Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1066 E. 2021/100 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1066 Esas
KARAR NO : 2021/100
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 22/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının işletmecisi olduğu otelin eski sahibi şirket ile davalı arasında 17/12/2012 tarihli bir Çamaşır Yıkama Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme ile davalıya ait … Hotel’e ait çamaşırlann yıkanması işinin üstlenildiğini, bu kapsamda müvekkili tarafından davalıya hizmet verildiğini ve bu hizmet karşılığında davalıya faturalar düzenlendiğini ve faturaların davalıya tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından süresi içinde ödemelerin yapılmadığını, bu nedenle davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu borcun 5.362,07.-TL’lik kısmının davalı tarafından kabul edildiğini, bu tutarın 3.000,00-TL’lik kısmının davacı şirkete, kalan 2.362,07-TL’lik kısmının ise icra dosyasına ödendiğini, yapılan bu ödemelerin tahsili ile bakiye borç tutarı olan 4.282,96-TL ile ilgili olarak ise huzurdaki davanın açıldığını beyanla icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 02/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş. arasında akdedilen 17/12/2012 tarihli Sözleşmenin 17/10/2016 tarihinde davacı tarafından devraldığını, bu kapsamda taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, 2019 yılı başı itibari ile davacının hizmet kalitesinde düşüş olduğunu, bu nedenle davacı ile görüşülerek taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31/05/2019 tarihi itibari ile sona erdirildiğini, söz konusu ticari ilişki kapsamında oluşan bütün borç bakiyesinin davacıya ödendiğini, 01/06/2019 tarihinden itibaren ise çamaşır yıkama hizmetlerinin dava dışı … Ltd. Şti.’den satın alındığını, davacı tarafından icra takibine konu edilen 1.115,38.-TL, 1.714,18.-TL ve 1.298,69.-TL bedelli faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini ve bu faturalarda belirtilen hizmetlerin taraflarınca alınmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar, sevk irsaliyesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 9.490,32-TL alacağın tahsili talebi ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından süresi içerisinde kısmi itirazda bulunulması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyası ile; 9.490,32.-TL asıl alacak üzerinden takibe geçilmiş olduğu, Davacı tarafından ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde, davalı ile olan ticari münasebetim … nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu ve bu hesabın hareketlerinin takip tarihi itibari ile 9.490,32.-TL, borç bakiyesi verdiğinin görüldüğü, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 9.490.32.-TL alacaklı durumda olduğu, davalı tarafından davacıya yapılan 3.000,00.-TLlik ödeme tutarının ve yine davalı tarafından İcra dosyasına yapılan 2.362.07.-TL’lik ödeme tutarından harç tutarlarının tenzili ile bakiye 2.207.36.-TL’nin tenzili ile davacı alacağının dava tarihi itibari ile 4.282.96.-TL olduğunun görüldüğü, esasen davacı tarafından da huzurdaki davaya işbu tutarın konu edilmiş olduğu, Davalı tarafından sunulan ticari defterlerin tetkikinde ise, davacı ile olan ticari münasebetini … nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu ve bu hesabın hareketlerinin hesabın takip tarihi itibarı ile 5.361,69.-TL alacak bakiyesi verdiğinin görüldüğü, buna göre davalının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davacıya 5.361,69.-TL borçlu durumda olduğu, davacıya yapılan 3.000,00.-TL’lik ödeme tutarının ve icra dosyasına yapılan 2.362.07.-TL’lik ödeme tutarının tenzili ile davalının kendi defterlerinde dava tarihi itibari ile davacıdan 0.38-TL Alacaklı olduğunun görüldüğü, Taraf ticari defterlennin karşılaştırılması neticesinde, davacının kendi defterlerinde dava tarihi itibari ile davalıdan 4.282,96-TL Alacaklı olduğu, davalının ise kendi defterlerinde dava tarihi İtibari İle davacıdan 0,38.-TL Alacaklı olduğu, buna göre taraflar arasındaki farkın (4.282,96 + 0,38 =) 4.283,34-TL olduğunun görüldüğü, taraflar arasındaki işbu farkın; davacı tarafından davalıya düzenlenen ve davacı defterlerinde kayıtlı ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 07/06/2019 tarihli ve 1.115,38.-TL bedelli, 14/06/2019 tarihli ve 1.714,18-TL bedelli, 21/06/2019 tarihli ve 1.298,69-TL bedelli faturadan, (toplamda 4.128,25-TL) ve davalı tarafından icra dosyasına ödenen 2.362,07-TL’lik tutarın, davacı defterlerinde 2.207,36-TL davalı defterlerinde ise 2.362,07-TL olarak kayıtlı olmasından (fark: 2.362,07 -2.207,36 = 154,71-TL) kaynaklandığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki farka sebebiyet veren 3 adet faturanın davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulmuş olduğu, davalı yanın sunmuş olduğu cevap dilekçesinde:” .söz konusu faturalarda belirtilen hizmetlerin taraflarınca alınmadığı ve işbu faturaların taraflarına tebliğ edilmediği.” anlatımında olduğu, davacı tarafından sunulan 3 adette toplam 4.128,25.-TL bedelli faturaların elektronik fatura olduğunun görüldüğü,
6102 saydı TTK nun 21. Maddesi: “…bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise faturayı kabul etmiş sayılır…” şeklinde olduğu, Dosyada davalı tarafından söz konusu faturalara, gerek harici yollarla ve gerekse e-fatura sistemi üzerinden süresinde itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir doneye rastlanılamadığı, ancak rapor içerisinde arz edildiği üzere davalının bir diğer iddiası da “faturada belirtilen hizmetleri yönünden davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığı” şeklinde olduğu, söz konusu hizmetlerin verildiğine ilişkin olarak dosyanın tetkikinde herhangi bir doneye rastlanılamadığını, diğer yandan davalı: “…taraflar arasındaki ihtilafa sebebiyet veren faturaların düzenlenme dönemi olan Haziran/2019 dönemine ilişkin olarak, çamaşır yıkama hizmetinin dava dışı … Ltd.Şti.’den alındığı…” anlatımı ile cevap dilekçesi ekinde dava dışı … şirketi tarafından düzenlenen 21/06/2019, 28/06/2019 ve 30/06/2019 tarihli olmak üzere “Yıkama Bedeli” açıklamalı 3 adet fatura sunulmuş olduğu, davalının bu husustaki iddialarına ilişkin nihai takdirin mahkemeye ait olduğu,
Davacı iddialarının ve davacı tarafından davalıya düzenlenen Haziran/2019 dönemine ait 3 adette toplam 4.128,25-TL tutarındaki faturaya ilişkin hizmetlerin davacı tarafından davalıya verildiği yönünde kanaat oluşması durumunda davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 4.128,25-TL hizmet bedeli ve davalı tarafından icra dosyasına ödenen tutardan tenzil edilen 154,71-TL olmak üzere toplam (4.128,25 + 154,71 =) 4.282,96-TL (talep gibi) olabileceği,
Davacı iddialarının ve taraflar arasındaki ihtilafa sebebiyet veren 3 adet faturada belirtilen hizmetlerin davacı tarafından davalıya verilmediği yönünden kanaat oluşması durumunda ise davacının davalıdan talep edebileceği tutann 154,71-TL olabileceği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları neticesinden bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/11/2020 tarihli ek raporda özetle; “Davacı yanın 2019 tarihi itibariyle Ticari Elektronik Fatura uygulamasına kayıtlı mükelleflerden olduğu, davalının ise Ticari Elektronik Fatura mükellefi olmadığı ve ticari defterlerini fiziki ortamda tuttuğunun görüldüğü, Elektronik Fatura mükellefi olan bir İşletmenin, Elektronik Fatura Mükellefi olmayan bir işletmeye e-fatura düzenlemesine ilişkin tebliğ maddesi gereğince, elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere de e-fatura tebliğ edilebileceğinin anlaşılmakta olduğu, bu tebliğin ise elden olabileceği gibi, karşı tarafın e-mail adresine yollanması şeklinde de olabileceği, Taraf ticari defterlerine bakıldığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiği iddia edilen 31/05/2019 tarihine kadar davacı tarafından düzenlenen e-faturalann davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı tarafından bu faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve davacıya ödemeler yapılmış olduğu görülmekte olduğu, bu tespite nazaran nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, Diğer yandan davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin ve diğer yıkanan eşya muhteviyatını gösteren dokümanların tetkikinde ise söz konusu irsaliyelerin hangi faturalara ait olduğunun anlaşılamadığı gibi, bu dokümanların ve irsaliyelerin teslim alan ( hizmeti alan ) kısımlarının boş olduğunun görüldüğü,
Yapılan ek inceleme neticesinde kök raporumuzda herhangi bir değişikliğe gidilmeyerek; a.) Davacının e-fatura sitemine dahil, davalının ise e-fatura sistemine dahil olmadığı, ancak 31/05/2019 ihtilaf tarihinden önce davacı tarafından düzenlenmiş bu şekildeki e-faturalann davalı tarafından itiraz edilmeyerek defterlerine kaydedilmiş olduğu, diğer yandan davacı vekili tarafindan dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin ve diğer yıkanan eşya muhteviyatını gösteren dokümanların tetkikinde ise söz konusu irsaliyelerin hangi faturalara ait olduğunun anlaşılamadığı gibi, bu dokümanların ve irsaliyelerin teslim alan ( hizmeti alan ) kısımlarının boş olduğu, bu tespitlere nazaran,
b.)Sayın Mahkemenizce davacı iddialarının ve davacı tarafından davalıya düzenlenen Haziran/2019 dönemine ait olmak üzere 3 adette toplam 4.128,25-TL tutarındaki faturaya ilişkin hizmetlerin davacı tarafından davalıya verildiği yönünde kanaat oluşması durumunda davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 4.128,25-TL hizmet bedeli ve davalı tarafından icra dosyasına ödenen tutardan tenzil edilen 154,71-TL olmak üzere toplam (4.128,25 + 154,71 =) 4.282,96-TL (talep gibi) olabileceği,
c.) Sayın Mahkemenizce davacı iddialarının ve taraflar arasındaki ihtilafa sebebiyet veren 3 adet faturada belirtilen hizmetlerin davacı tarafından davalıya verilmediği yönünden kanaat oluşturulması durumunda ise davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 154,71-TL olabileceği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ticari ilişkiden kaynaklı İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, cari hesap alacağından kaynaklanan alacağına ilişkin başlattığı icra takibinde borçlu tarafça kısmi itirazda bulunulduğu, davalı taraftan hala 4.282,96-TL alacaklı olduğunu beyanla davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davacı ile olan ticari ilişkisini sonlandırdığını, tüm borç bakiyesini ödediğini, icra takibine konu edilen 3 adet faturanın taraflarına tebliğ edilmediğini ve bu faturalarda belirtilen hizmetlerin taraflarınca alınmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 9.490,32-TL alacağın tahsili talebi ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından süresi içerisinde kısmi itirazda bulunulması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre; Taraf ticari defterlerinin karşılaştırılması neticesinde, davacının kendi defterlerinde dava tarihi itibari ile davalıdan 4.282,96-TL alacaklı olduğu, davalının ise kendi defterlerinde dava tarihi itibari ile davacıdan 0,38.-TL alacaklı olduğu, buna göre taraflar arasındaki farkın (4.282,96 + 0,38 =) 4.283,34-TL olduğunun görüldüğü, taraflar arasındaki işbu farkın; davacı tarafından davalıya düzenlenen ve davacı defterlerinde kayıtlı ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 07/06/2019 tarihli ve 1.115,38.-TL bedelli, 14/06/2019 tarihli ve 1.714,18-TL bedelli, 21/06/2019 tarihli ve 1.298,69-TL bedelli faturadan, (toplamda 4.128,25-TL) ve davalı tarafından icra dosyasına ödenen 2.362,07-TL’lik tutarın, davacı defterlerinde 2.207,36-TL davalı defterlerinde ise 2.362,07-TL olarak kayıtlı olmasından (fark: 2.362,07 -2.207,36 = 154,71-TL) kaynaklandığı, tespit edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapora göre; Davacının e-fatura sitemine dahil, davalının ise e-fatura sistemine dahil olmadığı, ancak 31/05/2019 ihtilaf tarihinden önce davacı tarafindan düzenlenmiş bu şekildeki e-faturalann davalı tarafından itiraz edilmeyerek defterlerine kaydedilmiş olduğu, diğer yandan davacı vekili tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin vc diğer yıkanan eşya muhteviyatını gösteren dokümanların tetkikinde ise söz konusu irsaliyelerin hangi faturalara ait olduğunun anlaşılamadığı gibi, bu dokümanların ve irsaliyelerin teslim alan/ hizmeti alan kısımlarının boş olduğu, davacı iddialarının ve davacı tarafından davalıya düzenlenen Haziran/2019 dönemine ait olmak üzere 3 adette toplam 4.128,25-TL tutarındaki faturaya ilişkin hizmetlerin davacı tarafından davalıya verildiği yönünde kanaat oluşması durumunda davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 4.128,25-TL hizmet bedeli ve davalı tarafından icra dosyasına ödenen tutardan tenzil edilen 154,71-TL olmak üzere toplam (4.128,25 + 154,71 =) 4.282,96-TL (talep gibi) olabileceği, ihtilafa sebebiyet veren 3 adet faturada belirtilen hizmetlerin davacı tarafından davalıya verilmediği yönünden kanaat oluşması durumunda ise davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 154,71-TL olabileceği, tespit edilmiştir.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.(Y.19.H.D. 2016/19744E. 2018/5005K.)
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için verilen kesin süre içerisinde taraflarca ticari defterlerinin dosyaya sunulduğu, mali müşavir bilirkişi marifeti ile yapılan incelemede tarafların defterlerinin birbirini teyit etmediği, aradaki farkın davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 07/06/2019 tarihli ve 1.115,38.-TL bedelli, 14/06/2019 tarihli ve 1.714,18-TL bedelli, 21/06/2019 tarihli ve 1.298,69-TL bedelli toplam 4.128,25-TL’lik faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ancak davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, faturanın davacının defterlerine kayıtlı olmasının alacağın varlığına tek başına ispata yeterli olmadığı, ispat yükünün davacıda olduğu, alacağa dayanak gösterilen faturalarda teslim alan kısmında herhangi bir isim ve imza bulunmadığı, faturaların tebliğine ilişkin evrak sunulmadığı, davacı tarafça fatura konusu hizmetin verildiğinin ispata elverişli deliller vasıtasıyla kanıtlanamadığı, hizmetin sunulduğu ispatlanamadığından söz konusu faturadan kaynaklı olarak davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğu kanıtlanamadığından davalı borçlu tarafça toplam 4.128,25-TL’lik faturaya yönelik icra takibine yapılan itirazın haklı olduğu, davacının bu bedele yönelik itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafça dava konusu yapılan bakiye 154,71-TL’nin davalı tarafın itiraz etmeyerek yatırdığı tutardan yapılan icra harcı kesintisi olduğu, İİK’nun 15.maddesinde kanunda aksine hüküm bulunmadıkça bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğu, ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunacağının düzenlendiği, dolayısıyla bu tutar yönünden davalının borca itirazının bulunmadığı gibi hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunacağı düzenlemesi karşısında davacının bu bedele yönelik itirazın iptali talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 73,15-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 13-85-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünü karşı ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/01/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.