Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1173 E. 2022/348 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1173 Esas
KARAR NO : 2022/348

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 25/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 07.12.2015 tarihli sözleşme ile anahtar teslim şeklinde …A.Ş. Niğde Fabrika kapasite artırımı için yapılacak ünitelerden; ham madde nakil yapılan, farin değirmeni binası, mevcut farin değirmeni binası güçlendirilmesi, mevcut ön ısıtıcı binası güçlendirilmesi, yeni on ısıtıcı binası, tersiyer borusu taşıyıcıları, klinker soğutma binası güçlendirilmesi, … fan lemeli, farin fırın filtre inşaat işlen ve alt yapı işlerinin yapılması işi ve daha sonra 04.03.2016 tarihli sözleşme ile “anahtar teslim şeklinde… A.Ş. Niğde Fabrikası kapasite artırım imalat ve montaj işleri için teknik şartnamede tanımlanan ünitelerin yapım işi, davacı şirket tarafından davalı şirkete verilmiş olduğu, ilk sözleşme için işin eksiksiz imal ve ikmaline karşılık 11.950.000.00 TL, ikinci sözleşme için de 13.557.000.00 TL bedel belirlendiğini, bu kadar büyük miktar ve kapasiteli iş davalı şirkete verilirken, elbette karşılığı olarak yapılacak işin niteliği ve niceliği son derece ayrıntılı şekilde sözleşmelere dercedilerek, hukuki manada en ufak bir aksama veya duraksamaya yer vermeyecek şekilde, iş bedeli karşılığında davalı şirketin işi özen, hangi kural ve usuller çerçevesinde yapacağının da şartlara bağlandığını, davalı şirketin, akdedilen sözleşmeler sonrası üstlendiği işi yapmaya başladığını, ancak 2017 yılı Temmuz Ağustos ayları içerisinde işi tamamladıkları gibi bir sav’a dayandığını, davacı şirketin işyeri sahasını tek taraflı terk ettiğini ve işi tamamlamadığını, geçici kabul teklifinde bulunduğunu, bunun üzerine davacı şirket ilgilileri ve davalı şirket yetkililerinin katılımı ile 24.08.2017 tarihinde geçici kabul tetkiki yapıldığını ve davalı şirketin üstlendiği inşaat, imal ve montaj işinde bir çok hususu eksik bıraktığı tespit edildiğini, bununla ilgili olarak 24.08.2017 tarihli geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, ancak bu husustan çok daha önemli, geçici kabulle ilgili eksiklikler davalı şirket tarafından henüz giderilmemiş olduğunu, davacı şirket Niğde Şantiyesi’nde 11.09.2017 tarihinde tersiyer borusunda göçmenin meydana geldiğini, keyfiyetin derhal davalı şirkete bildirildiğini ve ayrıca ihtarname keşidesi suretiyle de yasal bildirimde bulunulduğunu, öte yandan meydana gelen zararın sigorta şirketine de ihbar edildiğini, davacı şirket nezdinde meydana gelen zararların ağırlığı, örneği deliller kapsamında dilekçede bulunan Niğde … Noteriği’nden 03.10.2017 tarihinde …yevmiye no ile keşide edilen ihtarnameyle bildirilip; bu durumun, taraflar arasındaki sözleşmenin “Sözleşmelerin Genel İdare Şartnamelerinin işin Kontrolü ve Kabul Edilmeyen işler başlıklı 4. maddesinin 4.7 alt maddesi çerçevesinde “Kusurlu iş ve Uygun Olmayan iş” başlıklı 17. maddesi uyarınca “uygun olmayan iş teşkil ettiğini ve davalı şirketin sorumluluğunda olduğu ihtar edilmek suretiyle söz konusu kusurlu işin acilen giderilerek, tesisin faal duruma getirilmesi ve hasarın/kusurlu işin düzeltilmesi, yeniden imali montajının, bahse konu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde yerine getirilmesi istenildiğini, aksi takdirde davacı şirketin uğradığı veya uğrayacağı her türlü zararın davalı şirkete yansıtılacağını, bu kapsamda sözleşmelerin teminatını teşkil etmek üzere, davacı şirkete verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesi başta olmak üzere, sözleşmeler ve mevzuattan kaynaklanan tüm yasal haklarımızın saklı tutulduğunu, ayrıca bildirimli örneği deliller kapsamında olmak üzere dilekçede ekli Tire … Noterliği’nden 18.10.2017 tarihinde …yevmiye nolu cevabi yazısı ile karşılık vermiş olduğunu, bu cevapları, sorumluluktan davalı şirket, her ne kadar bu ihtarnameye, kurtulmak için olay gerçeği ile alakalı olmayan bahaneler üretilmesinden öteye gitmediğini, davalı şirketin cevap yazısı incelendiğinde, bu kadar ağır hasar ve zarar karşısında en azından, olay mahalline gelerek inceleme yapmak gibi doğal bir sorumluluğu dahi yerine getirmediklerini, kayıtsız bir tavır içerisinde, konuyu geçiştirici sözler sarf ettiklerini ve kusuru projeye yüklemeye çalıştıklarının görüldüğünü, oysa ki meydana gelen zarar ile ihtar keşidesi keyfiyeti arasında davacı şirket yetkilileri tarafından kendilerine derhal bilgi verilmek suretiyle, olaya müdahale etmeleri işlenildiğini ve bu arada davacı şirket tarafından bağımsız bilirkişiler marifeti ile yerinde inceleme yaptırılarak, meydana gelen zararın nitelik ve niceliği belirlendikten sonra, kendilerine ayrıca bildirimde bulunmak suretiyle ve katılımları ile yeniden yerinde inceleme yaptırılması teklif edildiğini, bunu takiben, zaman kaybetmeden zararın meydana geldiği Niğde Fabrikası’nın bulunduğu Niğde’de, …Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ne başvurmak suretiyle, yerinde öğretim Üyesi bilirkişiler marifeti ile inceleme yaptırılarak, meydana gelen zararın nitelik ve niceliğinin belirlenmesine yönelik rapor düzenlenmesi talebinde bulunulduğu, bunun üzerine örneği delillerimiz kapsamında dilekçede ekli olan 20.10.2017 tarihli teknik raporun düzenlendiğini, Davalı şirketin kusurundan kaynaklı bu kadar ağır teknik ve hukuki sorumluluk, bu sorumluluğun gereğince yerine getirilmemesinden doğan zarar karşısındaki kayıtsız yaklaşımı nedeniyle davacı şirketin bu arada durumu sigorta şirketlerine de bildirildiği ve inşaat sahasının sigortalı olduğu… Sigorta ve…Sigorta tarafından derhal, burada eksperler görevlendirildiği ve örnekleri deliller kapsamında dilekçede ekli olan raporlar düzenlendiğini, düzenlenen raporlarda davalı şirketin % 100 kusurlu olduğunun ayrıca belirlendiğini, bu durumdan davalı şirket haberdar edildiğini, olaya davalı şirketin kayıtsız kaldığını, bunun üzerine davacı şirket, taraflar arasındaki bahse konu sözleşmelerdeki haklarını kullanmak zorunda kalmış olduğunu, bu kapsamda meydana gelen zararın, çökme kalıntılarının ve zararın görünür şeklinin ortadan kaldırılması işini, 2017 yılı Kasım ayı içerisinde, örnekleri deliller kapsamında dilekçede ekli olduğu gibi, bir çok ayrı ayrı şirketlere lokal olarak vermiş, sözleşmelerde görüldüğü üzere bu şirketlere büyük rakamlar ödendiğini daha önemli olarak, davaya konu işin yeniden imalatının zaman alması ve davacı şirketin katlanarak büyüyen zararları kapsamında, bu arada üretim yapılamaması da dahil olmak üzere, zararın çeşitlenmesi dolayısıyla, davalı şirketin davacı şirket nezdinde zarara sebebiyet verdiğini, sigorta eksperlerince belirlenip onaylandığını, fiziki hasar dosyasından dolayı 4.194.948,98 TL karşılığı 992.277,00 USD, işin başka firmalara tamamlatılmasından doğan maddi zarar bakiyesi 1.644.248,98 TL ve ayrıca tesisin kullanılamaması nedeniyle meydana gelen zararın karşılığı olmak üzere, kar payı hasar dosyasından dolayı yine sigorta eksperlerince belirlenip onaylanan 1.040.801,00 USD zarar bakiyesinin ortaya çıktığını, Sigorta şirketlerince fiziki hasar dosyasından dolayı onaylanan 992.277,00 USD zararın 962 877,56 USD’si, kar payı hasar dosyasından dolayı da onaylanan 1.040.801,00 USD zararın 285.689,07 USD’si müvekkili Davacı şirkete ödendiğini, bakiyesinin de ödeneceği yönünde sözlü teyit alındığını, dolayısıyla zararın sigorta şirketince tazmin edilen kısmı dava konusu edilmediğini, ancak sigorta poliçelerinde yasal olarak muafiyet bedelleri bulunmakta olup, fiziki hasar dosyasından dolayı muafiyet bedeli 100.000,00 USD, kar payı hasar dosyasından dolayı muafiyet bedeli 407.119,55 USD olduğunu, bakiye zararı teşkil eden toplam 507.119,55 USD, sigorta şirketlerince karşılanmaması dolayısıyla dava konusu olduğunu, Ortaya çıkan ve belirlenen rakamlar, o gün itibariyle hesaplanmış olup; nihai zararın, yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağı ve bu rakamların daha üst seviyelere ulaşacağı muhtemel olduğunu, ancak dava noktasına gelmeden evvel sorunun iyi niyetli ticari teamül kuralları kapsamında sulhen halline yönelik olarak davalı şirkete, yeni bir ihtar keşidesi ihtiyacı hissedilmiş olduğunu, bu kapsamda davacı şirket tarafından örneği deliller kapsamında dilekçede ekli olan ve Niğde … Noterliği’nden 18.01.2019 tarihinde…yevmiye no ile yeni bir ihtarname daha keşide edildiğini, bu ihtarnamede, o tarih itibariyle henüz sigorta şirketlerinden tazminat alacakları tahsil edilmiş olmadığından, hukuki süreç kendilerine bir kez daha ihtaren bildirildikten sonra, söz konusu 1.644.248,98 TL maddi zarar bakiyesi ile 1.040.801,00 USD, tesisin kullanılamamasından doğan zararın, söz konusu ihtarnamenin kendilerine tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde davacı şirketin hesabına ödenmesini, aksi takdirde tahsili yönünde yasal hakların kullanılacağının bildirildiğini, ancak bu süreçte davalı şirketin adresinin değişmiş olması nedeniyle yukarıda bahis konusu edilen ihtarname davalı şirkete tebliğ edilmediğini, davalı şirketin güncel adresi tespit edilerek, son bir kez daha örneği deliller kapsamında dilekçede ekli bulunan Niğde … Noterliği’nden 06.02.2019 tarihinde … yevmiye no ile yeniden aynı içerikte bir ihtarname keşide edilerek, daha önce ihtarname konusu yapılan hususlar bir bütün halinde yinelendiğini, kendilerine bir kez daha gereğini yerine getirmeleri umudu ile bildirildiğini ve davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmeleri hususunda son kez uyarıldığını, davalı şirket, örneği dilekçede ekli olduğu üzere, İzmir …. Noterliği’nden 18.02.2019 tarihinde … yevmiye no ile keşide ettikleri cevabi yazı ile karşılık verdiğini, kusur oranına itiraz, zarar tutarına itiraz, teminat mektubu alınmasının nedenini teşkil eden muhtemel zararın tazmini için banka teminat mektuplarının nakde çevrilmesine itiraz, işi eksik bırakıp sahayı terk etmiş olmalarına rağmen geçici kabul eksiklerine itiraz gibi pek çok bahaneleri ortaya koyduklarını, bunun üzerine mahkememize başvurulma öncesi dava şartı olmakla, arabuluculuk kurumuna müracaat edildiğini, örneği deliller kapsamında dilekçede ekli bulunduğunu, herhangi bir anlaşmanın katedilemediğini, bu sebeplerle davacı şirketin zararını tahsil etme amacıyla dava açtığını, davacı şirketin hesaplama hatası veya fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, hesap edilen 507,119.55 USD maddi zarar bakiyesi ve tesisisin kullanılamamasından doğan zararının, hüküm altına alınıp infazına geçildiğinde, muhtemelen semeresiz kalması ihtimali dikkate alınmak suretiyle, davalı şirketin gayrimenkul ve menkul mallan ile bankalardaki veya üçüncü şahıslardaki maddi haklarına, dilekçe üzerinden ihtiyati tedbir konulması hususunda karar ittihazını, davacı şirketin hesaplama hatası veya fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, hesap edilen 507.119.55 USD maddi zarar bakiyesi ve tesisisin kullanılamamasından doğan zararın, bu hususta talepte bulunulan Niğde … Noterliği’nden 18.01.2019 tarihinde, … yevmiye no ile keşide edilen ihtarnamenin davalı şirkete tebliğinden 10 gün sonra başlatılmak ve tahsil tarihine kadar yürütülmek üzere, bankalar arası en yüksek ticari reeskont faizi uygulanarak, davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesi hususunda hüküm tesisini, hesaplama hatası, fazlaya ilişkin şirket yasal dava ve talep haklarını saklı tutmak suretiyle, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalı şirkete yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 25/06/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde; Sigorta şirketlerince fiziki hasar dosyasından dolayı onaylanan 992.277.00 USD zararın 962.877.56 USD’si, kar payı hasar dosyasından dolayı da onaylanan 1.040.801.00 USD zararın 285.689.07 USD’si müvekkilimiz şirkete ödendiği; bakiyesinin de ödeneceği yönünde sözlü teyit alındığını, dolayısıyla zararın sigorta şirketince tazmin edilen kısmının dava konusu edilmediği, ancak sigorta poliçelerinde yasal olarak muafiyet bedelleri bulunmakta olup; fiziki hasar dosyasından dolayı muafiyet bedeli 100.000.00 USD, kar payı hasar dosyasından dolayı muafiyet bedeli 407.119.55 USD’dir ki; işte bakiye zararı teşkil eden toplam 507.119.55 USD, sigorta şirketlerince karşılanmaması dolayısıyla dava konusu yapılmak gerektiği; hesaplama hatası ayrık ve böylece fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, iş bu miktarın dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 2.900.000.00 TL, şimdilik kaydıyla dava konusu yapılarak, davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete verilmesi talebi ile iş bu davanın ikame edildiği, ortaya çıkan ve belirlenen rakamlar, o gün itibariyle hesaplanmış olup; nihai zararın, yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağı ve bu rakamların daha üst seviyelere ulaşacağı muhtemel, dolayısıyla hesaplama hatası ve fazlaya ilişkin tüm yasal haklarımız saklı tuttuklarını beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 10/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile Davalı arasında 04.02.2019 düzenleme tarihli 31.12.2019 son gün esas alınan hesap mutabakatı mevcut olup öncelikle müvekkili davalı şirketin alacaklı konumunda olduğunu, davacı her ne kadar kendisinin alacaklı olduğunu, kazada davalının kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de davalı ile 31.12.2019 tarihi son gün olmak üzere 04.02.2019 düzenleme tarihli 31.12.2019 mutabakat tarihli…mutabakat numaralı… cari numaralı mutabakat iletişimin düzenlendiğini, davalı şirketle davacının mutabık kaldığını, mutabakat neticesinde davalının 2.012.693,99 TL alacaklı gözüktüğünü, kazanın meydana geldiği tarihe bakıldığında 11.09.2017 olduğunu, kazadan sonra ilk ihtarın 18.10.2017 tarihinde çekildiğini, 20.10.2017 tarihinde ise yine davacının kazayla ilgili özel mütalaa alındığını, mutabakat tarihinin ise 04.02.2019 tarihi olduğunu, kazanın meydana geldiğini ancak kesinlikle kusuru kabul etmediklerini, kaza tarihi ile mutabakat tarihine bakıldığında aradan yaklaşık 2 sene geçtiğini, bu tarihten sonra davacı davalı ile arasında her zaman düzenlediği gibi mutabakat düzenlemiş olduğunu ve davalı 2.012.693,99 TL alacaklı olduğunu belirttiğini, davacı, bu süreçte davacının ihtarlar çektiğini, davalının ise sorumluluğunu kabul etmediğini, davalının yalnızca uygulamacı olduğunu, kazanın kaynağının proje olduğunu, kendisinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini belirttiğini, bu süreç içerisinde davacı sözleşmelerin teminatı olan…A.Ş 08.12.2015 tarihli 1.195.000 TL tutarlı ve …Bankası A.Ş 30.03.2017 tarihli 1.355.700 TL tutarlı teminat mektuplarını paraya çevirdiğini Mutabakat içeriğinde mektubun kullanılmayan kısmı 1.815.111 TL’lik kısmı olduğunu, bu durum 2.550.700 TL’lik mektubun 735.589 TL si davacı tarafından mahsup edilmiş, kalan kısım tarafımıza iade edilmek üzere muhasebesel kayda alındığını, davacının davalıya daha önce ihtar çektiğini, belirttiği veya tahakkuk ettirdiği dava konusu dışında başkaca bir borç bulunmadığını, davacı, 735.589 TL’yi kullanmış geri kalan konusunda davalıyı alacaklı çıkardığını nitekim bu hususta mutabakattan anlaşıldığını, davacının davacıya mutabakat sonrası için herhangi bir borcu bulunmadığını, Mahkememizce mutabakatın önceki zararların ibra anlamına gelmeyeceği kabul edilecekse davalı kabul anlamına gelmemekle birlikte … Def-i ileri sürdüğünü, davacı tarafından …A.Ş 08.12.2015 tarihli 1.195.000 TL ve…Bankası A.Ş 30.03.2017 tarihli 1.355.700 TL tutarlı teminat mektupları paraya çevrildiğini, mektuplar neticesinde 2.550.700 TL davacı tarafından kullanıldığını, davalı bu kullanmadan sonra bizzat davacının gönderdiği 2.012.693,99 TL alacaklı olarak gösterildiğini, öncelikli olarak bahsi geçen bu mutabakattaki miktarı takas def-i olarak ileri sürdüklerini, davacı, dava dilekçesinde nakde çevrilen 2.550.770 TL’lik mektuplardan bahsetmediğini şayet davalının zarardan sorumlu tutulacak ise kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte çevrilen bu mektup bedellerinin de zarardan mahsup edilmesinin gerektiğini, nitekim, 07.10.2017 tarih 9734 yevmiye numaralı ihtarnamesinde oluşan zararın öncelikle teminat mektubundan kesileceğinin belirtildiğini, bu sebeple nakde çevrilen bu tutarın mahsubu gerektiğini, davacı tarafından ayıbın makul sürede ihbar edilmediğini, somut olayda ise davacının dilekçesindeki anlatımı ve kabulüne göre kazanın 11.09.2017 tarihinde meydana geldiğini, ilk bildirimin ise 03.10.2017 tarihinde … yevmiye numaralı ihtar ile yapıldığının belirtildiğini, ilk bildirim kazanın başka bir deyişle ayıbın meydana gelmesinden itibaren yaklaşık 22-23 gün sonra yapıldığını, …A.Ş gibi büyük ölçekle basiretli bir tacirin bu tür bir ayıbı bildirmesi için oldukça uzun bir süre geçtiğini, davalının meydana gelen ayıpta kusuru bulunmadığını, davalı projeye ve sözleşmeye uygun bir şekilde eserleri meydana getirdiğini, davacı tarafından alınmış mütalaaya bakıldığında mütalaadaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bu hususta kesinlikle bağımsız ve tarafsız bilirkişilerden rapor alınmasının gerektiğini, raporda açıkça yapının statik yükler bakımında yeterli olduğu fakat dinamik yükler altında potansiyel tehlikenin olduğunu belirtilen davalı …A.Ş’nin başka bir firmaya yaptırmış olduğu projeye uygun bir şekilde yapıyı yaptığını, alınan mütalaa da bu durumun aslında tespit edildiğini, dinamik yüklerin tehlike yaratacağının hesaplanmasını projeci yapacağını, uygulamacı olan davalının bunu hesaba katabilmesi mümkün olmadığını, bu sebeple davacının almış olduğu durumun teknik incelemesinde bile kusurun projecide olduğunun anlaşıldığını, yetersiz ankrajlanmanın söz konusu olmadığını, davalı ankrajlanmayı doğru bir şekilde yine projeye uygun yaptığını, açıklamak gerekirse; projede ne yazılıysa davalının o kadar malzeme kullandığını davacının istediği yere yapıyı kurduğunu, davacı ankrajlanmayı geçici olarak kabul gördüğünü, 127 sayfa eki olan geçici kabul tutanağında herhangi bir ankrajlanma etkisinden bahsetmediğini, alınan rapor fotoğraflardan bakılarak alındığını, sonuç olarak davacı uygulamacı olarak projeye uygun bir şekilde eseri meydana getirdiğini, davacı bu hususa hiç değinmeyerek sorumluluğu davalıya yıkmaya çalıştığını, mahkemenizin yargılama aşamasında alacağı raporda eserin projeye uygun bir şekilde yapıldığı ortaya çıkacağını, ortaya çıkan ayıp maksimum bir aylık sürede giderilebilecek düzeyde olduğunu, davalının kusurlu olduğunu kesinlikle kabul etmediğini, davacının iddia etmiş olduğu ayıbın giderim süresi maksimum bir ay olacağını, kaza meydana geldikten sonra davacı 22-23 gün ihtar için bekletildiğini, ihtarı çektikten sonrada yine bir ay daha beklemiş olduğunu, ve kasım ayında onarımına başlandığını, davacı kusurun davalıda olsa dahi kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte zararın artmasına sebebiyet verdiğini, davalı bahse konu olayla ilgili olarak rizikolarının karşılaması için…Sigorta A.Şye sigorta yaptırdığını, bu sebeple davanın… Sigorta A.Şye ihbarını talep ettiğini, ayıba bağlı zaman aşımının 2 yıl olduğunu, bu sebeple zamanaşımı defi ileri sürdüğünü, kazanın meydana geldiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında dava zaman aşımına uğradığını, taraflar arasındaki 04/02/2019 tarihli mutabakat dikkate alınarak davanın reddini, mutabakat kabul edilmeyecek ise öncelikle nakte çevrilen mektupların takas defi kapsamında dikkate alınarak davanın reddini, yine mutabakat kabul edilmeyecek ise ayıbın gecikmeksizin bildirilmediği, 22-23 gün sonra bildirildiği dikkate alınarak davanın reddini, ayıbın süresinde bildirildiği kabul edilecek ise kusurun projecide olduğu dikkate alınarak davanın reddini, davalının tamamen kusurlu olduğu kabul edilecek ise davacının 2-2,5 ay sonra onarım yaptığı ve kendi kusuruyla zararı artırdığı dikkate alınarak davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar arasındaki 07/12/2015 tarihli sözleşme ve genel idari şartname, Teknik projeler, Taraflar arasındaki 04/03/2016 tarihli sözleşme ve 02/01/2017 tarihli zeyilname, Geçici kabul tutanağı, Niğde … Noterliği’nin 03/10/2017 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname, Tire … Noterliği’nin 18/10/2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname, Niğde … Noterliği’nin 18/01/2019 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi, Niğde…. Noterliği’nin 06/02/2019 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi, İzmir … Noterliği’nin 18/09/2019 tarih ve …yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi, …Üniversitesi adına düzenlenen 20/10/2017 tarihli teknik rapor, 04/02/2019 tarihli cari hesap mutabakatı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası,…Bankası kayıtları,… Bankası kayıtları, İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi tarafından düzenlenen 06/12/2017 tarihli uzman görüşü, …Sigorta hasar dosyası ve eksper raporu, Taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları, tanık beyanları, keşif, Niğde … Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporları, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, arabulucu son anlaşmazlık tutanağı, arabulucu sarf kararı ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “… makine mühendisi olarak görev yapıyordum, şu anda emekliyim ben …tarafından tersiye borusunun yapılacağını biliyordum buna ilişkin fotoğrafları mahkemeye sunacağım tersiye borusu ile ilgili kimdir sözleşmede davalı şirket tarafından yapılması gereken bir iştir ve teknik yönden eksik olan kısımları anlatacağı, meydana geldiği kısım orta ayak kısmıdır, bu kısmında mekanizma vardır, ısınıp soğumanın etkisiyle oluşan genleşmeleri kompanse eden bölgedir, kompansetör bölgesinde muhtemelen montaj sırasında işleri kolaylaştırmak için konulmuş olan u profil yerinden sökülmemiş o da yukarıda olduğu için görülmemiş, ve bu bölgenin mafsal görevine engel olmuştur, bu bölge esneyemediği için oluşan mekanik zorlamalardan yine sunacağımız resimlerde görülen kırılma meydana gelmiştir kolay kırılmasının sebeplerinden birisi de bu bölgede kaynaklarının yapılmamış ve yetersiz olmasıdır, yine aynı bölgede hemen kopmanın olduğu aynı bölgede boruların birleştirme yerlerinde resimde görüldüğü gibi kaynak eksiklikleri bulunmaktadır kaynak yapılmamıştır, davalı şirket bu tersiyer borusundaki projeye uysaydı bu kaza meydana gelmeyecekti, yine aynı bölgede sistemi taşıyan ayaklarda projeye uygun ankrajlama yapılmamış olması sistemin kolay yıkılmasına sebep olmuştur. Davalı şirket bu hususlara dikkat etseydi bu kaza yaşanmayacaktı, tam olarak hatırlayamamakla birlikte bu tersiyer projesinin tesliminden bir kaç ay sonrabu olay meydana gelmiştir, yıkılan malzemelerin yenisi yapıldı, dışarda başka firmalara yaptırıldı, ne kadar bir bedelle yaptırıldığını bilmiyorum, bir ay kadar imalatlar sürdü, 1- 1,5 ay kadar da müdahale kısmı yerine montajı sürdü, tersiyer borusuyla ilgili bilgim yoktur, sözleşmedeki diğer yerlere ilişkin bilgim yoktur, tanıklık ücreti istemiyorum. Davalı şirkete bu bildirimin yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, arkadaşlarımdan duydum ancak net bir bilgim yoktur. Projenin yapım aşamasında ben yoktum olay yaşandıktan sonra buraya geldim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “Ben o dönemde yatırım uzmanı olarak …çalışırdım, şu anda tasarım ve geliştirme yöneticisi olarak çalışmaktayım, … ön ısıtıcı binası farin değirmeni döner fırın, soğutma işlerini yaptı ve bunların gaz borularını ve bağlantılarını yaptı, bu kısımda hem inşaatten hem mekanikten sorumluydu, bunları eksiksiz bir şekilde tamamlamadı, o dönemde geçici kabul tutanağı da tutulmuştu hatırladığım kadarıyla civata eksikti ve kaynak eksikliği bulunmaktaydı ayırca montaj esnasında kaynak yapıp bunları tekrardan çürütmeli serbest hale getirmesi gerekirken yapmamıştır, daha sonra da tamamlamamıştır, yerine başka firmalara bu kısımlar tamamlatılmıştır, ne kadar bir bedel ile sözleşme yapılıp yapılmadığını ne kadarlık kısmının ödendiğini bilmiyorum, geçici kabul tutanağından hemen sonra bu eksik olan işler belirlendi, yine tersiyer borusunda da kaynak olması gereken yerde kaynak yapılmayarak eksik yapılarak yada kaynak yapılmaması gereken yere kaynak yapılarak tersiyer borusunda göçme meydana geldi, bu davalı tarafından tersiyer borusundaki göçme onarılmadı, başka firma tarafından yapıldı, 1,5 ay kadar tersiyer borusunun onarımı sürdü, bu tersiyer borusundaki göçüm sonrasında davalı şirkete durum ihtar edildi ancak yapılmadı, incelemeye dahi gelinmemiştir, yapım esnasında davalı şirket tarafından sözleşme gereği yapılanlar olduğu esnada davacı şirketin elemanları oradaydı, imalattan önce … ile … arasında projede bir değişiklik yapıldı, geliş tarihi de hatırladığım kadarıyla 25.01.2017 olması gerekli, değişikliği sebebi de elektrik kanalının çıkmasıdır, davaya konu ayıplar belli bir zaman sonra geçtikten sonra anlaşılabilir, yine farin değirmenini yapıldığı yerde saport ayağında vibrasyon meydana geldi, demirler yanlış bağlandığından dolayı bu sıkıntılar yaşandı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “İş güvenliğine bakıyorum …da, çevre ve atık lideriyim, ön ısıtıcı tersiyer borunun yapımı ve filtre yapımı , farin değirmeni, zemin işleri yapımı hususunda … inşaat ile anlaşıldı, işgüvenliği anlamında davalı şirketin çok hatası oldu, 21 ton malzemeyi 30 metreden düşürdü ve bu malzemenin üzerine düştü, insanlar üzerinde çok fazla psikolojik etki bıraktı, ön ısıtıcı binasının güçlendirme işlemi yapılırken olay yaşanmıştır, biz bunu davalı şirket …’ya bildirdik ve tutanak tuttuk, firmaya iş güvenliği anlamında bir çok ceza kesilmiştir, vibaya İş sağlığı güvenliği şartnamesinde birçok ceza da kesilmiştir, ben bu olay yaşanırken Ankara’da eğitimdeydim, ancak arkadaşlarım aradı, tersiyer borusu düştü dediler, tersiyer borusu yapılırken denetimlerimiz oldu, … yetkilileri de sözleşme gereği yapılan işlemleri sırasında oradaydı, bu eksiklikler daha sonra görülebilir kusurlardır, bu tersiye borusunun ankrajlama işlemi yapılırken bunun ne kadar eğimle yapıldığını göremezsiniz yıkıldıktan sonra ortaya çıkabilecek bir kusurdur. Yıkımdan sonra…’ya haber verildi ancak bir dönüş olmadığını biliyorum, a…yapılırken… tarafından görevlendirilen kişiler oluyor ancak ben o sırada olup olmadığımı bilmiyorum ben iş güvenliği uzmanıyım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “…da operasyon lideri olarak görev yapmaktayım, farin değirmenin d montajı montajı, yeni ön ısıtıcı kule soğutmanın kapasitesinin artışı işlerinde anlaştılar, bunlar … tarafından yapılacaktı, bu işlemleri eksiksiz olarak tamamlayıp …ya teslimetmedi, farin değirmenleri beslenme ön çatı ve besleme hatları eksik, farin değirmenin temelinde bir eksiklik oldu, soğutma çıkışı gaz borusundaki çıkışı kayar mesnetin kayar olması gerekirken sabitlenmesi, bildiğim eksikliklerdir, tersiyer borusunun göçümü gece gerçekleşti bizde hemen geldik burdaydık büyük bir faciadan dönüldü, bir kişinin ayağı yandı, diğer kişinin de belinde hasar oluştu, oynaması gereken kısımların sabitlendiğinden dolayı bu kazanın gerçekleştiğini düşündük, boru kaynaklarının eksik yapıldığını gözlemledik, aynı zamanda yapılan betonun yere olan bağlantısında kopma meydana geldiğinde orada bir problem olduğunu gördük, tersiyer borusunun demir filizleri yere tam olarak sabitlenmemiş, demir filizlerin ankrajı tam olarak yapılmamıştır, o zaman yatırım müdürüm tarafından eksiklerinizi tamamlayın diye bilgi verildiğini biliyorum, davalı şirket tarafından bu tamamlanmamıştır, yatırım sorumluları buradaydı, bu işlerde bazı kısımlar yüksekte olduğu için görmemiz mümkün değildir aynı zamanda temelin içerisini görmemiz de mümkün değildir, 2-2,5 ay sonra … tarafından tersiyer borusundaki zarar giderilerek kullanılabilir hale getirildi, yanlış hatırlamamakla birlikte Kasım ayında kullanılmaktaydı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “… sözleşmenin yapıldığı zaman iş geliştirme koordinatörü olarak çalışmaktaydım, 2017 yılı Temmuz sonunda ayrıldım, ön ısıtıcı binası, tersiyer boru hattı, fırın klinker soğutma, farin değirmeni ve muhtelif ekipmanlar yapılacaktı, fabrikada ana hat devreye girmişti, … üretim yapmaya başlamıştı, ufak tefek civata eksiklikleri vardır ancak devreye girme aşamasında tamamlanmıştır, ancak bunlar sistemi etkilemeyen eksikliklerdir, devreye girdiği için ayıplı bir durum yoktur, tersiyer borusunun düşmesi haricinde herhangi bir eksiklik yoktur, bu tersiyer borusu düştükten sonra bende geldim inceledim, tersiyer borusunu taşıyan iki ayak vardı, bunlar orjinal projelerine göre imalat yapıldı ancak iş esnasında sahada … tarafından revizyon yapıldı yerleri değişti,…değiştiriyor sonra bize bu şekilde yapılsın diyor biz sahada buna uygun yapıyoruz, …nın işin yapımı esnasında yatırım ekibi vardı onların kontrolünde sahada değişiklik yapıldı, sahada yatırım ekibi bu değişikliğe kendisi karar verdi herhangi bir tutanağa sözleşmeye bu değişiklik bağlanmadı, geçici kabul tutanağı tutulmuştur ancak ben ayrıldığım için bilmiyorum, bu sözleşmeye ilişkin olarak mutabakat yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ben o dönem işten ayrılmıştım, bu yapım işleri devam ederken sahada …nın ekibi de bulunuyordu, müdahale edebiliyorlardı, sahada onların kararları gereği değişiklik yapılıyordu, sahada işler hızlı işlediği için herhangi bir dökümasyona, sözleşmeye ve tutanağa bağlanmış değildi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … talimat mahkemesince yapılan keşifteki ifadesinde; “Sözleşme tarihinde … şantiye muhasebecisi olarak çalışmaktaydım, biz burda çelik imalat montaj inşaat işleri makine montaj bu tarz işleri … sorumluluğundaydı, eksiksiz ve tam bir şekilde …ya bu sözleşmedeki yükümlülükler yerine getirildi daha sonra geçici kabul de yapıldı, geçici kabul tutanağından sonra herhangi bir ihtarat gelmedi, geçici kabul tutanağının amacı zaten eksik olan işlerim tamamlanması ve tespit edilmesidir, geçici kabul tutanağında … eksik göstermişti bunlar da tamamlanıp teslim edilmişti, tersiyer borusunun göçümünden sonra telefonla ulaşıldı, resmi yolla noter aracılığıyla ihtarat yapılmadı, … eksiksiz kusursuz ve ayıpsız şekilde sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getirdi, getirilmeseydi geçici kabul tutanağı onaylanmazdı imzalanmazdı, Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu: ben 2018 yılında vibadan ayrıldım, daha sonra bir sene sonra 2019 yılında mutabakat yoluyla mail geldi, çimsadan mutabakat maili geldi, ben mutabakat yapıldığı sırada … çalışmıyordum ancak bana haber verildi bende görüşümü bildirdim, … 2 milyon civarında vibaya borçluydu mutabakat bu şekildeydi, bizim bu mutabakatta çimsaya herhangi bir borcumuz bulunmamaktaydı, bunun imzalandığını ben duydum, ben o yılda vibada çalışmıyordum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı …talimat mahkemesindeki ifadesinde; “Ben davalı… Teknik firmasında 2011 yılından beri inşaat mühendisi olarak çalışırım, dava konusu olay ve işler de Niğde’de meydana gelmiştir, bizim şirketimiz… A.Ş.nin taşeronu olarak mevcut çimento fabrikasının kapasite arttırımına yönelik inşaat ve mekanik işlerini yaptık, işi bitirdik, teslim ettik yaklaşık 1-1,5 ay sonra tersiyer boru hattında göçme yaşanmış, bizi sahaya davet ettiler, gidip tespitlerimizi yaptık, ancak biz proje müellifi değil idik, proje müellifi işveren …nın kontrolünde idi, biz sadece projeleri gerektiği gibi uyguladık, olayın da bizden değil projeden kaynaklandığını kendilerine bildirdik ve oradan ayrıldık, 1,5 aylık süre içerisinde sistem çalışmıştı, bu dönemde şirketimize herhangi bir ihbarda bulunulmadı, benim bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Niğde… Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Doç Dr. … ve Doç. Dr….tarafından 20.10.2017 tarihinde hazırlanmış olan ve dosyada mevcut… Çimento Fabrikası Tersiyer Boru Mesnetlerinin Statik Durumunun İncelenmesi’ne ilişkin uzman görüşünde özetle; Rapor konusu yapı sisteminin statik yüklere karşı uygun ve yeterli kesitte olduğu,ancak rüzgar ve deprem gibi dinamik yüklerin etkisi altında hasar görmeye yatkınlık olduğu, sistemin devreye alınması sonrasında tersiyer borusu içerinde zamanla biriken klinker tozlarının meydana getirdiği ağırlığın sistemi zorladığı, bu zorlanmadan ötürü deformasyonlar meydana geldiği bunun da tersiyer borusunu harekete zorladığı ve bu hareket sonrasında bağlantı noktasındaki pimin projede belirtilen kalınlıkta değilde yetersiz kaynaklanmasından ötürü tersiyer borusunun iki parçaya ayrıldığı ve bu ayrılmanın da pandül ayaklarının stabilitesini bozarak toplam 4 adet olan ve 2 adedinin temele yetersiz ankre edilen Betonarme kolonun devrilmesi sonucu tüm sistemin çöktüğü çerçevesinde kanaat belirtildiği, genel kanaat olarak hasarın proje hatasından hasar görmediği ancak olağan dışı durumlar için yanal stabiliteyi sağlayacak bir sistem tasarlanmadığı için hasarın arttığı belirtilmiştir.
İstanbul Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi U. …’nin 06.12.2017 tarihli ve 38 sayfalık… A.Ş. Niğde Tesisleri göçme sebebine dair uzman görüşünde özetle; Sistemin dinamik yüklerin etkilerine karşı dayanıksız projelendirildiğini ancak hasarın dinamik yük etkisinden dolayı hasar almadığını, davaya konu hasar olmasa idi bile sistemin uzun ömürlü olmayacağının değerlendirildiği, 10 m. boru açıklığının 16 m. ye çıkarıldığını, bunun da boru kesitine etkiyen momenti 2,56 kat artırdığını bu hususta … tarafından Statik projelerin revize edildiğini, … şirketin mekanik proje revizyonunun yaptırılmadığı dolayısıyla açıklıkların önceki projede olduğu şekilde kolon üst yüklerinin artırılması gerekirken yani revize edilen ek kısmın ucunda 450x450x14 mm. Levha kullanılması gerekirken eski yüklere göre 400x400x8 mm. Plaka kullanıldığı belirtildiği, ayrıca düşey donatıların ankraj boyu … tarafından hazırlanan projelerde 30 cm. olması gerekirken yerinde 8 cm. yapıldığı, projeye göre C3 ve C 4 kolonlarında her kolon için 12 adet M16 ankraj bulonu olması gerekirken yerinde C 3 kolonunda 3 adet C4 kolonunda ise 4 adet M20 bulonu kullanılmış olarak belirtildiği, ayrıca levha kaynaklarında kaynak ağzı açılarak kaynak ağzı açılarak kaynak yapılması gerekirken kaynak ağızlarının açılmadığı ve kaynak kalınlıklarının projeye uygun kalınlıkta yapılmadığı tespit edildiği, taraflar arasında 24.08.2017 tarihinde tanzim ve imza edilen “Geçici Kabul Tutanağı”nda davalı tarafından yapılması gereken ancak yapılmamış olduğu tespit edilen; otomasyon binası çatı çeliği, elektrik odası çatı çeliği,farin değirmeni çatı çeliği ve ilgili yapıların trapez sac çatı kaplama imalatlarının yapılmamış olduğu bu yönüyle inşai yönden Davalı Şirketin edimlerini yerine getirmediği tespit edilmiştir.
Niğde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan keşif sonrası Makine Mühendisi Bilirkişi Adem …, Mali Müşavir …, İnşaat Mühendisi …tarafından bilirkişi heyet raporuna göre; Davacı firma ile davalı firma kendi aralarında 11.950.000,00 TL ve 13.557.000,00 TL tutarlarında 2 ayrı eser sözleşmesi imzalamıştır. Söz konusu sözleşmeler karşılığında 4 10 bedelli teminat mektupları alınmış ve daha sonraki süreçte 2.550.700,00 TL (1.195.00041.355.700) teminat bedelleri davacı firma tarafından tahsil edilmiştir. … sigorta şirketi tarafından yapılan kar hasar payı hesaplamasının 1.040.800,27 USD bedel olduğu görülmüştür. Ancak hesaplamaya ilişkin tonaj,elektrik ve petrokok hesaplamalarının Endüstri Mühendisi Bilirkişi ve Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından rapor alınmasının daha uygun olduğu kanaatindeyiz. Davacı firmanın davaya konu işlerle ilgili tamamlanmayan eksik işler için KDV Hariç 2.725.390,00 TL tutarında sözleşme imzalamış ve 1.114.878,38 TL tutarında fatura karşılığı iş yaptırmış ve toplam (2.725.390,0041.114.878,38) 3.840.268,38 TL maliyete katlanmıştır. Fiziki hasar dosyasında ilişkin her olay başına muafiyet bedelinin 100.000,00 USD olduğu,Kar payı hasar dosyasına ilişkin muafiyet bedelinin 407.119,55 USD olduğu ve toplam muafiyet tutarının 507.119,55 USD olduğu hesaplanmıştır. Davacı firmanın davalı firmaya 31.12.2018 tarihi itibariyle toplam (197.582,994*65.115,43) 262.698,42 TL borcu olduğu görülmüş olsa da; ticari bir gelir ya da giderin mahiyet itibariyle tahakkuk ettiğinden söz edilebilmesi için, miktar olarak hesaplanabilmesi, gelire hak kazanılması ya da borç altına girilmesi gerekmektedir. Tahakkuk esasına göre belirlenen gelir ve giderlerin yalnızca cari döneme ait kısmı, aynı döneme ilişkin ticari kazancın hesabında gelir ya da gider olarak dikkate alınabilir. Bu durum dönemsellik ilkesinin bir gereğidir. Kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri dikkate alındığından kurum gelir ve giderleri açısından da tahakkuk ve dönemsellik esasları geçerlidir. Ancak bu esaslardan sapmalar olabilmektedir. Ayrıca ticari kazancının vergilendirilmesinde dönemsellik ilkesi, tahakkuk esasının önüne geçmektedir. Fakat bu noktada göz ardı edilmemesi gereken bir diğer husus bir gelirin veya giderin kurum kazancının tespitinde dikkate alınması için tahakkuk etmesinin şart olduğudur. Vergi Usul Kanunu Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ticari kazancın veya kurum kazancının elde edilmesinde dönemsellik ilkesine uyulmak suretiyle tahakkuk esasının geçerli olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Rapor tarihi itibariyle herhangi bir tahakkuk hesabı yapılmadığından, 262.698,42TL borç tutarının davaya konu alacağın hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği ancak dava sonuçlandıktan sonra dikkate alınması gerektiği kanaatindeyiz. Yukarıda özet olarak verilen ve konusunda uzman akademisyenler tarafından hazırlanan 2 ayrı rapor dikkate alınarak Davaya konu tersiyer hattının özellikle dinamik yüklere karşı yetersiz projelendirildiği, Boru kolon birleşim yerine olağan dışı yatay harekete direnç geliştirebilecek konsol vb. elemanların konulmadığı, boru açıklığının artırılmasına ve momentin 2,56 kat artması ve kolon uçlarına gelen yüklerin artmasına rağmen statik projede revizyon yapılmış ancak mekanik projede revizyona gidilmeyerek eski açıklıklara göre hazırlanmış mekanik projeye göre uç kuvvetleri ve moment dikkate alınarak bulan, plaka ve kaynak elemanları kullanılmış ve ayrıca bulon cinsi ve adedi ile kaynak ağzı açılmadan ve projeye aykırı yetersiz kalınlıkta kaynak yapılmıştır. Kolon ankraj filiz boylarınına 30 cm yerine 8 cm olarak yapılması, otomasyon binası çatı çeliği, elektrik odası çatı çeliği,farin değirmeni çatı çeliği ve ilgili yapıların trapez sac çatı kaplama imalatlarının yapılmamış olması yönüyle inşai yönden Davalı Şirketin edimlerini yerine getirmediği tespit edilmiştir. Proje yönüyle ; oluşan hasar direkt olarak proje hatasından kaynaklanmamakta olup olağan dışı durumlar için yanal stabiliteyi sağlayacak bir sistem tasarlanmadığı için hasarın arttığı değerlendirilmiştir. Halihazırda Tersiyer borusu onarılmış taşıyıcı direkler güçlendirilmiş ve tesis çalışır vaziyettedir. Tersiyer Borusunun Bağlantı noktalarından ayrılarak borunun iki parçaya bölünmesinde Pim ile boru arasındaki kaynak kalınlığının yetersiz olmasından kaynaklı olduğu tarafımızca kanaat bulmuştur. Bütün bunlardan kaynaklı Makine mühendisliği yönünden Davalı şirket, taraflar arasında akdedilen 07.12.2015 tarihli sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilmiştir. Davalı şirket işleri bitirdiğini iddia ettiği tarihten hemen sonra 11.09.2017 tarihinde Tersiyer borusunun çökmesi neticesinde yapılan güçlendirme işinin projeye uygun olmayıp eksik imalat niteliğinde olduğu kanaat bulmuştur. Söz konusu davaya konu çökmede Davalının kusurlu olduğu bu kusurdan kaynaklı Davacı şirketi zarara uğrattığı anlaşılmıştır, Dosya muhteviyatında incelenen projenin Mekanik yönden Yapılacak işle uyumlu malzemelere hitap ettiği görülmüştür. Fakat Tersiyer borusunun imalatı ile alakalı herhangi bir projeye rastlanmamıştır.(Davacı tarafın kusuru) Taraflar arasında yapılan sözleşmeler ayrıntılı ve tekniğine uygundur, Fakat böylesi ayrıntılı sözleşmeye uygun Projelendirme yapılmamıştır. (Davacı tarafın kusuru) Yapılan hatalı imalatlarda Yüklenicinin (Davalının) hatası mevcuttur, fakat İşveren tarafın (Davacı) Kontrol teşkilatı görevini yeterince yerine getirmediği anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi Bilirkişi …, Mali Müşavir …, İnşaat Mühendisi …, Endüstri Mühendisi …, Elektrik Mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi heyeti ek raporuna göre;
Mahallinde yapılan tespit çalışmaları ve tüm dosya muhteviyatındaki belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Dava dosya içeresindeki tüm evraklar ile birlikte tonaj, elektrik ve petrokok ile ilgili veriler ve tablolar ayrıntılı bir şekilde Elektrik Mühendisi ve Endüstri Mühendisi tarafından incelendiğinde tablolarda yer alan veriler ve veriler ışığında tabloya yansıtılan değerlerin doğru olduğu,
Söz konusu Davacı ile davalı arasında… Fabrikasında yapılan çelik- mekanik-teknolojik imalat, montaj ve demontaj işlemleriyle ilgili kök raporumuzdan sonradan dava dosyasına eklenen proje evrakları detaylı incelendiğinde projelerde herhangi bir eksiklik olmadığı ve hatalı yapılan işin projeden kaynaklanmadığı hatalı yapılan imalat ve montajdan kaynaklandığı tespit edildiği,
Mahallinde yapılan tespitler, dava dosyasındaki mevcut olan belgeler ve kök raporumuzdan sonradan dava dosyasına eklenen proje evrakları birlikte değerlendirildiğinde davalının hatalı imalat ve montaj yaparak yükümlülüklerini yerine getirmediği için aslı kusurlu olduğu ve davacının ise yapılan işin proje ve sözleşmelere uygun yapılıp yapılmadığı kontrol etmediği için tali kusurlu olduğu,
… Fabrikasında yapılan çelik-mekanik-teknolojik imalat, montaj ve demontaj ayıplı işten kaynaklı davalının davacıya ödemesi gerek tazminat miktarı 291.167,64 USD olduğu kanaatine varılmıştır.
Endüstri Mühendisi Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi …, Elektrik Mühendisi Bilirkişi …, Mali Müşavir Bilirkişi…ve Ticari Nitelikli Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/04/2022 tarihli Bilirkişi raporuna göre; Tersiyer borunun çökmesine neden olan etkenler irdelendiğinde, saha incelemesi yapan tüm eksper ve uzmanların ortak bir şekilde kaynak kalınlığı ve kaynak yeterliliği konularında eksiklikler, bulon sayısı ve ankraj noktası yetersizlikler gibi uygulama hataları bulunduğu, … (asbuild) pandül ayağı yerinde uygulanmadığı tespitlerini belirtmişlerdir. Orta ayak kısmı olan… (asbuild) pandül ayağı üzerinde bulunan bağlantı noktasındaki pimin kaynaklarından ayrıldığı keşif raporlarında belirtilmiş, tüm bu somut veriler tersiyer borunun taşıyıcı sisteminin statik yükler ve boruya uygulanan mekanik kuvvetler (tekrarlı basınç değişimleri, sıcaklığa bağlı genleşme) etkisinden kaynaklanan yüklere dayanamayarak taşıyıcı sistemin en zayıf elemanının deforme olarak taşıma gücünü kaybetmesi kalan taşıyıcı sistem elemanlarının ise birim başına düşen ağırlığın artmasıyla yükü kaldıramaması, buna bağlı olarak tersiyer borunun hareket etmesi sonucu diğer taşıyıcı sistem elemanlarında deformasyon nedeniyle boruda çökme meydana gelmesi şeklinde olayın gerçekleştiği değerlendirilmiştir. Uygulama hatalarından ve iş sözleşmesinin ilgili hükümlerinden dolayı davalı olayın gerçekleşmesinde tam kusurludur. Davacıya kusur atfı mümkün olmamıştır. taraflar arasında yapılan iş sözleşmesi anahtar teslim iş sözleşmesidir. Yüklenici, yaptığı işin uzmanı olup, sonucun gerçekleşmesini yükümlenir. Yüklenici eseri iş sahibine hatasız olarak teslim etmedikçe, kendi edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmaz, sözleşmeyi ifa etmiş sayılmaz. Somut olayda davalı kendinden kaynaklanmasa bile proje değişiklikleri veya uygulama sırasında karşılaşılabilecek uygunsuzluk ve hataları işin uzmanı olması ve sözleşmenin ilgili hükümleri kapsamında sorumlu olması nedeniyle davacıya yazılı olarak bildirmesi gerekirken böyle bir uyarı yazısının davacıya iletildiğine dair dosya içeriğinde tespit yapılamamıştır. Davalının meydana gelen göçme olayı ile ilgili sözleşme maddeleri kapsamında sorumlu olduğu değerlendirilmiş, dava konusu eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin davalı tarafından ifa edilmediği sonucuna varıldığı, davacının talep edebileceği tazminat tutarının toplam olayın gerçekleştiği tarih itibariyle 1.725.525,00 TL olduğu hesaplanmıştır. Davacı tarafında … A.Ş 08.12.2015 tarihli 1.195.000 TL tutarlı … mektup numaralı ve T.C. … Bankası A.Ş 30.03.2017 tarihli 1.355.700 TL tutarlı …mektup numaralı teminat mektupları bulunduğu tespiti yapılmış tespit edilen tazminat miktarının teminat mektuplarının kullanılmasıyla karşılanacağı sonucuna varılmıştır. davalı firmanın dosya eklerinden bulunan mutabakat mektubu incelenmiş olup, 31.12.2018 tarihinde yapılan mutabakat sonucu 262.698,42 TL bakiyesinde, davacı firmanın davalı firmaya borçlu olduğunda mutabık kalmış olup bu tatarı karşılıklı olarak kabul etmiştir. Teminat mektuplarının kullanılması halinde tazminat bedeli düşüldükten sonra 825.175,00 TL’lik kısmı davalı alacağı olarak tespit edilmiştir, davalının ayıp sebebiyle iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ile ayıbın süresi içinde ihtar edilmediği hususlarında takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasındaki taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine açılan taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasından ibarettir.
Davacı şirket davalı ile aralarındaki sözleşme gereği Niğde ilindeki çimento fabrikası tesisinin yapım işinin eksik ve kusurlu yapımından dolayı tesisin çökmesi nedeniyle uğranılan zararın davalı tarafından giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket ise davacı ile aralarındaki çimento tesisi yapım işinde uygulamacı olduğunu, kazanın kaynağının proje olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri eksiksiz bir biçimde yerine getirdiklerini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduklarını ve alacaklı olduklarına ilişkin davacı ile mutabakat yapıldığını, davacının teminat mektuplarını nakde çevirdiğini sigortadan ödeme aldığını bu yüzden takas mahsup def’inde bulunduklarını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin davalı şirketin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin tedbir talep edilen hususun uyuşmazlık konusu olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince dosyanın İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında görülen davacı…Sigorta A.Ş. tarafından davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davamız konusu hasara ilişkin yapılan tazminat ödemenin rücusuna ilişkin dava ile birleştirilmesi talep edilmiş ise de dava konusu ihtilafa ilişkin taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki şartı gereği Mahkememiz kesin yetkili olduğundan davalı vekilinin birleştirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 26/04/2019 tarih ve …numaralı arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; davacı şirket ile davalı şirket arasındaki Niğde ilindeki davacı şirkete ait çimento fabrikasında tesis yapımına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini yerine getirip getirmediği, eserin ayıplı olup olmadığı, eserin göçmesinden davalının kusurlu olup olmadığı, davalı kusurlu ve sorumlu ise davacının uğradığı zarar olup olmadığı, zararın giderilip giderilmediği ve zarar varsa miktarından kaynaklıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraf delilleri toplanılmış, istinabe yoluyla keşif yapılmış ve tanıklar dinlenilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce istinabe yoluyla alınan bilirkişi heyeti ek raporuna göre; Dava dosya içeresindeki tüm evraklar ile birlikte tonaj, elektrik ve petrokok ile ilgili veriler ve tablolar ayrıntılı bir şekilde Elektrik Mühendisi ve Endüstri Mühendisi tarafından incelendiğinde tablolarda yer alan veriler ve veriler ışığında tabloya yansıtılan değerlerin doğru olduğu, söz konusu Davacı ile davalı arasında …Niğde Fabrikasında yapılan çelik- mekanik-teknolojik imalat, montaj ve demontaj işlemleriyle ilgili kök raporumuzdan sonradan dava dosyasına eklenen proje evrakları detaylı incelendiğinde projelerde herhangi bir eksiklik olmadığı ve hatalı yapılan işin projeden kaynaklanmadığı hatalı yapılan imalat ve montajdan kaynaklandığı tespit edildiği, mahallinde yapılan tespitler, dava dosyasındaki mevcut olan belgeler ve kök raporumuzdan sonradan dava dosyasına eklenen proje evrakları birlikte değerlendirildiğinde davalının hatalı imalat ve montaj yaparak yükümlülüklerini yerine getirmediği için aslı kusurlu olduğu ve davacının ise yapılan işin proje ve sözleşmelere uygun yapılıp yapılmadığı kontrol etmediği için tali kusurlu olduğu,… Niğde Fabrikasında yapılan çelik-mekanik-teknolojik imalat, montaj ve demontaj ayıplı işten kaynaklı davalının davacıya ödemesi gerek tazminat miktarının 291.167,64 USD olduğu tespit edilmiş ise de tazminat hesabına esas hesaplamasının hangi birim fiyat, kriter ve etkenler esas alınarak belirlendiği denetime elverişli olmadığından istinabe yoluyla keşif sonrası düzenlenen bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarına itibar edilmeyerek, mahkememizce farklı bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Endüstri Mühendisi Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi İbrahim …, Elektrik Mühendisi Bilirkişi …, Mali Müşavir Bilirkişi … ve Ticari Nitelikli Hesap Uzmanı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; Tersiyer borunun çökmesine neden olan etkenler irdelendiğinde, saha incelemesi yapan tüm eksper ve uzmanların ortak bir şekilde kaynak kalınlığı ve kaynak yeterliliği konularında eksiklikler, bulon sayısı ve ankraj noktası yetersizlikler gibi uygulama hataları bulunduğu, … (asbuild) pandül ayağı yerinde uygulanmadığı tespitlerini belirttiği, Orta ayak kısmı olan …(asbuild) pandül ayağı üzerinde bulunan bağlantı noktasındaki pimin kaynaklarından ayrıldığının keşif raporlarında belirtildiği, tüm bu somut veriler ile tersiyer borunun taşıyıcı sisteminin statik yükler ve boruya uygulanan mekanik kuvvetler (tekrarlı basınç değişimleri, sıcaklığa bağlı genleşme) etkisinden kaynaklanan yüklere dayanamayarak taşıyıcı sistemin en zayıf elemanının deforme olarak taşıma gücünü kaybetmesi, kalan taşıyıcı sistem elemanlarının ise birim başına düşen ağırlığın artmasıyla yükü kaldıramaması, buna bağlı olarak tersiyer borunun hareket etmesi sonucu diğer taşıyıcı sistem elemanlarında deformasyon nedeniyle boruda çökme meydana gelmesi şeklinde olayın gerçekleştiğinin değerlendirildiği, uygulama hatalarından ve iş sözleşmesinin ilgili hükümlerinden dolayı davalı şirketin olayın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, davacıya kusur atfının mümkün olmadığı, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin anahtar teslim iş sözleşmesi olduğu, yüklenicinin, yaptığı işin uzmanı olup, sonucun gerçekleşmesini yükümlendiğini, Yüklenici eseri iş sahibine hatasız olarak teslim etmedikçe, kendi edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmayacağı ve sözleşmeyi ifa etmiş sayılmayacağı, somut olayda davalı kendinden kaynaklanmasa bile proje değişiklikleri veya uygulama sırasında karşılaşılabilecek uygunsuzluk ve hataları işin uzmanı olması ve sözleşmenin ilgili hükümleri kapsamında sorumlu olması nedeniyle davacıya yazılı olarak bildirmesi gerekirken böyle bir uyarı yazısının davacıya iletildiğine dair dosya içeriğinde tespit yapılamadığı, davalının meydana gelen göçme olayı ile ilgili sözleşme maddeleri kapsamında sorumlu olduğunun değerlendirildiği, dava konusu eser sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin davalı tarafından ifa edilmediği sonucuna varıldığı, davacının talep edebileceği tazminat tutarının toplam olayın gerçekleştiği tarih itibariyle 1.725.525,00 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafında … bankası A.Ş 08.12.2015 tarihli 1.195.000 TL tutarlı …-…mektup numaralı ve T.C. … Bankası A.Ş 30.03.2017 tarihli 1.355.700 TL tutarlı … mektup numaralı teminat mektupları bulunduğu tespiti yapılmış, tespit edilen tazminat miktarının teminat mektuplarının kullanılmasıyla karşılanacağı sonucuna varıldığı, davalı firmanın dosya eklerinden bulunan mutabakat mektubu incelenmiş olup, 31.12.2018 tarihinde yapılan mutabakat sonucu 262.698,42 TL bakiyesinde, davacı firmanın davalı firmaya borçlu olduğunda mutabık kalmış olup bu tutarı karşılıklı olarak kabul ettikleri, teminat mektuplarının kullanılması halinde tazminat bedeli düşüldükten sonra 825.175,00 TL’lik kısmı davalı alacağı olarak tespit edildiği, davalının ayıp sebebiyle iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ile ayıbın süresi içinde ihtar edilmediği hususlarında takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu ihtilafa ilişkin eser sözleşmesinde ayıp sebebiyle sorumluluk hallerine ilişkin TBK 475. maddesinde; İşsahibinin seçimlik hakları belirtilmiş olup, buna göre;
“Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.” Şeklinde yasal düzenleme getirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça Niğde ilindeki çimento tesisi yapım işini üstlenen davalının işi eksik ve kusurlu yaptığı bu nedenle tesisin çökmesinden dolayı uğranılan zarar istemiyle dava açılmış olup, davalı tarafça sözleşmeden doğan edimlerin eksiksiz yerine getirildiği, kusur ve sorumluluğun kendilerinde olmadığı, projeden kaynaklandığı, davacının iddialarının aksine davacıdan kendilerinin alacaklı olduğu yönünde savunmada bulunulmuş olup, gerek davacı tarafça dosyaya sunulan teknik uzman mütalaaları gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında tespitler karşısında davacıya ait Niğde ilindeki çimento fabrikasındaki tesisin göçmesi olayında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında tesis yapım işini üstlenen davalı şirketin, eserin yapımında kaynak kalınlığı ve kaynak yeterliliği konularında eksiklikler, bulon sayısı ve ankraj noktası yetersizlikler gibi uygulama hatalarının bulunduğu, tersiyer borunun taşıyıcı sisteminin statik yükler ve boruya uygulanan mekanik kuvvetler etkisinden kaynaklanan yüklere dayanamayarak taşıyıcı sistemin en zayıf elemanının deforme olarak taşıma gücünü kaybetmesi, kalan taşıyıcı sistem elemanlarının ise birim başına düşen ağırlığın artmasıyla yükü kaldıramaması, buna bağlı olarak tersiyer borunun hareket etmesi sonucu diğer taşıyıcı sistem elemanlarında deformasyon nedeniyle boruda çökme meydana gelmesi şeklinde olayın gerçekleştiği, söz konusu çökme olayının davalının uygulama hatalarından kaynaklandığı ve taraflar arasındaki sözleşme gereği davalı şirketin olayın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu sabit olup, istinabe yoluyla keşif sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda davacının kontrol yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle tali kusurlu olduğu belirtilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının eseri inşa etmekle yükümlü olduğu, davalının söz konusu eserin yapımında uzman olması ve sözleşme gereği eseri tam ve eksiksiz/kusursuz teslim etmekle yükümlü olması, sözleşmenin anahtar teslimi olduğu, davacının eserin yapımında kontrol yükümlülüğünün bulunmadığı açık olduğundan davalıya kusur izafe edilemeyeceği açık olup, dinlenen tanık beyanları, uzman görüşleri ve mahkememizce alınan son bilirkişi heyet raporundaki tespitler ile eserin göçmesinden dolayı davalının tam kusurlu ve sorumlu olduğu anlaşılmış ise de; dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda davalının eseri ayıplı ifa etmesinden dolayı davacının uğradığı zarar miktarının denetlenebilir şekilde yapılan hesaplaması neticesinde sigorta şirketi tarafından ödenen ve dava konusu edilmeyen miktarın mahsubu sonrası olayın gerçekleştiği tarih itibariyle toplam 1.725.525,00-TL olduğu tespit edilmekle, davalı tarafın teminat mektuplarının nakde çevrilmesi nedeniyle takas mahsup talebinde bulunmasından dolayı davacı tarafın … bankası A.Ş 08.12.2015 tarihli 1.195.000 TL tutarlı ve T.C. … Bankası A.Ş 30.03.2017 tarihli 1.355.700 TL tutarlı teminat mektuplarını gelen banka cevabi yazılarına göre nakde çevirmesi sonucu 28/12/2018 tarihinde tazmin edildiği anlaşılmakla, davacının davalının eseri kusurlu ifa etmesinden kaynaklı uğradığı zarar olan 1.725.525,00-TL’nin davalı tarafça verilen teminat mektuplarının tazmini yoluyla ödendiği sabit olup, davacının bakiye zararının bulunmadığı, davacı tarafın TBK 475 maddesi gereği eserin ayıplı olmasından dolayı yasada belirtilen seçimlik haklardan sadece birini kullanabileceği açık olup, davacının hem sözleşme gereği eserin yapımı için ödemesi gereken bedeli ödememe/sözleşmeden dönme hem de eserin ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazminini istemesi usul ve yasa gereği mümkün olmadığından dolayı, eldeki davada davacı tarafça eserin ayıplı ifa edildiği hususunda davalının kusurlu ve sorumlu olduğu ispatlanmış ise de eserin kusurlu ifa edilmesinden dolayı doğan zararın sözleşme kapsamında davalıdan alınan teminat mektuplarının nakde çevrilmesi yoluyla tazmin edilmiş olması, davacının bakiye zararının olduğu ve ödenmediğine yönelik iddiasını ispata elverişle delillerle ispatlayamaması nedeniyle davacı tarafça açılan tazminat davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan maktu 80,70-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 49.444,05-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00-TL’nin haksız çıkan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 6 adet tebligat posta gideri 103,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 116.562,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Başkan
e-imza *
Üye
e-imza *
Üye
e-imza *
Katip
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.