Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1014 E. 2021/686 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1014 Esas
KARAR NO : 2021/686

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’nin eşi …’nin annesi olan …’nin 29/01/2016 günü kaza yerinde yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalı … yönetimindeki … plakalı otobüsün çarpması sonucu öldüğünü, kazadan sonra yoğun bakımda kalan …’nin 04/02/2016 tarihinde hayatını kaybettiğini, davalı … hakkında GOP …Asliye Ceza Mahkemesinde … esas sayılı dosya ile ceza davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 08/04/2016 tarihli raporda davalı …’ın asli kusurlu bulunduğunu, … plakalı aracın davalı …Ltd Şti’ye ait olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından … nolu 14/10/2015/2016 vadeli ZMMS sigorta poliçesinin düzenlendiğini, davalı sigorta şirketine 11/03/2016 tarihinde müvekkilince başvuruda bulunulduğunu ancak zararın karşılanmadığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun azami teminat limiti kapsamında olduğunu, müteveffa …nin 34 yaşında vefat ettiğini, genç ve sağlıklı bir insan olduğunu, , müvekkillerinden …nin 37 yaşında olup kaza tarihinden önce de, halen de işsiz olduğunu, evin geçimini ve bakımını eşi …’nin sağladığını, trafik kazasına ilişkin kamera kayıtlarının bulunduğunu belirterek gerek olaya karışan … plakalı araca, gerekse davalılardan işleten … Seyahat Nakliye Ltd Şti adına kayıtlı bulunan diğer araçların ve … adına kayıtlı olan araçların trafik kayıtları üzerine, işleten ve sürücünün varsa tüm gayrimenkullerine, devirlerine engel olmak adına dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına, TBK 76 maddesi gereğince müvekkkillerine geçici ödeme yapılmasına, davanın kabulüne, müvekkilllerinden … adına 100,000,00 TL, …adına 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline, 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar … ve …vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen olayda müvekkili şirketin maliki olduğu, müvekkili Kadir’in sevk ve idaresindeki araç trafik ve yol koşullarına uygun hızda, uygun şeritte seyir halindeyken müteveffa Zehra’nın bir anda ve kontrolsüz şekilde yola çıkması üzerine meydana geldiğini, kaza bir dolmuşun yolcu almak için beklemesi, bu sırada yolun karşısına geçmek isteyen …’nin görüş açısını bozması ve …’nin dolmuşun durması ile sanki bütün trafiğin durduğunu zannederek soluna bakmadan karşıya geçmeye çalışması nedeniyle meydana geldiğini, …’nin yanındaki tanık …’nin müvekkilinin
aracını gördüğü, Zehra Hanımı uyardığı ve durdurmaya çalıştığı fakat Zehra hanımın durumu fark etmediği veya karşıya hızlıca geçerim düşüncesi ile yoluna devam ettiği tanık beyanları ile sabit olduğunu, Müvekkili … ilk tespitlere göre KTK’nın 74. Maddesindeki yaya geçitlerinde yavaşlamamak ve yayalara geçiş hakkı vermemek kuralını ihlalden asli kusurlu bulunduğunu, Oysaki yolun kenarında yolcu almak veya indirmek adına duran dolmuş müvekkilinin müteveffayı görmesini önlediğini, dolmuşun arkasında kalan müteveffa bir anda müvekkilinin önüne çıktığını, müteveffanın bir anda yola çıkması nedeniyle duramayarak kaza meydana geldiğini, Ayrıca yolun kaza anında ıslak oluşu fren mesafesini arttırdığını, fren mesafesinin fazla oluşu yolun ıslak olmasına bağlı olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen ve resen tesadüf edilecek nedenlerle; davaya konu olayda müteveffanın ve müvekkillerinin kusur oranının tespiti ile gerekli dayanak bilgilerin toplanması ile maddi tazminatın hesaplanmasını, haksız taleplerin reddini, fahiş miktarda talep edilen manevi tazminata dair talebin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının 08/02/2018 tarihli duruşmasında Davacılar Tanığı … beyanında : ” 29/01/2016 günü meydana gelen kazada yengem vefat etti, bu kaza esnasında ben de yengemin yanındaydım, biz yengem ile birlikte yaya geçidinden karşıya geçmek için beklerken sarı bir minübüs durarak bize yol verdi, biz de yola çıktık, yolun ortasına geldiğimizde hızla bir arabanın geldiğini gördüm, ben kendimi geriye doğru attım, ancak araç yengeme çarptı kaza bu şekilde meydana geldi, kazadan sonra arabada bulunanlar inerek yardım ettiler, hemen ambulans çağrıldı, benim bildiğim kadarıyla kazadan sonra davalı taraf hiç gelmedi ve ilgilenmediler, araç normalden çok hızlıydı, yengeme çarptıktan sonra da yengemi de sürükleyerek yaklaşık bir 20 metre sonra ancak durabildi, hava yağışlı değildi, yerler kuruydu, bu olaydan kaynım ve oğlu olan davacı çok etkilendiler, şuan çocuk kayınvalidemin yanında kalıyor, bakımı ile kayınvalidem ilgileniyor, kaynımda bu olaydan sonra uzun süre çalışamadı, aslında vefat eden Zehra benim eltim olur, ancak ben kendisine yenge diye sesleniyordum, ben bize yol veren sarı minübüsü geçtikten sonra yolu tekrar kontrol için baktım, arabanın geldiğini görünce kendimi geriye doğru attım, yengemin yanımda olması sebebi ile yolu kontrol edip etmediğini bilmiyorum, ancak ben yenge diye seslenerek ona doğru elimi uzattım, ancak yengem yanımda değildi, benden biraz daha ilerdeydi, araç bu esnada yengeme çarptı, yengem muhtemelen gelen aracı farketmedi, zaten benim farketmemle kazanın meydana gelmesi bir kaç saniye içinde oldu, birden hızlanıp karşıya geçmeye çalışmadı, kaza yolun ortasında oldu, ben minübüsü 5-10 adım geçtikten sonra arabın geldiğini farkettim, bu şekilde kendimi geri attım, yengem benden bir adım öndeymiş, minübüsü geçtikten sonra kontrolümü yaptığımda aracın geldiğini gördüm, bu şekilde kendimi geri çektim ” diyerek beyanda bulunmuştur.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının 08/02/2018 tarihli duruşmasında Davacılar Tanığı … beyanında : ” biz davalı … ‘ın kullandığı servis aracında kazanın olduğu gün bulunuyorduk, en son servise biz binmiştik, yanımdaki arkadaşım ile birlikte ayaktaydık, kazanın olduğu cebeci parkının olduğu yere doğru giderken şoför olan davalının aracı hızlı kullanması nedeni ile kendisine aracı hızlı kullandığını da söylemiştik, kazanın olduğu bölgede sarı bir minübüsün durarak yayalara yol verdiğini gördük, ben şuan duruşma salonunda bulunan diğer tanığı yolda gördüm, vefat eden Zehrayı ise net olarak görmedim, duruşma salonunda bulunan tanık hızlanarak yolun karşısına geçti, vefat eden zehra bizim aracımızı farketmedi, bizim araç hızlı olduğu için zehraya çarptığında zehra arabanın ön camına kafasını vurdu, araç fren yaptı ancak hemen duramadı, fren yaptığında biz de öne doğru savrulduk, bu esnada yanımda bulunan arkadaşımın da bileği burkuldu, kaza şahıslara yol veren minübüsün olduğu şeritte değil, diğer şeritte meydana geldi, kaza yaya geçidinin olduğu yerde meydana geldi, yağmur yoktu, yerler kuruydu, davalı … kaza günü dışında da aracı hızlı kullanıyordu, işyerindeki patronundan ters şeride girdiği için de uyarı almıştıolaydan sonra… uzun süre çalışmadı, Mustafa ‘nın da psikolojisi bu olay nedeni ile bozuldu, şuan … babasının yanında kalıyor,davalının aracı kaç km hızla kullandığını net olarak bilmiyorum, ancak genel olarak aracı hızlı kullanıyordu, yaya şeridin de yavaşlaması gerekirken yine hızlı gidiyordu, ben Zehra ve şuan duruşma salonunda bulunan tanığın yan yana olduklarını farketmedim, biraz önce belirttiğim gibi tanık karşıya geçmişti, ben zehrayı farketmedim, araca çarptığında gördüm, zaten o gün kaza yapabileceğimiz konusunda şoförü de uyardık, tanık bizim aracımızı gördüğü için hızlandı, hatta zehraya doğru elini uzattı, ancak aralarındaki mesafeyi net olarak bilmiyorum, dediğim gibi ben zehrayı araca çarptığında gördüm, benm …Ltd. Şti. de kazanın olduğu dönemde çalışıyordum, daha sonra işten ayrıldım ” diyerek beyanda bulunmuştur.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının 29/01/2019 tarihli duruşmasında Davalılar Tanığı … beyanında : ” kaza günü ben davalı… ‘ın kullandığı araçtaydım, biz orta şeritten yol alıyorduk, hızımızı net olarak bilmiyorum, bizim bulunduğumuz şeridin sağ tarafındaki şeritte bir minibüs durur vaziyetteydi, ışık yoktu, ancak yolda yaya geçidi vardı, duran minübüs de yaya geçidinin üzerinde durduğu için vefat eden şahıs ve yanındaki bayan yaya geçidinin dışından yürümüşler, minibüsün önünden aniden vefat eden bayan yola çıktı, arada ne kadar mesafe vardı net olarak bilmiyorum, vefat eden bayan bizim olduğumuz tarafı kontrol etmedi, diğer tarafa baktı, ancak yanındaki bayan bizim geldiğimizi fark edince vefat eten bayanın kolundan tutup çekmeye çalıştı, ancak bayan yürümeye devam etti, orta şeritte minibüs bayana çarptı, çarptıktan sonra 2-3 metre ileride minibüs durdu, daha sonra ambulans çağrılıp bayan hastaneye götürüldükaza günü hava yağışlı değildi, ben …ekstil Firmasında çalışıyorum, davalının kullandığı araç firmamızın servisidir ” diyerek beyanda bulunmuştur.
DELİLLER: … CBS …soruşturma sayılı dosyası, Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, … plakalı araca ait 14/10/2015-14/10/2016 tarihli …poliçe numaralı ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, 29/01/2016 tarihli kaza tespit tutanağı ve olay yeri krokisi, 11/03/2016 tarihli davacılar tarafından sigorta şirketine başvuru dilekçesi, mirasçılık belgesi, davalı …ve Davacı … hakkında sosyal ve ekonomik durum araştırması, müteveffa ve davacı …’nin SGK kayıtları, …ve … banka yazılan müzekkere cevapları, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 08/04/2016 tarihli raporu, 31/10/2018 tarihli kusur bilirkişi raporu, 18/02/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporu, feragat dilekçesi, Mahkememizce alınan aktüer bilirkişi kök ve ek raporları, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile açıldığı,… K. Sayılı ilamı ile davalılar arasında ZMMS sigortacısı bulunduğundan ve ticari dava olduğundan asliye ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine yapılan istinaf incelemesi sonucu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2019/3445 E. 2019/3556 K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve dosyanın Mahkememize tevzi edildiği, davacılar vekili tarafından arabuluculuk yoluna başvurduğu ve anlaşamadıklarına dair arabuluculuk son tutanak aslını sunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 14/07/2016 tarihli dilekçesi ile davalı… Sigorta A.Ş yönünden feragat dilekçesi sunduğu, Davalı … Sigorta A.Ş’nin 04/05/2016 tarihinde davacılara meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi tazminat olarak 230.000,00 TL ödeme yaptığı, ödeme dekontunu Mahkememiz dosyasına sunulduğu ve davalı… Sigorta A.Ş’nin 06/03/2019 tarihli dilekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin 24/06/2020 tarihinde talep arttırım dilekçesi sunduğu, davacı … için talebini 240.578,29 TL’ye arttırdığı, davacı … için talebini 41.418,56 TL’ye arttırdığı, harcı tamamladığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili 19/06/2020 tarihli celsede cenaze ve defin masrafı talebinden vazgeçtiğine ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Müteveffa…’nin nüfus kayıt örneği ve mirasçılık belgesinin incelemesinde geriye davacı eşi … ve davacı oğlu …’nin kaldığı ve davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilecekleri anlaşılmıştır.
Gaziosmanpaşa … Asliye Ceza Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasının incelemesinde; davalı … hakkında 29/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu …’nin taksirle ölümüne neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 08/04/2016 tarihli raporunda sürücü …’ın asli kusurlu, müteveffa yaya …’nin tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama sonucunda … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezasına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 2017/3829 E. 2017/4003 K. Sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, hükmün 18/12/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…İlçe Trafik Müdürlüğü polis memurları tarafından düzenlenen 29/01/2016 tarihinde düzenlenen kaza tespit tutanağının incelemesinde; 29/01/2016 tarihinde saat 08:20 sıralarında Hoca Ahmet Yesevi cad. Cebeci Şehir Parkı önünde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsü ile Ahmet Yesevi bulvarını takiben Cebeci mah. İstikametinde dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyrederken kendi aracının sol ön kısmı ile 2336 sokaktan gelip Cebeci Şehir parkı önünde bulunan yaya geçidinden geçmekte olan yaya …’ye çarparak 20 metre fırlatması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda sürücü Kadir Yılmaz’n 2918 Sayılı KTK’nun 74. Madde (görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak başka bir trafik işareti ile belirlenmiş yaya veya okul geçişlerine yaklaşırken araçlarını yavaşlatmamak ve bu geçişlerden geçen veya geçmek üzere bulunan kişilere ilk geçiş hakkını vermemek) istinaden kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar tanıkları … ve … görevsiz mahkemece dinlenmiş ve beyanlarında …plakalı otobüsün sürücüsünün aracı hızla kullandığını, havanın yağışsız olduğunu, maktulün aracı farketmediğini, kazanın bir anda gerçekleştiğini, sürücünün hemen fren yaptığını ancak aracın yayaya çarptığını beyan etmişlerdir.
Davalılar tanığı … görevsiz mahkemece dinlenmiş ve beyanında aracın hızını bilmediğini, havanın yağışsız olduğunu, yayanın yaya geçidi dışında yürüdüğünü, yayanın karşıdan karşıya geçerken aracın geldiği tarafı kontrol etmediğini beyan etmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında kusur bilirkişi tarafından alınan 31/10/2018 tarihli raporunda özetle; davalı sürücü …yönetimindeki otobüsü ile meskun mahal hız sınırının üzerinde bir hızla tedbirsiz ve dikkatsiz seyretmiş, yaya geçidine yaklaşırken yavaşlaması ve kurallara uygun şekilde karşıdan karşıya geçen yayalara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken vermeyip aşırı hızlı seyrini sürdürerek ve son anda etkisiz fren tedbiriyle aracını durdurmaya çalışıp durdurmayarak şiddetli yayaya çarptığı olayda %75 oranında asli kusurlu, muris yaya … ise, her ne kadar yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmekteyse de, yaya geçidinde trafik ışığı ve görevli bir kimsenin olmadığını dikkate alarak yaklaşan araçların hız ve uzaklığını kontrol etmesi, aşırı hızıyla duramayacağı anlaşılan aracın önünden geçmeye çalışmaması, kendisini geri çekerek araçtan korunması gerekirken dikkat ve özeni göstermediğinden yaya geçidine rağmen aşırı hızla gelen ve özensiz araç kullanan …’ın aracının geçmesini beklemediğinden kendi ölümüyle sonuçlanan olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir.
29/01/2016 günü saat 08:20 sıralarında İstanbul Sultangazi ilçesi Ahmet Yesevi caddesi üzerinde davalı … Ltd Şti’nin işleteni olduğu davalı … yönetiminde olan …plakalı otobüs ile seyrederken aracın ön kısmı ile 2336 sokaktan yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan müteveffa yaya …’ye çarptığı ve vefat ettiği olayda; düzenlenen kaza tespit tutanağı ve görevsiz mahkemece dinlenen tanıkların beyanlarının birbiriyle uyumlu olduğu, kazanın kaza tespit tutanağında belirtildiği şekilde gerçekleşmiş olduğu, davalı Kadir Yılmaz hakkında açılan ceza davasının kesinleştiği de anlaşılmakla; kusur bilirkişi tarafından düzenlenen 31/10/2018 tarihli raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmış ve kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %75 asli kusurlu, müteveffa yaya …’nin %25 tali kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. Sayılı dosyasında aktüer bilirkişi tarafından alınan 18/02/2019 tarihli raporunda özetle; PMF 1931 yaşam tablosuna göre progresif rant uygulanarak yapılan hesaplama sonucu davacı …’nin destekten yoksun kalma zararının 240.578,29 TL, davacı …’nin destekten yoksun kalma zararının 41.418,56 TL olarak hesaplandığı, …Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödeme varsa tenzili gerektiği şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 10/02/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda; müteveffanın 08/05/2013 tarihinden itibaren düzenli ve sürekli gelir elde ettiği, prime esas kazançlarının asgari ücret düzeyinde olduğu, 07/12/2015 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin verildiği, kaza tarihine kadar gelirinin bulunmadığı, müteveffanın gelirinin asgari ücret olduğu ve hesaplamada asgari ücretin esas alındığı, davalı … Sigorta A.Ş tarafından 04/05/2016 tarihinde 230.000,00 TL ödeme yapıldığından, en son bilinen 2016 yılı asgari ücretleri dikkate alınarak maddi zararların karşılanıp karşılanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant hesaplama yöntemi ile yapılan hesaplamada davacı eş …’nin talep edebileceği destek zararının 131.112,70 TL, davacı …’nin destek zararının 20.939,11 TL olmak üzere toplam 151.051,81 TL olduğu ve 77.948,19 TL fazla ödeme yapıldığı, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının 04/05/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile karşılandığı şeklinde rapor düzenlenmiştir. Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda alınan 05/03/2021 tarihli ek raporda kök raporla aynı mahiyette olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 17. HD’nin güncel son içtihatlarında ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/3292 E. 2021/1848 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere tazminat hesaplamasında bakiye ömrün belirlenmesi için TRH 2010 tablosunun esas alınması ve hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen işleyecek devredeki gelirlerin her yıl için %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat hesaplaması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 23/05/2021 tarihli 2. Ek raporunda özetle; TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemiyle yapılan hesaplamada davacı …’nin talep edebileceği destek zararının 159.795,93 TL, davacı …’nin talep edebileceği destek zararının 9.327,77 TL olmak üzere toplam 169.123,50 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davacıların maddi zararının karşılandığı, 60.876,50 TL fazladan ödeme yapıldığı şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Yargıtay 17. HD’nin 2016/4075 E. 2018/12151 K. Sayılı ilamında; destek tazminatı öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilerek, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, Yargıtay 17. HD’nin güncel son içtihatlarında ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/3292 E. 2021/1848 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere tazminat hesaplamasında bakiye ömrün belirlenmesi için TRH 2010 tablosunun esas alınması ve hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen işleyecek devredeki gelirlerin her yıl için %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği kabul edilmiş olup Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan 23/05/2021 tarihli 2. Ek raporunda asgari ücret üzerinden belirtilen hesaplama yöntemi ile hesaplama yapıldığı ve davacıların toplam destekten yoksun kalma zararının 169.123,50 TL olduğu, 60.876,50 TL fazladan ödeme yapıldığı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davacıların maddi zararının karşılandığı anlaşılmakla; davacılar vekili müteveffanın asgari ücret üzerinde gelirinin bulunduğunu ve asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya itiraz etmişse de davacılar tarafından müteveffanın gelirinin asgari ücret düzeyinin üzerinde olduğuna dair belge sunulmadığı, SGK dökümünde prime esas kazancının asgari ücret üzerinden bildirildiği ve müteveffanın çeşitli bankalarda kredi çekmesi ve ödemesinin gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu anlamına gelmeyeceğinden davacılar vekilinin rapora yönelik itirazlarının reddine karar verilmiş ve Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan 23/05/2021 tarihli 2. Ek raporu dosya kapsamına ve Yargıtay içtihatlarına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış ve davacılar tarafından davalılar … Ltd Şti ve …’a yönelik olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatının diğer davalı sigorta şirketi tarafından 04/05/2016 tarihinde yapılan ödeme sonucunda karşılandığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından davalı …Sigorta A.Ş’ye yönelik destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmuşsa da davacılar vekilinin 14/07/2016 tarihli dilekçesi ile açtığı davasından feragat ettiğini beyan ettiği ve dosya kapsamındaki vekaletnameden davacılar vekilinin feragate yetkili olduğu anlaşıldığından ve feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, vaki feragat nedeniyle davalı …Sigorta A.Ş yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı …Sigorta A.Ş vekili vekalet ücreti talebinden feragat ettiğinden lehine vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
Davacılar dava dilekçesinde müteveffanın vefatından dolayı davalılar … ve … Ltd Şti’ye yönelik olarak ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olmakla; manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K. sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının ve müteveffanın yaş, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacılarda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL’nin kaza tarihi 29/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Ltd Şti ve Kadir Yılmaz’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş’ye yönelik olarak açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Davacılar tarafından davalılar … Ltd Şti ve Kadir Yılmaz’a yönelik olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatının diğer davalı sigorta şirketi tarafından 04/05/2016 tarihinde yapılan ödeme sonucunda karşılandığı anlaşılmakla REDDİNE,
3-) Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL’nin kaza tarihi 29/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Nakliye Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-)Davacıların cenaze gideri ve tedavi gideri talepleri bakımınından dava dilekçesinin sonuç kısmında belirtilmediği, dava dilekçesinin açıklamalar kısmında yer aldığı, davacılar vekilinin duruşmada alınan beyanında cenaze gideri ve tedavi gideri taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği anlaşılmakla cenaze ve tedavi gideri bakımından karar verilmesine yer olmadığına,
Maddi Tazminat Yönünden;
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 59,30 TL harcın, peşin alınan 17,08 TL ve ıslah harcı 4.730,42 TL olmak üzere toplam 4.747,50 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 4.688,20 TL’nin davacıya iadesine,
6-)Davalı …A.Ş lehine vekalet ücreti talebinde bulunmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-)Davalılar … Ltd Şti ve …kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 25.298,48-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar … Ltd Şti ve …’a eşit oranda verilmesine,
8-)Davalılar … Ltd Şti ve …kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.184,41-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar … Ltd Şti ve …’a eşit oranda verilmesine,
Manevi Tazminat Yönünden
9-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.440,15 TL harcın davacılar tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harçtan mahsubu ile 3.927,82 TL harcın davalılar … Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-)Davacı… lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan(40.000,00-TL) kısım üzerinden hesaplanan 6.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar… Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
11-)Davacı … lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … Nakliye Ltd Şti ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ye verilmesine,
12-)Davalılar … Ltd Şti ve … lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 6.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin (davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden) davacı …’den tahsili ile davalılar …Ltd Şti ve …’a eşit oranda verilmesine,
13-)Davalılar … Ltd Şti ve … lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılar … Ltd Şti ve …’a eşit oranda verilmesine,
14-)Davacı tarafça yatırılan 29,30-TL başvuru ve 512,33-TL Peşin yatırılan harç olmak üzere toplam 541,63 TL harcın davalılar …Ltd Şti ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
15-)Davacı tarafından yatırılan 1.250,00-TL Bilirkişi ücreti ve 663,25-TL posta giderinden ibaret toplam 1.913,25-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 287,94-TL’sinin davalılar … Ltd Şti ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara eşit şekilde verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
16-)Davalılar …Ltd Şti ve …tarafından yapılan 100,90-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 85,71- TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar … Ltd Şti ve …’a verilmesine, kalan kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
17-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 198,66- TL’sinin davalılar … Ltd Şti ve …’dan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 1.121,34-TL’sinin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
18-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır