Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1156 E. 2021/274 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1156 Esas
KARAR NO : 2021/274

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı firma arasında 30.12.2016 tarihinde Zonguldak ilindeki… ruhsat nolu maden sahasının devri sözleşmesi imzalandığını, davalı firmanın, … (…) –Eski adı …Müdürlüğü- ‘nden alınması gereken İşletme devir izninin tamamlanmadığı, hatta bu devir izni için ilgili kuruma hiçbir başvurunun yapılmadığı tespit edildiğini, davalıya, sözleşmeyle devir alan olarak edimleri yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin ilgili hükmü gereğince sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000 TL’nin davalıdan talep edileceği noter kanalıyla tebliğ ve ihtar edilmiş ancak sözleşme yükümlülüğü yerine getirilmediğinden 08.06.2018 tarihinden itibaren hem ceza hem faiz talep edileceğini belirten yeni bir ihtarname gönderildiğini, ancak bu ihtarlara rağmen davalının…’den alınması gereken işletme devir iznini tamamlamadığından sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000 TL’nin faizi ile birlikte tahsili için … İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu 20.05.2019 tarihinde bu borca ve faize haksız olarak itiraz ettiğini, işbu itirazın iptali gerektiğini, taraflarından yapılan sözlü ve yazılı görüşmelere, ihtarlara rağmen …’den alınması gereken İşletme devir İzninin tamamlanmadığı hatta bu izin için hiçbir başvuru yapılmadığı için şirketimiz mağdur olmuş, sahanın tüm yükümlülüklerini getirmeye devam etmiş, bunları davalı şirkete fatura etmiş ancak bu cari hesaptan doğan borçların bir kısmı da dava şirketçe ödenmediğini, bunun üzerine taraflarından sözleşmenin 5.3 Özel Hükümler 6. maddesi gereği sözleşme imzası ile kabul edilen cezayı talep etme zorunluluğu doğduğunu davalı borçlu aleyhine takip miktarının %20’ı oranında icra inkâr tazminatına yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı borçlu tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket merkezi Arife/Sakarya olduğu için Mahkemenin Sakarya’da açılması gerektiğini, dava yetkisiz mahkemede açıldığını, davalı şirketin, davacı tarafa icra dosyasına konu borcu bulunmadığını, haksız ve esası ispatlanamayan davanın esastan reddi gerektiğini, sözleşme tarihi 30.12.2016 olup iddia edilen devir almama olgusu ise taraflarıyla ilgili olmadığını, devredilmeye çalışılan saha, aslında sözleşme ile beklenilen verimi sağlayacak nitelikte olmadığını, davacının cezai şart talep edebilmesi için öncelikle bu sahanın kendisinden beklenen koşullarda olması gerektiğinden saikte yanılarak imzalanan bir sözleşme söz konusu olduğunu, bu nedenle bahsi geçen 125.000 TL cezai şart talep edilebilmesi şartları somut olarak gerçekleşmediğini, sözleşme koşulları, tek taraflı olarak davalı aleyhine, ağır ve dengesiz olup davacı hem icra takibi hem dava nedeniyle kötü niyetli olduğunu, sözleşmede borç olarak isimlendirilebilecek kalemler net olmayıp cari hesap ilişkisinde taraflar arasında mutabakat yapılmadığı sürece borç alacak durumu kesin olarak bilinmediğini, bu nedenle alacak likit olmayıp davacının tazminat talebi yerinde olmadığını, davacının gecikme iddiasının doğru olduğu kabul edilse bile cezai şartla ilgili olarak yine de bir talepte bulunamayacağını,. zira davacının geç terminle ilgili iddiası taraflarına teslim tarihlerinden çok sonra 05.07.2019 tarihinde ulaştığını, neticeten davanın reddini, köyü niyetli takip ve davasından dolayı davacının en az %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
CEVABA CEVAP:Davacı vekilinin mahkememize verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalan 30 aralık 2016 tarihli Zonguldak ili sınırları dahilindeki “rn:.. er:.. no’lu maden ruhsat sahasının devri sözleşmesi” 6. maddesi gereği İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu çok açık ve net olarak düzenlendiğini, HMK gereği bu maddeye göre mahkemenin ve icra müdürlüğünün yetkili olduğu açık ve net iken davalı tarafça kötü niyetli olarak yetki itirazında bulunulmuş olup reddi gerektiğini, davalı tarafın taraflar arasında imzalanan 30 aralık 2016 tarihinde imzalanan sözleşme ile oluşan ticari ilişkiden doğan kesinleşmiş borcu bulunduğunu, davalı taraf basiretli bir tacir gibi hareket etmeyerek imzaladığı sözleşmeyi saikte yanılarak imzaladığı şeklinde ticaret kanununa aykırı olarak kötü niyetli bir tacir olarak iddia etmekte , komik bir savunma getirmektedir sözleşmede maden sahasının devrini ne şekilde ve hangi tarafça alınacağı açık ve net olduğunu, devir alan gerekli işlemleri yapmayı yüklenmiş, mahkemeye sunmuş oldukları delilerinde de defalarca gönderdikleri mail ve ihtarlar ile karşı tarafa bu durum hatırlatılmış, aracı firmadan sürekli bu hususta bilgi istenilmiş, ayrıca enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı maden ve petrol işleri genel müdürlüğünden gelen 12.12.2019 tarihli müzekkere cevabı ile de davalı tarafın sözleşme gereklerini yerine getirmediği hiçbir başvuru yapmadığı ispatlanmış, davalı taraf 5.madde de müvekkil şirkete tüm ödemeleri yaptığını beyan etmiş, davalı taraf ilgili sözleşmeden doğan ve her iki tarafı da bağlayıcı hükümler içeren maddelere rağmen dava sürecini uzatmak ve doğan alacağın ve cezai şartların ödenmesini geciktirmek için hiçbir dayanağı olmayan hukuki dayanaktan yoksun, gerçek dışı mesnetsiz iddialar ileri sürdüğünü, yazılı delillerle de ispatladıkları, bu nedenlerle haklı olan davalarının kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı vekilini mahkememize verdiği ikinci cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasanın müvekkile tanıdığı haklar kullanılarak yaptıkları itirazı yinelediklerini, davacının bu paralelde açtığı diğer davasının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi …E.-… K.sayılı 05.02.2020 tarihli kararıyla yetkisizlik nedeniyle reddedilen davasını emsal gösterdiklerini, Sayın Mahkeme önünde derdest işbu davanın da reddi gerektiğini, müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın sırf sözleşme ile doğrudan borcun doğduğu iddiasının dinlenilmeyeceğini, davacının alacağın likit olduğu iddiasıyla bir an önce kendileri lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ısrarla talep etmesinin anlaşılmadığını, çünkü daha önce de belirttikleri gibi davacı şirketin müvekkilden talep ettiği ödeme kalemleri net olarak belli olmayıp, zaten cari hesap ilişkisinde taraflar arasında mutabakat yapılmadığı sürece borç alacak durumu kesin olarak belirlenemediğini, bu nedenle alacağın likit olmayıp; davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, müvekkilin kötü niyetinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının bu yönde bir delili bulunmadığını, müvekkil şirket temerrüde düşürülmeden faiz talep edilemeyeceğini, davanın tüm itiraz ve savunmaları doğrultusunda reddini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı aslı, Taraflar arasında imzalanan 30 Aralık 2016 tarihli Zonguldak ili sınırları dahilindeki “…ER:..no’lu maden ruhsat sahasının devri sözleşmesi, Üsküdar … Noterliği 28 Mayıs 2018 tarih … y.nolu, 3 Nisan 2019 tarih … y.nolu ihtarnameler, …Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine sözleşmeden doğan cezai şart alacağından kaynaklanan İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dilekçelerinde özetle; davalı ile aralarında 30/11/2016 tarihli maden ruhsat sahasının devri sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafında devir alan olarak işletme devir izninin tamamlanmadığını, kuruma başvuru yapılmadığını, bu nedenle sözleşmenin 5.3 özel hükümler 6 no lu maddesi gereği sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000,00 TL cezai şart bedelinin davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçelerinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın davalının yerleşim yeri adresi olan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinde davanın açılması gerektiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkilinin ifadan kaçınma durumunun söz konusu olmadığını, devir almama olgusunun müvekkili ile ilgili olmadığını, davacının zarara uğramadığını, bu nedenle cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 147.037,00 TL borcun ödenmesi amacıyla 15/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 17/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 20/05/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…Müdürlüğüne müzekkere yazılarak taraflar arasında imzalanan 30 Aralık 2016 tarihli sözleşme gereği davalı tarafından Zonguldak ili sınırları dahilinde “…: … no lu maden ruhsat sahasının devri için herhangi bir başvuru yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa sonuçlanıp sonuçlanmadığı hakkında bilgi verilmesi istenilmiş, gelen müzekkere cevabında davalının uhdesinde ve Zonguldak ili Merkez ilçesi dahilindeki Sicil:.. …sayılı grup işletme ruhsatı için herhangi bir devir başvurusunda bulunulmadığı şeklinde cevap verilmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6. Maddesi gereği “İstanbul Mahkemeleri” olarak belirlendiğinden taraflar tacir olmakla yetki şartı tarafları bağladığından HMK 17. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın YHGK 2013/1021 E. 2014/424 K. … Bölge Adliye Mahkemesi … HD… E. …K., Yargıtay 23. HD 2014/9422 E. 2015/7138 K., Yargıtay 15. HD. 2014/380 E. 2014/5419 K. Sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere Mahkemeler için belirlenen yetki şartı icra dairesini de kapsadığından ve taraflar arasındaki sözleşmede mahkemelerin yetkisi İstanbul Mahkemeleri olarak belirlendiğinden reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı definin istemin sözleşmeye dayalı cezai şart alacağına ilişkin olduğu ve 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraf delilleri toplandıktan ve icra dosyası geldikten sonra yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/12/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre;” Teknik Yönden Yapılan incelemelerde, Madencilik faaliyeti yani madencilik aranması, bulunması, işletmeye geçirilmesi, zenginleştirilmesi ve pazarlanması, ilk yatırım masrafları çok yüksek olan bir endüstriyel faaliyet olduğu, bu nedenle kanaatime göre, bir maden sahasını devralacak kişi ya da tüzel kuruluşun çok ayrıntılı analizler yapması, maden sahasını iyi etüt etmesi, iyi bir pazar araştırması yapması gerektiği, bir maden sahasının devralındıktan sonra “bu sahadan beklediğimiz verimi alamadık” savunması madencilik faaliyetlerinde ve maden işletmeciliğinde doğru ve inandırıcı olmadığı, çünkü yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi, bir sahanın devralınmadan önce çok iyi etüt edilmesi ve incelenmesi gerektiği, sahanın satın alınması ya da devralınmasından sonra yeterli verimin alınamadığı savunması hem rasyonel değildir hem de madenciliğin doğasına aykırı olduğu, teknik bilirkişi olarak görüşün davacının haklılığı yönünde olduğu, davacının, davalı tarafça … Genel Müdürlüğü’nden alınması gereken İşletme Devir izninin tamamlanmadığından sözleşmenin 5.3 Özel hükümler 6 no.lu maddesi gereği sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000,00 TL ceza bedelinin davalı yandan tahsil edilmesi gerektiği, davacı yan takip tarihi (15.05.2019) itibariyle davalı yandan 22.722,26 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu hesap edilmiş ancak davacı yan takip talebinde işlemiş faiz olarak 22.037,00 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan 22.037,00 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu, Neticeten, davacı yanın davalı yandan takip tarihi (15.05.2019) itibariyle 125.000,00 TL asıl, 22.037,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 147.037,00 TL alacaklı olduğu, Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden (15.05.2019) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5-3-6 md. Yer alan cezai şart alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi olduğu; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin dava konusu olmadığı anlaşılmakla, taraf defterlerinin incelenmesine yer olmadığına, bu anlamda 04/09/2020 tarihli duruşmanın … no’lu ara kararında belirtilen ticari defter incelemesine yönelik ara kararından sarfı nazar edilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli Zonguldak İli Sınırları Dahilindeki…-…-…-…-Sayılı Maden Kanunu Hüküm ve Yönetmeliklerine Göre …Müdürlüğü’nden Alınma..: …, ER: … no.lu Maden Ruhsat Sahasının Devir Sözleşmesi akdedildiği, Ruhsat devri için, taraflar arasında anlaşılan toplam bedel 2017 yılı için 250.000,00 TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.3 Özel Hükümler Maddesine göre” Devir alan, haksız veya keyfi gerekçelerle devir işleminden vazgeçmesi, mahkemece haksızlığının kanıtlanması halinde, Devir Eden’e sözleşme tutarının yarısı olan 125.000 TL kadar ceza ödeyeceğini, devir alan tarafından o tarihe kadar yapılmış ödemeleri geri iade istemeyeceğini, vermiş olduğu temint senedini geri geri iade edilmeyeceğini ve devir eden tarafından tahsil yoluna gidilebileceğini peşinen beyan kabul ve tahhüt eder. Devir eden bu durumda başka her ne nam altında olursa olsun Devir Alandan başkaca bir bedel talep etmeyecektir.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından davalı yana 03.04.2019 tarihinde Üsküdar … Noterliği’nce … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile “Maden sahasının devri için eksiklerin tamamlanarak 7 gün içerisinde başvurulmasını aksi takdirde, Sözleşmenin 5.3 Özel Hükümler 6 no.lu maddesi gereği sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000,00 TL’lik cezanın 08.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile yasal yollara başvurulacağı” ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı yana 01.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi heyet raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla; davalı tarafın devir alan olarak taraflar arasında imzalanan 30 Aralık 2016 tarihli sözleşme gereği davalı tarafından Zonguldak ili sınırları dahilinde “..:… eR:… no lu maden ruhsat sahasının devri için başvuruda bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5.3 Özel Hükümler Maddesine göre devir alanın haksız veya keyfi gerekçelerle devir işleminden vazgeçmesi halinde 125.000,00 TL’yi cezai şart olarak ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalı taraf maden sahasının beklediği verimi karşılayacak nitelikte olmadığını ileri sürmüşse de davalı tarafın basiretli tacir olarak hareket etmek zorunda olduğu, imza altına alınan sözleşmenin hükümlerini bilebilecek bir durumda olduğu, maden sahasını devralacak kişi ya da tüzel kuruluşun çok ayrıntılı analizler yapması, maden sahasını iyi etüt etmesi, iyi bir pazar araştırması yapması gerektiği, bu nedenle davalı tarafın yeterli verim alınamadığına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiş, düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının, davalı tarafça… Genel Müdürlüğü’nden alınması gereken İşletme Devir izninin tamamlanmadığından sözleşmenin 5.3 Özel hükümler 6 no.lu maddesi gereği sözleşme bedelinin yarısı olan 125.000,00 TL ceza bedeli alacağının bulunduğu, davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürdüğünden davacı yanın takip tarihi (15.05.2019) itibariyle davalı yandan 22.722,26 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu ancak davacı yan takip talebinde işlemiş faiz olarak 22.037,00 TL talep ettiğinden talebe bağlılık ilkesi gereği davacı yanın davalı yandan 22.037,00 TL işlemiş faiz alacaklı olduğu, neticeten, davacı yanın davalı yandan takip tarihi (15.05.2019) itibariyle 125.000,00 TL asıl, 22.037,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 147.037,00 TL alacaklı olduğu, anlaşılmakla; davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, takibe konu edilen cezai şart alacağın tayini yargılamayı gerektirdiğinden takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.044,10-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.775,84-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.268,26-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.918,52-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL-başvuru ve 1.775,84-TL peşin olmak üzere toplam 1.820,24-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 2.400,00-TL Bilirkişi ücreti ve 148,40-TL posta giderinden ibaret toplam 2.548,40-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır