Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1110 E. 2020/586 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1110 Esas
KARAR NO : 2020/586
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 23/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında 24/05/1993 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme kapsamında mülkiyeti kooperatife ait olan İstanbul ili, … ilçesi, … Mah. … mevkii, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı arsa üzerinde inşaat yapılması hususunda anlaşma yaptıklarını, bu sözleşmenin 6.maddesine göre inşaatı anahtar teslimi olarak en geç 30/12/1995 tarihinde kooperatife teslim edeceğini ve iskan alınmadıkça iş bitmiş sayılmayacağını, yine sözleşmenin 19.maddesine göre binanın bitirilip yapı kullanma ruhsatının alınması dahil belediye ve diğer resmi dairelerle yürütülecek işlemlerin hukuki ve mali mükellefiyetlerinin yükleniciye ait olacağı, inşaatın davalı tarafından imara aykırı yapıldığını, bu nedenle yapı kullanma belgesi alamadıklarını, kat mülkiyeti olmadığından kooperatifin tasfiye edilemediğini, müvekkillerinin imar affından yararlanıp, kat mülkiyeti tapu alma hakları doğduğunu, imar affı için toplam 380.779,84 TL ödendiğini ve kusurun davalı yanda olduğuna binaen bu tutarın ihtarname ile talep edildiğini beyanla davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı kötü niyetli olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 25/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, iskan alınmamasının kusurunun kooperatife ait olduğunu, zira 22 daire için alınan iskan haricinde davacı kooperatifin proje dışı daireler ve bina altına kapalı garaj yapımını talep ettiğini ve bunun müteahhitle paylaşıldığını, bu eklentilerle davacı kooperatifin yarar sağladığını, 25 yıl sonra iskana engel bu eklentilerden haberi yokmuş gibi müvekkillerinden taleple bulunmasının dürüstlük kuralına uymadığını, müvekkilinin inşa ettiği apartmanda halen mevcut dairesi olmadığını, mevcut dairelerin üçüncü şahıslara devredildiğini, bu nedenle imar barışından doğan hak ve sorumlulukların yeni üyelere geçmesi gerektiğini beyanla alacak taleplerinin zamanaşımına uğramış hukuka aykırı olması nedeniyle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/… sas sayılı icra dosyası, … Noterliği’nin 06/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, yapı kayıt belgesi, para ve tahsilat makbuzları, yapı ruhsatı, sözleşme ve taahhütname yükümlülükleri, … Noterliği’nin 24/05/1993 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, … Noterliği’nin 12/10/1995 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi, … Noterliği’nin 27/04/2012 tarih ve … yevmiye numaralı taahhütname evrağı, İstanbul Ticaret Odası kayıtları, İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kayıtları, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü kayıtları, tapu müdürlüğü kayıtları, 21/10/1996 tarihli daire satış vaadi sözleşmesi, bilirkişi raporları, arabulucu tutanağı ile sarf kararı ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı kooperatif tarafından borçlu davalı aleyhine yapı kayıt ve inşaat yapımından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile İnşaat Mühendisi Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; sözleşmenin 19.maddesine göre iskan alma yükümlüğünün davalıya ait olduğu ve bu bağlamda huzurdaki davada teknik olarak esas sorumluluğun davalı yükleniciye ait olacağının kabulünün gerekeceği, taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taahhütname, teknik ve mali değerlendirmeler doğrultusunda; huzurdaki davada imar barışından yararlanan davacı kooperatifin, davalı tarafta kalan 11 daire bedelli olan 149.529,71 TL’den imar barışına ödenen 380.621,02 TL’den düşülmesi sonucunda ortaya çıkan (380.621,02-149.529,71=) 231.091,31 TL tutarında, davalı taraftan alacaklı olacağının kabulünün gerekeceği, davacı yanın alacaklı olduğunun kabul görmesi halinde, davacı tarafın, davalı taraftan 1.851,90 TL işlemiş faiz talep edebileceği, bu tutara asıl alacak olarak 231.091,31 TL asıl, 1.851,90 TL işlemiş faiz olmak üzere 232.943,21 TL alacaklı olacağı tespit edilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … ile İnşaat Mühendisi Bilirkişi …tarafından düzenlenen 17/07/2020 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; Sözleşmenin 19. Maddesine göre iskan alma yükümlülüğünün davalıya ait olduğu ve bu bağlamda huzurdaki davada teknik olarak esas sorumluluğun davalı yükleniciye ait olacağının kanaatine varıldığı, taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi, taahhütname, teknik ve mali değerlendirmeler doğrultusunda; huzurdaki davada imar barışından yararlanan davacı kooperatifin, davalı tarafta kalan 11 daire bedeli olan 149.529,71 TL’den İmar barışına ödenen 380.621,02 TL’den düşülmesi sonucunda ortaya çıkan (380.621,02 – 149.529,71=) 231.091,31 TL tutarında, davalı taraftan alacaklı olacağının kanaatine varıldığı, davacı yanın alacaklı olduğunun sayın Mahkemenizce kabul görmesi halinde, davacı tarafın, davalı taraftan 1.851,90 TL işlemiş faiz talep edebileceği, bu tutara asıl alacak olarak 231.091,31 TL eklenmesi gerekeceği, cem’an, davacı tarafın davalı taraftan 231.091,31 TL asıl, 1.851,90 TL işlemiş faiz olmak üzere 232.943,21 TL alacaklı olacağı, zamanaşımı konusunun takdirinin mahkemeye ait olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan edim ve yükümlülüklerine tam olarak yerine getirmediğini, taşınmazın imara aykırı yapıldığını, imar affı kapsamında yapılan başvuru neticesinde doğan masrafların davalı tarafından karşılanması gerektiğini bu nedenle başlattıkları icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafa borçlu olmadığını ve borçtan sorumlu olmadığını bu nedenle davanın reddine ve kötüniyetli alacaklı tarafın kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı kooperatif tarafından borçlu davalı aleyhine yapı kayıt ve inşaat yapımından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Ticari davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticari davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile ticari sayılması için en azından bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Somut olayda dava konusu ihtilaf davacı kooperatif ile davalı arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan masraflardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesi uyarınca Kooperatifler Kanunundan kaynaklanan hukuk davalarının, tarafların sıfatına bakılmaksızın ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığından Kooperatifler Kanunu’nun bu hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmadığı gibi, TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olmasından dolayı eldeki dava mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, tarafların tacir olmaması ve dava konusu alacağın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve ticari iş niteliğinde olmadığından somut olayda dava TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2014/… Esas, 2014/… Karar sayılı, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/11/2020

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.