Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1000 E. 2020/395 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1000 Esas
KARAR NO : 2020/395
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 17/10/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı şirkete satılarak teslim olunan 21.09.2018 tarihli 90.964,94.-TL bedelli, 21.09.2018 tarihli 7.931,52.-TL bedelli, 18.09.2018 tarihli 17.044,99.-TL bedelli, 18.09.2018 tarihli 14.805,50.-TL bedelli mal/hizmet faturalarından ve cari hesaptan kaynaklanan 116.009,46.-TL tutarlı alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2019/2956E sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, Bu ödeme emrine karşı süresinde yetkiye, borca ve ferilere itiraz edilerek takibin durduğunu ve ileri sürülen itiraz sebepleri yerinde olmadığını, 2019/18618 dosya no, 2019/100618 Arabuluculuk numarası ile zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma yapılamadığını, Müvekkili şirket …ne kayıtlı olup beyoğlu/İstanbul adresinde faliyette bulunduğundan icra dairesine yapılan yetkiye yönelik itirazın yerinde olmadığını, davalı şirketin itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize verdiği 23/06/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı tarafın …. İcra Müdürlüğünün 2019/2956 Esas sayılı dosya ile müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine süresinde, Yetki ve borca itiraz edildiğini, davaya bursa mahkemeleri bakmakla yetkili olduğundan mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davacı tarafça imzalanarak müvekkil şirkete gönderilen 05.07.2019, 04.11.2019, 16.01.2020 ve 20.04.2020 tarihli cari hesap mutabakat belgeleri incelendiğinde; davacı tarafın müvekkili şirketin kendisine bir borcunun olmadığını kabul ettiğini, haksız ve yersiz açılmış olan davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
E-faturalar, irsaliyeler, … Arabuluculuk Bürosu’nun Büro Dosya No: … Arabuluculuk No: … sayılı 16.09.2019 tarihli tutanağı, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/2956E sayılı dosyası, Vergi kayıtları-davalı şirket … VD’nin … nolu mükellefi olup BA formu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, ticari satım iddiasıyla açılmış itirazın iptali davasıdır. Davalılar vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile müvekkilinin adresinin Bursa ilinde olduğundan bahisle hem cevap dilekçesi ile hem de icra dosyasında yetkili mahkemenin ve icra dairesinin Bursa olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/2956 E. Sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine cari hesap ve faturaya dayalı 116.009,46 TL borcun ödenmesi amacıyla 11/02/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 27/05/2019 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında, mahkemenin yetkisiyle birlikte, İcra Dairesi’nin yetkisine de itiraz edilmiş olması halinde öncelikle İcra Dairesi’nin yetkisine ilişkin itirazın incelenip değerlendirilmesi Yargıtay içtihatları gereğidir. İcra Dairesi’nin yetkisiz olması halinde de usulüne uygun bir icra takibinden bahsedilemeyeceğinden bahisle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik mercinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (H.G.K. 28.03.2001 gün ve 2001/19-267-311 sayılı; H.G.K. 20.11.2002 gün ve 2002/19-900-994 sayılı kararları)
İcra İflas Kanunu m.50 para ve teminat borçlarında yetkili dairenin belirlenmesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın yetki hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 6/1. maddesi gereğince; kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görüleceğinden, genel kural olarak davalarda davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir. Davalının adresi bursa ilinde olduğundan icra takibinin … İcra Dairesinde yapılması gerektiği halde yetkisiz İstanbul İcra Dairesinde yapıldığının anlaşılmasına göre, davalı tarafça süresinde ve usulünce yapmış olduğu yetkiye itirazının kabulü ile yetkisiz icra dairesinde takip yapılmış olduğunun anlaşılmasına göre usulüne uygun bir takipten de bahsedilemeyeceğinden davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın icra-inkar tazminat talebi bakımından ise itirazın iptali davasında, davanın reddine karar veren mahkeme, alacaklının haksız ve kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanısına varırsa, alacaklıyı, borçluya red olunan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum eder. Somut olayda; davacının icra takibinde bulunurken ve dava açarken haksız ve kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya dayanak icra takibi yetkisiz icra dairesinde açıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli olan 54,40 TL peşin harcın başlangıçta alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürrlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği maktu 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştikten sonra artan gider avansının davacıya ve davalıya İADESİNE, Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa iadesine,
8- Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29.09.2020

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalınmıştır.