Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1068 E. 2020/346 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1068 Esas
KARAR NO : 2020/346
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 22/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı şirket aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalı faturalanmış ürünleri eksiksiz olarak teslim aldığını, borcun bir kısmını ödediğini, yeni mal alımları yaptığını, kalan bakiyeden mahsup edilmek üzere keşide olan 07.07.2018 tarihli 27.211,88 TL tutarlı çek verdiğini, ödeme yapılmadığını, davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takip başlattığını, davalı şirketin takip dosyasına itirazını, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptalini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 02/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacının davalı aleyhinde başlattığı icra takibine dayanak söz konusu 07.07.2018 tarihli 27.211,88 TL çekin davacı tarafından bankaya ibraz edilmediğini, arkasına karşılıksız kaydı yazdırılmadığını, davalı müvekkilinin keşideciye ve ara cirantaya kambiyo hukukuna göre rücu hakkının düştüğünü, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davacı isteminin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin keşideci ve ara cirantaya başvuramayacak olması nedeniyle uğradığı zararın hükümde gözetilmesini talep ettiklerini, davacıya borçlarının olmadığını, süresinde ibraz edilmeyen çekin sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olup, davada temel ilişkiye dayandırıldığını, alacağın diğer yan delillerle kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, arabulucu tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine süresinde ibraz edilmeyen çek, cari hesap ve faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiden dolayı kesilen faturalara istinaden alınan çeke dair borcunun ödenmemesi nedeniyle takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı ise davacı tarafça başlatılan icra takibine konu çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini, karşılıksız kaydının yazdırılmadığını, süresinde ibraz edilmeyen çekin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup alacağın diğer yan delillerle kanıtlanması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine, 27.211,88-TL tutarlı çek, cari hesap ve faturaya dayalı alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu çeke ciro yoluyla hamil olmuştur. Davalı Şirket çekin davalıdan önceki cirantası konumundadır. Çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden TTK 808 ve devamı maddeleri gereği hamil, ciranta ve keşideciye karşı kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitirmiştir. Bu durumda çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için önünde iki seçenek bulunmaktadır. Hamil ya aralarındaki temel ilişkiye dayanarak çeki kendisine ciro eden kişiye başvurup süresinde ibraz edilmeyen çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp alacağını her türlü delil ile kanıtlayabilir. Ya da TTK 818 yollamasıyla TKK 732. Maddesi kapsamında sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak keşideciye başvurabilir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, çeki kendisine ciro eden davalıya karşı aralarındaki temel ilişkiye dayanarak cari hesap ve fatura alacağına ilişkin adi takip yolu ile takip başlatmış olup, takibe konu edilen çek yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğundan davacı alacağını her türlü delil ile kanıtlayabilir.
Davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; talep konusu çekin keşide tarihinin 07/07/2018 olduğu, takip tarihinin 09/05/2019 olduğu, davacının yazılı delil başlangıcı mahiyetindeki çeke istinaden taraflar arasındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunması nedeniyle uyuşmazlıkta genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, dolayısıyla takip tarihi itibari ile alacak talebinin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 22/01/2019 tarihli ara kararı gereği tarafların ticari defterleri üzerinde 06/03/2020 günü Mahkememiz kaleminde incelenmesine karar verilmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketin 2017-2018-2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürede yaptırıldığı, davacı lehine delil teşkil edeceği,
Davalı yanın inceleme gününde incelemeye katılarak davalı şirket defter ve kayıtlarının siber saldırıya uğradığı ve zayi olduğundan bahisle ticari defter ve kayıt ibraz etmediği,
Talep konusu çekin davacı yan defterlerine kayıtlı olduğu, çekin ciro silsilesi incelendiğinde davalı yan tarafından davacı yana verilmiş olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 27.211,88-TL alacaklı olduğu” yönünde görüş beyan etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; müvekkili şirkete yapılan siber saldırı sonucu müvekkiline ait 2015-2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait e-defter beratlarının silindiğini, davalı adına … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/165 esas sayılı dosyası ile e-defterler için zayi belgesi verilmesi talepli dava açıldığını, bu dosyanın bekletici mesele yapılarak müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların incelenmesini, davacının sadece ticari defter ve kayıtlarına dayanarak alacak talebinde bulunamayacağını, raporun değerlendirme ve sonuç kısmı arasında çelişki bulunması nedeniyle hükme esas alınamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/165 Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelenmesinde, bekletici mesele yapılması talep edilen davaya konu talebin daha önce … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasına konu edildiği, yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiği görüldüğünden … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması talebinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilince 09/09/2020 tarihli duruşmada, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, bekletici mesele yapılması talep edilen dosyanın UYAP üzerinden incelenmesinde; dava tarihinin 04/12/2019 olduğu, davalı tarafça mahkemeye yapılan başvuruda 19/11/2019 tarihinde bu hususla ilgili … Başkanlığı’na başvurulduğunun beyan edildiği, Mahkemece 25/02/2020 tarihinde davanın reddine karar verildiği, hasımsız olarak görülen davada davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı, gerekçeli kararın tebliğ alınmadığı, bu suretle kararın kesinleştirilmediği, davalı vekilinin bu davanın sonuçlanmasının beklenilmesi talebinin huzurdaki davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaati oluştuğundan, davalı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/676 esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması talebine itibar edilmemiştir.
Davalı vekili ticari defterlerinin siber saldırı nedeniyle zayi olduğu, bu nedenle ibraz edilemediği gerekçesi ile alınan rapora itirazda bulunarak zayi belgesi alınmak üzere açılan davaların bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de; davalı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/676 esas sayılı dosyasına yaptığı başvurusunun incelenmesinde dosyamıza 03/12/2019 tarihli cevap dilekçesini sunulduğu tarih itibari ile iddia ettiği siber saldırı ve zayi hususundan haberdar olduğu, cevap dilekçesinde bu hususta bir savunmasının bulunmadığı görülmüş, inceleme günü davalı tarafça … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasına yapılan başvurunun aynı konuda daha önce yapılmış ve karara bağlanmış bir başvuru olması nedeniyle geçerli bir mazeret olmadığı kanaatine varılmış, bu suretle davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığının kabulü gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, sonucunun beklenmesi istenilen davada dava tarihinin 04/12/2019 olduğu, davalı tarafça mahkemeye yapılan başvuruda 19/11/2019 tarihinde bu hususla ilgili … İdaresi Başkanlığı’na başvurulduğunun beyan edildiği, dosyamıza sunulan cevap dilekçesi tarihinde davalı tarafın siber saldırı ve zayi iddiasından haberdar olduğu ancak bu yönde bir savunmasının bulunmadığı, Mahkemece 25/02/2020 tarihinde davanın reddine karar verildiği, hasımsız olarak görülen davada davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığı, gerekçeli kararın tebliğ alınmadığı, bu suretle kararın kesinleştirilmediği, davalı vekilinin bu davanın sonuçlanmasının beklenilmesi talebinin huzurdaki davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaati oluştuğundan, davalı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/676 esas sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması talebine itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafın süresinde ibraz edilmeyen çeke istinaden davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayanarak davalı aleyhine takip başlattığı, davalı tarafça süresinde itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğu, davacı tarafça süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı, takip konusu çekin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve davacının alacağını her türlü delil ile kanıtlayabileceği, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde lehine delil teşkil edeceği, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap hareketlerinin bulunduğu, takip konusu çekin davacının defterlerine işlendiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 27.211,88-TL alacaklı bulunduğu hususlarının tespit edildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünde ve sonuç bölümünün (g) bendinde davacı tarafın takip tarihi itibari ile 27.211,88-TL alacaklı bulunduğu tespit edildikten sonra sonuç bölümünün (h) bendinde 13.850,00-TL alacaklı olduğu şeklindeki tespitin maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından davalı vekilinin raporun çelişkili olduğu gerekçesi ile hükme esas alınamayacağı yönündeki itirazına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın yazılı delil başlangıcı mahiyetindeki çeke ilişkin alacağının ticari defter ve kayıtları ile kanıtladığı, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten takip talebinde belirtilen miktarlar kadar alacaklı olduğu ve takibin talepte belirtilen miktarlar üzerinden aynı koşullarda kaldığı yerden devamı gerektiği anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 27.211,88-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.858,84 TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 373,06 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.458,78 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 373,06-TL, Peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 423,86-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 76,50TL tebligat-posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 826,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.081,78-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …