Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/125 E. 2021/452 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/125 Esas
KARAR NO : 2021/452
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Cezai Şart)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Cezai Şart) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 06/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı Öztorunlar arasında; 09.11.2017 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğinde Protokol, Ariyet Sözleşmesi, Cari Hesap Sözleşmesi ve diğer sözleşmeler akdedilerek, davalı şirkete … Mah. …Cad. No: … /Manisa adresinde akaryakıt bayiliği hakkı ve işletmeciliği verildiğini, taraflar arasında akdedilen Protokol uyarınca, akaryakıt İşletmeciliği yapabilmesi ve bayilik faaliyetini eksiksiz gerçekleştirebilmesini teminen, bayilik sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi uyarınca müvekkili şirket tarafından, davalı şirket’e ariyet malzemeleri teslim edildiğini, ancak taraflar arasında akdedilmiş olan Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin davalı şirket tarafından süresinden önce … Noterliği’nin 15.04.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız olarak feshedildiğini, taraflarca akdedilen Protokol hükümleri uyarınca asgari ürün alım taahhüdünde bulunan davalı şirketin, sözleşmenin yürürlük süresi boyunca müvekkili şirketten Perakende Standart Satış Fiyatından 500 m3 beyaz ürün, 3.000 ton LPG alımı ve 10 ton madeni yağ alımı gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı şirketin söz konusu alım taahhütlerini yerine getirmediğini, sözleşmesi sona eren davalı şirkete bu kez … Noterliği’nin 24 Nisan 2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, asgari ürün alım miktarından kaynaklanan cezai şart borcunu ve cari hesabını ödemesi gerektiği ihtar edilerek davalı şirketin temerrüde düşürüldüğünü, TBK’nın 179.maddesinde “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” amir hükmünün havi olduğunu, TBK’nın 180.maddesine göre, alacaklı hiçbir zarara uğramamış olsa bile, kararlaştırılan cezanın ifası gerekeceğini, yine TBK’nın 182. maddesi tarafların cezai şartın belirlenmesinde serbest bırakıldığını, tüm bu emredici hükümlerden anlaşılacağı üzere, taraflara sözleşmenin karşı tarafını ve içeriğini serbestçe belirleyebilme hakkı tanındığını, tarafların sözleşme ile serbestçe belirledikleri cezai şart miktarının tayininde de özgür bırakıldığını, dağıtıcı şirketler ile belirli bir mali yeterliliğe sahip güçlü şirketler olan bayilerin de söz konusu sözleşme ve protokolleri Anayasa, TBK ve dürüstlük kuralına uygun olarak karşılıklı irade beyanları ile İmza altına aldıklarını, alacaklının borcun hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi ya da eksik ifa edilmesi halinde, asıl ifanın yanında uğramış olduğu zararların tazminini isteme hakkı bulunduğunu, akaryakıt sektöründe cezai şart ve teminat mektubunun, söz konusu hakkı talep ve tahsil etmeye yönelik hukuki müesseseler olduğunu, dağıtım şirketlerinin, bayilerine yapmış oldukları yatırımların geri dönüşü ile sözleşmeden bekledikleri faydayı sağlayabilmek; bayi tarafından kendisinden beklenen alımı yapmaması nedeni ile söz konusu menfaatlerinin bir nebze dahi olsun karşılanabilmesi adına, sözleşmelerde asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart maddelerinin de eklenebildiğini, Bayilik Sözleşmelerinde, bayinin sözleşme konusu ürünleri satın alma yükümlülüğünün asli yükümlülükleri arasında olduğunu, bayilere sözleşmede kararlaştırılmasa da dağıtıcısından ürün alma mecburiyeti yüklendiğini, Yargıtay 19.HD, 18.12.2008 Tarih, 2008/4668 E. 2008/12205 K.sayılı kararının bu yönde olduğunu, Protokolün “Asgari Ürün Alım Taahhüdü” başlıklı 4.4 maddesi uyarınca “Bayi’nin, Protokol süresince; perakende standart satış fiyatından olmak ve perakende satış yapmak üzere, 500 m3 beyaz ürünü, 3.000 ton LPG ‘yi ve 10 ton madeni yağı …’den satın almayı kabul ve taahhüt ettiğini”, lakin davalının, sözleşmenin yürürlük süresince, müvekkili şirketten almış olduğu ürünler ile söz konusu taahhütlerini tutturamadığını, Bayinin eksik alım yapmış olduğu ürünlerden kaynaklı toplam cezai şart borcunun 97.163,94 USD olduğunu, işbu Protokolün 4.5 maddesinde “Asgari Ürün Alım Taahhüdünden Kaynaklanan Cezai Şart’ın belirtildiğini, buna göre; “Bayi, her ne sebeple olursa olsun, bayilik sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde; ” Asgari Ürün Alım Taahhüdü” maddesinde bahsi geçen ve taahhüt ettiği halde; perakende standart satış fiyatından …’den satın almadığı beher m5 ” Beyaz Ürün için 85,00 USD, Bayinin, …’den almadığı beher ton LPG için 20,00 USD, Bayinin, …’den satın almadığı beher ton madeni yağ için 2.000,00 USD tutarında cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, tarafların iradelerini teyit etmek amaçlı olmak adına hüküm altına alınan Protokol’ün 6.3 maddesinde “…’nin uğrayacağı kâr mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı tazmin eder” denildiğini, söz konusu madde hükmüne göre. Sözleşme, protokol ve sair eklerinin ihlali durumunda ödenecek cezai şart miktarının yanı sıra müvekkili şirketin uğrayacağı kâr mahrumiyeti ve sair zararların tazmininin davalı şirket tarafından temin edileceğinin hüküm altın alındığını, dolayısıyla davalının toplamda 97.163,94 USD asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart borcu meydana geldiğini, Yargıtay 19. HD. 13.05.2013 Tarih, 2012/9915 E. 2013/8558 K.sayılı kararının bu yönde olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin, davalı şirket tarafından süresinden önce Akhisar 1. Noterliği’nin 15.04.2019 tarih ve 4019 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız olarak feshedildiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin Protokolünün “Fesih” başlıklı 6.2 maddesinde; “Protokol ve/veya Sözleşmenin … tarafından haklı veya bayi tarafından haksız surette feshi halinde Bayi, -…’nin uğrayacağı kâr mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı tazmin eder. 150.000.- USD cezai şartı …’ye öder” denildiğini, ek olarak, yine taraflar arasında akdedilmiş olan LPG Bayilik Sözleşmesi Protokolü’nün “Cezai Şart” başlıklı 5.5 maddesinde “Protokol, Sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek olan sair sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin Bayi tarafından ihlal edilmesi halinde Bayi, … Gaz’a 60.000.-USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” denildiğini, bu minvalde, taraflar arasında akdedilmiş olan tüm sözleşmelerin ve protokollerin davalı şirket taratından erken feshedilmiş olması ve yine söz konusu sözleşmenin protokol maddelerine aykırı hareket edilmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin asgari alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart alacağı dışında toplam 210.000.USD tutarında ek cezai şart alacağı doğduğunu, davalı şirketin erken fesih ve sözleşme ve protokollere aykırı davranışından kaynaklı 210.000.- USD ve asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklı olmak üzere muaccel hale gelmiş toplamda 97.163,94 USD cezai şart borcu bulunduğunun anlaşıldığını, bu kapsamda müvekkili şirketin davalı şirketten toplamda 307.208,94 USD tutarında cezai şart alacağı bulunduğunu, Sözleşmenin 10.maddesinde ” Sözleşme ve buna bağlı olarak yapılmış ve yapılacak sair sözleşmeler kapsamındaki ticari ilişkiler sebebiyle, tarafların birbirinden olan alacak ve borç/an ile mahsuplaşmalar, alım satımı yapılacak ürün niteliği, miktarı, maliyeti ve teslim tarihi Bayi’nin taahhütleri kapsamındaki ürün alım miktarları … ‘nin defter ve kayıtlarına göre belirlenecektir” hükmünün kararlaştırıldığını, müvekkili şirket muhasebe kayıtlarına göre davalının cari hesabında vade farkı hariç 27.642,74 TL borcunun mevcut olduğunu, Protokolün 6.4 maddesinde “Taraflar İşbu protokol ve buna bağlı olarak akdedilecek Bayilik Sözleşmesi ve sair sözleşmelerin tatbikinden doğabilecek ihtilafların hallinde …’nin kanuni defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğini HMK’nın 93.maddesi uyarınca delil sözleşmesi hükmünde olmak üzere kabul ederler” hükmü kararlaştırılarak, 6100 sayılı Kanun’un 193/1. maddesi gereği müvekkili şirket defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğini ve bunun delil sözleşmesi olduğunu tarafların kabul ettiğini, sonuç olarak, davalı şirketin mevzuat hükümlerine aykırı hareket etmek suretiyle müvekkili şirketin zararına neden olduğunu beyanla taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol hükümlerinin ihlâli gereği ödenmesi gereken bakiye bedelin şimdilik 20.000.-USD’nin işleyecek devlet bankalarının yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsili, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 02/02/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından akaryakıt bayilik sözleşmesinin ve LPG bayilik sözleşmesinin süresinden önce haklı bir neden olmaksızın davalı tarafça sona erdirildiği tespiti ile 210.000,00 -USD cezai şart ve satın alınmayan 359,42 m3 perakende standart, 2.343,20 ton LPG, 9.87 Ton Madeni Yağ’ın eksik alımından kaynaklanan cezai şart tazminatı tutarının 97.154,62-USD olduğu tespit edildiğini beyanla dava tarihinde 20.000,00-USD olarak talep edilen USD üzerinden alacaklarını 227.765,63 USD arttırarak, 247.765,63 USD olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 22/04/2021 tarihli talep ayrıştırma dilekçesinde özetle; Akaryakıt bayilik sözleşmesine aykırılık ve haksız fesih sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan 150.000,00-USD cezai şartın; LPG bayilik sözleşmesine aykırılık ve haksız fesih sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan 60.000,00-USD cezai şartın; sözleşmede yer alan alım taahhüdünü yerine getirmemesi ve eksik alım nedeniyle ödemesi gereken 37.765,63-USD cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: 09/11/2017 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve protokol, 09/11/2017 tarihli Otogaz LPG Bayilik Sözleşmesi ve protokol, 0911/2017 tarihli Ariyet Sözleşmesi, … Noterliği’nin 15/04/2019 tarih ve … yevmiye sayılı sözleşme fesih ihtarnamesi, … Noterliği’nin 24/04/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi, Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu, arabulucu tutanağı ve sarf kararı ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile Kimya Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 30/09/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Taraflar arasında 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere 09.11.2017 tarihinde imzalanan Bayilik Sözleşmesi, Protokol ve eki niteliğindeki diğer anlaşmalar kapsamında Ürün Alım Taahhütnamesi verildiği, Söz konusu sözleşmenin gerekçe gösterilmeksizin davalı tarafından “gördüğümüz lüzum üzerine” ifadesi ile fesih edildiği dikkate alındığında alım garantilerinin beş yıllık süre kapsamında değerlendirilmesi kanaatinin ağırlık kazandığı, bu mülahazalar ile davalının eksik alımdan dolayı davacı tarafa ödemesi gereken cezai şart tutarının 97.154,62 USD olarak hesaplandığı, Diğer taraftan hukuki değerlendirmeler ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasında geçerli sözleşme ve protokol hükümlerine davalı şirket tarafından aykırı davranıldığı ve sözleşmenin haksız feshedildiğine kanaat getirilmesi halinde davacının 210.000,00 USD cezai şart alacağının olabileceği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan taraflar arasındaki akaryakıt/lpg bayilik sözleşmelerinden kaynaklı cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı ile aralarındaki akaryakıt/lpg bayiliği sözleşmeleri ve protokolleri gereği davalı tarafın yükümlü olduğu edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle belirlenen cezai şart bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 22/08/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve davalı tarafın görüşmeye katılmaması nedeniyle tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf, taraflar arasındaki akaryakıt/lpg bayilik sözleşmesi ve protokolleri gereği davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davacının cezai şart alacağının olup olmadığı ve varsa cezai şart alacağı miktarından kaynaklıdır.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmeler, protokoller, ihtarnameler incelenmiş ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve akaryakıt uzmanı tarafından yapılan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere 09.11.2017 tarihinde imzalanan Bayilik Sözleşmesi, Protokol ve eki niteliğindeki diğer anlaşmalar kapsamında Ürün Alım Taahhütnamesi verildiği, Söz konusu sözleşmenin gerekçe gösterilmeksizin davalı tarafından “gördüğümüz lüzum üzerine” ifadesi ile fesih edildiği dikkate alındığında alım garantilerinin beş yıllık süre kapsamında değerlendirilmesi kanaatinin ağırlık kazandığı, bu mülahazalar ile davalının eksik alımdan dolayı davacı tarafa ödemesi gereken cezai şart tutarının 97.154,62 USD olarak hesaplandığı, Diğer taraftan hukuki değerlendirmeler ve takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere taraflar arasında geçerli sözleşme ve protokol hükümlerine davalı şirket tarafından aykırı davranıldığı ve sözleşmenin haksız feshedildiğine kanaat getirilmesi halinde davacının 210.000,00 USD cezai şart alacağının olabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı aleyhine taraflar arasındaki akaryakıt/lpg bayilik sözleşmelerinden ve protokollerden kaynaklı davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle sözleşmede belirlenen cezai şart alacağı ihtilaf konusu olup, taraflar arasındaki protokol gereği taraflara karşılıklı edim ve yükümlülükler yüklendiği, davalı tarafın alım yapmayı taahhüt ettiği ürün miktarının belirlendiği, sözleşme ve protokollerde eksik ürün alımı ve sözleşmenin haksız ihlalinde ödenmesi gereken cezai şart bedellerinin belirlendiği açık olup, davalı şirket tarafından davacı şirkete hitaben gönderilen … Noterliği’nin 15/04/2019 tarih ve … yevmiye sayılı sözleşme fesih ihtarnamesi ile tarafların arasındaki akaryakıt/lpg bayilik sözleşmelerinin haksız şekilde fesih edildiği sabit olup, davalının akaryakıt ve lpg bayilik sözleşmelerini haksız feshi nedeniyle sözleşmede belirlenen cezai şart bedelini davacıya ödemesi gerektiği, davalı tarafın sözleşmede belirlenen sözleşme süresince yıllık alım taahhüdü ihlalinden kaynaklı ayrı bir cezai şart ta öngörüldüğü davalının sözleşme süresince almayı taahhüt ettiği ürünleri almadığı bu haliyle de sözleşmelerde belirlenen eksik ürün alımından kaynaklı cezai şart bedelini davalının ödemesi gerektiği sabit olup, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalının sözleşmeleri haksız fesihten ve sözleşmelerde belirli taahhüt edilen ürün miktarı kadar ürünleri almamasından dolayı; davacı tarafın taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı 150.000,00-$(USD) cezai şart alacağının, LPG bayilik sözleşmesinden kaynaklı 60.000,00-$(USD) cezai şart alacağının ve sözleşmelerdeki alım taahhüdünü davalının yerine getirmemesinden kaynaklı 97.154,62-$(USD) cezai şart alacağından taleple bağlı kalınarak 37.765,63-$(USD) cezai şart alacağının davalının temerrüt tarihi olan 30/04/2019 tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı 150.000,00-$(USD) cezai şart alacağının davalının temerrüt tarihi olan 30/04/2019 tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
b) Davacı tarafın taraflar arasındaki LPG bayilik sözleşmesinden kaynaklı 60.000,00-$(USD) cezai şart alacağının davalının temerrüt tarihi olan 30/04/2019 tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
c) Davacı tarafın taraflar arasındaki sözleşmelerdeki alım taahhüdünü davalının yerine getirmemesinden kaynaklı 97.154,62-$(USD) cezai şart alacağından taleple bağlı kalınarak 37.765,63-$(USD) cezai şart alacağının davalının temerrüt tarihi olan 30/04/2019 tarihinden itibaren USD döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın ve ıslah harcının alınması gereken 96.674,85-TL harçtan mahsubu ile bakiye 66.826,81-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 1.948,04-TL peşin harç, 27.900,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 29.892,44-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-11 maddesi uyarınca davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 29 adet tebligat-posta gideri 319,20-TL, bilirkişi ücreti 1.600,00-TL olmak üzere toplam 1.919,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 82.333,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/06/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.