Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1019 E. 2020/733 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1019
KARAR NO : 2020/733
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 18/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun süreli bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu ve bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya satış yapıldığını, ancak bu ürün bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğümün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazları sonucunda ise takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmcsine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatın usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, faturalar, ticari kayıtlar, Arabuluculuk son oturum tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/06/2020 tarihli raporunda özetle;”Huzurdaki dava bir İtirazın İptali davası olup, davacı tarafından … İcra Müdiirlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile;
1.728.00. -TL Fatura 248,41.-11. İşlemiş Faiz
2.400.00. -TL Fatura 342,64.-11. İşlemiş Faiz
2.430.00. -TL Fatura 334,34.-TL İşlemiş Faiz
2.430.00. -TL Fatura 324,16.-TL İşlemiş Faiz
1.404.00. -TL Fatura 172.06.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam
11.813,61.-TL üzerinden takibe geçilmiş olduğu,
Takip dayanağı olarak: “30/01/2017 tarihli ve 1.728,00.-TL bedelli fatura, 03/02/2017 tarihli ve 2.400.00.-TL bedelli fatura. 24/02/2017 tarihli ve 2.430^00.-TL bedelli fatura. 13/03/2017 tarihli ve 2.430,00.-TL bedelli fatura, 26/04/2017 tarihli ve 1.404.00.-TL bedelli faturaların ” gösterildiği, huzurdaki davada davacı; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya ürün satışı yapıldığı, ancak söz konusu ürün bedellerinin davalı tarafından ödenmediği, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu anlatımında olduğu, taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, belirlenen gün vc saatte davalının incelemeye katılmadığı ve herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz etmediği, bu nedenle davalıya ait ticari kayıtların incelenmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından sunulan 30/04/2017 tarihine kadar kayıtlı yevmiye defterinin tetkikinde, davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen faturaların, aşağıda belirtilen tarih ve yevmiye maddelerinde davacı tarafından sunulan defterde kayıtlı olduğu,
… İcra Dairesi tarafından huzurdaki davaya konu 2018/… E. sayılı İcra dosyası fotokopisinde yer alan faturalann silik/okunamayacak durumda olması sebebi ile işbu faturalara ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılması mümkün olmadığı, Davacı tarafından icra takibinde Asıl Alacak yanında İşlemiş haiz talebinde de bulunulmuş olduğu, gerek taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye ve gerekse davacı tarafından davalıya gönderilen herhangi bir ihtarnameye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığından dolayı davacının bu talebine ilişkin olarak herhangi bir hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı,
Dava ve icra dosyası fotokopisi ile davacı tarafından ibraz edilen 30/04/2017 tarihine kadar kayıtlı 2017 yılı yevmiye defterinin tetkiki sonucunda, Taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmadığı, belirlenen gün ve saatte davalı tarafından herhangi bir ticari defter ve/veya belge ibraz edilmemesi sebebi ile davalıya ait ticari kayıtların incelenmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen fatura tutarlarının sunulan yevmiye defterinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından icra takibine konu edilen faturalardan 03/02/2017 tarihli ve 2.592,00.-TL bedelli faturanın davacı tarafından sehven KDV hariç tutan olan 2.400,00.-TL olarak esas alındığının değerlendirildiği, Takibe dayanak faturaların silik/okunamayacak durumda olması sebebi ile işbu faturalara ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, davacı iddialannın ve huzurdaki davanın kabulü halinde davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının (1.728,00 + 2.592,00 + 2.430,00 + 2.430,00 + 1.404,00 =) 10.584,00.-TL olabileceği, ancak davacı tarafından talep edilen asıl alacak tutarının 10.392,00-TL olması sebebi ile taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği,” şeklinde görüş beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf takibe konu faturalardan kaynaklanan alacağına dayalı borcunun ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava konusu olan … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 08/05/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde; “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davacı tarafça kendisinin ve davalının ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanılmıştır.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından ticari defterleri dosyaya sunulmuş ancak davalı şirket tarafından ticari defterler dosyaya ibraz edilmemiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; Takip dayanağı olarak: “30/01/2017 tarihli ve 1.728,00.-TL bedelli fatura, 03/02/2017 tarihli ve 2.400.00.-TL bedelli fatura. 24/02/2017 tarihli ve 2.430^00.-TL bedelli fatura. 13/03/2017 tarihli ve 2.430,00.-TL bedelli fatura, 26/04/2017 tarihli ve 1.404.00.-TL bedelli faturaların ” gösterildiği, davacı tarafından sunulan 30/04/2017 tarihine kadar kayıtlı yevmiye defterinin tetkikinde, davacı tarafından huzurdaki davaya ve icra takibine konu edilen faturaların, davacı tarafından sunulan defterde kayıtlı olduğu, davacı iddialannın ve huzurdaki davanın kabulü halinde davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının (1.728,00 + 2.592,00 + 2.430,00 + 2.430,00 + 1.404,00 =) 10.584,00.-TL olabileceği, ancak davacı tarafından talep edilen asıl alacak tutarının 10.392,00-TL olması sebebi ile taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından dava konusu takibe dayanak faturaların düzenlendiği, davacı tarafın ticari defterlerine takip konusu faturaları işlediği, davacı tarafça cari hesap ve faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafın süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacı tarafından davalıya fatura düzenlendiği, davacı tarafın ticari defterlerine takip konusu faturayı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı tarafa usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtların sunulmayarak defter ibrazından kaçınıldığı, bu hali ile davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil olarak kabulünün gerektiği, takibe konu faturalara konu hizmetin verilmediğine yönelik bir itiraz bulunmadığı, davalı tarafça ticari defterlerinin dosyaya sunulmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibine itirazda bulunulmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu hali ile davacı tarafın takip konusu faturalar nedeniyle davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın takibe konu faturalardan dolayı davalıdan toplam olan 10.392,00-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı tarafın icra takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından, davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 10.392,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve alacak likit ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 10.392,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.078,40-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 709,88-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 136,39-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 573,49-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyeti sona erdiğinden 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 136,39-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 59,50-TL tebligat-posta gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 853,90-TL yargılama giderinin (davalı tarafın zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmaması nedeniyle) davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.30/12/2020

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.