Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1283 E. 2021/467 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1283 Esas
KARAR NO : 2021/467

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 06/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, davalının fatura tarihi itibariyle sahibi olduğu … unvanlı restoranı için çeşitli deniz mahsulleri sattığını, faturalarını düzenleyip ürünleri ve faturaları teslim etmesine rağmen ödemelerini alamadığını, davacının davalıya farklı tarihlerde ürün satışları yaptığını, bu satış bedellerinin toplamının 35.824,45-TL olduğunu, davacıya yapılan toplam ödemenin 14.408,56-TL olduğunu, ödemelerden sonraki bakiye davacı alacağının 21.415,91-TL olduğunu, davalı tarafından bugüne kadar ödenmediğini, … 11. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ederek durduğunu beyanla icra dosyasına yapılan itirazın itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davalı vekili 15/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde; taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi veya mal alım satımına ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, dava konusu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, faturaya konu hizmetin sunulduğunun davacı tarafça ispatlanması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, … Vergi Dairesinden davalı şirkete ait 2017-2018-2019 yıllarına ait BA/BS formları, … Vergi Dairesinin davacıya ait BA/BS formları, talimat bilirkişi raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine 21.415,91-TL cari hesap alacağına ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirkete ait ticareti defter ve kayıtlarının incelenmesi için … 2. Asliye Mahkemesine yazılan talimat gereği Mali Müşavir bilirkişi …tarafından 23/11/2020 tarihinde düzenlenen raporda özetle;”Davacının yasal defterlerin elektronik ortamda tutulan e-defter olduğunun tespit edidiği, buna göre usulüne uygun beratlarının yapılmış olduğu, yasal defterler üzerinde yapılan incelemede taraflar arasındaki ticari ilişkinin 15.05.2018 tarihinde keşide edilmiş olan fatura ile başladığı ve 19.09.2018 keşide edilmiş olan fatura son bulduğu, bu dönemde toplam 24 adet fatura keşide edilmiş olduğu, keşide edilmiş olan fatura toplamının ise 35.824,45 TL olduğu, buna karşılık davalının değişik zamanlarda değişik miktarlarda olmak üzere 14.408,54 TL ödeme yapmış olduğu, kalan cari bakiyenin 21.415,91 TL olduğu, resmi yevmiye defterinin 31.12.2018 tarihli 8202 no.lu kapanış fişinde 120.01.517 … Şti. (…) cari hesabı ile 21.415,91 TL alacaklı olduğu, bir başka ifade ile davacı resmi defterlerine göre davalının davacıya az yukarıda bahsedilen miktarda 21.415,91 TL borçlu olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …’ın 02/03/2021 tarihli raporunda özetle;”Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen faturalardan kaynaklı 21.415,91 TL tutarlı cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı yan tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla … 1. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına yetki itirazı ile … 11. İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı dosyası ile 10.12.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 06.12.2019 tarihinde … 20. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacı …’ın ticari defterleri üzerinde … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi … Talimat numarasıyla inceleme yapılmış olup dosyaya sunulan Bilirkişi raporunda davacının davalı yandan 21.415,91 TL alacaklı olduğu görüşünde bulunulduğu, davalı yan 22.02.2021 günü saat 14:45’te mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, davacı yanın 2018 Yılı BS formu ve Davalı yanın 2018 Yılı BA formu üzerinde yapılan incelemelerde; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 15 adet KDV Hariç 24.680,00 TL bedelli faturanın davacı ve davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, tarafların BS ve BA Formlarının bir biriyle uyumlu olduğu, davacı … tarafından davalı adına tanzim edilen 24 adet faturanın bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, dosyaya sunulu bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere faturaların davacı yan ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, cari hesaba konu faturaların davacı yan tarafından deniz ürünleri kapsamında düzenlendiği, cari hesaba konu faturaların 04.08.2018 tarih 107364 no.lu 338,58 TL tutarlı fatura dışında diğerlerinin davalı yana teslimi konusunda faturaların teslim eden/alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu görüldüğü ancak davalı yanın BA Formları incelendiğinde cari hesaba konu faturaların davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, yine bu faturalara karşılık davalı tarafından kısmi ödemelerin yapıldığı, davalı yanın cari hesaba konu faturalara takip öncesi ve sonrasında itirazının olmadığıda görüldüğünden bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturalar münderecatındaki malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında bulunan ticari ilişki uyarınca düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak takip tarihi 10.12.2018 itibariyle davacının davalı yandan 21.415,91 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmış, davalı vekilince sunulan beyan dilekçesi ve duruşmadaki beyanında davanın reddi talep edilmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 19/07/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine 21.415,91-TL cari hesap alacağına ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Talimat Mahkemesi kanalıyla Mali Müşavir bilirkişiden alının raporda; Yasal defterler üzerinde yapılan incelemede taraflar arasındaki ticari ilişkinin 15.05.2018 tarihinde keşide edilmiş olan fatura ile başladığı ve 19.09.2018 keşide edilmiş olan fatura son bulduğu, bu dönemde toplam 24 adet fatura keşide edilmiş olduğu, keşide edilmiş olan fatura toplamının ise 35.824,45 TL olduğu, buna karşılık davalının değişik zamanlarda değişik miktarlarda olmak üzere 14.408,54 TL ödeme yapmış olduğu, kalan cari bakiyenin 21.415,91 TL olduğu, davacı resmi defterlerine göre davalının davacıya 21.415,91 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 15 adet KDV Hariç 24.680,00 TL bedelli faturanın davacı ve davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, tarafların BS ve BA Formlarının bir biriyle uyumlu olduğu, davacı … tarafından davalı adına tanzim edilen 24 adet faturanın bedeli ödenmemiş (açık fatura) şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, faturaların davacı yan ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, cari hesaba konu faturaların davacı yan tarafından deniz ürünleri kapsamında düzenlendiği, davalı yanın BA Formları incelendiğinde cari hesaba konu faturaların davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, yine bu faturalara karşılık davalı tarafından kısmi ödemelerin yapıldığı, davalı yanın cari hesaba konu faturalara takip öncesi ve sonrasında itirazının olmadığıda görüldüğünden bu itibarla davacının takip dayanağı alacağına esas faturalar münderecatındaki malların tesliminin davalının bilgisi dahilinde olduğu kanaati hasıl olduğu, taraflar arasında bulunan ticari ilişki uyarınca düzenlenen faturalardan kaynaklı olarak takip tarihi 10.12.2018 itibariyle davacının davalı yandan 21.415,91 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, Talimat Mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporu ve Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının fatura ve cari hesaba dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı yanın BA Formları incelendiğinde cari hesaba konu faturaların davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, yine bu faturalara karşılık davalı tarafından kısmi ödemelerin yapıldığı, usulüne uygun ihtara rağmen davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı, davalı taraça usulüne uygun düzenlenen cari hesaba konu faturalara takip öncesi bir itirazının bulunmadığı, düzenlenen faturaların davalı tarafın bilgisi dahilinde olduğu, bu haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, bu hususta denetime ve kanaat edinmeye elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan 21.415,91-TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.283,18-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.462,92-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 366,74-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.097,18-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 366,74-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 139,75-TL posta masrafı, 1.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.634,15-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.09/06/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.