Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1229 E. 2019/226 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1229 Esas
KARAR NO : 2019/226

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Su Kuyusu işi ile uğraştığını, müvekkilin belirtilen adreste bulunan su kuyularının dolum pompaları ve güç motorları için mevcut elektrik şebekesi ve elektrik gücü yetmeyince güç artırımı yoluna gittiğini, müvekkilinin güç artırımı için bir elektrik firması ile anlaştığını ve proje çizdirerek 2019 yılı Ağustos ayı başlarında işlemlere başladığını, elektrik firmasının projeyi yaparken hataen ve ihmalen dolum pompasının bir kablosunu saate bağlamadan şebekeye bağladığını, müvekkilin daha evvel aylık 25.000,00-TL gelen fatura bedellerini güç artımından sonra da hemen hemen aynı bedeller geldiğini için projede bir arıza olduğunun farkına varmadığını, 07.10.2019 tarihinde müvekkilin iş yerine elektrik kontrolü için gelen elektrik idare memurlarının Şebekede Kaçak Elektrik olduğu ve kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle müvekkile 43.063,53-TL ceza yazdıklarını, müvekkilin elektrik projesini yanlış bağlandığını o gün öğrendiğini, kesinlikle kaçak elektrik kullanmadığını ve iş yeri açıldığından beri tüm elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, Elektrik İdaresinin müvekkilin bu kaçak elektrik bedelini bir hafta içinde ödemediği takdirde iş yerinin elektriğinin kesileceği konusunda ihtarda bulunduğunu beyan ederek davanın kabulü ile müvekkil şirketin hiçbir şekilde kaçak elektrik kullanmadığından, müvekkil şirketin davalı şirkete kaçak elektrik kullanmaktan dolayı hiçbir borcu olmadığının tespitine, müvekkil şirketin iş yerindeki elektriğin haksız ve hukuksuz olarak kesilmesi ihtimali yüksek olduğundan ve bu durumun müvekkil şirket için telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağından takdiren teminatsız olarak dava sonuna kadar müvekkilin iş yeri elektriğinin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya kaçak elektrik kullanmaktan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, dava menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 Esas, 2019/1299 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ile 7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanuna eklenen 18/A-2. Maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu 5/A, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 , HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 734,34-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 689,94-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır