Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1011 E. 2021/805 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1011 Esas
KARAR NO : 2021/805
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;18.08.2016 günü saat 12:30 sıralarında … … yönetimindeki … plaka sayılı Traktör ile … Beldesi … Köyü yolunun 2600 metresinde yolun tehlikeli viraj yaptığı ve tehlikeli çıkış eğimli kısmında yapılan kaza sonucunda yolcu … …’in hayatını kaybettiğini, diğer yolcu … …’ın yaralanması neticesinde tek taraflı ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde kusurlu bulunan … plaka sayılı araç … Sigorta A.Ş.’ye … Poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, kazada ölen … …’in imam nikahlı eşi olan ve aralarında karı koca ilişkisi olduğu sabit olan … … olay nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kalarak maddi ve manevi zarar gördüğünü beyanla fazlaya ilişkin HMK 107. Maddesi gereğince talep hakları saklı kalmak kaydıyla, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte şimdilik davacı … … adına destekten yoksun kalma tazminatı için şimdilik 5.000-TL.’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte taraflarına ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30/09/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Destekten yoksun kalma tazminatı için 5.000 TL. olan dava değerimizi, 54.502,87 TL olarak artırdıklarnı, toplam 54.502,87-TL olan dava değeri üzerinden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere HMK.’nın 107. Maddesi gereğince, davanın kabulü ile temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamana aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından meydana gelen kaza sonucunda destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin özel ve teknik inceleme yaptırılmış olup, 25.741,00-TL davacı tarafa ödendiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafınca 09.02.2017 tarihinde tutarı 25.741,00 TL, gönderici … Sigorta A.Ş., alıcı … şeklinde kayıtlı ödeme işlemi yerine getirildiğini, davanın reddin gerektiğini, aksi kanaat halinde, maluliyet hesaplamasında hatır taşımacılığı indirimi uygulanması gerektiğini, boşanan eşi Türk Medeni Kanunu aile kavramı içinde bulunmadığını, bu itibarla destekten yoksun kalma tazminatı hükmüne uygun olmadığını, yine boşanan eşlerin birbirlerine destek olmadıkları kabul edilerek maddi tazminat isteminin de reddedilmesi gerektiğini, müteveffanın kusuruna denk gelen tazminat tutarından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Davalı sigorta şirketinden celp edilen hasar dosyası, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dava dosyası, osyal ve ekonomik durum araştırması tutanakları, nüfus kayıtları, SGK kaydı, tanık anlatımları, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 30/10/2020 tarihli kusur durumu raporu, aktüer bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … talimat mahkemesindeki duruşmada; “Ben davacı … …’I komşum olması nedeniyle tanırım, … … ile aynı evde yaşarlardı, … da ordan tanırım. … tanıdığımdan beridir evliler ben ikisinide 1995 ten beri tanırım. 1995 yılından beridir kendileriyle dünürüz, benim kızımla onların oğlu evli, ben tanıdığımdan beridir … çalışır işe gider gelir, tekstil işinde çalışır, vefat eden … döküm işinde çalışırdı, bildiğim kadarıyla resmi nikah yoktur dini nikah ile evli olduklarını biliyorum, ama neden resmi nikah yapmadıklarını bilmiyorum. … öldükten sonra davacı … yoksulluğa düştü, … şuan çalıştığı yerde 1 yıldır çalışıyor, daha önce başka yerlerde çalışıyordu. … kazada ölünce … çok üzüldü. Tokat’a cenazeye gittik, çok üzgündü kocasını kaybettiği için perişan oldu. Kocasını kaybettiğinden beridir tek başına yaşıyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … talimat mahkemesindeki duruşmada; ” … 44 senedir tanıyorum, 44 senelik arkadaşız, kocası … da tanırdım ailecek görüşürdük, aralarında resmi nikah yoktu, … … 2. Karısıydı, çalıştıkları yerde tanıştılar, … evliydi ama Sabriyeylede dini nikahlı olarak evlendiler, Vefat eden … iki eşinede bakıyordu, ikisi arasında herhangi bir ayrımcılık yapmıyordu. Evleri ayrıydı ancak … her ikisine de gidip geliyordu. Yakubun öldüğü tarihe kadar her iki karısıylada evliliği böyle devam etti. İki gün birinde kalıyorsa iki gün öbüründe kalıyordu. … iki senedir falan işe girdi çalışıyor ama … öldüğünde çalışmıyordu. Uzun yıllar önce çalışmışlığı vardır, evlendikten sonra … … ölene kadar devamlı bir işte çalışmıyordu ara ara işe girip çıktığı oluyordu. İki eşininde bütün ihtiyaçlarını … karşılıyordu. … öldükten sonra … maddi olarak sıkıntıya düştü. Yakupda hayattayken devamlı bir işi yoktu, işe girip girip çıkıyordu. … hayattayken ve çocukları bekarken Anneleri … maddi yardımda bulunuyorlardı. Ancak şimdi bütün çocuklar evli … de maddi sıkıntıya düştüğünden işe girip çalışmaya başladı. … kocası ölünce çok üzüldü.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanık … … hakkında trafik kazası neticesinde müteveffa … …’in ölümünden dolayı taksirle ölüme neden olma suçundan yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nin … tarihli kusur durumu raporu’na göre; sürücü … …’ın %85 oranında, müteveffa … …’in %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi tarafından sunulan 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Somut olayda:18.08.2016 tarihimle … plakalı traktörün tek taraflı yapmış okluğu kazada içinde yolcu olarak bulunan müteveffa … …’in vefat ettiği, davacının dini nikahlı eşi olarak destek tazminat talebinde bulunduğu,
Müteveffa … … adına düzenlenmiş Nüfus Kayıt Örneğinde, resmi nikahlı eş olarak … …’in görüldüğü, davacı adına evlilik birlikteliğine ilişkin bir kaydın olmadığı, ancak 03.01.1976 doğumlu …, 23.04.1978 doğumlu …, 01.05.1980 doğumlu Kenan … 26.01.1087 doğumlu … …’in baba isimlerinin …, anne isimlerinin … olarak belirtilmiş olduğu,
Yargıtay kararlarında, dini nikahlı olarak evli olanların ziynet eşyalarını alabileceği, maddi ve manevi tazminat haklarının tanzim edilmesi gerektiği ve hatta taraflardan birinin ölümü halinde, diğerinin gerekliği hallerde destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceğinin kabul edildiği, Yargıtay kararları dikkate alınarak, nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere destek tazminat hesabı aşağıdaki gibi olacağı,
Destek tazminatından mahrum kalan nikahsız eş için hesaplama, resmi nikahlı eşin de hayatta olduğu dikkate alınarak kazançtan 1/3 oranında alacağı duruma göre kusur nispetinde iskonto yapılarak hesaplanacağı,
Sigortalı araç sürücüsünün %85 kusuruna denk gelen tazminat tutarının;
18/10/2016 tarihinde meydana gelen kazada hayatım kaybeden … …’den dolayı desteğinden mahrum kalan dini nikahlı eş … …’ın destek tazminat talebine ilişkin olarak:
TRH 2010 Yaşam Tablosuna Göre:
Davacı dini nikahlı eş … … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 54.063.34 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000.00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara 18.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği,
PMF 1931 Yaşam Tablosuna Göre:
Davacı dini nikahlı eş … … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 42.633.09 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000.00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara 18.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 21/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; “18.08.2016 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybeden …’den dolayı desteğinden mahrum kalan dini nikahlı eş … …’ın destek tazminat talebine ilişkin olarak; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve Yargıtay tarafından kabul edilen TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Prograsif Rant sistemine göre hesaplama aşağıdaki gibidir: Davacı dini nikahlı eş … … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 54.502,87-TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000,00-TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara 18.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği” şeklinde görüş beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafından davalı aleyhine açılan trafik kazası neticesinde vefat eden müteveffa’nın desteğinden yoksun kalma nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, 18/08/2016 tarihinde dava dışı … … sevk ve idaresindeki traktörün devrilmesi sonucu ölümlü trafik kazasında dini nikahlı eşi destekleyeni … …’in vefat etmesi nedeniyle uğradığı zarara yönelik destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, meydana gelen kaza nedeniyle müteveffanın resmi nikahlı eşi … ‘e destekten yoksun kalma zararına ilişkin ödeme yapıldığını, talebin zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olacağını, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı kanunun 109/2 gereği dava konusu fiil aynı zamanda cezayı gerektiren bir fiil olduğundan ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunduğundan, dava tarihi itibari ile uzamış zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı tarafın, müteveffanın dini nikahlı eşi olarak destek tazminat talebinde bulunduğu, dinlenen tanıkların “müteveffa ile davacının uzun yıllardan beri, vefat tarihine kadar dini nikahlı olarak evlilik birliklerinin devam ettiği, müteveffanın vefat tarihine kadar davacının destekleyeni olduğu” yönünde beyanda bulunduğu, dosyamız arasına alınan nüfus kayıt örneklerinde davacı ile müteveffanın 03.01.1976 doğumlu …, 23.04.1978 doğumlu Sabri …, 01.05.1980 doğumlu … 26.01.1087 doğumlu … …’in müşterek çocukları olduğu, bu hali ile davacı tarafın müteveffa … …’in ölümü ile geriye desteğinden yoksun kalan dini nikahlı eşi olduğu anlaşılmıştır.
Sgk müzekkere cevabı ile davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda; Davalı sigorta şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile teminatında olan traktör sürücüsü … …’ın kazanın oluşumunda %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda; sigortalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelen tazminat tutarının TRH 2020 Yaşam Tablosuna Göre Davacı dini nikahlı eş … … adına hesaplanan destek tazminatının toplam 54.502.87-TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limiti olan 290.000.00 TL’yi aşmadığı, hesaplanan tutara 18.07.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Davalı tarafça hatır taşımacılığı indirimi uygulanması gerektiği savunmasına bulunulmuştur. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… esas sayılı dava dosyasında,
Müşteki … …’in alınan beyanında; “ben daha önce olayla ilgili Jandarma’ya ifade vermiştim, olay günü eşim olan maktul … … … köyüne kereste götürüp, kestirmek amacıyla öğle saatlerinde evden çıktı, bu keresteleri çatı inşaatında kullanacaktı, daha sonra bana eşimin haberi geldi, sanık Şükrüden şikayetçiyim, ” şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık … …’ın alınan beyanında; ” Sanık … … amcaoğlum maktül ise dayımın oğludur, …maktül kuzenim İstanbul’da yaşardı, ancak köyde de evi vardı, bu evin ihtiyaçları için bir kısım ağaç malzeme almış bunları köye atölyeye götürecekti, benden yardım istedi, bende kendi kestiğim ağaçları sanığın aracı ile atölyeye götürecektim, bu araç bir traktördür, arkasına da romörk bağlıdır, maktulün ricasını sanık da kırmadı, sanık bizden herhangi bir taşıma ücreti talep etmedi, maktulün aldığı malzemeyi romörke yükledik, zaten gideceğimiz yer 3-4 km bir mesafe idi, sanık aracı kullanıyordu, maktül ile bende romörkte ağaç malzemelerinin yanında oturuyorduk, biz romörke kendimiz bindik, sanık bizi buraya bindirmiş değildir, romörkte benim ikişer metreden 4 parça kavak ağacından elde edilen kerestem, maktülün ise üçer metre boyunda 4 parça kerestesi vardı, … bir müddet gittikten sonra kaza yaptık, … maktül olay yerinde vefat etti” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüş, meydana gelen kazanın, dava dışı sürücü … …’ın müteveffa’yı ve müteveffaya ait keresteleri bir karşılık almadan taşıdığı esnada gerçekleştiği, somut olayda hatır taşımasının bulunduğu, davalı sigorta şirketinin hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki savunmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tanık beyanları, ATK kusur raporu, aktüerya bilirkişi raporu, ek raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; Davacının dini nikahlı eşi … …’in 18/08/2016 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiği, kazada sigortalı araç sürücüsü … …’ın %85 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce dinlenen tanık anlatımları ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde davacının müteveffa … …’in ölümü ile desteğinden yoksun kalan dini nikahlı eşi olduğu, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulmuş ise de, davalı sigorta şirketinden celp edilen hasar dosyasında tazminat hesabının diğer desteklenen resmi nikahlı eşe ilişkin olduğu, davacıya yapılan ödemeye ilişkin bir kayıt sunulmadığı, düzenlenen aktüerya bilirkişi raporu ile müteveffanın resmi nikahlı eşinin de hayatta olduğu dikkate alınarak davacının TRH 2010 Yaşam Tablosuna Göre payına düşen, Sigortalı araç sürücüsünün %85 kusuruna denk gelen ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat tutarının 54.502.87-TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının destekleyeninin traktör römorkunda yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada öldüğü, müteveffanın ve müteveffaya ait kerestelerin taşındığı esnada kazanın meydana geldiği, taşımanın davacının destekleyeninin menfaatine uygun biçimde yapıldığı ve araç sürücüsünün taşımada bir menfaatinin bulunmadığı anlaşılmış olup, tazminattan hatır taşıması nedeniyle tespit olunan tazminat üzerinden %20 hatır taşıması indirim yapılarak hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile davacı … … için 43.602,30-TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiş, hatır taşımasından kaynaklı takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım yönüyle davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … … için 43.602,30-TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.978,47-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 186,16-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.792,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 186,16-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı, 186,90-TL posta masrafı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 300,00-TL ATK masrafı olmak üzere toplam 1.517,46-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 6.468,30-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.