Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1191 E. 2020/257 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1191 Esas
KARAR NO:2020/257

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/10/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;“Usule ilişkin olarak 7155 sayılı yasa gereği Arabulucuya Başvurularak dava şartının yerine getirildiğini, anlaşmazlık tutanağının sunulduğunu, borçluların müvekkil nezdinde … ve … mo.lu kredi borçlarından kaynaklanan alacağının tahsili için ….İcra Müdürlüğü … e sayılı dosyasında 45.654,27 TL ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu borcun tamamına, yetkiye, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itiraza ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkil banka alacağının muaccel olduğunu, Borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlular hakkında %20 den az olmamak üzere İcra, İnkar tazminatına hükmedilmesi ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraflara yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır. Davalı Arno Müteahhitlik Mühendislik. Mim. İnş. San ve Tic Ltd Şti yetkilisi ve diğer davalı asil … bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuş ve Mahkememizin 07/07/2020 tarihli duruşmasına katılmış bilirkişi raporuna karşı itirazlarını tekrar ettiğini, delillerini bildirmek ve beyan dilekçesi vermek istediğini, sözleşmeye itiraz ettiğini, bilirkişi raporundaki faiz kısmının hatalı olduğunu, mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER: Genel kredi sözleşmesi, ihtarname, tebliğ şerhleri, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlular aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklı 31.295,12 TL asıl alacak, 5.276,52 TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 8.374,40 TL işlemiş temerrüt faizi, 418,72 TL %5 BSMV, 227,61 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 45.592,37 TL için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlular tarafından itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi Ufuk Uysal tarafından düzenlenen 29/05/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı Banka … Şubesi tarafından davalı şirkete kat tarihine kadar 30.082,45 TL ana paralı taksit kredi ile 1.600,00 TL.lık nakdi kredi kullandırıldığı, davalı şirketin kredi taksiti ve nakdi kredi alacağını vadesinde ödemediği, davalılara Davacı Banka tarafından ….Noterliğinden … tarihinde … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiği, davalıların bu ihtarnameye herhangi bir itirazın görülmediği, davalıların 25.08.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı Banka ile Davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesinde müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt tarihinde Bankanın kredilere akdi faizin 2 katı oranında faiz yürütüleceğinin kabul edildiği, buna göre Davacı Banka tarafından sözleşmeye göre taksitli Krediye yıllık % 34,20 akdi faiz, Nakdi krediye yıllık % 37 oranında akdi faiz uyguladığından, temerrüt tarihinden itibaren yıllık % 68,40 ve % 74,00 oranında faizi uygulanacağının kabul edildiği, davacı Banka tarafından davalılar hakkında herhangi bir ödeme yapılmadığından ….İcra Müdürlüğünün … esas dosyasında takibe geçtiği, Davalılar tarafından takibe itiraz edildiği, dolayısıyla Davacı Bankanın ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 31.295,12 TL asıl alacak, 9.184,80 TL işlemiş faiz, 2.705,35 TL gecikme faizi, faizlerin 594,51 TL Gider vergisi ile 227,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 44.007,39 TL alacağının hesaplandığı, taleple bağlı kalınarak takibin bu tutar üzerinden devamı gerektiği, ayrıca Davalı Şirketin iade edilmeyen 4 adet çek yaprağından dolayı toplam ( 2.030 x 4 =) 8.120,00 TL tutarı faizsiz hesaba depo etmesi gerektiği, sözleşmeye göre davalı kefil …’nin depo sorumluluğu olmadığı, davacı Bankanın 29.695,12 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 68,40, 1.600,00 TL nakdi kredi asıl alacağına ise takip tarihinden itibaren yıllık % 74,00, 227,61 TL masraf tutarına takip tarihinden itibaren yıllık % 9 yasal faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülebileceği şeklinde rapor hazırlanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu şirket ve şahıs aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalılardan tahsili amacıyla genel krediden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı banka tarafından davalılar aleyhine 45.592,37 TL borcun ödenmesi amacıyla 06/09/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu şirkete çıkartılan ödeme emrinin 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçluya çıkartılan ödeme emrinin 13/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 19/09/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazların ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişiden alınan rapora göre; 28/04/2017 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı düzenlenen sözleşmenin davalı …. Ltd. Şti nin borçlu/müteselsil sıfatıyla, davalı …’nin 500.000,00 TL tutar üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davacı banka tarafından 27/08/2018 tarihinde 30.082,45 TL üzerinden yıllık %34,20 faizle 27 ay vadeli taksitli kredi açıldığı, söz konusu kredinin 2. Taksidinden itibaren ödeme yapılmadığı ve 15/03/2019 tarihinden itibaren hesabın sorunlu hale geldiği, davacı banka tarafından 02/10/2018 tarihinde vadesi 29/03/2019 tarihinde sona erecek olan yıllık %37 akdi faiz oranı üzerinden davalı şirkete nakdi kredi kullandırıldığı, davalı şirket tarafından söz konusu 1.600,00 TL tutarı ödemediği, davacı banka tarafından davalı şirkete 167-69248237 hesabı üzerine 31/05/2017 tarihinde 15 adet çek yapraklı çek karnesi verildiği, söz konusu çek yaprağından 11 tanesinin ödendiği, kalan 4 çekin iade edilmediği, davalılara Davacı Banka tarafından ….Noterliğinden … tarihinde … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiği, davalıların bu ihtarnameye herhangi bir itirazın görülmediği, davalıların 25.08.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı Banka ile Davalı şirket arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesinde müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt tarihinde Bankanın kredilere akdi faizin 2 katı oranında faiz yürütüleceğinin kabul edildiği, buna göre Davacı Banka tarafından sözleşmeye göre taksitli Krediye yıllık % 34,20 akdi faiz, Nakdi krediye yıllık % 37 oranında akdi faiz uyguladığından, temerrüt tarihinden itibaren yıllık % 68,40 ve % 74,00 oranında faizi uygulanacağının kabul edildiği,Davacı Bankanın ….İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle 31.295,12 TL asıl alacak, 9.184,80 TL işlemiş faiz, 2.705,35 TL gecikme faizi, faizlerin 594,51 TL Gider vergisi ile 227,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 44.007,39 TL alacağının hesaplandığı, ayrıca Davalı Şirketin iade edilmeyen 4 adet çek yaprağından dolayı toplam ( 2.030 x 4 =) 8.120,00 TL tutarı faizsiz hesaba depo etmesi gerektiği, sözleşmeye göre davalı kefil …’nin depo sorumluluğu olmadığı, davacı Bankanın 29.695,12 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık % 68,40, 1.600,00 TL nakdi kredi asıl alacağına ise takip tarihinden itibaren yıllık % 74,00, 227,61 TL masraf tutarına takip tarihinden itibaren yıllık % 9 yasal faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi yürütülebileceği tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve davalı şirketin davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Davalı şirket yetkili ve diğer davalı asil duruşmaya katılarak delillerini bildirmek ve beyan dilekçesi sunmak üzere süre talep etmişse de davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı, süre uzatım talebinde bulunduğu, süre uzatım kararına rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı, davalının taleplerinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ve diğer davalı asil … bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazda bulunmuşsa da yetki itirazının süresinde cevap dilekçesi ile birlikte yapılmadığı ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmede … Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılındığından HMK 17. Maddesi uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ve diğer davalı asil … bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile … numaralı sözleşmenin kendisi tarafından imzalanmadığını beyan etmişse de davalılar tarafından 28/04/2017 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı düzenlenen sözleşmenin imza altına alındığı bu sözleşmeye ilişkin davalıların bir itirazının olmadığı, … no lu nakdi kredinin aynı … numaralı taksitli kredide olduğu gibi imzalanan 28/04/2017 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığı, ayrı bir sözleşme olmadığı, sözleşme hükümlerinde buna ilişkin hükümlerin yer aldığı anlaşıldığından bu husustaki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi ve diğer davalı asil … bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile bilirkişi raporunda yapılan hesaba ve uygulanan faiz oranlarına itiraz etmişse de düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye ve dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle itirazların reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında davalı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve diğer davalının bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalı şirketin borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve diğer davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalılar tarafından takibe itirazlarında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadıklarını ileri sürmüşlerse de, davalı şirketin asıl borçlu olarak diğer davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalılar yönünden asıl borçlu ve kefil sıfatıyla 28/04/2017 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının kefil olarak attığı imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, kefalet tarihi itibariyle davalının davalı şirketin ortağı olduğu bu nedenle eş rızası da gerekmediğinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafların itiraz ettikleri miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalılardan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı tarafın davalıdan takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davacı bankanın davalı borçlular hakkında başlattığı icra takibi haklı olup, her bir alacak kalemi yönünden bilirkişi tarafından hesaplama dikkate alınarak ve davacının talebi ile bağlı kalınarak davalılar hakkında başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 31.295,12 TL asıl alacak, 5.276,52 işlemiş faiz, 2.705,35 TL gecikme faizi, 418.72 TL BSMV, 227,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 39.923,32 TL üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın likit olması nedeniyle asıl alacağın %20’si (6.259,02 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, davalı şirket yönünden iade edilmeyen 4 adet çek yaprağından dolayı toplam 2.030×4=8.120,00 TL tutarı faizsiz hesaba depo edilmesine, davalı kefil yönünden çek depo istemine ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bu isteme ilişkin ifadeye rastlanılmadığı, yerleşmiş yargıtay içtihatları uyarınca kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için sözleşmede açık ve net bir şekilde sorumluluk içeren düzenleme bulunması gerektiğinden davalı kefil yönünden bu istemin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalı tarafın usulüne uygun davet mektubuna rağmen arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kısmen iptali ile,
Takibin 31.295,12 TL asıl alacak, 5.276,52 işlemiş faiz, 2.705,35 TL gecikme faizi, 418.72 TL BSMV, 227,61 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 39.923,32 TL üzerinden aynen devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağın %20’si (6.259,02 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı şirket yönünden iade edilmeyen 4 adet çek yaprağından dolayı toplam 2.030×4=8.120,00 TL tutarı faizsiz hesaba depo edilmesine, diğer davalı yönünden faizsiz hesaba depo edilmesi talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.727,16-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 551,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.175,76-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.988,50-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 551,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 650-TL Bilirkişi ücreti ve 174-TL posta giderinden ibaret toplam 874,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri hususunda henüz sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisi ve diğer davalı asilin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)