Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1295 E. 2022/322 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1295 Esas
KARAR NO : 2022/322
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 08.03.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olan ve dava dışı … …’ ın sevk ve idaresinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkillerinin murisi … …’na çarpması sonucu ölümle sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, dava öncesi 27.12.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonrası müvekkillerine toplam 7.357,68 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını ancak yapılan bu ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 08.03.2017 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle aynı gün vefat eden … …’ nun desteğinden yoksun kalan annesi … ile davacı kızları için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21.12.2017 davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 27.04.2016/2017 vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olduğunu, davacı tarafından dava öncesi yapılan yazılı başvuru sonrasında davacı anne … için 3.775,56 Tl ve davacı kızı … için 3.582,12-TL olmak üzere toplam 7.357,68 TL maddi tazminat ödemesinin 29.01.2018 tarihinde alınan aktüerya raporu dahilinde ödendiğini, diğer davacılar … ve …’ nin destek yaşlarının üzerinde olmaları neden ile maddi tazminat talep edemeyeceklerini, yapılan ödeeme ile sorumluluklarının yerine getirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; dava konusu olayda müteveffanın kanında uyuşturucu ve yüksek düzeyde alkol (282 mg/dl) olduğunun tespiti ile kendi ölümü ile sonuçlanan kazada kusurlu olduğunun tesptinin gerektiğini, hesaplamanın 01.06.2015 tarihinden sonra geçerli olan Genel Şartlar dahilinde yapılması gerektiğini, temerrütten söz edilemeyceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, … plakalı aracın tescil bilgileri, … numaralı sigorta poliçesi ve hasar dosyası, 08/03/2017 tarihli kaza tespit tutanağı, … Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… esas sayılı dosyası, … Sosyal Güvenlik Merkezi müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkezi müzekkere cevabı, ATK … İhtisas Dairesinin 10/04/2019 tarihli raporu, ATK … İhtisas Dairesi 26/03/2021 tarihli raporu, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 08/03/2017 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı dava dışı … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … …’na çarpması sonucu müteveffanın ölümüne sebebiyet verildiğini, davalı sigorta şirketinin 29/01/2018 tarihinde toplam 7.357,68 TL ödeme yaptığını, ancak ödemenin davacıların zararını karşılamadığını belirterek her bir davacı için 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılara ödeme yapılması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini talep etmiştir.
08/03/2017 günü saat 22:20 sıralarında dava dışı … … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … yol yönüne seyir halinde iken aracın sağ ön kısımları ile seyir istikametine göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmek için kaplamaya giren yaya … …’na çarpması sonucunda ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… Esas Sayılı dosyasının incelemesinde; dava dışı … … hakkında 08/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu … …’nun taksirle ölümüne neden olma suçundan … Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/… soruşturma numarası ile soruşturma açıldığı, savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporunda yaya … …’nun KTK’nun yayalara ait yaya kusurlarından “yola birden bire çıkmak”, “görünürlülüğü arttırıcı tedbirleri almamak” ve “yolarda güvenli geçiş önce sola ve sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk önce geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır” kurallarını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … …’ın KTK’nun tali kusurlardan sayılan “araçların hızını, aracın yük ve teknik özellikleriyle görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kurallarını ihlal ettiğinden dolayı tali kusurlu olduğunun belirtildiği, … CBS’nin 2018/… numaralı iddianamesi ile … Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı, 2018/… E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında ATK … İhtisas kurulundan rapor alındığı, ATK … İhtisas Kurulunun 10/04/2019 tarihli raporu ile; sürücü … …’ın tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya … …’nun asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, … Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli 2018/… E. 2018/… K. Sayılı ilamı ile sürücü … … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan TCK 85/1, TCK 62/1 maddeleri gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, yapılan itirazın reddedilmesi üzerine hükmün 13/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Dairesinin 26/03/2021 tarihli raporuna göre; sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile gece vakti aydınlatma bulunmayan yağmurlu ve ıslak zemin üzerinde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde mahal şartlarına göre hızını far ışığı altındaki görüş alanına göre her an tedbir alabileceği şekilde ayarlaması gerekir iken bu hususta riayet etmeyerek seyrini sürdürdüğü sırada seyir istikametine göre yolun sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmeye çalışan müteveffa yaya karşı zamanında etkin fren ve direksiyon tedbiri almadığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda alt düzeyde %10 oranında tali kusurlu olduğu, yaya … …’nun gece vakti aydınlatma bulunmayan ve belli yerlerinde oto korkuluk bulunan devlet kara yolundan geçiş yapmak istediğinde kaplama üzerinde seyir halinde olan araçların seyir durumunu kontrol altında tutması gerekirken bu hususa riayet etmeyip ilk geçiş hakkını sanık sürücü idaresindeki araca vermediği, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak kaplamaya giriş yaptığı anlaşılmakla meydana gelen olayda %90 oranında asli kusurlu olduğu belirlendiği anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Dairesinin … tarihli raporu dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu da anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan aktüer bilirkişinin 03/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosyada bulunan belgeler incelendiğinde; müteveffanın 05.11.2012 tarihine kadar sigortalı olarak aktif çalışmasının bulunduğu, vefat/ kaza tarihi 08.03.2017 tarihinde ise gelirini ispat eder bir belgenin dava dosyasında bulunmadığı, müteveffanın 26.12.2014 tarihinde çocuklarının annesinden boşandığı ve kızları …’ nın velayetinin dava dışı annede olduğu, müteveffanın gelirlerinin asgari ücretin üzerinde olduğunu ispatlar herhangi bir belge – SGK hizmet dökümü, hesap pusulası, ücret bordrosu dosyada bulunmadığının tespiti ile müteveffanın gelirleri – asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü ile davacıların maddi zararlarının hesaplandığı, davacı …; oğlunu kaybettiği 08.03.2017 tarihinde73 yaşında olduğu, TRH 2010 Kadın yaşam tablosuna göre muhtemel yaşam süresi 11 yıl, 84 yaşına 25.12.2027 tarihine kadar yaşayacağı, 11 yıl muhtemel yaşam sınırına kadar oğlunun desteğinden yoksun kaldığı, davacı müteveffanın kızı 16.03.2003 doğumlu …; babasını kaybettiği 08.3.2017 tarihinde 14 yaşında olduğu, yerleşik Yargıtay kararları dahilinde 22 yaşına 16.03.2025 tarihine kadar babasının desteğinden 8 yıl süre ile yoksun kaldığı, davacı müteveffanın kızı …, babasını kaybettiği 08.03.2017 tarihinde 27 yaşında olduğu, 18.09.2006-14.09.2015 tarihleri arasında SGK da 4/a statüsünden prime esas kazancının bulunduğu ve yerleşik Yargıtay içtihatları dahilinde destek süresi 22 yaşının üzerinde- gelir elde ettiğinin tespiti ile babasının desteğinden yoksun kaldığından söz edilemeyeceği, davacı müteveffanın kızı …, babasını kaybettiği 08.03.2017 tarihinde 25 yaşında olduğu, 23.04.2008 – 16.11.2013 tarihleri arasında SGK da 4/a statüsünden prime esas kazancının bulunduğu ve 13.05.2014 tarihinde evlendiği, eşi ile birlikte yaşadığı, çocuklarının olduğunun tespiti ile yerleşik Yargıtay içtihatları dahilinde destek süresi 22 yaşının üzerinde- gelir elde ettiği ve evli olduğunun tespiti ile babasının desteğinden yoksun kaldığından söz edilemeyeceği, müteveffanın şayet yaşıyor olsa idi annesine muhtemel yaşam sınırına kadar % 10 pay ayıracağı, kendisine 2, kızına 1 pay olmak üzere, kendisine % 60, kızına 22 yaşına kadar % 30 pay ayıracağı, kızının destek süresi sonunda kızına ayırdığı payı kendisinin kullanacağı, annesine % 10 destek olmaya devam edeceği varsayılarak hesaplama yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından 29.01.2018 tarihinde davacılar anne … ve kızı …’ ya yapılan destekten yoksun kalma tazminatları ile, davacıların zararlarını karşılanıp karşılamadıklarının hesaplamasında; davacı anne …’ nun; oğlunu kaybetmesi sonucu toplam … zararını n19.900,12 TL olduğu, davacıların desteği müteveffanın kazanın oluşumunda % 90 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 1.990,01 TL olabileceği, desteğin kusuruna denk gelen tazminat miktarlarının talep edilemeyeceği, davacı anneye 29.01.2018 tarihinde 3.775,56 TL maddi tazminat ödemesi yapılarak, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiği, talep edebileceği bakiye zararının bulunmadığı, davacı kızı …’ nun; babası kaybetmesi sonucu toplam DYK zararının 45.205,77 TL davacıların desteği müteveffanın kazanın oluşumunda % 90 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 4.520,58 TL olabileceği, desteğin kusuruna denk gelen tazminat miktarlarının talep edilemeyeceği, 29.01.2018 tarihinde 3.582,12 TL maddi tazminat ödemesi yapılarak, davacı …’ nın maddi zararının % 79,24 ‘ ünün karşılandığı, rapor tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacı kızı …’ nun; babası kaybetmesi sonucu toplam … zararının 67.444,26 TL davacıların desteği müteveffanın kazanın oluşumunda % 90 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 6.744,43 TL olabileceği, desteğin kusuruna denk gelen tazminat miktarlarının talep edilemeyeceği, 29.01.2018 tarihinde davacı …’ ya ödenen 3.582,12 TL ‘ nin 03.11.2021 tarihindeki güncel değeri 4.796,61 TL’ nin tenzili ile bakiye maddi tazminat alacağının (6.744,43 – 4.796,61) 1.947,82 TL olabileceği, dava öncesinde davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve 29.01.2018 tarihinde kısmi ödeme yapıldığının tespiti ile 29.01.2018 ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün takdir ve münakaşası Sayın Mahkemeye ait olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Davacı ve davalı vekilinin rapora yönelik itirazları irdelenip değerlendirilmek ve dava tarihinden önce yapılan ödeme verilerine göre yapılan hesaplamada davalı tarafça ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı hususunu irdelemek üzere raporu hazırlayan aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 02/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacı …’ a 29.01.2018 tarihinde 3.582,12 TL maddi tazminat ödemesi yapılarak, davacı …’ nın maddi zararının % 79,24 ‘ ünün karşılandığı, bu tutarın yeterli olup olmadığının hukuki takdirinin Mahkemeye ait olduğu, anne …’ nin vefat eden oğlu dahil 8 yetişkin çocuğunun bulunduğu, müteveffanın da toplam 3 çocuğunun olduğu dikkate alındığında, şayet yaşıyor olsa idi annesi …’ ye % 10 pay ayıracağı (% 10 un üzerinde hesaplanması halinde örneğin % 12,5 dahi olsa 8 çocuk için % 100’ e ulaşır destek durumu ki buda hayatın olağan akışına aykırıdır, ayrıca anne …’ nin 05.01.1999 yılında kaybettiği eşinden 15.03.1999 yılından itibaren ölüm aylığı aldığı görülmektedir. ) müteveffanın şayet yaşıyor olsa idi annesine muhtemel yaşam sınırına kadar % 10 pay ayıracağı, kendisine 2, kızına 1 pay olmak üzere, kendisine % 60, kızına 22 yaşına kadar % 30 pay ayıracağı, kızının destek süresi sonunda kızına ayırdığı payı kendisinin kullanacağı, annesine % 10 destek olmaya devam edeceği varsayılarak hesaplama yapıldığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacılar vekilinin 22/03/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile davacı … yönünden talebini 1.990,01 TL’ye arttırdığı, davacı … yönünden talebini 1.947,82 TL’ye arttırdığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/15518 E. 2017/6331 K. Sayılı ilamına göre; “Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.”
Yargıtay 17. HD’nin 2016/4075 E. 2018/12151 K. Sayılı ilamında; destek tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, Yargıtay 17. HD’nin güncel son içtihatlarında ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/3292 E. 2021/1848 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere tazminat hesaplamasında bakiye ömrün belirlenmesi için TRH 2010 tablosunun esas alınması ve hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen işleyecek devredeki gelirlerin her yıl için %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği kabul edilmiş olup Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan kök ve ek raporda belirtilen hesaplama yöntemi ile hesaplama yapıldığı anlaşılmakla Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan kök ve ek raporu dosya kapsamına ve Yargıtay içtihatlarına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış ve davacı … yönünden kaza tarihinde 25 yaşında olduğu ve 2008-2013 yılları arası sigortalı çalışmasının olduğu ve 2014 yılında kaza tarihinden önce evlendiği anlaşılmakla destek ihtiyacı ortadan kalktığından ve koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davacı … yönünden kaza tarihinde 27 yaşında olduğu, 2006-2015 tarihleri arası sigortalı çalışmasının olduğu anlaşılmakla destek ihtiyacı ortadan kalktığından ve koşulları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davacı … yönünden hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 1.990,01 TL olduğu, davacı anne …’na 29.01.2018 tarihinde 3.775,56 TL maddi tazminat ödemesi yapılarak, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiği, talep edebileceği bakiye zararının bulunmadığı anlaşılmakla tazminat talebinin reddine karar verilmiş, davacı … yönünden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile zararının karşılanıp karşılanmadığı konusunda yapılan hesaplamada babasını kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 45.205,77 TL olduğu, davacıların desteği müteveffanın kazanın oluşumunda % 90 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 4.520,58 TL olabileceği, desteğin kusuruna denk gelen tazminat miktarlarının talep edilemeyeceği, 29.01.2018 tarihinde 3.582,12 TL maddi tazminat ödemesi yapılarak, davacı …’ nın maddi zararının % 79,24 ‘ ünün karşılandığı, yapılan ödemenin yetersiz olduğu ve fahiş fark bulunduğu Mahkememizce kabul edilerek, aktüer bilirkişi tarafından rapor tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacı …’ nun; babası kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 67.444,26 TL olduğu, davacıların desteği müteveffanın kazanın oluşumunda % 90 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek zararının 6.744,43 TL olduğu, desteğin kusuruna denk gelen tazminat miktarlarının talep edilemeyeceği, 29.01.2018 tarihinde davacı …’na ödenen 3.582,12 TL ‘ nin 03.11.2021 tarihindeki güncel değeri 4.796,61 TL’ nin tenzili ile bakiye maddi tazminat alacağının (6.744,43 – 4.796,61) 1.947,82 TL olduğu anlaşılmakla; davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile; 1.947,82 TL destekten yoksun kalma tazminatın ödeme tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacı …’na verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2-)Davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-)Davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi tarafından 29/01/2018 tarihinde yapılan ödeme sonucunda karşılandığı anlaşılmakla REDDİNE,
4-)Davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının KABULÜ ile; 1.947,82 TL destekten yoksun kalma tazminatın ödeme tarihi olan 29/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacı …’na verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 133,06-TL harcın, peşin alınan 68,31-TL ve 161,40 ıslah harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 96,65-TL’nin davacı …’na iadesine,
6-)Davacı … maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.947,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’na verilmesine,
7-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.990,01-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalı tarafa verilmesine,
10-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 133,06 TL peşin harç olmak üzere toplam 177,46-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı …’na verilmesine,
11-)Davacı tarafından yatırılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti, 258,90-TL posta giderinden ibaret toplam 1.158,90 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 380,11-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı …’na verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
12-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 432,96-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 887,04-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
13-)Adli Tıp Kurumu’nun 30/03/2021 tarihli … numaralı 700,00-TL bedelli kusur incelemesine ilişkin fatura bedeli dosyada tahsil edilmemişse (tahsilde tekerrür olmamak üzere) davacılardan tahsili için yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
14-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*