Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1131 E. 2021/73 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1131 Esas
KARAR NO : 2021/73

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Bilgisayar yazılımları üreten müvekkil şirketin davalı şirkete proje satış ve bakım sözleşmeleri kapsamında hizmet verdiğini, davalı şirketin muhasebe@… kurumsal e-mail adresi üzerinden mevcut borcuyla ilgili mutabakat mektubunu kaşeli ve imzalı olarak müvekkil şirkete gönderdiğini, müvekkil şirketin yaptığı işi bitirdiğini ve teslim ettiğini, cari hesap dökümünde görülen ödemeler neticesinde 9.927,71 TL bakiye alacağı kaldığını, bakiye borcunu ödemeyen davalı şirket aleyhine … 13. İcra Dairesi … Esas dosyasından ilamsız ödeme emri İle icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin bu icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek icra takibine vaki itirazın iptali ile 9.927,71 TL’nin icra takip tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini, itiraz edilen parasal tutarın %20’sinden az olmamak üzere inkâr tazminatını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Cari hesap mutabakatı geçersiz olduğunu, müvekkilinin cari hesap mutabakatını kabul ettiğine ilişkin davacı tarafından sunulan somut bir delil olmadığını, davacının müvekkili ile yaptığı 30.04.2014 tarihli proje satış sözleşmesine uygun hareket etmediğini, davacının sözleşme sonrası analiz dosyasında yer alan bazı bölümlerin müvekkil şirkete kurmuş olduğu sisteme ait programda bulunmadığını, analiz dosyasının 25, 26 sayfalarında anlatılan web üzerinden tabletle yöneticilerin yapılan işlemlere, sevkiyatlara online erişebileceği, stok durumunu web erişimli cihazlardan görebileceği ekranlar, sevkiyatta koli barkodlarının oluşturulması, koli . barkodundan siparişe erişim gibi içeriklerin mevcut olmadığını, iade süreçleri (koli bazlı veya koli içi ürün bazlı iade) süreçleri henüz hiç işletilmediği için iade süreçlerinin çalışıp çalışmadığı da test edilemediğini, teknik bilgi ve inceleme ile ileride ortaya konulabilecek pek çok verinin düzgün çalışmadığını veya hiç çalıştırılamadığını, müvekkilinin bu kadar uzun süredir sözleşmede ve analiz dosyasında taahhüt edilen sistemi kullanamadığını ve kullanamadığı sistem için de 2014 yılında 18.494 TL, 2015 yılında 12.130 TL, 2016 yılında 16.935 TL, 2017 yılında 22.204 TL ve 2018 yılında 18.435 TL olmak üzere toplam 88.198 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davacı tarafın taraflar arasındaki hukuki ilişkinin temeli olan sözleşmeye aykırı davrandığını ve ayıplı / eksik hizmet verdiğini, müvekkilinin almadığı bir hizmetin bedelini ödemesi kendisinden beklenmesi ticareten ve hukuken mümkün olmadığı gibi gerek işyerinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile davalının anılan analiz dosyasının içeriğine uygun olarak ürünü geliştirip müvekkiline teslim etmediğini, müvekkilinin sistemi analiz dosyasında vaat edilen ve müvekkilinin de talep ettiği şekilde kullanamadığını ispat edilecek olup, ayrıca davalı aleyhine açılacak olası tazminat ve alacak davalarında da davacının değil aksine müvekkilinin alacaklı olduğu ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: … 13. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası, 30/10/2014 tarihli taraflar arasında imzalanan proje satış sözleşmesi, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, cari hesap özeti sureti, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağından kaynaklı İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dilekçesinde özetle müvekkilinin bilgisayar yazılımları ürettiğini ve davalı şirkete proje satış ve bakım sözleşmeleri kapsamında hizmet verdiğini, müvekkili şirketin işi yapıp teslim ettiğini, 9.927,71 TL bakiye alacağının kaldığını ve ödenmediğini, bu nedenle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; cari hesap mutabakatının geçersiz olduğunu, müvekkilinin cari hesap mutabakatını kabul ettiğine dair somut delil olmadığını, e posta yazışmaları ile faturaların iade edileceğinin kararlaştırıldığı, bu nedenle mutabakat söz konusu olmadığını, davacının düzenlenen proje satış sözleşmesine uygun hareket etmediğini, müvekkilinin uzun süredir sözleşmede ve analiz dosyasında taahhüt edilen sistemi kullanamadığını, kullanamadığı sistem için 88.198,00 TL ödeme yaptığını, davacının ayıplı ve eksik hizmet verdiğini, bu nedenle borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 13. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 9.927,71 TL borcun ödenmesi amacıyla 04/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 07/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13/03/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya; davacı ve davalının bilgisayar kayıtlarının ve ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için yazılım- bilgisayar mühendisi ve mali müşavirden oluşan ikili bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Gerek dosya kapsamında gerekse de 2 kez yerinde yapılan teknik incelemeler neticesinde; Taraflar arasında imzalanan 30.10,2014 tarihli “… A. Ş. Proje Satış Sözleşmesi” nin ve eklerinin …’un mamul depo otomasyonunu …’nın İşlekleri doğrultusunda onayladığı analiz dosyasına göre geliştirip …’nın mevcut departmanlarında çalıştırılması ve uygulamaya alınması faaliyetlerinin tümünün gerçekleştirilmesi işine dayandığı, mevcut sözleşme konusu işin projelendirildiği ve projenin 3 temel adımdan oluştuğu (Planlama, Tasarım ve Uygulama), projenin son adımı olan uygulama adımının da tamamlanarak projenin faaliyete geçirildiği, canlı ortama alınan uygulamada binlerce kaydın oluştuğu her iki tarafın kayıtlan üzerinde yapılan incelemeler ile sabit olduğu, ayrıca taraflar arasında gerçekleşen e-mail yazışmalarından da davacı şirketin faaliyetteki uygulamayı bakım ve destek hizmetleri kapsamında geliştirmeye devam ettiği görüldüğü, mevcut uygulama halihazırda kullanılmadığından ve tekrardan canlı ortamda test edilmesine imkan bulunmadığından davalı tarafın itirazları doğrultusunda analiz dosyasında geçen bazı işlevsel özelliklerin uygulamada yer alıp almadığı hususunda bir inceleme yapılamadığı, bu bağlamda sözleşme konusu işin genel hatlarıyla tamamlanıp faaliyete alındığı, ancak analiz dosyasında geçen tüm unsurların birebir yerine getirilip getirilmediği noktasında bir tespitin anılan nedenlerden dolayı mümkün olmadığı, yapılan mali değerlendirmede; davacı ve davalı şirketlerin 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 04.03.2019 TAKİP tarihi itibariyle 9.927,71 TL ALACAKLI olduğu, bu rakamın davaJı şirket yasal defterlerinde 8.677,30 TL ile kayıtlı olduğu, aradaki fark olan (9.927,71-8.677,30=1.250,41) 1.250,41 TL nin davacı şirketin 02.01.2019 tarihinde davalı adına düzenlediği 1.250,42 TL den kaynaklandığı, davalı şirketinde 03.12.2019 tarihinde 8.677,30 TL iade faturası düzenleyerek hesabı sıfırladığı, dolayısıyla davacı şirketin davalı şirketten 9.927,71 TL alacaklı olduğunun değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 30/10/2014 tarihli proje satış sözleşmesinin bulunduğu, taraflar arasında 2014 yılından beri ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafın sözleşmeye istinaden 88.198,00 TL ödeme yaptığını kabul ettiği, davacı tarafın 9.927,71 TL cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlattığı, davalı tarafın davacının sözleşmeye aykırı davrandığını ve ayıplı ve eksik hizmet verdiğini beyan ettiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine göre davalı taraftan 9.927,71 TL alacaklı olduğu sabit olduğu, davalı taraf her ne kadar iade faturası kesmişse de iade faturasının davacı tarafa tebliğine ilişkin evrak bulunmadığı ve iade faturasının davacı defter ve kayıtlarına işlenmediği, davalı tarafça sözleşme gereği hizmetin verilmediğine yönelik bir itiraz bulunmayıp, davacının hizmeti kusursuz ve eksiksiz olarak gerçekleştirmediğine yönelik itirazının mevcut olduğu bu haliyle ispat yükünün davalı taraf üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf sözleşme gereği verilen hizmetin ayıplı olduğunu bu nedenle borçlu olmadıklarından bahisle borca itirazda bulunmuş ise de davacı ve davalı bilgisayar kayıtları üzerinden bilgisayar mühendisi tarafından yapılan incelemede ve dosyaya sunulan mail yazışmalarında davacı şirketin faaliyetteki uygulamayı bakım ve destek hizmetleri kapsamında geliştirmeye devam ettiği görüldüğü, mevcut uygulama halihazırda kullanılmadığından ve tekrardan canlı ortamda test edilmesine imkan bulunmadığından davalı tarafın itirazları doğrultusunda analiz dosyasında geçen bazı işlevsel özelliklerin uygulamada yer alıp almadığı hususunda bir inceleme yapılamadığı, bu bağlamda sözleşme konusu işin genel hatlarıyla tamamlanıp faaliyete alındığı, ancak analiz dosyasında geçen tüm unsurların birebir yerine getirilip getirilmediği noktasında bir tespitin anılan nedenlerden dolayı mümkün olmadığı şeklinde tespitin yapıldığı, davacı kayıtlarının incelemesinde hizmetin verildiği sabit olup davalı kayıtlarına göre analiz dosyasında iddia edilen eksiklerin bulunduğu ispatlanamamıştır. Bu haliyle davacı tarafın cari hesaptan dolayı davalıdan 9.927,71 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın başlattığı … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, hükmolunan asıl alacağın (9.927,71 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … 13. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın (9.927,71 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 678,16-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 169,55-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 508,61-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru harcı ve 169,55-TL peşin harç olmak üzere toplam 213,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 1.500,00-TL Bilirkişi ücreti ve 74,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.574,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı