Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/130 E. 2021/828 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/130 Esas
KARAR NO : 2021/828
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 10.02.2018 tarihinde saat 19.30 sıralarında, müvekkili … … yol üzerinde doğu istikametinden batı istikametine yaya olarak giderken karşısından batı istikametinden doğu istikametine giden plakasını alamadığı beyaz renkli bir motosikletin kendisine çarpması neticesinde tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, … Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 30.04.2019 tarihinde düzenlenen … sayılı Adli Rapor’a göre başvurucu müvekkilin geçirmiş olduğu kaza neticesinde maluliyet oranı %7; geçici iş göremezlik süresi 90 gün olarak belirlendiğini, Vuku bulan bu olay neticesinde; … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2018/… Soruşturma Numaralı dosyası ile soruşturma başlatılmış olup 2018/… Karar Numarası ile Kovuşturmaya Yer Olmadığuna Dair Karar verildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın başvurulan …ndan karşılanması amacıyla doğrudan doğruya …’na ödeme yapılması için 08.05.2019 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evraklar kuruma teslim edildiğini, başvuru dilekçelerine 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde dava yoluna başvurulacağı ihtaren bildirildiğini, 07.05.2019 tarihli mailimiz ile …’na müvekkilin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre düzenlenmiş Adli Rapor’u iletilmiştir. Ancak … 10.05.2019 tarihli 18873 sayılı cevap yazısı ile talebimizin karşılanmasının mümkün olmadığını bildirdiğini, 08.05.2019 tarihinde davalı kuruma yapılan yazılı başvuruya … tarafından talebi karşılayacak nitelikte bir cevap gelmediğinden işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 4.600,00 TL tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 08.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; vekil eden kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için kazaya karıştığı iddia olunan plakası tespit edilemeyen motorlu aracın varlığı olaya dâhil somut deliller ile ispat edilmelidir. Aracın ispatı veya trafik poliçesi yaptırmak zorunda olan bir araç olduğunun tespiti yapılamadığı takdirde vekil eden aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, hiçbir suretle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; öncelikle kazada öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının maluliyetine ilişkin raporun Özürlülük Ölçütü yönetmeliği dahilinde tespit edilmesini, davacının iddia edilen maluliyet durumunun tam teşekküllü hastane veya ATK tarafından düzenlenecek raporlar belirlenmesi gerektiğini, genel şartlar gereği tedavi giderleri, bakıcı giderleri, yol giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatlarından sorumlu olmadıklarını, maddi tazminat hesabının genel şartlarda belirtilen şekilde yapılması gerektiğini ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı aslı, davacıya ait … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi, … Hastanesinin tedavi evrakları, … Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı – 30.04.2019 tarihli … Sayılı Adli Rapor, …nın … Sayılı hasar dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… Soruşturma sayılı dosyası, davacıya ait sosyal ve ekonomik durum araştırması, SGK müzekkere cevabı, keşif tutanağı ve keşif sonrasında alınan 22/07/2020 tarihli bilirkişi raporu, ATK … İhtisas Dairesinin 11/02/2020 tarihli ön raporu, ATK … İhtisas Dairesinin 25/09/2020 tarihli raporu, ATK 2. İhtisas Kurulunun 17/02/2021 tarihli maluliyet raporu, aktüer bilirkişinin 04/08/2021 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
10/02/2018 günü saat 19:00 sıralarında kimliği tespit edilemeyen sürücü idaresindeki plakası tespit edilemeyen motorsiklet ile … Caddeyi takiben batı istikametinden doğu istikametine doğru seyir halinde iken istikametine göre sol tarafından kavşak başından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya çarpması sonucu davaya konu olay meydana gelmiş olup, dosya kusur incelemesi için ATK … Dairesine gönderilmiş, ATK … İhtisas Dairesinin 11/02/2020 tarihli ön raporunda; olay yeri krokisinin, kazaya karışan motorsikletin ve yayanın hareket yönlerinin, olay mahalli özelliklerinin, olay mahallinde yaya geçidi bulunup bulunmadığı bilgisinin, çarpma noktasının ölçekli konumuna dair bilgilerin bulunamaması nedeniyle dosyanın iadesine karar verilmiş olup, ön raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla kazanın bulunduğıu mahal olan … Asliye Ticaret Mahkemesine keşif talimatı yazılmış, talimat mahkemesinde yapılan keşif sonrasında alınan 22/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda olay yeri özelliklerinin belirtildiği, olay yeri krokisi ve çarpma noktasının düzenlendiği ve plakası tespit edilemeyen motorsiklet sürücüsünün Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/d ve Karayolları Trafik Kanunun 527a-b maddesini ihlal ettiği, meydana gelen kazada %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ın 2918 Sayılı Yasanın 68 ve bağlı yönetmeliğin 138/b maddesini ihlal ettiği, meydana gelen kazada %25 oranında tali kusurlu olduğu tespit edildiği, dosyanın kusur incelemesi için ATK … İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK … İhtisas Dairesinin 25/09/2020 tarihli raporuna göre; kimliği tespit edilemeyen sürücü idaresindeki plakası tespit edilemeyen motorsiklet ile olay mahalli kavşağına yaklaşırken hızını her an tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürüp, istikametine göre sol tarafından kavşak başından kaplamaya girip karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayanın varlığını dikkate alarak ilk geçiş hakkını bu yayaya vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızıyla kavşağa gelip, karşıdan karşıya geçmekte olan yayaya önlemsizce çarptığı olayda %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya … …’ın kavşak kollarındaki trafik akışını dikkate alıp, güvenle duramayacak hızla gelmekte olan araçların varlığını dikkate alarak karşıdan karşıya geçişini sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, istikametine göre sağ tarafından gelmekte olan motorsikletin hızını ve konumunu yeteri kadar dikkate almadan kendi can güvenliğini tehlikeye atarak karşıdan karşıya geçişini dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde sürdürmesi neticesinde meydana gelen olayda %25 oranında tali kusurlu olduğunun anlaşıldığı, söz konusu ATK … İhtisas Dairesinin 25/09/2020 tarihli raporu hukuka uygun ve denetime elverişli, keşif sonucunda düzenlenen raporla ve olay mahalli özellikleri ile uyumlu olduğu anlaşılmakla tazminat hesabında ve hükümde esas alınmıştır.
ATK … İhtisas Kurulunun 17/02/2021 tarihli maluliyet raporuna göre 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu davacının tüm vücut engellilik oranının %5,1 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu … Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Diğer bir ifade ile; yargısal içtihatlarda maluliyete ilişkin raporların, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmesi gerektiğine ilişkin bir belirleme bulunmamaktadır. Kaldı ki bu yasa Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olup Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca usulüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılan ATK … İhtisas Kurulunun 17/02/2021 tarihli maluliyet raporu hükme esas alınmıştır. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/2923 E. 2020/3841 K. Sayılı ilamı)
Dosyanın aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş olup bilirkişinin 04/08/2021 tarihli raporundan özetle: “04.08.2021 rapor tarihinde, davacının 10.02.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu;Geçici İş Göremezlik Zararı; 4 ay/120 gün geçici iş göremezlik zararının 6.412,48 TL olduğu, SGK tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik tazminat ödenmiş olması durumunda iş bu zarardan tenzilinin gerektiği, davaya konu kazada yaya davacının % 25 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalı …ndan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 4.809,36 TL olacağı, 17. Hukuk Dairesi 2019/6271 E. , 2020/8104 K. 03.12.2020 tarihli kararı dikkate alındığında sigorta şirketinin sorumluluğundan söz edilebileceği, tedavi giderleri teminatından karşılanabileceği, Sürekli maluliyet Zararı; % 5,1 sürekli maluliyet oranı ve sürekli iş göremezlik zararının 102.473,41 TL olacağı, davaya konu kazada yaya davacının % 25 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalı …ndan talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 76.855,05 TL olacağı, (360.000,00 TL limit dahilinde bulunduğu)Davacı vekili tarafından davalı sigorta şirketine dava öncesi başvuru yapıldığı, hasar dosyası açıldığı davaya konu olay ile ilgili davacının … Üniversitesinden alınan maluliyet raporunun 08.05.2018 tarihinde davalı kuruma ulaştırıldığı, toplanan tüm belgeler dahilinde …nın 29.05.2018 tarih … sayılı yazısı ile olayın iddia edildiği şekilde meydana geldiği kanaatinin oluşmadığı ve taleplerinin ret edildiğinin bildirildiğinin tespiti ile; 08.05.2018 tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihinin 21.05.2018 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceği ” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın Yargıtay 17. HD’ nin 2020/2598 E. 2021/34 K 14.01.2021 tarihli kararı ve T.C. Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K. 24.02.2021 tarihli doğrultusunda, TRH 2010 Yaşama Tablosu ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi dikkate alınarak düzenlendiği anlaşılmakla dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış olup her ne kadar bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatı 4.809,36 TL olarak hesaplanmışsa da celp edilen SGK’nın 17/09/2021 tarihli müzekkere cevabında davacıya 2.285,11 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşıldığından mahsup edilerek davacının 2.524,25 TL geçici iş göremezlik zararı olduğu kabul edilmiş, davalı tarafından her ne kadar geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında bulunmadığı ileri sürülmüşse de Yargıtay … Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca geçici iş göremezlik zararının bedeni zarar teminatıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında olup, 6111 Sayılı Yasa uyarınca tedavi giderleri kapsamında değerlendirilemeyeceği bu nedenle davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiş, davacı vekilinin 20/09/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 76.855,05 TL’ye arttırdığı, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 4.809,36 TL’ye arttırdığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davacının 2.524,25 TL geçici iş göremezlik 76.855,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/05/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Davacının 08/05/2018 tarihinde sigorta şirketine başvuru yaptığı ve 8 iş günü sonrası 21/05/2018 tarihi olduğundan 21/05/2018 tarihinde temerrüde düştüğü ve yasal faiz istenebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Islah halinde temerrüt faizi yönünden ise; haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenle dava dosyamızda ıslah edilen miktar bakımından da temerrüt tarihiden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir.
Tüm bu açıklamalar ve hukuki değerlendirmeler sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)Davacının 2.524,25 TL geçici iş göremezlik 76.855,05 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/05/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.422,40-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 265,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 309,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.113,00-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 11.119,31-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru, 44,40-TL peşin ve 265,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 353,80-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.285,11-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 1.550,00-TL Bilirkişi ücreti ve 477,13-TL posta gideri, 384,90 TL keşif harcı, 130,00 TL yolluk ücreti, 12/04/2021 tarihli 820,00 TL bedelli ATK fatura ücreti ve 25/09/2020 tarihli 300,00 TL bedelli ATK fatura ücretinden ibaret toplam 3.662,03-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 3.559,49-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.283,04-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 36,96-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır