Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1119 E. 2020/636 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1119 Esas
KARAR NO : 2020/636

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 23/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı … Anonim Şirketi arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 11/01/2019 tarihinde kat edilerek borçlulara Kahramanmaraş … Noterliği’nin 11/01/2019 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı icra dosyası ile toplam 1.760.716,81-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 17/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağı olarak gösterilen kefalet sözleşmesinin hükümsüz olduğunu, yapılan devir ve müvekkili şirketin ortaklığından ayrılmış olduğu hususu 11 mayıs 2017 tarihli 9324 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 558. ve 559. numaralı sayfalarında yayımlandığını, dolayısı ile bu ilan 11.05.2017 tarihi itibari ile 3. şahıslara karşı hüküm ifade ettiğini ve müvekkili şirketin borçları dolayısı ile 3. şahıslara karşı sorumluluktan kurtardığını, ilgili banka tarafından taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinden doğan işbu kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine bütün borçların muaccel hale geldiği ve bu durumun Kahramanmaraş …Noterliğinin 11.01.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara ihtaren bildirildiğinin söylendiğini, söz konusu ihtarın …’a veya evde yokluğunda bağlı bulunduğu muhtarlığa ulaşmadığından tebliğ edilemediğini, dolaysıyla müvekkilinin bu ihtara herhangi bir itiraz etme şansı olmadığını, davacı bankanın sunmuş olduğu ihtarnameden müvekkilin haberi dahi olmadığını, bankanın müvekkiline tebliğ dahi edilmemiş bir ihtara dayanarak hak talep etmesi hukuken mümkün olmadığını, işbu davaya dayanak olarak gösterilen kefalet usulüne uygun olmadığını beyanla davacının davasının reddine, davacı aleyhine İKK 67/2 gereğince haksız talep edilen meblağın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Kahramanmaraş … Noterliği’nin 11/01/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, Karşıyaka … Noterliği’nin 28/03/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname, arabulucu tutanağı ve sarf kararı, dava dışı şirketin sicil kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi… tarafından düzenlenen 05/08/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş. (Eski Ünvanı; …Ltd. Şti) arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı kefil … iş bu sözleşmelerden 21.07.2015 tarihli 2.000.000.00 TL limitli 21.08.2015 tarihli 5.000.000.00 TL limitli sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan borçtan 7.000.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, yine takibe konu alacağı …’ın imzasının bulunmadığı 14.06.2017 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 15.12.2017 tarihinde 24 ay vadeli 480.000.00 TL’lık taksitli krediden kaynaklan borcun oluşturduğu, dolayısıyla aşağıdaki Yargıtay kararlan doğrultusunda davalı …’ın 15.12.2017 tarihinde kullandırılan krediden sorumlu olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğunu,
Kefilin borcu asil borçlunun borcunu geçemeyeceğinden ilk önce dava dışı asil borçlunun borcu hesaplanması gerekmekte ise de davalı kefilin temerrüdünün takiple başlaması nedeniyle ayrıca hesaplama yapılmamış olup takdir sayın mahkemenizde olmak üzere takip tarihi itibari ile yapılan hesaplama sonucunda bulunan tutar davalı kefilin kefalet limiti dahilinde kaldığı,
Davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,
…’ın imzasının bulunduğu 25.08.2015 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 02.04.2017 tarihinde 48 ay vadesi 2.000.000,00 TL taksitli krediden kaynaklanan borçtan dolayı 1.210.799,85 TL asıl alacak, 53.941,13 TL işlemiş faizi, 2.697,06 TL BSMV ile 1.496,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.268.934.90 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 1.210.799.85TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 35.76 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,
…’ın imzasının bulunmadığı 14.06.2017 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 15.12.2017 tarihinde 24 ay vadeli 480.000.00 TL lık Taksitli krediden kaynaklan borcdan da sorumlu tutulması halinde, davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,
1.433.290,70 TL asıl alacak, 66.317,55 TL işlemiş faiz, 3.315,88 TL BSMV ile 1.496,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.504.420,99 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 1.433.290,70 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 35.76 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,
Davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile 2.030.00 TL çek depo talebinde bulunabileceği ancak çek seri numarasının bildirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlu kefil aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı banka tarafından borçlu davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalandığı, davalının genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldığı, kefalet miktarının 7.000.000,00-TL olduğu görülmüştür.
Kahramanmaraş … Noterliği’nin 11/01/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile genel kredi sözleşmesi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin davalı kefile tebliğ edilemediği tebligatın 16/01/2019 tarihinde iade edildiği, bu nedenle davalının takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/08/2020 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş. (Eski Ünvanı; … Ltd. Şti) arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davalı kefil … iş bu sözleşmelerden 21.07.2015 tarihli 2.000.000.00 TL limitli 21.08.2015 tarihli 5.000.000.00 TL limitli sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan borçtan 7.000.000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, yine takibe konu alacağı …’ın imzasının bulunmadığı 14.06.2017 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 15.12.2017 tarihinde 24 ay vadeli 480.000.00 TL’lık taksitli krediden kaynaklan borcun oluşturduğu, dolayısıyla aşağıdaki Yargıtay kararlan doğrultusunda davalı …’ın 15.12.2017 tarihinde kullandırılan krediden sorumlu olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğunu,
Kefilin borcu asil borçlunun borcunu geçemeyeceğinden ilk önce dava dışı asil borçlunun borcu hesaplanması gerekmekte ise de davalı kefilin temerrüdünün takiple başlaması nedeniyle ayrıca hesaplama yapılmamış olup takdir sayın mahkemenizde olmak üzere takip tarihi itibari ile yapılan hesaplama sonucunda bulunan tutar davalı kefilin kefalet limiti dahilinde kaldığı,
Davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,

…’ın imzasının bulunduğu 25.08.2015 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 02.04.2017 tarihinde 48 ay vadesi 2.000.000,00 TL taksitli krediden kaynaklanan borçtan dolayı 1.210.799,85 TL asıl alacak, 53.941,13 TL işlemiş faizi, 2.697,06 TL BSMV ile 1.496,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.268.934.90 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 1.210.799.85TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 35.76 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,
…’ın imzasının bulunmadığı 14.06.2017 tarihli sözleşmeden sonra dava dışı asıl borçluya 15.12.2017 tarihinde 24 ay vadeli 480.000.00 TL lık Taksitli krediden kaynaklan borcdan da sorumlu tutulması halinde, davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,
1.433.290,70 TL asıl alacak, 66.317,55 TL işlemiş faiz, 3.315,88 TL BSMV ile 1.496,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.504.420,99 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı,
Takip tarihinden başlamak üzere 1.433.290,70 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 35.76 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,
Davacı bankanın davalı kefilden takip tarihi itibarı ile 2.030.00 TL çek depo talebinde bulunabileceği ancak çek seri numarasının bildirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından dava dışı …Anonim Şirketi’ne kredi kullandırıldığı, davalı şirketin vadesinde borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiği ve alacağın tahsili için dava dışı şirket ile müteselsil kefil olan davalı hakkında icra takibi yapıldığı, dava dışı asıl borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle diğer davalı olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle nakdi kredi borcundan ve sözleşmedeki şart gereği gayri nakdi kredi bedelinin depo edilmesinden davalının sorumlu olduğu, davalı tarafça davacı bankaya 11/05/2017 tarihinde dava dışı şirket ortaklığından ayrıldığından bahisle imzaladığı kefalet sözleşmelerinden dolayı sorumluluğun kalmadığına yönelik Karşıyaka … Noterliği’nin 28/03/2019 tarih ve …yevmiye nolu ihtarname gönderilmiş ise de davacı bankanın açık rızası olmadan kefaletin geri alınması mümkün olmadığından ve hesabın kat edilmesinden sonra çekilen ihtarnamenin davalının kefil olarak imzasının bulunduğu 21/07/2015 ve 25/08/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinden doğan sorumluluğunu etkilemeyeceği açık olup, davacı banka tarafından 14/06/2017 tarihli 480.000,00-TL miktarlı krediden kaynaklanan alacak davalıdan talep edilmiş ise de söz konusu krediye ilişkin davalının geçerli bir kefaleti bulunmadığından davalının bu krediden sorumlu olmadığı, davalının kefil olarak imzasının bulunduğu ve geçerli kefaletin söz konusu olduğu 21/07/2015 ve 25/08/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerinden doğan borçtan sorumlu olduğu, davacı tarafın ihtarname masraf alacağı talebinin de haklı ve doğru olduğu sabit olduğundan, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan 1.210.799,85-TL asıl alacak(ihtiyaç kredileri), 53.941,13-TL işlemiş faiz, 2.697,06-TL BSMV, 1.496,86-TL masraf olmak üzere toplam 1.268.934,90-TL alacaklı olduğu, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren 1.210.799,85-TL asıl alacağa uygulanacak yıllık %35,76 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamı gerektiği, davacının fazlaya ilişkin isteminin haksız olduğu, ayrıca davalı tarafından gayri nakdi kredi alacağından kaynaklanan 2.030,00-TL çek bedelinin depo edilmesi gerektiği ve gayri nakdi alacağa ilişkin talebin haklı olduğu anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın (1.210.799,85-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasındaki;
a) Kredi alacağı yönünden borçlu davalı … tarafından 1.210.799,85-TL asıl alacak(ihtiyaç kredileri), 53.941,13-TL işlemiş faiz, 2.697,06-TL BSMV, 1.496,86-TL masraf, 2.030,00-TL çek depo bedeli olmak üzere toplam 1.268.934,90-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa uygulanacak yıllık %35,76 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın (1.210.799,85-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 86.680,94-TL harçtan mahsubu ile bakiye 65.381,21-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 21.299,73-TL peşin harç olmak üzere toplam 21.344,13-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 20 adet tebligat-posta gideri 150,50-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.150,50-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 828,20-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 77.212,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 41.740,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davacı tarafca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2020

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.