 12.836,48 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 12.628,81 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %24 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği, çek sorumluluk bedeli yönünden davacı bankanın 12.170,00 TL asıl alacak, 547,09 TL temerrüt faizi ve BSMV, 837,14 TL ihtiyati haciz gideri, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.160,23 TL alacaklı olduğu, davacının talebiyle bağlı kalınarak 14.150,89 TL talep edebileceği, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak üzerinden %24 temerrüt faiz oranı uygulanabileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı kredi borçlusu …’a kredi kullandırıldığı, davalının vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için davalı asıl borçlu ve müteselsil kefil olan diğer davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalı olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle kredi borcundan sorumlu oldukları, bilirkişi tarafından belirtilen asıl alacak, faiz oranı ve faiz türünün taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun olduğu ve fahiş oranda olmadığı, ticari kredi yönünden ek raporda belirtildiği üzere davacı banka tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı sunulmadığı sadece TCMB na bildirmiş olduğu faiz oranları sunduğundan TBK’nın 120. maddesine göre yapılan faiz hesaplamasının doğru olduğu ve %39 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının takip talebindeki talebi ile de bağlı kalarak Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasındaki; a) …no’lu ticari destek kredi alacağı yönünden borçlu davalılar tarafından 34.004,62 TL asıl alacak, 2.370,14 TL akdi faiz, 2.508,50 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 38.883,26-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %39 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, b) … no lu kredi kartı alacağı yönünden borçlu davalılar tarafından 11.439,04 TL asıl alacak, 835,21 TL akdi faiz, 354,56 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 12.628,81-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %24 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, c) Çek yaprak bedelinden kaynaklanan alacak yönünden borçlu davalılar tarafından 12.170,00 TL asıl alacak, 537,75 TL temerrüt faizi ve BSMV, 837,14 TL ihtarname gideri ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.150,89-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %24 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (34.004,62 TL+11.439,04+12.170,00 TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasındaki;
a)…no’lu ticari destek kredi alacağı yönünden borçlu davalılar tarafından 34.004,62 TL asıl alacak, 2.370,14 TL akdi faiz, 2.508,50 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 38.883,26-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %39 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)… no lu kredi kartı alacağı yönünden borçlu davalılar tarafından 11.439,04 TL asıl alacak, 835,21 TL akdi faiz, 354,56 TL temerrüt faizi ve BSMV olmak üzere toplam 12.628,81-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %24 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına,
c) Çek yaprak bedelinden kaynaklanan alacak yönünden borçlu davalılar tarafından 12.170,00 TL asıl alacak, 537,75 TL temerrüt faizi ve BSMV, 837,14 TL ihtarname gideri ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 14.150,89-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %24 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına,
d)Asıl alacağın (34.004,62 TL+11.439,04+12.170,00 TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.485,44-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 793,93-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.691,51-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.336,18-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 72,74-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 793,93-TL peşin harç olmak üzere toplam 838,33-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 267,50-TL posta giderinden ibaret toplam 1267,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.265,98- TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.318,41-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 1,59-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır