Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1157 E. 2019/201 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1157 Esas
KARAR NO : 2019/201

DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 01/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 1943 yılında merhum… ve üç kardeşi tarafından Türkiye’nin gelişimine ve büyümesine katkıda bulunmak hedefiyle kurulduğunu, inşaat sektöründe her zaman güven, gelişim ve başarının sembol temsilcilerinden oluştuğunu, kuruluşundan bu yana imzasını attığı toplu konut alanları, okullar, hastaneler ve resmi binalarla tüm yurtta kalkınmanın temel dinamiklerine katkıda bulunduğunu, ülke genelinde bugüne kadar 500’ü aşkın proje hayata geçiren müvekkil şirketin inşaat işinde binlerce çalışanıyla Toplu Konut İdaresi için İstanbuldan Ardahana inşa ettiği binlerce konuta yenilerini eklemeye devam ettiğini, şirketin 2014’te biri İstanbul ve diğer ikisi Ankara’da olmak üzere üç mega proje daha başlattığını, İstanbul Ataköyde yer alan İstanbul’un denize sıfır tek premium projesi olan …ortaklığında inşa edilen …Ataköy ve Ankara’daki tel …hedefli proje olan… ve … Ankara projeleri ile müvekkil şirketin sektörde haklı bir şekilde edinmiş olduğu saygın konumunu pekiştirmeyi hedeflediğini, … Ataköy projesi dahilinde müvekkil şirketin işlerin daha hızlı tamamlanabilmesi amacıyla …. A.Ş ile asıl işveren-taşeron ilişkisi içerisinde sözleşme imzaladığını ve çalışmaya başladığını, ancak 02.02.2016 tarihinde davalı tarafça İstanbul… İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasına dayanak olarak Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …Talimat dosyasından müvekkil şirketin… Ataköy projesine ait ”Ataköy Sahil Yolu No: … Cad. Bakırköy İstanbul” adresine hacze gelindiğini, hacze gelinen dosyada alacaklı taraf olarak davalı taraf, borçlu taraf olarak ise … A.Ş ile …’ın göründüğünü, haciz işleminin hacze gelinen yerin … A.Ş’ye ait olduğu iddiası ile yapıldığını, haciz esnasında hem müvekkil şirkete ait 3 adet bilgisayar, 1 adet Plotter hemde müvekkil şirketin kiralama yaptığı …. San. Tic. Ltd. Şti firmasına ait ve anılan firmadan kiralanan fotokopi makinesinin haczedildiğini ve müvekkil şirket çalışanına yediemin olarak bırakıldığını, yapılan bu hacze hem haciz esnasında hem de haciz sonrasında icra dosyasına sunulan bir dilekçe ile istihkak iddiasında bulunulmuş ise de müvekkilin istihkak iddiasının reddedildiğini ve takibin devamına karar verildiğini, bu karar üzerine 20.12.2016 tarihinde anılan icra dosyasından 2. Kez Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…Talimat numaralı dosyası ile müvekkile ait şantiyeye hacze gelindiğini, bu sefer haciz baskısı ve tehditi altında olan müvekkilin kendisine ait olan malların muhafazasını önlemek amacıyla ihtirazi kayıt ile dosya borcu olan 67.461,00-TL’yi icra dosyasına haciz esnasında ödemek zorunda kaldığını, iş bu haciz ve haciz baskısı altında yapılan ödemenin hemen ardından 23.12.2016 tarihinde davalı tarafa karşı İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinden… Esas numaralı dosya ile istihkak davası açılarak hem müvekkil şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında organik bağ olmadığını ve bu nedenle istihkak davasının kabulü, hem de haciz baskısı altında ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini, yapılan yargılamada 30.11.2017 tarihinde verilen karar ile müvekkil şirket ile dava dışı borçlu şirket arasında herhangi bir organik bağın olmadığı, mahcuz malların müvekkil şirkete ait olduğunun tespit edildiğini ve davanın kabulüne karar verildiğini ancak verilen kararda müvekkil şirket tarafından haciz baskısı altında ödenmek zorunda kalınan bedelin iadesi hakkında bir değerlendirme yapılmadığını, sadece hiçbir gerekçe göstermeden bu istemin reddine karar verildiğini, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesince verilen bu kararın istinaf ettiklerini ve para iadesi istemli hakkında verilen red kararının kaldırılmasının talep edildiğini ancak istinaf talebinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından incelendiğini ve 10.01.2019 tarihinde verilen 2018/912 Esas ve 2019/45 Karar numaralı ilam ile ödenen bedellerin iadesinin ancak genel hukuk mahkemelerinde istirdat davası açılarak geri istenebileceğinin gerekçe gösterildiğini ve bu istemin reddedildiğini beyan ederek müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 67.461,00-TL’nin ödeme tarihi olan 20.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılamanın giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, cebri icra tehdidi altında ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Eldeki dava İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas,… Karar sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilmiş olup dava açılış tarihi29/03/2019’dur.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.

Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın alacak davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 1.152,07-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.107,67-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinden davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.08/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır