Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1207 E. 2020/683 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1207 Esas
KARAR NO : 2020/683
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davalı tarafa, iplik alım avansı olarak … Şubesinin 05.04.2019 tarih … numaralı 150.000- TL bedelli ve yine … Şubesinin 05.04,2019 tarih … numaralı 150.000- TL bedelli çekler verildiğini, ancak vadesinde davalı tarafça iplikler temin edilememiş, davalı taraftan muhtelif zamanlarda talep etmelerine rağmen dava konusu çekler iade edilmemiş, söz konusu çekler bu suretle bedelsiz kalmış olup davalı tarafça iade olunmadığından bu çeklerin bedelsizliğinin ve davalı tarafa bu çeklerden dolayı bir borçları olmadığının tespiti ve çeklerin iadesinin sağlanması için menfi tespit ile çeklerin temlik ve icraya konmasının önlenmesi bakımından tedbir kararı talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu, bu zorunluluk sebebiyle dava şartı olarak arabuluculuk müessesine başvurulmuş ve … Arabuluculuk Bürosunun 2019/… dosya, 2019/… Arabulucu no’lu işleminden 01.11.2019 tarihinde anlaşılmadığına dair Son Tutanak tanzim olduğunu, … Şubesinin 05.04.2019 tarih … numaralı 150.000- TL bedelli ve yine … Şubesinin 05.04.2019 tarih … numaralı 150 000- TL bedelli çeklerin temlikinin ve icra takibine konu edilmesinin önlemesi bakımından tedbir kararı verilmesini, neticeten mezkûr çeklerin bedelsizliğine, çeklerden dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, çeklerin taraflarına iadesine muhakeme masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında geçmişi uzun yıllara dayanan bir ticaret olduğunu, müvekkili davacıya iplik satmış, sattığı ipliklerin tümünü teslim etmiş, karşılığında ödeme olarak çek ve senetler aldığını, davacı firmanın verdiği çekler karşılıksız çıkmış ve taraflarınca, davacı firma yetkilisi hakkında karşılıksız çek keşide etmekten dolayı davalar açılmış, açılan bu davaların akabinde, davacı sırf süreci uzatmak gayesiyle, iplikler, taraflarına teslim edilmemiş şeklinde asılsız iddialarda bulunarak bir çok menfi tespit davası açtığını, müvekkilinin elinde farklı tarihlerde teslim alınmış ve vadeleri farklı farklı tarihler olan 36 adet çek ve 15 adet senet olduğunu, davacının, ödenmeyen çek ve senetlerden ve cari hesaptan kaynaklanan borcu 7.000.000TL’nin üzerinde olduğunu, davacı, dava konusu çeklerle ve menfi tespit davası açtığı diğer çeklerle ilgili bu güne kadar hiçbir başvuru ve talepte bulunmamış, çeklerin keşide tarihinin üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra menfi tespit davalarını açtığını, müvekkili davacı ile olan ticari ilişkisinden kaynaklı tüm edimlerini yerine getirmiş, satışı yapılan tüm iplikleri teslim etmiş olup, yerine getirilmediği iddia edilen edimin ne olduğunu davacının ispat etmesi gerektiğini, yapılacak defter incelemesi sonucunda ortaya çıkacağı üzere müvekkili firma davacıdan alacaklı olduğunu, alacaklı konumda olan müvekkilinin davacıya karşı yerine getirmediği bir edimi de bulunmadığından, davacının bu çeklere yönelik taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, alınan tüm çek ve senetler taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, bu husus, ticari defter kayıtlarıyla sabit kalacağını, çek müvekkiline teslim edildiğine göre esas olan mallarında davacıya teslim edilmiş olduğu, bu esasların aksi senetle ispat kuralına tabidir, yukarıda arz ve izah olunan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten beyan ve talep etmişlerdir.
DELİLLER: Çek fotokopileri, cari hesap ekstreleri, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, banka yazı cevabı, arabuluculuk son tutanak aslı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı tarafından davalıya verilen … Şubesinin 05/04/2019 tarih … numaralı 150.000,00 TL bedelli ve … … Şubesinin 05/04/2019 tarih … numaralı 150.000,00 TL bedelli çeklerden kaynaklı olarak menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; davalı tarafa iplik alım avansı olarak … Şubesinin 05/04/2019 tarih … numaralı 150.000,00 TL bedelli ve … Şubesinin 05/04/2019 tarih … numaralı 150.000,00 TL bedelli 2 adet çekin verildiğini, ancak vadesinde ipliklerin temin edilemediğini, dava konusu çeklerin de iade edilmediğini, bu nedenle çeklerin bedelsizliğinin ve davalı tarafa çeklerden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, dava açılmasındaki amacın çeklerle ilgili açılmış olan ve çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçuna ilişkin … İcra Ceza Mahkemesinin 2019/… E. Sayılı dosyasında devam eden davayı uzatmaya yönelik olduğunu, davacı ile arasında uzun yıllara dayanan ticari ilişkinin mevcut olduğunu, malların teslimine ilişkin sorun yaşanmadığını, davacı tarafın temin edilmeyen ipliklerin hangi siparişe konu iplikler olduğunu açıklamadığını, müvekkilinin tüm ticari ilişkisinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, kendisinin alacaklı durumda olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa ticari defter ve kayıtlarını Mahkememizce belirlenen inceleme gününde sunması için ihtaratlı tebligat yapıldığı ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 02/11/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı ile davalı arasında iplik alım satımı ile ilgili bir ticari ilişkinin olduğu, davacının, 2017-2018-2019 yıllan Ticari defter kayıtlarına göre davalıya 823.031,85 TL borcu olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre nezdinde tutulan … Nolu Verilen Sipariş Avansları Hesabındaki bakiyelerin, davalının ana hesabı olarak kullanılan … Nolu cari hesabına virman yapılarak kapatıldığı, davalıdan … Hesaplarından dolayı alacağı olmadığı, dava konusu 300.000,00 TL tutarlı çeklerin davacı ticari defter kayıtlarında davalı tarafa teslim edildiği yönünde muhasebe kaydının olduğu, davacı … A. Ş, tarafından keşide edildiği, muhatabı hak sahibinin davalı … San A. Ş. olduğu, çeklerin vadelerinde karşılıksız çıkması nedeni ile karşılıksız işlemi yapıldığı, çek ciro silsilesine göre davacı ile davalı arasında ticari İlişki nedeni ile ödeme aracı olarak verildiği, dava dosyası münderecatında mübrez deliller ve davacının ticari defter kayıtlarının değerlendirilmesi sonucunda davacının davalıdan sipariş avansı olarak verilmiş çeklerden doları karşılıksız kalan bir vadeli çekinin olmadığı nihai hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacı, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamakla yükümlüdür. Satış sözleşmesinde tarafların edimlerini aksine anlaşma olmadıkları takdirde, aynı anda ifa etmeleri kural olduğundan, peşin satış karinesi uyarınca davacının çeklerin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini kanıtlaması gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 15/05/2017 tarih, 2016/15867 esas ve 2017/3820 karar sayılı ilamı; 18/09/2017 tarih, 2016/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı; 11/05/2017 tarih, 2016/… esas ve 2017/… karar sayılı ilamı, 2017/… E. 2019/… K. Sayılı ilamı) Davacının takip konusu çeklerin avans çeki olarak verildiğini HMK’nın 201. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yazılı delille kanıtlayamadığı ve bu konuda açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 54.40 TL harcın peşin alınan 5.123,25-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 5.068,85-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince hesap olunan 29.450,00- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı