Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1240 E. 2020/439 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1240 Esas
KARAR NO : 2020/439
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 18/11/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Nisan 2017 den bu yana 70 kitap, 15 süreli yayın çıkarmış bir yayınevi olduğunu, 2018 yılında da büyümelerine paralel bir biçimde … yaklaştığında fuarın ana arterlerinde olmak suretiyle stand kiralamak istediklerini davalı tarafa iletilmiş olunmasına rağmen davalı tarafından bu durum sağlanmadığını, yalnızca sağlanacakmış gibi bir izlenim verilmek suretiyle fuardan on gün öncesine kadar sözleşme imzalandığını, defalarca yeniden planlama yoluna gidildiğini, davacının alelacele Stand Kiralama Sözleşmesini imzalaması ve senetleri imzalayarak borç altına girmesi için çaba sarf edildiğini, müdürü … ile davacı şirket yetkilisi … arasında gerçekleşen mail yazışmalarında bu durumun görüldüğünü, proje müdürü … davacıya … nolu salonda da bir yer alınabileceğinin iletildiği, davacı şirket yetkilisi de bu durumu olumlu karşıladığını, … Hanım’ın gösterdiği yerler tam beş kez revize edildiğini, … nolu salondaki yer davacıya tanıtılmadan, fiili olarak nasıl bir yer olduğu gösterilmeden sunulduğunu, Sözleşme aşaması ve senetlerin düzenlenmesi fuar açılmadan 10 gün önce tamamlandığını, davacı hem 4 nolu salondaki eski yerlerini, hem de … nolu salondaki yeni yerlerini kiraladığını, … nolu salondaki yerin yanında …’ ün geleceği söylenmişse de fuar başladığında yanlarındaki stand da kitap satan bir yer değil, …’ nın konumlandırıldığının fark edildiğini, bu durum proje müdürüne iletildiğinde çözüm üretileceğinin söylendiği ancak fuarın son gününde görüşme sağlanabildiğini, sonrasında herhangi bir dönüş sağlanmadığını, ancak davacının bahsi geçen senetleri ödemeye devam ettiğini, zararın giderilmesi için sürekli oyalanan davacı kiralanan standı taahhüt edilen şekilde kullanması engellendiğini ve aslında kullanmadığı standın parasını ödemeye zorlandığını beyanla … Kasım … tarihli … Uluslararası İstanbul Kitap Fuarına istinaden verilen 20.01.2019 tarihli 2.500,00 TL bedelli, 20.02.2019 tarihli 2.500,00 TL bedelli senedin, 20.03.2019 tarihli 2.500,00 TL bedelli, 20.04.2019 tarihli 2.500,00 TL bedelli senetlerin iptaline, dava konusu senetlerin mahkeme kararı kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine, masraf ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 30/12/2019 havalı tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı …’ın adeta adıyla özdeşleşmiş olarak çok uzun yıllardan beri fuar düzenlediğini, … Uluslararası Kitap Fuarı kar amacı güdülmeksizin ülkenin kültür hayatına bir katkı amacıyla yapılan bir fuar olduğunu, davacının anlatımları ve iddialarının doğru olmadığını, davacı ile 26.10.2018 tarihinde Katılım Sözleşmesi imzalandığını bu sözleşmenin ekindeki yerleşim planında fuarda yer alacağı stand yeri gösterildiğini, davacı fuar sonrasında katılım bedellerini ödememek için böyle bir davayı açtığından % 15 oranında teminat mukabili icra takibinin durdurulmasına karar verilmesine itiraz edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : Ticari defter ve kayıtlar, Fuar Katılım Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığı iddiasıyla senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiler Mali Müşavir … ve Fuarcılık Uzmanı … tarafından düzenlenen 17/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı ile davalı şirket arasında dava konusu ile ilgili 26.10.2018 Tarihli Kitap Fuarı Stand Kiralama Sözleşmesinin var olduğu, Davacı’ nın 2018 ve 2019 yıllarına ait işletme defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, İşletme defterlerinin kapanış tasdikinin zorunlu olmadığı, dolayısıyla davacıya ait 2018 ve 2019 yılları işletme defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varıldığı, Davacının sunmuş olduğu işletme defteri sadece mal alışları, giderler ve mal satışlarının yazılı olduğu bir defter olduğundan dava konusu işlemlerle ilgili herhangi bir kayıt ve bilginin var olmadığı, Davacı tarafından alınan hizmetin eksik ve kusurlu olduğuna dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin var olmadığı, dava dosyasında mevcut olan Kitap Fuarı Katılımcı Listesine göre … A standının … Halkla İlişkiler Müdürlüğü olarak belirlendiği, … A.Ş. nin standının ise … A olduğunun görüldüğü, dava dosyasında mevcut olan 26.10.2018 tarihli sözleşmenin incelenmesinde Katılımcı Kira Sözleşmesi koşullarına itiraz etmeksizin, tümünü okuyup kabul ettiğimizi, iki sayfada bulunan firma kaşesi ve yetkili imza ile teyid ederiz. Yazılı olduğu, altında imza tarihi 26.10.2018, firma yetkilisi adı soyadı … Hizmetleri … kaşe ve imzası, … Yetkilisi Adı Soyadı … firma kaşesi ve imzanın var olduğunun tespit edildiği, Davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK uygun olarak yasal süresi içinde yapıldığı, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin e-defter olarak tasdikinin yapıldığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için yasaya uygun olarak tutulmuş olmaları, bu şartın gerçekleşmiş sayılması için ise yılsonu tasdiklerinin bulunması gerektiği, dolayısıyla davalı şirketin 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varıldığı, Davalı şirket vekili tarafından dava dosyasına UYAP portalından 16.03.2020 tarihinde sunulan mali verilere göre davalının davacıdan protesto olan senetlerden 10.000,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü,
Davacı …-… tarafından dava konusu fuar organizasyonunda, taahhüt edilen sergileme amaçlı stant alanının kendisine verilmediği, … A.Ş.’nin yanında sergileme yapılacağının taahhüt edildiği fakat … yanında sergileme yapmak zorunda bırakıldığının iddia edildiği, bu iddialar konusunda sözleşme düzenleme tarihi ve fuar tarihi öncesinde yazılı bir taahhüt olduğuna dair belge bulunmadığı, fuar başlama tarihinden yaklaşık 15 gün önce yapılan stant alanı tahsis ve fuara katılım sözleşmesinin oldukça geç bir tarihte düzenlendiğinin görüldüğü, fuar katılım sözleşmesinin fuar başlama tarihine yakın bir tarihte yapılması, fuar yerleşimin tamamlanması, katılım yapan firmaların büyük bir çoğunlukla stant konumlarının belirlenmesi ve sınırlı boş sayıda sergileme alanı kalması anlamını taşıdığı, bu nedenlerle davacı katılımcı firmanın arzu ettiği konumda bir sergileme alanını bulması bu durumda mümkün görülmediği, davacı firmanın kendisine konum ve komşu standarda yer alacak firmaların ne şekilde taahhüt edildiğini belgelemesi gerektiği, davacı tarafın dava dilekçesinde ifade ettiği davalı firma yetkilisi ile mail yazışmalarının dosyaya ibraz edilmediği, bu belgelerin varlığının ve davacı tarafa stant konumu ve stant komşu firmalarının isimlerinin verilmiş olmasının taahhüt anlamı taşıyabileceği, aksi durumda davacı yanın iddialarının kanıtlanmamış olacağının düşünüldüğü, fuar alanı satışlarının sözleşmeye bağlanması esnasında bu şekilde vaatlerin yapıldığı konusunda katılımcı firmaların şikayetlerinin olduğu, katılım yapan davacı gibi firmaların genel olarak bu şikayetleri ile birlikte sözleşme öncesinde fuar organizatörü firmalardan stant konumu ve komşu stant firmaları hakkında bilgi ve taahhüt istekleri olduğunun bilindiği, davacı tarafın bu taahhütü aldığını beyan ettiği, davacı yanın bu beyanının kanıtlamasının çok önemli olduğu, diğer taraftan davalı yanın fuara son 15 gün kala imzalanan dava konusu sözleşme ile ilgili bahsedilen taahhütlerde bulunduğu konusunun; fuar dinamikleri açısından ve söz konusu olan kitap fuarının popülerliği açısından, doğruluğunun kanıtlanmasının belgelere dayalı olması gerektiği kanısı oluştuğu,
1-) Davacıya ait 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
2-) Davalıya ait 2018 ve 2019 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
3-) Davacı ile davalı şirket arasında dava konusu ile ilgili 26.10.2018 Tarihli Kitap Fuarı Stand Kiralama Sözleşmesinin var olduğu,
4-) Davacının sunmuş olduğu işletme defteri sadece mal alışları, giderler ve mal satışlarının yazılı olduğu bir defter olduğundan dava konusu işlemlerle ilgili herhangi bir kayıt ve bilginin var olmadığı,
5-) Davacı tarafından alman hizmetin eksik ve kusurlu olduğuna dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin var olmadığı.
6-) Dava dosyasında mevcut olan Kitap Fuarı Katılımcı Listesine göre … standımn … Halkla İlişkiler Müdürlüğü olarak belirlendiği, … A.Ş. nin standımn ise … olduğunun görüldüğü,
7-) Katılımcı Kira Sözleşmesi koşullarına itiraz etmeksizin, tümünü okuyup kabul ettiğimizi, iki sayfada bulunan lirma kaşesi ve yetkili imza ile teyit ederiz,” Yazılı olduğu, altında imza tarihi 26.10.2018, firma yetkilisi adı soyadı … Ajans ve Tanıtım Hizmetleri … kase ve imzası. … Yetkilisi Adı Soyadı … firma kaşesi ve imzanın var olduğu,
😎 Davalı şirket vekili tarafından dava dosyasına UYAP portahndan 16.03.2020 tarihinde sunulan mali verilere göre davalının davacıdan protesto olan senetlerden 10.000,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf davalı ile imzalamış olduğu 26/10/2018 tarihli Kitap Fuarı Stand Kiralama Sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen stant alanının kendisine verilmediği, taahhüt edilenden farklı bir alanda sergileme yapmak zorunda bırakıldığı iddiasıyla davalıya teslim edilen 20/01/2019 tarihli 2.500-TL bedelli, 20/02/2019 tarihli 2.500-TL bedelli, 20/03/2019 tarihli 2.500-TL bedelli 20/04/2019 tarihli 2.500-TL bedelli senetlerin iptalini talep etmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; Taraflar arasında 26/10/2018 tarihli Kitap Fuarı Stand Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacının kendisine taahhüt edilen stant alanının teslim edilmediği, taahhüt edilenden farklı bir alanda sergileme yapılmak zorunda bırakıldığı iddiasını ispat külfeti altında olduğu, düzenlenen bilirkişi raporu ile de “davacı tarafından alınan hizmetin eksik ve kusurlu olduğuna dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığının” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesi ile; Uyap ortamında dava açılırken dava dilekçesinde yer verilen iddialara ilişkin sunulan ve eke eklenen fakat teknik nedenlerle dosya içine alınamayan belgelerin 30/09/2020 tarih saat 13:45’te yapılacak duruşmada fiziken sunulacağı, fiziken sunulacak dökümlerle ek rapor alınmasını talep ettiği görülmüştür.
30/092020 tarihli celsede taraf vekillerinin beyanı alınmış, dava dosyasının fiziken ve UYAP’ta kayıtlı evrakları ayrı ayrı incelenmiş, dava dilekçesi ekinde herhangi bir kayıt sunulmadığı, ön inceleme duruşmasında taraf vekillerine dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları delillerini sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin nereden getirtileceğinin bildirilmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, sonrasında da davacı tarafça sunulan herhangi bir kayıt bulunmadığı görülmüş, düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin rapora karşı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça, 26/10/2018 tarihli Kitap Fuarı Stand Kiralama Sözleşmesi kapsamında taahhüt edilen stant alanının kendisine verilmediği, taahhüt edilenden farklı bir alanda sergileme yapmak zorunda bırakıldığı iddiasıyla dava konusu senetlerin iptaline karar verilmesinin talep edildiği, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile de davacının iddialarını ispata yarar bilgi ve belgenin dava dosyasında var olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, davacı tarafından alınan hizmetin eksik ve kusurlu olduğuna dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, bu hali ile davacının iddialarını kanıtlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Mahkememizin 25/11/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, HMK 392/2 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 ay içerisinde tazminat davası açılmadığı takdirde talep halinde teminatın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan peşin harcın maktu alınması gereken 54,40-TL karar harcından mahsubu ile bakiye fazlaca yatan 126,38 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddeleri uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …