Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1165 E. 2020/656 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1165
KARAR NO : 2020/656

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 25/10/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişki uyarınca oluşan alacağın ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasından İcra takibi başlatıldığı, davalı tarafından İcra takibine itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı şirketin arabuluculuk toplantısına da katılmadığını, davalının Istanbul … icra Müdürlüğü’nün…E sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli İtiraz ettiğini beyanla itirazın İptaline, takibin devamına, % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : Faturalar, Sevk İrsaliyeleri, Arabulucu Tutanağı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin 108.474,45-TL alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi…tarafından düzenlenen 17/07/2020 tarihli raporda özetle;”Davacı şirketin 2017,2018 ve 2019 yıllarına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, 2017, 2018 ve 2019 yılları yevmiye defterinin e-defter olarak tasdik edildiği, ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için yasaya uygun olarak tutulmuş olmaları, bu şartın gerçekleşmiş sayılması için yıl sonu tasdiklerinin bulunması gerektiği, bu itibarla, davacı şirketin 2017, 2018 ve 2019 yıllan ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varıldığı, davacı …A.Ş.’ ne ait 2017 yılı yevmiye defterinde davalı …Ş. …cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığı tespit edilmiştir. Davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2017 tarihi itibariyle 108.474,45 TL alacaklı olduğu, davacı… A.Ş.’ ne ait 2019 yılı yevmiye defterinde davalı …Ş, …cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığı, Davacı şirketin davalı şirketten 14.06.2019 takip tarihi itibariyle 108.474,45 TL asıl alacaklı olduğu, Takip talebinin ise 108.474,45 TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettikleri, davacı şirket 14.06.2019 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağın 128 Şüpheli Alacaklar Hesabına devir yaptığı, yapılan kayıt muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğu, dava konusu olan faturalar üzerinde gönderilen malların açık olarak yazılı olduğu gibi malların davalı firmaya sevk edildiğine dair sevk irsaliyelerininde var olduğu, e fatura olması dolayısıyla davalı tarafa faturaların tebliğ edildiği ve faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, davacı’ ya ait 2017, 2018 ve 2019 yıllan yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı defterleri inceleme anında ve sonrasında sunulmadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında sözleşmenin varolmadığı, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten 14.06.2019 takip tarihi itibariyle 108.474,45 TL asıl alacaklı olduğu, takip talebinin ise 108.474,45 TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, davacı şirket 14.06.2019 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağın 128 şüpheli alacaklar hesabına devir yaptığı, yapılan kaydın muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğu, dava konusu olan faturalar üzerinde gönderilen malların açık olarak yazılı olduğu gibi malların davalı firmaya sevk edildiğine dair sevk irsaliyelerinin de var olduğu, e fatura olması dolayısıyla davalı tarafa faturaların tebliğ edildiği ve faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, faturaların tebliğ tarihleri liste olarak yer aldığı,” şeklinde görüş beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarındaki sözleşmeye dayalı fatura alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin adi takip yoluyla başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine cari hesap ekstresi ve faturalardan kaynaklanan alacağa ilişkin 108.474,45-TL alacağın tahsili istemine ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 13/09/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …tarafından düzenlenen 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı’ ya ait 2017, 2018 ve 2019 yıllan yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davalı defterleri inceleme anında ve sonrasında sunulmadığı, davacı ile davalı arasında dava konusu ile ilgili olarak aralarında sözleşmenin varolmadığı, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davacı şirketin davalı şirketten 14.06.2019 takip tarihi itibariyle 108.474,45 TL asıl alacaklı olduğu, takip talebinin ise 108.474,45 TL asıl alacak ile birbirlerini teyit ettiği, davacı şirket 14.06.2019 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağım 128 şüpheli alacaklar hesabına devir yaptığı, yapılan kaydın muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğu, dava konusu olan faturalar üzerinde gönderilen malların açık olarak yazılı olduğu gibi malların davalı firmaya sevk edildiğine dair sevk irsaliyelerinin de var olduğu, e fatura olması dolayısıyla davalı tarafa faturaların tebliğ edildiği ve faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi ve belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, faturaların tebliğ tarihleri liste olarak yer aldığı, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlenerek davalıya tebliğ edildiği, ödenmeyen fatura bedelleri nedeniyle davacı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve davacı tarafça süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça ticari defter ve kayıtlarının sunulduğu, inceleme günün tebliğine ve yapılan ihtara rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının sunulmadığı görülmüştür.
Davaya konu icra takip dosyaları celp edilerek incelenmiş ve davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alınmış, mali müşavir bilirkişi tarafından ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu dosya kapsamına ve denetime elverişli bulunmuştur.
Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan 108.474,45-TL miktarında cari hesap alacağı olup, olmadığı konularında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı cari hesap ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafça davalı adına takip konusu faturaların düzenlenerek gönderildiği, ayrıca cari hesaba işlenen ve takibe konu edilen faturalar üzerinde gönderilen malların açık olarak yazılı olduğu, malların davalı firmaya sevk edildiğine dair sevk irsaliyelerinin de var olduğu, faturaların davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça faturalara itiraz edildiğine dair bir delil sunulmadığı, yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edilmediği, bu haliyle davacı tarafın dava ve takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispatlamış olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça başlatılan icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan 108.474,45-TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 21.694,89-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 7.409,89-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 1.310,11-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.099,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.310,11-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 119,00-TL tebligat-posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 919,80TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 14.255,07-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.02/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸