Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/129 E. 2020/610 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/129 Esas
KARAR NO : 2020/610
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile eski unvanı … Sanayi ve Dış tic. Ltd. Şti. olan davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında 13.11.2012 ve 17.10.2017 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri imzalanarak kredi kullandırıldığı ve diğer davalıların da bu sözleşmelere müteselsil kefil oldukları, davalıların geri ödemeleri yapmaması üzerine … Noterliğinin 08.03.2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarının muhataplara tebliğ edilmesi üzerine davalıların ihtara herhangi bir itirazları olmadığı ve ihtarda dökümü yapılan 31.991,84 TL. alacağın da 24 saat içinde ödenmesi gerektiği bildirildiği halde ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2019/ … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe borçluların itiraz ettikleri, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulmuş ise de herhangi bir anlaşma sağlanamadığından itirazın iptali için bu davanın açılma gereğinin doğduğu, davalıların yetki itirazlarının; para borçlarının yerinde ifa edilmesi gerektiğinden İstanbul merkez mahkeme ve icralarının yetkili olmaları nedeniyle yerinde olmadığı, davalıların borçlu olmadıkları itirazlarının da sözleşme ihtarname kapsamında borçlu bulunduklarından yerinde olmadığı, faiz oranlarının sözleşme ve yasalara uygun olduğu, davalı itirazlarının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu, İddiasında bulunarak, Açıklanan nedenlerle haksız ve kötü niyetli, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak kaydıyla, icra inkar tazminatına ve tüm yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin henüz tebliğ edilmediği ancak ödeme emrinde belirtilen asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu icra müdürlüğü olması nedeniyle yetkiye itiraz ettikleri, Savunmasında bulunarak, Açıklanan nedenlerle, gereğinin yapılmasına karar verilmesi, karşı talebinde bulundukları görülmüş, Müvekkilinin yerleşim yerlerinin davanın açıldığı tarihte Sultanbeyli olması nedeniyle yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğundan yetki itirazında bulundukları, takibe konu ihtarname içeriğinde belirtilen çek karnesinden doğan borçları kabul etmenin mümkün olmaması nedeniyle takibe süresinde itiraz edildiği ve davacının bu davayı kötü niyetli olarak ikame etmiş olması nedeniyle davanın reddinin gerektiği, Savunmasında bulunarak, açıklanan nedenlerle, haksız davanın usulden reddine, aksi kanaate varılırsa davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmişlerdir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk tutanağı, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, … Noterliğinin 08/03/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhleri, banka defter ve kayıtları, hesap özetleri, çek suretleri, bilirkişi raporu, … CBS 2020/… soruşturma sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlular aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davalı borçluların davalıdan tahsili amacıyla genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı borçlukar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile yetkili mahkemenin HMK 6. Maddesi gereğince davalıların yerleşim yeri mahkemesi olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ihtarnamede belirtilen borç kalemlerini kabul etmediklerini, imzası davalıya ait olmayan çek karnelerinin karşılıksız çıkması nedeniyle ödenen asgari tutarların yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklı … Bankası tarafından borçlular … Tic. Ltid. Şti., …, … aleyhine 31.991,82 TL asıl alacak, 818,01 TL işlemiş faiz, 40,83 TL faizin %5 gider vergisi ve 1.135,16 TL masraf olmak üzere toplam 33.985,82 TL borcun ödenmesi amacıyla 28/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasının bulunmadığı, borçluların 03/04/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, itirazın süresinde yapıldığı, borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Davalılar vekili icra dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itiraz etmişse de dava konusunun para alacağı olması nedeniyle TBK 89/1 maddesi gereği alacaklının ikametgah mahkemesinin de yetkili olması ve taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde İstanbul Mahkemeleri yetkili mahkeme olarak belirlendiğinden itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve davalı şirketin davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 18/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “davacı banka ile davalılardan … Tic Ltd Şti arasında 2 adet genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, diğer davalılar Nilgün Yöntem ve …’in sözleşme toplamı 650.000,00 TL’lik limitle müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları, kredi hesabı ekstrelerine göre davacı bankanın hesap kat tarihi olan 08/03/2019 tarihi itibariyle toplam 31.983,84 TL nakit alacağı bulunduğu, kat ihtarnamesinin davalı borçlulara 13/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15/03/2019 tarihinde temerrüde düşmüş oldukları, davacı bankanın davalılardan 15/03/2019 temerrüt tarihi itibariyle; 31.983,84 TL asıl alacak, 175,17 TL işlemiş faiz ve 8.76 TL gider vergisi olmak üzere toplam 32.167,77 TL alacaklı olduğu ve kefil sıfatıyla sorumlu olan davalılar … ve …’in imzaladığı sözleşme kefalet limiti ise bu tutardan daha yüksek olmak üzere 650.000,00 TL olduğundan limit nedeniyle bir alacak sınırlaması gerekmediği, kefillerin kendi temerrütlerinin sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle bundan sonra hesaplanacak faiz ve ferilerden de sorumlu olacağı, davacı bankanın hesap kat döneminde uyguladığı en yüksek faiz oranı %33 olup bu hükme göre temerrüt faizi de bu oranın %50 fazlası olan %49,50 olarak tespit edildiği, ancak davacı tarafça %46,80 oranında temerrüt faizi talep edildiğinden talebiyle bağlı olarak %46,80 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, davacı bankanın kart nitelikli kredi alacaklarından takip tarihi itibariyle 12.570,40 TL asıl alacak, 215,79 TL işlemiş faiz ve 10,79 TL gider vergisi olmak üzere toplam 12.796,98 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın taksitli ticari kredi ve çek tazmininden kaynaklı alacaklarından takip tarihi itibariyle 19.413,44 TL asıl alacak, 437,27 TL işlemiş faiz ve 21,86 TL gider vergisi olmak üzere toplam 19.872,57 TL alacaklı olduğu, yapılan hesaplamalara göre davacı bankanın davalılardan takip tarihi itibariyle 31.983,84 TL asıl alacak, 653,06 TL işlemiş faiz ve 32,65 TL gider vergisi olmak üzere toplam 32.669,55 TL alacaklı olduğu, davacı banka 31.991,82 TL asıl alacak, 818,01 TL temerrüt faizi ve 40,83 TL gider vergisi, 1.135,16 TL masraf olmak üzere 33.985,82 TL talepte bulunduğundan davacının tespitleri aşan taleplerinin yerinde olmadığı ve tespit edilen 31.983,84 TL asıl alacak, 653,06 TL işlemiş faiz ve 32,65 TL gider vergisi olmak üzere toplam 32.669,55 TL alacaklı olduğu, davacının talep ettiği masraf kaleminin ne masrafı olduğunun izahı ve ödeme makbuzunun ibrazı halinde hesaplanılan tutara eklenmesinin mümkün olduğu, davacının çek yaprakları sorumluluk bedellerini talep etmesinin mümkün olduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 19.421,42 TL matrah üzerinden %46,80 ve 12.570,40 TL matrah üzerinden %33 temerrüt faizi ile bunun %5’i gider vergisinin istenebileceği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davalı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve diğer davalıların bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalı şirketin borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve diğer davalıların müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalılar tarafından takibe itirazlarında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadıklarını ileri sürmüşlerse de, davalı şirketin asıl borçlu olarak diğer davalıların dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalılar yönünden asıl borçlu ve kefil sıfatıyla 2 adet genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklandığı, davalıların kefil olarak attığı imzaya yönelik itirazının bulunmadığı,davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, hesap özetleri ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafların itiraz ettikleri miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Davalılar her ne kadar imzası davalıya ait olmayan çek karnelerinin karşılıksız çıkması nedeniyle ödenen asgari tutarların yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek itirazda bulunmuşlarsa da; 6102 Sayılı TTK’nın 801. maddesinde cirosu mümkün bir çeki ödeyecek muhatabın cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzaların geçerliliğini araştırmak zorunda olmadığı düzenlenmiştir. Ayrıca taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 9.21.a ve b maddelerine göre banka tarafından çek yasal sorumluluk bedellerinin ödenmesi halinde nakde dönüşeceği ve talep edilebileceği düzenlenmiş olup davacı bankanın ibraz edilen çekler nedeniyle banka sorumluluk tutarının ödenmesi ile nakde dönüşen banka alacağını ve bilirkişi raporu ile tespit edilen muhtelif alacak kalemlerini talep edebileceği, (…Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … E. … K. Sayılı emsal ilamı da bu yöndedir) anlaşıldığından davalıların bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalılardan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı tarafın davalılardan takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlu hakkında başlattığı icra takibi kısmen haklı olup, bilirkişi tarafından tespit edilen alacak kalemleri doğrultusunda; davanın kısmen kabulü ile; davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen ayrı ayrı iptali ile, takibin 31.983,84 TL asıl alacak, 653,06 TL işlemiş faiz, 32,65 TL BSMV, olmak üzere toplam 32.669,55 -TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 19.421,42 TL matrah üzerinden %46,80 ve 12.570,40 TL matrah üzerinden %33 temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si (6.396,76 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
a)Davalıların … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen ayrı ayrı iptali ile,
b)Takibin 31.983,84 TL asıl alacak, 653,06 TL işlemiş faiz, 32,65 TL BSMV, olmak üzere toplam 32.669,55 -TL üzerinden takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 19.421,42 TL matrah üzerinden %46,80 ve 12.570,40 TL matrah üzerinden %33 temerrüt faizi ile faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynen devamına,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si (6.396,76 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.231,66-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 580,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.651,26-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.900,43-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.316,27-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 580,40-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700-TL Bilirkişi ücreti ve 108,10-TL posta giderinden ibaret toplam 858,90-TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alınarak 825,57-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranları dikkate alınarak 1.268,78-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 51,22-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde re’sen yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalılar vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır