Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1102 E. 2020/254 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1102 Esas
KARAR NO:2020/254

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/10/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Taraflar arasında imzalanmış bulunan 28.06.2016 tanzim tarihli “…” ile, davalı şirket adına kayıtlı, … İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkiinde bulunan ve tapunun … ada, … ve … parsel nosunda kain taşınmazın, 1/5000 ölçekli … Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği yapım işini davacı şirketin üstlendiğini, Sözleşmenin (4).ncü maddesinde belirtilen yapılacak işlerin iki aşamalı olarak belirlendiğini, a)4-a aşaması) 1/5000 ölçekli … planı değişikliği süreci bölümünde davacı şirket tarafından ne gibi hususlar yerine getirildikten sonra, sorumluluğun tamamlanmış olacağının açıkça belirtildiğini, b)4-b aşaması) 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planı değişikliği süreci bölümünde de yine hangi hususların yerine getirileceğinin açıkça belirtildiğini, Sözleşmenin (5).nci maddesinde sözleşme bedelinin belirlendiğini, buna göre, Sözleşme bedelinin toplam 60.000,00 TL. + KDV olarak belirlendiğini, İş bu sözleşmenin 4-a aşamasında tarif edilen 1/5000 ölçekli … planı değişikliği işinin bedelinin KDV hariç 35.000,00 TL. olarak kararlaştırıldığını, İş bu sözleşmenin 4-b aşamasında tarif edilen 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planı değişikliği işinin bedelinin de KDV hariç 25.000,00 TL. olarak kararlaştırıldığını,Sözleşmenin (6)ncı maddesinde ödeme şeklinin belirtildiğini, Sözleşmenin (7).nci maddesi özel şartlar başlığı altında a,b,c,d fıkraları ile davalı işverene ödemeler ile ilgili bir takım yükümlülükler getirdiğini, buna göre, sözleşmenin 7/c maddesinde : “Eğer işbu sözleşmenin 4.a aşamasında belirtilen 1/5000 ölçekli plan değişikliğinin onay kurumunca onayının uygun görülmemesi durumunda 4-a aşaması bedeli işgörene tam olarak ödenecektir, fakat işin geriye kalan 4-b aşaması yapılmayacak ve bu aşamanın ücreti işgörene ödenmeyecektir. Bu durumda 4-b kısmının tamamlanması beklenmez” hükmünü içerdiğini, Davacı şirketin, işbu sözleşme koşulları uyarınca 1/5000 ölçekli … Planı değişikliği yapımını ilgili kurumların görüşlerini de alarak hazırlandığını ve davalı şirkete teslim ettiğini,sözleşme hükümlerine göre davalı şirket tarafından ödenmesi gereken 35.000,00 TL. + KDV yerine, davacı şirkete 06.10.2016 tarihinde 7.000,00 TL. ve 27.12.2018 tarihinde 5.000,00 TL. olmak üzere sadece toplam 12.000,00 TL. Ödendiğini, Davacı şirketin, bahse konu sözleşme hükümlerine göre hazırlamış olduğu 1/5000 ölçekli … Planı Değişikliği nedeniyle, işin bedeline ilişkin olarak düzenlemiş olduğu 17.02.2019 tarih ve … sıra nolu, 35.000,00 TL + %18 KDV = 41.300,00 TL.lık faturayı iadeli taahhütlü olarak davalı şirkete gönderdiğini, Davalı şirketin 29.300,00 TL. bakiye borcunu ödemesi için, davacı şirket yetkilisince yapılan cep telefonu görüşmeleri ve mesajlaşmalarının bir sonuç vermemesi neticesinde, davacı şirket yetkilisi tarafından en son …. Noterliğinden keşide edilen … tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile işbu bakiye bedelin 7 gün içince belirtilen İBAN no.suna ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar olunduğunu, ancak işbu bakiye borcun ödenmediğini, Davalı şirketin, her türlü ikaza rağmen işbu bakiye 29.300,00 TL. borcunu ödemediğinden, bu kere hakkında … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından işlemiş faiz dahil toplam 30.039,83 TL. icra takibinde bulunulduğunu, Davalı, hakkında usulüne uygun olarak tebliğ olunan 7 örnek Ödeme emrine, yasal süresi içerisinde; takibe, borca, asıl alacağa, takip öncesi işletilmiş faize, takip sonrası işleyecek faize, takibin tüm fer’ilerine karşı itirazda bulunduğunu ve takibin durmasına neden olduğunu, Bunun üzerine davacı şirket yetkilisinin, işbu alacağın tahsil için öncelikle dava şartı olan “arabulucuya” başvuruda bulunduğunu, “… Arabuluculuk Bürosu” tarafından 27.08.2019 tarihinde başlatılan sürecin, 17.09.2019 tarihinde bittiğini, hazırlanan “tutanak”ta davalı tarafın herhangi bir mazeret bildirmeksizin toplantıya katılmadığından, Görüşme Yapılmadan Anlaşamama ile sonuçlandığını, Davalının borca dair itirazlarının haksız olduğunu, bakiye alacağın sözleşmeye dayandığını ve sözleşme şartlarının da yerine getirildiğini, davalının böyle bir yola başvurmuş olmasının asıl nedeninin alacağın haksız yere geciktirilmesi olduğunu, haklılığının Mahkemeye sunulacak olan deliller ile ileride yargılama aşamasında açıkça ispat olunacağını, Davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ve bakiye 29.300,00 TL. asıl alacağın %20’nden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkumiyetine de karar verilmesi için, işbu davayı açma zarureti taraflarından hasıl olduğunu, Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle, davalı şirketin borca dair itirazlarının iptali ile, hakkındaki takibin 29.300,00 TL. üzerinden devamına ve takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, kötü niyetli itiraz nedeniyle, bakiye 29.300,00 TL. alacağın, %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkumiyetine, mahkeme masrafları ile, vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak davayı reddetmiştir.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası
2-Davacının ticari defter ve kayıtları
3-Bilirkişi raporu
4-17/02/2019 tarihli … sıra numaralı fatura ve tebliğ şerhleri,
5-Arabuluculuk son tutanak aslı,
6-Taraflar arasında düzenlenen nazım-uygulama imar planı değişikliği yapım sözleşmesi
7-…. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, sözleşmeden kaynaklı faturaya dayalı bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 29.300,00 TL bakiye alacak ve 739,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.039,83 borcun ödenmesi amacıyla 29/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 11/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 12/06/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali bilirkişinin 08/05/2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; taraflar arasında 28/06/2016 tarihli nazım uygulama imar planı değişikliği yapım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme konusunun imar planı değişikliği yapım işini kapsadığını, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın 2018 yılında davalı taraftan 7.200,00 TL avans aldığı ve 2019 yılı 01701/2019 tarihli 1 no lu yevmiye maddesi ile ticari defterlerinde davalı tarafa borç olarak işlediği, davacı tarafın davalı tarafa 17/02/2019 tarihli … sıra numaralı toplam 41.300,00 TL bedelli fatura düzenlediği ve ticari defterlerine alacak olarak kaydettiği, davacı tarafın davalı taraftan 34.100,00 TL alacaklı hale geldiği, davacı tarafın davalı adına düzenlemiş olduğu faturayı davalı tarafa iadeli taahhütlü olarak gönderdiği ve 26/02/2019 tarihinde Sami Karahan tarafından teslim alındığı, davacının icra takip dosyası ile 29.300,00 TL asıl alacak ve 739,83 TL işlemiş faiz olmak üzere 30.039,83 TL alacak talebinde bulunduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ile itirazın iptali ile 29.300,00 TL üzerinden devamına ve takip tarihinden itibaren yasal faizi ile devamını talep ettiği, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafın davalı taraftan 30/05/2019 takip tarihi itibariyle 34.100,00 TL alacaklı olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 28/06/2016 tarihli nazım uygulama imar planı değişikliği yapım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme konusunun imar planı değişikliği yapım işini kapsadığını, davacının sözleşmeden kaynaklı faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturanın davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve buna ilişkin faturanın düzenlendiği sabit olup, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturadan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak davacının talebi ile bağlı kalarak davanın kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (5.860,00 TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına 29.300,00 TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Asıl alacağın %20’si (5.860,00 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.001,48-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 350,18-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.651,30-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.395,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 350,18-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru, 6,40-TL vekalet harcı, 700,00-TL Bilirkişi ücreti ve 71,00-TL posta giderinden ibaret toplam 821,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip … Hakim …
(e-imza) (e-imza)