Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1020 E. 2021/753 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/… Esas
KARAR NO : 2021/753
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili … A.Ş. ile … A.Ş. arasında 02.05.2016 tarihli “Filo Genel Satış Sözleşmesi” akdedildiğini, Zamanla sözleşmeden doğan borçlarını vadesinde ödemeyen davalının, yapılan tüm ikazlara rağmen ödeme yapmadığını, söz konusu sözleşmenin verdiği yetkiye dayanılarak borcunu ödemeyen borçlunun cari hesabının kat edildiği ve alacaklarının ödenmesi için ….Noterliği’nin 30.10.2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ve ekinde hesap özetinin borçluya tebliğ edildiğini, Davalı hakkında, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E.sayılı dosyasından alacağın tahsilini teminen icra takibine geçildiğini, davalının takibe ve borcun tamamına itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, İtiraz edilen icra takibinin borçlunun imzalamış olduğu Filo Genel Satış Sözleşmesi’ne dayandığını ve likit olup ödenmeyen borcunun müvekkili şirket defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, borçlunun, imzalamış olduğu sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince vadesinde ödenmeyen alacaklar için sözleşmenin Fiyat ve Ödeme Şartları başlıklı 8.maddesinin e fıkrasına göre aylık %3 (yıllık %36) gecikme faizi ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, bu nedenle borçlunun temerrüt faizi ile ilgili itirazının da haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının icra takibine itiraz ettiğini, yasa kapsamında bu uyuşmazlık için zorunlu arabuluculuk başvurularının yapıldığını, 2019/12199 başvuru numarası ile kayda alınan talepleri üzerine, arabulucu huzurunda da uzlaşmama tutanağı tutulduğunu iddia ederek, itirazın iptaline, takip talebinde talep edilen 284.760,67 TL (harca esas değer) meblağ ve faiz oranı üzerinden takibin devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına, masraflar ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından verilen dava dilekçesi ve delil listesinde sözü edilen atıfta bulunulan belgelerin taraflarına tebellüğ edilmediğini, eldeki davanın itirazın iptali davası olup, dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla yazılı sözleşmeye dayalı temel hukuki ilişkiden kaynaklandığı anlaşılan borç/alacak ilişkisine dayalı olduğunu, müvekkili şirketle yapılan görüşmeye istinaden; müvekkili şirketin elinde delil listesinin 1.maddesinde belirtilen 02.05.2016 düzenleme tarihli sözleşmenin mevcut olmadığı, şirket yetkilisinin beyanı dahilinde, dava dilekçesinde sözleşme içeriği olduğu beyan edilen ödemeler, uygulanacak faiz oranları, yetkili mahkeme, delil sözleşmesi gibi hususların bilinir olmaktan uzak olduğunu, davacı delil dilekçesinin 2.maddesinde sözü edilen ihtarnamenin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, icra aşamasında ödeme emrinin ekinde tebliğ edilen belgeden anlaşıldığı kadarıyla ihtarnamenin “ müvekkil şirketin adresten ayrıldığından bahisle” iade olunduğunu, Şayet sözleşmede, ihtarnamede belirtilen adres yazılı ise ve adres değişikliği bildirilmediği takdirde sözleşmede yer alan adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağına dair hüküm var ise; genel olarak tüm sözleşmelerde vardır, bu durumda keşidecinin iade olunan bildiriminin TK 35. maddeye göre tebliğ ettirmesi gerektiğini, davacı yanın bu gerekliliği yerine getirmediğini, ihtarname ile amaçladığı hukuki sonuçları elde edemeyeceğini ileri sürerek, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. esas sayılı dosyası, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtları, taraflar arasında düzenlenen 27/09/2016 tarihli filo genel satış sözleşmesi, …. Noterliğinin 30/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebligat parçası, davacı tarafından düzenlenen faturalar, cari hesap ekstresi, davacı tarafça sunulan ambar tesellüm fişleri, bilirkişi raporu, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf taraflar arasında filo genel satış sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşmeden doğan borçlarını vadesinde ödemediğini, cari hesabın kat edilerek borçluya ihtarname ile tebliğ edildiğini, takibe konu faturaya dayalı bakiye borcunun ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davanın yetkili mahkemede açılmadığını, ihtarnamenin tebliğ edilmediğini, taraflar arasındaki alacak/borç ilişkisinin ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf icra dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itirazda bulunmuşsa da; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 22. Maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından taraflar tacir olmakla yetki şartı tarafları bağladığından davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazının HMK 17. Maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı icra dosyasında davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 279.252,13 TL asıl alacak ve 5.508,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 284.760,67 TL borcun ödenmesi amacıyla tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 20/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 27/11/2018 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği ,davanın İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf Ankara’da bulunan adresinde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi talebinde bulunduğu, Mahkememizin 04/09/2020 tarihli celsesinin 11 no lu ara kararı ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat yazılmasına karar verildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı anlaşılmakla delil avansının davalı tarafça yatırılmasına karar verildiği ancak belirlenen delil avansının davalı tarafça yatırılmadığı ve talimat yazılamadığı, davalının defter kayıt ve belgelerinin sehven … Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… E. dosyasına sunulduğu bildirilmiş ise de Mahkememizce yazılan müzekkere ile davalı ticari defter ve kayıtlarının …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/… E. Sayılı dosyasında bulunmadığının anlaşıldığı, Mahkememizin 15/06/2021 tarihli celsesinin 3 no lu ara kararı gereği davalı vekiline defter ve kayıtlarını sunması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde 2016 yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, diğer defter ve kayıtlarının … Vergi Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasında olduğunun belirtildiği ancak UYAP üzerinden yapılan sorgulamada davalı tarafın taraf olduğu vergi mahkemesinde dosyasının bulunmadığı ve Mahkememizce verilen kesin sürelere yapılan tebligatlara rağmen ticari defter ve kayıtlarının sunulmadığı anlaşılmakla mevcut delil durumu itibariyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ve sunulmayan ticari defter ve kayıtlar yönünden davalının bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 21/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı şirkete ait fiziki ortamda tutulan ticari defterlerin açılış onaylarının yasal süresinde yaptırıldığı, elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin e-defter beratlarının yasal süresinde alındığı, dolayısıyla davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı şirket tarafından 2016 yılında 54 adet fatura düzenlendiği, 499.950,62 TL toplam fatura tutarının davalı şirket hesabına borç kaydedildiği, söz konusu borca karşılık 202.397,60 TL tahsilat yapıldığı, böylece davalı şirketin 31.12.2016 tarihi itibariyle 297.553,02 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 2017 Yılında düzenlenen 12 adet fatura sebebiyle davalı şirket hesabına 72.294,30 TL borç kaydedildiği, borca karşılık 97.671,00 TL tahsilat yapıldığı, önceki yıl devir bakiyesinin ilavesi ile 31.12.2017 tarihi itibariyle davalı şirketin 272.176,32 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 2018 yılında ise 1 adet fatura düzenlendiği, 7.075,81 TL tutarındaki faturanın davalı şirket hesabına borç kaydedildiği, 26.01.2018 tarihi itibariyle davalı şirket borç bakiyesinin 279.252,13 TL olduğu, söz konusu bakiye 31.10.2018 tarihinde … hesabına aktarılarak, 19.11.2018 tarihinde takip ve dava konusu edildiği, takip ve dava konusu alacağa dayanak faturaların üzerinde teslim edildiğine dair herhangi bir isim ve imza bulunmadığı; faturaların tebliği ve içeriği ürünlerin teslimine ilişkin başka herhangi bir belge ve bilginin sunulmadığı, davacı şirket tarafından keşide edilen ….Noterliği’nin 30.10.2018 tarihli, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile davalı şirkete, cari hesap borçlarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, tebliğ zarfından, ihtarnamenin davalı şirkete tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, takip talebindeki faiz hesaplamasının, davacı şirketçe keşide edilen ihtarname tarihi dikkate alınarak yapıldığı, Sayın Mahkemece davacı şirketin işlemiş faiz talebinin kabulü halinde; sözleşme kapsamında belirlenen aylık %3 (yıllık %36) faiz oranı ve ihtarname içeriğinde belirtilen 15 günlük süre dikkate alınarak hesaplanan işlemiş faiz tutarının 837,76 TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve davacı ticari defter ve kayıtlarıyla karşılaştırmalı rapor düzenlenmesi ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda sözleşmesinin 8. Maddesinin e bendi gereğince faiz hesaplaması için raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 28/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “davalının sunulan 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde muavin defter dökümünden, davalı şirket tarafından, 2016 yılında adlarına düzenlenen 53 adet fatura sebebiyle davacı şirket hesabına 453.180,95 TL alacak, buna karşılık yapılan ödemeler sebebi ile de 155.987,00 TL borç kaydedildiği, 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı şirketin 297.193,95 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, belirtilen tarih itibariyle davacı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin borç bakiyesinin 297.553,02 TL olup, taraf kayıtları arasında 359,07 TL fark bulunduğu, farkın sebebinin 14.12.2016 tarihli faturanın (KDV dahil) bedeli 2.353,91 TL iken, davalı şirket tarafından 1.994,84 TL (KDV hariç tutar) olarak kayıtlara alınmış olmasından kaynaklı olduğu, sözleşmenin 8.maddesinin e bendi gereğince, davacı şirket işlemiş faiz alacağının 5.508,54 TL olup, talebi ile uyumlu olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ile davalı arasında taraflar arasında düzenlenen filo genel satış sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı tarafın sunulan 2016 yılı ticari defterleri ile davacı şirketin 297.193,95 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, davacının 2017 ve 2018 tarihli ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, yukarıda belirtilen nedenlerle sunulmayan ticari defter ve kayıtlar yönünden davalının bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturalara itiraz olmadığı, davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalı taraf davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibinde itirazda bulunmuş ise de taraflar arasında sözleşmeye ve faturalara konu hizmetin verildiğinin ve buna ilişkin faturaların düzenlendiği sabit olup, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edememiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8. Maddesinde aylık %3 vade farkı uygulanacağının kararlaştırıldığı, böylece davacının işlemiş faiz talep edebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu fatura ve cari hesaptan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla bu hususta hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporunun hükme esas alınarak davacının asıl alacak 279.252,13 TL ve işlemiş faiz 5.508,54 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura ve cari hesap alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, asıl alacağın % 20 si (55.850,42 TL) oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (55.850,42 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 19.452,00-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 3.439,21TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 16.012,79-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 28.383,25-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL başvuru ve 3.439,21-TL peşin olmak üzere toplam 3.483,61-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 107,00-TL posta giderinden ibaret toplam 857,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır