Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1270 E. 2020/576 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1270 Esas
KARAR NO : 2020/576

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 19/10/2012 tarihli bir Temlik Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme kapsamındaki ticari ilişkiye ait cari hesap ilişkisi kurulduğunu, 2014 yılı sonu itibari ile müvekkilinin 77.789,14.-TL’lik bir alacağının bulunduğunu, ancak söz konusu bedelin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi sebebi ile takibin durdurulduğunu, davalının itirazlarının haksız olduğunu, davalı şirket yetkilisi … ile müvekkili arasında yapılan e-mail yazışmalarında da söz konusu tutarın davalı tarafından kabul edildiğini beyanla neticeten fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; davalarının kabulüne, itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü…esas sayılı dosyası, taraflar arasındaki mail yazışmaları, taraflar arasındaki cari hesap ekstresi, taraflar arasında imzalanan 19/10/2012 tarihli temlik sözleşmesi, ticari defterler ve muhasebe kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesaptan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf taraflar arasında ticari ilişki sonunda cari hesap ilişkisinin kurulduğunu, davacının ticari ilişkiden kaynaklanan 77.789,14 TL alacağının bulunduğunu, cari hesap ilişkisinin kaynağını taraflar arasında imzalanmış 19/10/2012 tarihli temlik sözleşmesi olduğunu, davalı tarafça borcun ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usul ve yasaya uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş ve davayı inkar etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 77.789,14 TL borcun ödenmesi amacıyla 04/10/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 02/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05/11/2018 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 30/09/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı ile olan ticari münasebetini… nolu Satıcılar Hesabı altında takip etmekte olduğu, bu hesabın 31/12/2014 tarihi itibari ile 74.876,63.-TL BORÇ bakiyesi verdiği, akabinde yine aynı tarihte bu tutarın 120.10.012 nolu Alıcılar Hesabı’na virman edildiği, davacı, kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 74.876,63.-TL alacaklı durumda olduğu, davalı ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında 19/10/2012 tarihli temlik sözleşmesi düzenlenmiş olup; sözleşmenin konusu: “…, …A.Ş., … ve … tarafından 18/10/2012 tarihinde akdedilen … televizyon kanalında…’un sahip olduğu reklam yeri kullanım hakkının bütünüyle, gayri kabili rücu ile … ve …’ye devir ve temlik edilmesinin mali ve hukuki konuları…” şeklinde olduğu, sözleşmenin altında her iki tarafa ait kaşenin ve üzerlerinde imzaların mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan mail yazışmalarının incelenmesinde; …com.tr adresinden 11 Kasım 2014 tarihinde …com adresine gönderilen elektronik posta: “…İade faturanız bugün geldi ve kayıtlarımıza alındı. Bugün itibariyle 74.876,63.-TL tarafımıza ödenmeyen risturn bakiyeniz bulunmaktadır. Bakiyenin ödenmesi konusunda sizden bilgi alabilir miyim…” şeklinde olduğu, elektronik postaya cevaben …com adresinden davacıya gönderilen elektronik posta ise: “…Evet aynı bakiye. … ile görüşüp en kısa zamanda bilgi veririm…” şeklinde olduğu, 15/08/2018 tarihinde …com adresinden davacıya gönderilen mail ise: “…cari hesabının Ağustos taksitini –cari hesabımız bulunan tüm yayıncılarımız dalgalı kur nedeniyle ödemelerini durdurduğu için- üzülerek yapamayacağız. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Önümüzdeki ay pozisyonumuza bağlı olarak iki taksit ödemeyi hedefliyorum…” şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı arasında 19/10/2012 tarihli bir Temlik Sözleşmesi’nin akdedildiği ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin işbu 2.000.000,00.-TL+KDV bedelli sözleşme çerçevesinde oluştuğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi faturalara itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, alacağın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında düzenlenen sözleşme, davacı ticari defter ve kayıtları ve mail yazışmaları çerçevesinde davacının davalıdan alacağının bulunduğu sabit olup davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu cari hesaptan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun asıl alacak olan 74.876,63 TL yönünden itirazın iptali ile her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(14.975,32 TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan tarihli arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 74.876,63 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(14.975,32 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.114,82-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.328,45-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.786,87-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.533,96-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 1.328,45-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 183,50-TL posta giderinden ibaret toplam 977,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalı ¸e-imzalı