Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1177 E. 2019/191 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1177 Esas
KARAR NO : 2019/191

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin gıda sektöründe faaliyet göstermekte ve pizza pişirip sattığını, müvekkilin davalı şirkete 28.10.2018 tarihinde güç arttırım talebinde bulunduğunu, bu talep üzerine davalı tarafça 20181025241 referans numarası ile … bağlantı görüşü düzenlenmiş olup bu görüşte 3 * 35 + 16 mm2 kesitli… tipinde kablo takviyesi yapılması istendiğini, yine aynı görüşte belirtildiği üzere 1.554 TL + kdv tutarı olan 1833,72 TL de müvekkil tarafından davalıya ödendiğini ve 28.11.2018 tarihinde davalı ile dağıtım bağlantı sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafça 2 ay sözleşme imzalanmasından itibaren 2 ay içinde 3 * 35 + 16 mm2 kesitli… tipinde kablı takviyesi yapılacağı yazılı olarak taahhüt edildiğini ancak davalı tarafın bu taahhütüne rağmen yaklaşık 1 yıl boyunca müvekkilin defalarca aramasına rağmen bu kabloyu takmadığını, en sonunda 12.10.2019 tarihinde kablo değişikliğini yaptığını, bu geçen yaklaşık 1 yıllık sürede müvekkilin herhangi bir hak kaybına uğramamak ve cezai işlemle karşılaşmamak için sayaç takıp enerji kullanmak zorunda kaldığını, bu süreçte müvekkilin kesinlikle sayaçsız enerji kullanmamış olup kullanmış olduğu enerjinin de sayaç olduğu için belirlenebilecek durumda olduğunu, müvekkilin tüm başvurularına ve tükettiği elektriğin belli olmasına rağmen davalı şirketçe müvekkile 12.958,27-TL enerji bedeli, 5167,13-TL dağıtım bedeli, 129,58-TL Enerji Fonu, 259,17-TL TRT Payı, 647,91-TL BTV, 18125,40-TL Aktif Enerji Ceza Bedeli kalemlerini içeren toplam 43999,20 TL tutarında fatura göndermiş olup elektriği de kestiklerini, söz konusu faturada kesilen Aktif Enerji Ceza Bedeli’nin sebebinin davalı tarafından yapılmayan kablo takviyesinin eksik olmasından olduğunu, davalının bu kablonun eksikliği sebebiyle ne kadar enerji kullanıldığının bilinemeyeceği iddiasıyla bu söz konusu cezayı kestiğini ancak bu cezanın dayanağının da davalının kendi ihmali sonucu ortaya çıkan kablo keskinliği olduğunu, davalının hem kendi yükümlülüğünü yerine getirmediğini hem de bu yükümlülüğü yerine getirmemesi sebebiyle de ceza ödenmesini isteyip üstüne bir de müvekkilinin elektriğini kesip iş yerini çalışamaz duruma getirdiğini beyan ederek müvekkilin elektriğinin TEDBİREN AÇILMASINA KARAR VERİLMESİNİ, müvekkilin fatura bedelinde aktif enerji ceza bedeli olarak gösterilmiş olan 18125,40 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE KARAR VERİLMESİNİ ve ücreti vekalet ile yargılama masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı ile yapılan abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, dava menfi tespit davası olup temelinde taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinden kaynaklı ihtilaf olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 Esas, 2019/1299 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ile 7155 sayılı Kanunun 23. Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanuna eklenen 18/A-2. Maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu 5/A, 6325 Sayılı Kanunun 18/A-2 , HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 309,54- TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 265,14-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır