Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1046 E. 2020/51 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1046 Esas
KARAR NO : 2020/51
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ”… Mahallesi … Sokak No: … Beşiktaş / İstanbul” adresinde mukim ve yüksek öğrenim kız öğrencilerine barınma ihtiyacını karşılama hizmeti sunan bir kuruluş olduğunu, davalının yurt tarafından aşırı gürültü yapıldığını ve bu sebeple rahatsız olduğunu müvekkil şirkete bildirdiğini, bunun üzerine müvekkil şirket yetkililerince gerekli incelemelerin yapıldığını ve hatta yurt müdiresinin bir kaç kez 24 saat süreyle yurtta kalarak davalının iddialarının doğruluğunu araştırmaya çalıştığını ancak yapılan incelemeler neticesinde salt müvekkil şirket yurdunda kalan öğrencilerden kaynaklı bir gürültünün tespit edilemediğini ve bu hususun gerek yüz yüze gerekse telefon yolu ile davalıya bildirildiğini ancak davalının müvekkil şirkete ait yurt yönetimine karşı olan tavrını sürekli olarak kötü niyetli bir şekilde sertleştirdiğini ve dahi yurt müdürüne günün her saatinde aramaya ve mesaj atmaya başladığını, müvekkil şirket yetkililerince davalıya karşı nazik ve çözümcü bir tutum sergilendiğini ancak davalının bu nazik tutuma karşılık olarak müvekkilinin kayıt döneminde bizzat yurda gelerek yurda kayıt yaptırmak üzere orada bulunan öğrenci ve velilerinin yanında yurdun prestijini ve ticari faaliyetlerini zedeleyici ithamları ile tartışma çıkarmaya çalıştığını, müvekkil şirket yetkililerince davalının sakinleştirilmeye çalışıldığını ve iddialarının gerçek olmadığı bu hususun kesinlikle araştırılarak tespit edildiğinin davalıya anlatıldığını, ancak davalının bu haksız ve gerçek dışı ithamlarını farklı bir boyuta taşıyarak müvekkil şirket hakkında sürekli olarak haksız isnatlarla …ne ve … ne şikayette bulunduğunu, bu şikayetlerinde müvekkil şirketin itibarını zedeleyici ifadeler kullandığını, davalının 26/07/2019 tarihinde … Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, bu başvurusunda müvekkil şirket aleyhine haksız ithamlarda bulunduğunu, bu başvuru üzerine milli eğitim müdürlüğünce müvekkil şirkete yazı yazıldığını ve hususun açıklanmasının istenildiğini, milli eğitim müdürlüğüne verilen süreçte sürecin anlatıldığını ve gerçeklerin açıklandığını, bunun üzerine davalının ithamlarının gerçek olmadığının anlaşıldığını, davalının haksız ve gerçeğe aykırı beyanları hakkında … Müdürlüğü tarafından bir işlem yapılmasına gerek olmadığından şikayetin işlemden kaldırıldığını ancak davalının bunun üzerine … ne başvurarak müvekkil şirket hakkında haksız ithamlarını yeniden isnat ettiğini, müvekkil şirket hakkında şikayette bulunduğunu, bu durumun müvekkil şirket tarafından belediye zabıta ekiplerinin yurda gelmesi üzerine öğrenildiğini, zabıta ekiplerince davalının şikayeti üzerine yapılan inceleme neticesinde davalının iddia ettiği hususların hiç birinin tespit edilmediğinin bildirildiğini ve bu sebeple müvekkil şirket hakkında hiç bir işlem yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, bu durumun belediye tarafından davalıya bildirildiğini ancak davalının bunun üzerine tekrar aynı ithamlar ile …ne şikayette bulunduğunu, bu kez müvekkil şirket tarafından yurtta konaklayan öğrencilere yangın merdivenlerinde sigara içirtildiğini iddia ettiğini ve müvekkil şirkete yaptırım uygulanmasını istediğini, … nce müvekkil şirkete yeniden yazı yazıldığını bu hususun incelenmesinin talep edildiğini, müvekkil şirketçe müdürlüğe verilen cevapta yeniden incelemeler yapıldığını, davalının isnatlarını doğrular hiç bir tespitin bulunmadığını, hatta belediye zabıta ekiplerince yapılan inceleme ile de bu hususun sabit olduğunu bildirildiğini, bunun üzerine milli eğitim müdürlüğünce yeniden davalının başvurusu hakkında işlem yapılmasına yer olmadığının davalıya bildirildiğini, tüm bu hususların değerlendirildiğinde davalının yapmış olduğu tüm işlemler ile müvekkilin resmi kurum ve kuruluşlar ile müvekkil şirketin müşteri çevresinde ticari itibarını zedelediğinin ve müvekkilin bu şekilde maddi ve manevi zarara uğrattığını, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek söz konusu fiillerden dolayı müvekkilinin uğradığı zararın tazmini isteme hakkının saklı kalmak üzere davalının fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve tespit hükmünün basın organlarında yayımlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asil mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın reddini talep ettiğini, davacı şirket ile tek bağlantısının öğrenci yurdu ile ikamet ettiği evin birbirine komşu olmasından kaynaklandığını, bu yönü ile ilgili şirket ile rakebet içinde olması hususunu anlayamadığını, kendisinin özel bir şirkette ”satış ve taıtım personeli” olarak diş hekimlerine kullandıkları ekipmanları satan bir firmada görev yaptığını, çalıştığı sektör itibarı ile davacı ile rekabet içinde olmasının mümkün olmadığını, ilgili öğrenci yurdunun ise konum olarak evinin hemen oturma odasıan hem de yatak odasına karşılık geldiğini, yaklaşık mesafenin tahminen 20-25 metre olduğunu, davacı öğrenci yurdunun ikametine bakan tarafta yangın merdivvenleri ve balkonların bulunduğunu, 2019 temmuz ayından sonra ilgili balkonlarda özellikle 21:00’den sonra başlamak üzere saat 01:00-02:00 saatlerine kadar öğrencilerin oturduğunu, öğrencilerin kendi aralarında yada telefonla yüksek seste görüşmeleri olması nedeni ile özellikle gece 11’den sonra uygu problemi yaşamaya başladığını, bayan öğrenciler olması nedeni ile öğrencilere doğrudan herhangi bir uyarıda bulunmadığını, ilk kez gecenin çok geç saatlerinde yüksek sesle gürültüler geldiğinden 16 Temmuz 2019 tarihinde bu şikayetini bildirmek üzere akşam saat 17:00 18:00 sularında kuruma gittiğini, kurumda resepsiyonda bulunan görevliye kurumun yetkilisi kimse onunla görüşmek istediğini söylediğinde adının Pempe olduğunu söyleyen bir bayanla tanıştığını ve kurumda yangın merdivenlerinin bulunduğu alanda ve oradaki balkon benzeri şeklindeki alanda yurtda ikamet eden öğrencilerin sigara ihtiyaçlarını karşıladıklarını ve gecenin geç saatlerinde çok fazla gürültüğü olduğunu ve yaz ayı olması itibari ile kapı ve pencerelerin açık olması sebebiyle bu seslerin direk oturma odasında hemde yatak odasında rahatsız edici boyutlarda olduğunu … Hanıma ilettiğini, kendisinin de nezaketi ve bilgilendirmesi için teşekkür ederek konuyla alakalı başka insanlardan da tepki aldıklarını ve Arap asıllı kızı yurttan atacaklarını bu konuda tekrar bir gürültü olduğunda hem yurdun hem de kendi numarası olan …’yi kendisiyle paylaştığını, aynı günün gecesinde tekrar yüksek sesle konuşmaların rahatsız edeci boyuta geldiğinde verilen numarayı aradığını, cevap veren olmayınca mesaj attığını, mesajlaşma döneminde yaklaşık 2 hafta cevap verilmediğinden Beşiktaş İlçe Kaymakamlığına ses nedeni ile şikayet dilekçesi verdiğini, 2. ve son kez kuruma gittiğinde … Hanım ile görüştüğünü o sırada kurumun işletmecisiyle tanıştığını, tekrar konuyu anlatırken … Hanım’ın gayet nazik bir şekilde sohbete başladığını ancak kurum işletmecisinin saygısız bir tutumla kendisinin evden taşınmasını söylediğini, daha sonra kurumdan uzaklaştığını, bu olaydan sonra konuşarak çözüm bulamayacağını anladığını ve 2. şikayet dilekçesini …ne verdiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemine ilişkindir.
Davalı savunmasında; sağlık sektöründe özel bir şirkette satış tanıtım ve pazarlama bölümünde çalıştığını, davacı yurt işletmesiyle ilgili tek uyuşmazlığının davacı yurt işletmesinde kalan öğrencilerin gürültü yapmaları olduğunu, aralarında başkaca bir uyuşmazlık bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalının SGK sorgusu yapıldığında, … Ltd. Şti.’de SSK’lı çalışan olduğu, iş yeri mahiyetinin dişçilik malzemelerinin bakımı olduğu görülmüştür.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun Haksız Rekabet başlıklı 57. maddesinde; “Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya dadürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir. Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.” denilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı tacir olmayıp, davacının talebi hukuki niteliği itibariyle, Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 57.maddesi uyarınca haksız rekabetin önlenmesi davasıdır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Davanın tarafları tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davaya bakma görevi genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup, mahkememizin görev alanında değildir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır