Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1306 E. 2021/523 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1306 Esas
KARAR NO : 2021/523
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, davalı bankanın … Şubesinin kredili müşterisi olduğunu, davalı banka ile akdedilen GKS istinaden taksitli kredi kullanıldığını, bunun dışında başkaca bir bankacılık hizmeti alınmadığını, Davalı banka 10.05.2019 tarihinde 5.250,00 TL, 28.06.2019 tarihinde 799,75 EURO ile 11.11.2019 tarihinde 913,00 USD olmak üzere 3 kalem halinde toplam 15.750,00 TL hiçbir müvekkilin talimatı ve rızası olmaksızın hesaptan çekildiğini, Akabinde …. Noterliğinin 15.11.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile 1 gün içinde hesaba iade edilmesi yönünde ihtarda bulunulduğunu, ŞİMDİLİK 250,00 TL Haksız kesinti tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile, 10,75 EURO ve 11,00 USD ise 3095 sayılı K’nurı 4/a m. uyarınca işleyecek faizi birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Risk merkezi kayıt bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından verilen hizmetleri, müşterinin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve risk modelleme çalışmalarına göre müşteri kredi risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilmesi gibi vesaire maliyetler bakımından bu ücretin tahsil edildiğini, Davacı tüzel kişiliğe haiz bir tacir olduğunu, taraflar arasında imzalanan GKS 8 m. göre müvekkil bankanın ücret ve masraf tahsil etmek yetkisinin bulunduğunu, TCMB 2002/1 sayılı Tebliğin 3 m. göre değer menfaatlerin serbestçe belirleneceğini, davacı basiretli bir tacir olarak aldığı kredinin maliyetini bilebilecek bir seviyede olduğu ve karşılıklı akit ile bağlı kalınarak kredi kullandırıldığını, müvekkil banka ile yapılan sözleşmenin genel işlem şartları dahilince değerlendirilme olanağı bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edildiğini, TTK’nun 11 ve 12. M. göre davacının bir tacir olduğunu, TTK’nun 20 m. göre makul bir hizmet bedelinin tahsil edilebileceğini, sözleş öncesi bilgi formu düzenlenip sözleşmenin bir nüshası davacıya müzakere için teslim edildiği belirtilerek davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalı bankadan genel kredi sözleşmesi kullandığını ancak bunun dışında başkaca bankacılık hizmeti almadığını, buna rağmen davalı bankanın 5.250,00 TL, 799,75 Euro ve 913,00 USD olmak üzere toplam 15.750,00 TL’nin müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında davalı banka tarafından müvekkiline ait hesaptan çekildiğini, bu tahsilatın hukuka aykırı olduğunu belirterek dava tarihi itibariyle şimdilik 250,00 TL 10,75 Euro ve 11,00 USD’nin iadesi talebi ile işbu davayı açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile risk merkezi kayıt bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından verilen hizmetleri, müşterinin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve risk modelleme çalışmalarına göre müşteri kredi risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilmesi gibi vesaire maliyetler bakımından bu ücretin tahsil edildiğini, Davacı tüzel kişiliğe haiz bir tacir olduğunu, taraflar arasında imzalanan GKS 8 m. göre müvekkil bankanın ücret ve masraf tahsil etmek yetkisinin bulunduğunu, TCMB 2002/1 sayılı Tebliğin m.3’e göre değer menfaatlerin serbestçe belirleneceğini, davacı basiretli bir tacir olarak aldığı kredinin maliyetini bilebilecek bir seviyede olduğu ve karşılıklı akit ile bağlı kalınarak kredi kullandırıldığını, müvekkil banka ile yapılan sözleşmenin genel işlem şartları dahilince değerlendirilme olanağı bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 77 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
6098 sayılı TBK m.77 uyarınca “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.
Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmektedir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. TBK’nın 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Somut olayda davacı, hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini iddia ettiği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini istemiştir.
Dosya davacının iddiaları ve davalının savunmaları değerlendirilmek üzere bankacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen raporda davalı bankanın “periyodik hizmet komisyonu” adı altında tahsil etmiş olduğu komisyonun emsal banka ücret tarifelerinde karşılığı olmadığını, dolayısıyla tam olarak mahiyeti ölçülebilirlik veya denetlenebilirlik bakımından belli olmayan haksız şart dahilinde kabul edilebilecek nitelikteki 5.250,00 TL, 799,75 Euro ve 913,00 USD komisyon tahsilinin yerinde olmadığı, davacının işlem tarihleri itibariyle faizi ile birlikte davacıya ödenebileceği hususları belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda 08/03/2021 hakim havale tarihli dilekçesi ile ıslah talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu Mahkememizce denetime elverişli ve hukuka uygun olduğu kabul edilerek hükme esas alınmış ve düzenlene rapor doğrultusunda davacının iddiasını ispat ettiği kanaatiyle ıslah tarihi de gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1) -250,00 TL’nin 10/05/2019 tarihinden itibaren, 5.000,00 TL’nin ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-10,75 Euro’nun 28/06/2019 tarihinden itibaren 789,00 Euro’nun ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca belirlenecek oranda faizi faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-11,00 USD’nin 28/06/2019 tarihinden itibaren 902,00 USD’nin ıslah tarihi olan 08/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca belirlenecek oranda faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.290,65 TL peşin harcın başlangıçta alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.246,25 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 62,50 TL tebligat-posta gideri olmak üzere toplam 851,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karar kesinleştikten sonra artan gider avansının davacıya ve davalıya İADESİNE, Davacı ve davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair verilen karar; kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine istinafı kabil olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu.31/08/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı