Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1241 E. 2021/376 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1241 Esas
KARAR NO : 2021/376
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 24/07/2018 tarihinde … ilçesi Mahmutbey mah. …. Sok. No: … adresinde … Tic.Ltd.Şti. ait tırın … direğine çarpması suretiyle ilgili firma tarafından hasar verildiği, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 23.622,61 TL hasar bedeli- 714,01 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 23.336,62 TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü 20018/… E. Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapılmış ve borçluya Örnek no:1 ödeme emri gönderildiği, davalı/borçlu ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borca, faize, vekalet ücretine, diğer borçlu ise borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlular borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı hasar bedeli olduğu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiği, Davalı/borçlu şirket tarafından müvekkil şirket tesislerinde …/İSTANBUL’da zarar verilmiş olup hasarın gerçekleştiği yer, zarara uğrayan müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu yer ve icra daireleri İİK. 50. Maddesinin HMK’ya yaptığı atıf uyarınca yetkili olduğu, borçluların haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediği, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiği, söz konusu tutanaklar ekte olup, incelendiğinde davalıların tüm itirazlarının haksız olduğunun ortaya çıkacağı, yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlunun itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Mahkememizin 16/03/2021 tarihli duruşmasında tanık … beyanında;
“Ben davacı firmada … işletme müdürlüğü sorumluluk sahasında arıza-bakım bölümünde çalışıyorum, genellikle alo 186 üzerinden hasar ihbarları yapılmaktadır, ihbar üzerine ben olay yerine gidiyorum, ancak aradan 3 yıl geçtiği için bana söylemiş olduğunuz 24/07/2018 tarihinde tır tarafından alçak gerilim direğine çarpılması olayını hatırlamıyorum, gün içerisinde en az 20 tane bu şekilde arıza olmaktadır bu nedenle hatırlayamıyorum ancak genel itibariyle ihbar meydana geldiğinde olay yerine gidip hasarı gerçekleştiren aracın fotoğrafı çekilmekte ve aracın plakası alınmaktadır ve tutanak düzenlenmektedir, bana göstermiş olduğunuz 24/04/2018 tarihli hasar tespit tutanağındaki imza bana aittir, hasar gerçekleştikten sonra arıza giderimi yapılmaktadır.” bildiklerim bundan ibarettir diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı aslı, …. İcra Müdürlüğü 20018/… esas sayılı icra dosyası, hasar tespit ve keşif tutanakları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava hukuksal niteliği itibariyle, davalı borçlu tarafından gerçekleştirilen haksız eylem neticesinde davacı şirketin tesislerinde oluşan zararın tazmini için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık 24/07/2018 tarihinde “… ilçesi, … mahallesi, … sok. No: … ” adresinde davacıya ait … direğine çarpılması şeklinde gerçekleşen hasarın davalı tarafça gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, hasar ile oluşan zarar arasında uygun illiyet bağı olup olmadığı, var ise tespit edilen zarar kalemlerinin kadri maruf olup olmadığı değilse miktarı ve davalının zarar kalemlerinden sorumlu olup olmadığı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı konularında toplanmaktadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Müdürlüğü 20018/… sayılı takip dosyasında 29/11/2018 tarihinde haksız fiilden kaynaklanan 22.622,61 TL asıl alacak ve 714,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.336,62 TL üzerinden davalıya yönelik icra takibinin yapıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Yetki itirazı yönünden; yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. Dava koşulunun mahkemece öncelikle gözetilip değerlendirilmesi gerekmektedir.İİK’nun 50/1 maddesi yollamasıyla icra müdürlüğünün yetkisi bakımından HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Zarar gören davacı tüzel kişinin yerleşim yeri mahkememiz yetki sınırları içinde olup, davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 11/06/2020 tarihli raporunda özetle; 24/07/2018 tarihinde “… ilçesi, … mahallesi, … sok. No: … ” adresinde … Tic Ltd Şti’ye ait tırın … direğine çarpması suretiyle firma tarafından hasar verildiği, … A.Ş. Yetkililerince hasar tespit tutanağı tanzim edildiği ve akabinde Kullanılan Malzeme ve işçilikle ilgili olarak Hasar ve Giderilme Detayı düzenlendiği, hasar nedeniyle davacı şirketin 22.622,61 TL maddi zararı meydana geldiği, hasar nedeniyle hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğu, talep edilen tutarın makul tutarlar içinde ve … Elk. birim fiyatlarına uygun olduğu, davacının kendi adamları tarafından yaptırılmış ise işçilik ve araç personel bedelinin hasara dahil edilemeyeceği (1.180,47 TL+12.840,00 TL=14.020,47 TL) aksi durumda söz konusu bedelinin hasara dahil edilebileceği, dava dosyasında bu husus ile ilgili bir bilgi bulunmadığından takdir mahkemenin olduğu, davalının tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle hasara sebebiyet verdiği bu nedenle kusurlu olduğu şeklinde rapor düzenlemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça 24/07/2018 tarihinde “… ilçesi, … mahallesi, … sok. No: … ” adresinde davacıya ait … direğine çarpılması şeklinde gerçekleşen hasarın davalı tarafında gerçekleştirildiği iddiasına dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiği, haksız fiilin ve haksız fiilin davalı tarafça gerçekleştirildiği konusunda ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamında hasar tutanaklarının bulunduğu ancak hasar tutanağında hasarın ne şekilde gerçekleştiğine yer verilmediği ve hasar tutanağının davacı şirket tarafından hazırlanmış olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan video kaydının fotoğraf şeklinde kesitlerinden video tarihinin 23/07/2018 tarihi olduğu davacı tarafça iddia edilen hasara tarihi ile uyuşmadığı, söz konusu fotoğrafta kırmızı renkli tırın üzerinde “… Taşımacılık” yazılı olduğu, tırın plaka bilgilerinin bulunmadığı ve davacı tarafça sunulmadığı ve davalının hasarın kendisi tarafından gerçekleştirildiğini kabul etmediğinin anlaşıldığı, bu kapsamda olayın ve hasarın kanıtlanması için davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verildiği, dinlenen davacı tanığı …’nin hasar tespit tutanağında isim ve imzasının bulunduğu ve olayın nasıl gerçekleştiğini hatırlayamadığı, diğer davacı tanığı … ‘in hasarın nasıl ve kim tarafından gerçekleştiğine göre görgüye dayalı bilgisinin olmaması nedeniyle dosyaya yenilik katmayacağından dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verildiği, böylece haksız fiilin davalı tarafça gerçekleştirildiği ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 398,54-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 339,24-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 4.080,00- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır