Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/13 E. 2020/413 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/13 Esas
KARAR NO : 2020/413

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … Şubesi ile dava … TİC. LTD. ŞTİ. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, davalı/kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla işbu sözleşmeyi imzalamış olması nedeniyle borçtan sorumlu olduklarını, Borcun öngörülen süre içinde ödenmemesi üzerine … 24. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, verilen sürede 242.955,45 TL borcun ödenmemesi üzerine bu kez … 12. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haiz yoluyla ilamsız icra takibine geçildiğini davalı/borçluların, yetkiye, asıl borca, işlemiş faize ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, Belirtilen sebeplerle hukuka aykırı itirazın 299.762,24 TL alacak üzerinden iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usul ve yasaya uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER: Genel kredi sözleşmesi, … 24. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 252.300,24 TL asıl alacak, 44.406,82 TL işlemiş faiz, 2.220,31 TL %5 BSMV toplamı, 834,27 TL masraf olmak üzere toplam 299.762,24 TL. için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 26/05/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile Dava … borçlusu/lehtarı …TİC. LTD. ŞTİ. arasında toplam 365.458,86 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, İşbu sözleşmeyi davalı kefilin de (… Ltd. Şti) toplam 365.458,86 TL kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, Genel Kredi sözleşmesinin geçerli bir kefalet limitini içerdiği ve mülga: BK 484 ve 485.m. öngörülen “ Muayyen bir limit “ şartının teşekkül etmiş olduğu açıkça anlaşıldığından dolayı, geçerli bir kefalet akdinin mevcut olduğu, davalı/kefilin, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti/leri aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklarının kabulü gerektiği, dava … kredi lehtarı …TİC. LTD. ŞTİ..’ne taksitli taşıt kredileri, rotatif kredi (Eski adıyla …) ile teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, Genel Kredi Sözleşmesinin 11.m. ile (TTK 96. 98. ve 100 m./mülga TTK 94, 96. 98. m.) hükmü uyarınca, … 24.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cari hesabın 08.09.2008 itibariyle kesilip kat edildiği ve toplam 242.955,45 TL NAKDİ ALACAĞIN/BORCUN ihtarnamenin tebliğine müteakiben (1) gün içinde ödenmesi, 17.970,00 TL TEMİNAT MEKTUBU bedelinin DEPO edilmesi, aksi halde yasal işlemlere başlanılacağının ihtar edildiği, davalı/kefilin gösterilen adresinde daimi çalışan işçisi …’ya ihtarnamenin 23.09.2008 tarihinde tebliğ edildiği, kat ihtarıyla ödeme için verilen (1) günlük mehil süresi bitimine müteakip 25.09.2008 tarihi itibariyle davalı kefilin temerrüde düşürülmüş sayılabileceği, Faiz Genelgesi ile deklere edilen en yüksek faizin %35 olduğu, dolayısıyla bu en yüksek faiz oranının sözleşmenin 19. m. hükmüne göre % 50’ nin ilavesi ile %52,50 (35 x 1,50 ) oranında temerrüt faizi hesaplandığı, tespit edilen temerrüt faiz oranı yıllık %52,50 oranında olduğu, ödeme emrinde talep edilen temerrüt faizinin ise %60 oranında olduğu, dolayısıyla tespit edilen %52,50 oranındaki temerrüt faizlerine itibar edilmesi gerektiği, temerrrüt tarihi itibariyle 254.473,72 TL asıl alacak hesaplandığı, davacı banka ise takip talebinde 252.300,24 TL asıl alacak talep ettiği, takip tarihi itibariyle aşağıdaki şekilde hesaplandığı,
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 252.300,24 252.300,24 252.300,24
İşlemiş faiz 44.406,82 37.391,98 37.391,98
BSMV 2.220,31 1.869,60 1.869,60
Dava masrafı 834,87 0,00 0,00
TOPLAM ALACAK 299.762,24 291.561,82 291.561,82
TAKİP TARİHİ ile DAVA TARİHİ aralığında 22.11.2011 tarihinde … ve … plakalı 2 adet taşıt satışından elde edilen kısmi tahsilat tutarı 17.346,51 TL (15.718,44+ 1.628,07=) nazara alınarak, TBK’nun 100 m uyarınca (yapılan tahsilatlar öncelikle faiz ve fer’ilerine mahsup edilmek kaydıyla) hesaplama yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda hem takip hem de dava tarihi itibariyle terditli hesaplama yapıldığı, Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 8.200,42 TL’nın (299.762,24 – 291.561,82 =) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren 252.300,24 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %52,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalıdan tahsili amacıyla genel krediden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
… 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 252.300,24 TL asıl alacak, 44.406,82 TL işlemiş faiz, 2.220,31 TL %5 BSMV toplamı, 834,27 TL masraf olmak üzere toplam 299.762,24 TL. için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, tebliğ evrakları dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişiden alınan rapora göre; temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan toplam asıl alacak tutarının 254.473,72 TL. Olduğu, davacının takip talebinde 252.300,24 TL asıl alacak talep ettiği, taleple bağlı kalınması gerektiği, takip tarihi itibariyle davacı bankanın 252.300,24 TL asıl alacak, 37.391,98 TL işlemiş faiz, ve temerrüt faizi, 1.869,60 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 291.561,82 TL alacağının bulunduğu, mahkeme masraflarına ilişkin, borç tamamen ödeninceye kadar asıl alacak 3.186,90 TL üzerinden yıllık %54 oranın öncelikle faiz ve ferilerine mahsup edilmek kaydıyla hesaplama yapılması gerektiği, 834,87 TL talep yönünden somut bir delil sunulmadığından değerlendirme dışı tutulduğu, takip tarihi ile dava tarihi arasında 22/11/2011 tarihinde 2 adet taşıt satışından elde edilen kısmi tahsilat tutarı olan 17.346,51 TL’nin TBK 100 maddesi uyarınca yapılan tahsilatlar öncelikle faiz ve ferilerine mahsup edilmek kaydıyla hesaplama yapılması gerektiği, takip tarihinden itibaren 252.300,24 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %52,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği, davalı borçlu kefilin sorumluluk limitinin imzalanan kefalet limiti içinde kaldığından; davalı kefilin takipteki alacaktan ve temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu şirket ile davacı arasında ticari kredi sözleşmesinin varlığı ve davalı borçlunun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı şirketin ve davalının davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve davalı borçlunun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından takibe itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadığını ileri sürmüşse de, dava dışı borçlu şirketin asıl borçlu olarak davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalı yönünden kefil sıfatıyla Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının kefil olarak attığı imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafın itiraz ettiği miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıdan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı tarafın davalıdan takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibi haklı olup, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı hakkında başlatılan … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, (takip tarihi ile dava tarihi arasında 22/11/2011 tarihinde 2 adet taşıt satışından elde edilen kısmi tahsilat tutarı olan 17.346,51 TL’nin TBK 100 maddesi uyarınca yapılan tahsilatlar bilirkişi raporu ile hesaplanan 37.391,98 TL’ye mahsup edilerek 20.045,47 TL olarak Mahkememizce hesaplanmış olup) takibin 252.300,24 TL asıl alacak, 20.045,47 TL işlemiş faiz, 1.869,60 TL BSMV, olmak üzere toplam 274.215,31-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 52.50 faiz oranı üzerinden hesaplanacak gecikme faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
a)Davalının … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
b)Takibin 252.300,24 TL asıl alacak, 20.045,47 TL işlemiş faiz, 1.869,60 TL BSMV, olmak üzere toplam 274.215,31-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 52.50 faiz oranı üzerinden hesaplanacak gecikme faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si (50.460,04 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 18.731,64.-TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 27.645,07-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 700-TL Bilirkişi ücreti ve 123,20-TL posta giderinden ibaret toplam 823,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı