Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1089 E. 2021/170 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1089 Esas
KARAR NO : 2021/170
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; … Sigorta AŞ.’ne sigortalı … …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 04/09/2017 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kazada davalıya sigortalı bulunan aracın sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkiline ait araçta hasar tespitinin davalı … şirketinin atadığı eksper tarafından yapıldığını, düzenlenen eksper raporunda hasarlanan parçaların eksik ve hatalı tespit edildiğini, orijinal parça yerine eş değer ya da yan sanayi parça kullanıldığını ve parça fiyatlarının düşük hesaplandığını, parça fiyatları üzerinden haksız ve hukuka aykırı ıskonto yapılarak müvekkilinin mağdur edildiğini, müvekkilinin orijinal parça ile değişim yapılmasını talep etme hakkı bulunduğunu ancak müvekkiline orijinal parça hakkı tanınmaksızın araçta meydana gelen hasarın eş değer ya da yan sanayi ürünlerle onarıldığını, bu sebeple müvekkilinin gerçek zararının davalı … şirketince tazmin edilmediğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasann miktarının bağımsız eksper … tarafından KDV dahil 16.565,37 TL olarak tespit edildiğini ve gerçek hasar bedelinin ödenmesi amacı ile 10/09/2019 tarihinde davalı şirkete yazılı başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödemenin olmadığını ZMMS Genel Şartlan B2 “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesinin 2/1 fıkrasının ikinci paragrafının birinci cümlesinin Danıştay 15. Dairesinin 2015/ … E. sayılı ilamı ile iptaline karar verildiğini ve sigortalı aracın zarar verdiği araçta hasarlı parçanın tamir edilmesi mümkün değil ise, hasarlı parçanın orijinal olup olmadığı ayrımına gidilerek değişecek parça orijinal ise. öncelikle orijinal parça değişimi yoluna gidilmesine karar verildiğini, müvekkilin aracında hasar gören parçaların orijinal olduğunu ve öncelikle orijinal parça ile değişimi gerektiğini, eş değer adı altında kullanıterroarçalann yan sanayi ürünler olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın KDV dahil olarak karşılahması gerektiğini ve meydana gelen zararın hesaplanmasında KDV miktarının da dahil edilmesi gerektiğini belirterek hasar onarım ve değer kaybı alacağına ilişkin şimdilik 110 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile birlikte kaza tarihinden itibaren kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davanın kaza tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçirildikten sonra açıldığından zamanaşımına uğradığını, müvekkil şirket tarafından 05/09/2017 tarihinde ekspertiz incelemesi yaptırıldığını ve davacıya ait araçtaki hasarın 7.545.00 TL olarak tespit edildiğini, tespit edilen bedelin 10/10/2017 tarihinde davacıya ödendiğini, yine davacı aracındaki değer kaybını talep etmişse de yapılan inceleme neticesinde davacıya 07/11/2017 tarihinde 3.775,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, dava dilekçesinde davacının aracı tamir edilirken orijinal parça kullanılmadığı iddiasında bulunulmasına rağmen bu konudaki iddiasını yazılı delil ile ve fatura ile ispat etmediğini, hiçbir delil sunulmadan raçta eş değer parça kullanıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının aracının anahtar teslim olarak orijinal parçalarla tamir edilerek davacıya teslim edildiğini, tamiri yapan oto servisi ile müvekkil şirketin iskonto sözleşmesinin bulunduğunu ve iskonto uygulanarak aracın orijinal parçalarla onarım gördüğünü, araç tamir edilerek davacıya teslim edildiğinden KDV’nin müvekkil şirket ile oto servisi arasındaki ilişkiyi ilgilendirdiğini ve bu nedenle poliçe teminatı dışında kaldığını, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin ticari temerrüt faizinden sorumlu bulunmadığını çünkü davacının tacir olmadığını ve ayrıca temerrüt tarihinin Karayolları Trafik Kanunu 99 maddesi gereğince belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
05/09/2019 tarihli ihtarname, hasar ekspertiz raporu, 04/09/2017 tarihli kaza tespit tutanağı, … plakalı araca ait davalı … şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçe örneği, araç trafik kayıtları, … plakalı araca ait … no’lu hasar dosyası, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, arabuluculuk son tutanak aslı bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
Makina Mühendisi Bilirkişisi … ve Sigorta ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 01/06/2020 tarihli bilirkişi kök raporuna göre; “04/09/2017 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı vasıtaya, davalı … şirketine … sayılı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı vasıtanın davalı … Sigorta A.Ş nezdinde … sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunduğu, davacı … vekili tarafından … Sigorta AŞ.’ne 05/09/2019 tarihli dilekçe ile yazılı başvuru yapıldığı ve 16.565,37 TL hasar bedeli ile değer kaybının talep edildiği, dilekçenin 10/09/2019 tarihinde … Sigorta AŞ. tarafından tebliğ alındığı, … Sigorta AŞ., kendisine yapılan ve 10/09/2019 tarihinde tebliğ edilen müracaatı takiben 8 iş günü sonunda 20/09/2019 tarihinde temerrüde düşmüş olacağı, davacının davalı … tarafından düzenlenen sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması ve kazaya sebebiyet veren davalı … şirketine sigortalı aracın hususi olması dikkate alındığında talep edilebilecek faizin yasal faiz olacağı, 04.09.2017 günü saat 14.15 sıralarında davalı … tarafından ZMMS poliçeli … plaka sayılı aracın sürücüsü … … yönetimindeki araç ile Kumru istikametinden Fatsa istikametine doğru seyrederken, sürücünün beyanına göre, lastiğin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek … önünde park halinde bulunan davacı … yönetimindeki … plaka sayılı otoya çarparak davacı aracının hasar görmesine neden olduğu, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kusuru ve aracın teknik arızası nedeni ile sürücü ve araç işleteni olayda % 100 oranında kusurlu olup davalı … zararın tamamından sorumlu olduğu, davacı taraf sürücüsü olayda kusursuz olduğu, davacı aracındaki hasar onarım bedeli 7.445.-TL olup onaırm bedeli davalı … tarafından servise ödendiğinden ve davacı tarafından ayrıca ödeme yapılmadığından davalının onarım masrafı olarak borcu kalmadığı, onarım gören parçaların orjinal olmadığı yönünde herhangi bir tespitin mevcut bulunmadığı ve bu hususun davacı tarafça ispat edilemediği, davacı tarafa ait araçta 1.615.-TL değer kaybı meydana geldiği, davalı tarafından değer kaybı ödemesi de yapıldığı ileri sürülmüşse de ödendiğine dair bir belge ibraz edilmediği ve bu nedenle davalı tarafın bu tutardan poliçe kapsamında sorumlu olduğu,” şeklinde rapor hazırlanmıştır.Taraf vekillerinin rapor karşı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla makina mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, Makina Mühendisi Bilirkişisi … tarafından 17/10/2020 tarihinde düzenlenen bilirkişi ek raporuna göre; “kök raporda değer kaybına esas olacak parçalar belirtilip Hazine Müsteşarlığı tarafından önerilen formüle göre hesaplama yapıldığı, davalı vekili tarafından ileri sürülen çok sayıdaki hasarlı parçaların (mekanik parçaların ve kaynaklı olmayan parçaların) değişiminin değer kaybına etkisi olmadığından dikkate alınmadığı, bu nedenle hasarlı parçaların orijinal parçalar ile değiştirilmesi halinde olabilecek değer kaybı hesaplanmış olup bu konuda her hangi br değişiklik söz konusu olmayıp yapılan itiraz yerinde görülmediği, davacı vekili tarafından aracın eşdeğer ya da yan sanayi ürünleri ile yapıldığı iddiası yerinde görülmediği, davalı … tarafından yaptırılan ekpertiz raporunda belirtilen parça giderlerinin, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda orijinal parçalar ile yaptırılan onaırm masrafları arasında parça gideri açısından çok büyük fark olmasının bu hususu açıkladığı, bu nedenle onarımın orjinal olmayan parçalar ile, muhtemelen de çıkma parçalar ile yapılmış olması araçta bu nedenle de değer kaybı oluşmasına neden olabileceği, orijinal parçalar kullanılmamış olması nedeni ile aracın marka ve modeli, hasarlı parçaları aracın kullanım şekli dikkate alınarak, orjinal parçalar ile onarımın yapılması halindeki parça gideri ile diğer parçalar ile onarımın yapılması halindeki parça gideri farkı bulunarak; 9.538 – 1.995 = 7.643.-TL aracın marka ve modeli ile değişen parçaların nitelikleri dikkate alınarak bu tutarın % 60 ı olan 4.585.-TL değer kaybı olacağı bu durumda yapılan onarım şekline göre araçtaki toplam değer kaybı ;1.615,00 + 4.585,00 = 6.200.-TL olup davalı tarafından değer kaybı olarak 3.775.-TL ödendiğinden kalan değer kaybı borcu;6.200 – 3.775 = 2.425.-TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacıya ait … plakalı aracına davalı … tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili zamanaşımı definde bulunmuşsa da davanın ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili ıslaha karşı zamanaşımında bulunmuşsa da davanın belirsiz alacak davası olduğu ve dava tarihinin dikkate alınması gerektiğinden reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 04/09/2017 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı vasıtaya, davalı … şirketine … sayılı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı vasıtanın davalı … Sigorta A.Ş nezdinde … sayılı Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası bulunduğu, dosya üzerinden kusur ve sigorta bilirkişisine yaptırılan inceleme sonucunda aldırılan raporda; davalı … tarafından sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, davacı aracındaki hasar onarım bedeli 7.445.-TL olup onarım bedeli davalı … tarafından servise ödendiğinden ve davacı tarafından ayrıca ödeme yapılmadığından davalının onarım masrafı olarak borcu kalmadığı, onarım gören parçaların orjinal olmadığı yönünde herhangi bir tespitin mevcut bulunmadığı ve bu hususun davacı tarafça ispat edilemediği, davacıya ait araçta 4.585.-TL değer kaybı olacağı bu durumda yapılan onarım şekline göre araçtaki toplam değer kaybı; 1.615,00 + 4.585,00 = 6.200.-TL olup davalı tarafından değer kaybı olarak 3.775.-TL ödendiğinden kalan değer kaybı borcu; 6.200 – 3.775 = 2.425.-TL olduğu anlaşılmakla; düzenlenen raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile değer kaybı bedeli 2.425,00-TL’nin 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hasar bedeli talebi yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Değer kaybı bedeli 2.425,00-TL’nin 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hasar bedeli talebi yönünden reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 165,65-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 44,40-TL peşin+41,25-Tl Islah harcı olmak üzere toplam 85,65- harcın mahsubu ile bakiye kalan 80,00-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.425,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 44,40 TL başvuru 44,40-TL peşin harç ve 41,25-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 130,05-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti ve 120,80-TL posta giderinden ibaret toplam 1.720,80-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.652,66- TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.267,73-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 52,27-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı