Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1198 E. 2021/203 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1198 Esas
KARAR NO : 2021/203
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile dava dışı … Lt.Şti arasında akdedilen ve davalı-borçlu …’nun müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesine istinaden adı geçen şirkete nakdi ve gayrınakdi krediler kullandırıldığını, anılan borçlunun borçlarını ödememesi nedeniyle … Noterliği’nin 16.01.2019 tarih ve … yevmiyeli Hesap Kat’ı İhtarnamesi keşide edilerek borçların ödenmesi noter kanalıyla ihtar edildiğini,muaccel hale gelen alacakların tahsili amacıyla borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe geçildiğini,davalı tarafından itiraz dilekçesi ile yetkiye, takibe, borca ve faize itiraz edilerek takibin durdurulması talep edildiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Davalı borçluların haksız ve yasal dayanaktan yoksun İtirazlarının İptali ile Takibin Devamına,davalı borçluların haksız olarak takibe itiraz etmiş olması nedeniyle yasa gereği: itiraz ettikleri alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatı ile mahkumiyetine,yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline karşı iddia edilen kefalet sözleşmesinin kaynağı asıl borcun geçersiz olduğunu, TBK m. 582/1, “Kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir.” hükmüne haizdir. Bu durum kefaletin, feri nitelikte bir borç olması ve kefile de feri nitelikte bir yükümlülük yüklenmesinden kaynaklanmaktadır. Kefalet, asıl borcun geçerliliğine bağlı olduğunu,asıl borç geçerli olmadığı müddetçe, kefaletin de geçerli olmasında söz edilemeyeceğini,davacının iddiası müvekkilin müteselsil kefil olduğu yönündedir. Belirtmek isteriz ki; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 586. Maddesi uyarınca alacaklının kefile başvurabilmesi için ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalması şartı arandığını,bu kapsamda, her ne kadar davacı tarafından bir hesap kat ihtarnamesi sureti sunulmuş ise de, müvekkile usulüne uygun tebliğ edilen bir hesap kat ihtarnamesi bulunmadığını, davacı tarafça da tebliğ mazbatası sunulamadığını,bu kapsamda; müvekkile usulüne uygun olarak hesap katma dair ve borcun ödenmesine dair gönderilen bir ihtarname mevcut olmadığından davacının müvekkil aleyhine takip / dava hakkı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafından sunulan suret belge incelendiğinde bilgilendirme formunda kefalet limitinin 20.000 TL olduğu açıkça belirtilmiş, halbuki Kefilin sorumluluğu kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sınırlı olduğunu, kefile asıl borçludan daha fazla bir borç yüklenemeyeceğini,davacı ise bu tutarı aşan takip dava ikame ettiğini, huzurdaki davanın dava değeri de dava dilekçesinde 25.446,13 TL olarak belirtilmiş, bu kapsamda aşkın tutar yönünden kefil olduğu iddia edilen müvekkilin bir sorumluluğunun bulunmadığının kabulü gerektiğini,nihayetinde müvekkilin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını,taraflar arasında usulüne uygun geçerli bir kefalet sözleşmesi de bulunmadığını,yine keza müvekkile usulüne uygun olarak gönderilen bir ihtarname de mevcut olmadığını, yapılan tüm incelemeler neticesinde bu hususlar anlaşılacak olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle; Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,davanın zamanaşımı ve hukuki yarar yokluğu gözetilerek reddine,görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,nihayetinde davanın esastan reddine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi , … Noterliği’nin 16.01.2019 tarih ve … yevmiyeli Hesap Kat’ı İhtarnamesi ve tebliğ şerhi, Müşteri Hesap Özeti, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet itirazında bulunulduğu, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun belirtildiği, geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığı, ihtarnamenin tebliğ edilmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı şirketin davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Davalı tarafça zamanaşımı definde bulunulmuşsa da alacağın sözleşmeye dayalı olması ve 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından reddine karar verilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı … Ltd Şti arasında 15/11/2017 tarihli 500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’nun sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefalet miktarının 500.000-TL olduğu görülmüştür.
… Noterliğinin 16/01/2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, davalı kefile gönderilen ihtarnamenin iade edildiği, temerrüdün 29/01/2019 takip tarihi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd Şti arasında 15/11/2017 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil …’nun sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu, davacı bankanın %39 temerrüt faiz oranı talep edebileceği, davacı banka tarafından davalı kefile gönderilen ihtarnamenin iade edildiği, temerrüdün 29/01/2019 takip tarihi itibariyle gerçekleşmiş sayılabileceği, davacı banka kredi alacağına ilişkin, davalı kefilin … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle davacı bankanın davalı kefilden 29.01.2019 takip tarihi itibarı ile talebiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 23.398.98 TL asıl alacak 380.23 TL işlemiş faiz ve 19.01 TL BSMV olmak üzere toplam 23.798.22 TL alacaklı olduğu, fazla talebinin yerinde olmadığı, 23.398.98 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 39 temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalı kefilden istenebileceği, davacı bankanın 1600.00 TL lık çek depo talebi için çek seri numarası ve çek teslim belgesinin sunulması halinde depo talebinin yerinde olabileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı … Dan. Ltd Şti’ye kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için müteselsil kefil olan davalı hakkında icra takibi yapıldığı, dava dışı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalı olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle kredi borcundan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından belirtilen asıl alacak, faiz oranı ve faiz türünün taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun olduğu, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporundaki tespitler ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki; Kredi alacağı yönünden borçlu davalı tarafından 23.398,98 TL asıl alacak, 380,23 TL işlemiş faiz, 19,01 TL BSMV ve 1.600,00 TL çek depo bedeli olmak üzere toplam toplam 25.398,22-TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %39 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (23.398,98 TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmiş ve reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Kredi alacağı yönünden borçlu davalı tarafından 23.398,98 TL asıl alacak, 380,23 TL işlemiş faiz, 19,01 TL BSMV ve 1.600,00 TL çek depo bedeli olmak üzere toplam toplam 25.398,22-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktarlar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak %39 temerrüt faizi ve faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın (23.398,98 TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.734,95-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 434,56-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.300,39-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-) Davalı lehine 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan düzenleme gereğince reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 434,56-TL peşin olmak üzere toplam 478,96-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 800,00-TL Bilirkişi ücreti ve 130,50-TL posta giderinden ibaret toplam 930,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır