Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/87 E. 2023/745 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2023/87
KARAR NO : 2023/745

DAVA : ALACAK (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 24/12/2021 tarih ve 2019/128 E. 2021/923 K.sayılı kararın İstinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 28/12/2022 tarih ve 2022/1573 E. 2022/3372 K.sayılı kararı ile hükmün kaldırılarak dosyanın iadesi üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …T.A.Ş. … Şubesi müşterilerinden …’ın, bu şubedeki hesabından banka personeli … tarafından para çekildiği iddiasıyla banka aleyhine … 4 ATM …Esasta açtığı alacak davasında verilen … K sayılı kararla davanın kısmen kabul edilerek 189.426,05 TL’nin 15.01.2002 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle ödenmesine karar verildiğini, temyiz üzerine Yargıtay 11. HD 2015/3234 E. 2016/1190 K. sayılı ilamı ile, karardaki banka aleyhine verilen harca ilişkin hükümlerin karardan çıkarılması suretiyle düzeltilerek onandığı, dosyanın karar düzeltme incelemesi aşamasında olduğu, müşteri … tarafından müvekkili banka aleyhine ilamın icrasına yönelik icra başlatılıp … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen muhtıra ile 995.655,64 TL’nin ödenmesinin istenildiği ve lehe hükmedilen mürafaa vekalet ücreti mahsup edilerek 15.04.2016 tarihinde 994.305,64 TL’nın müvekkilince takip dosyasına ödendiğini, takiben Banka Teftiş Kuruluna yaptırılan inceleme sonucunda, banka çalışanı … tarafından dava dışı müşterinin hesabından davalılara ait… nolu müşterek hesaba virman suretiyle 13 farklı tarihte toplam 79.195,86 TL.’nin hakları olmadığı halde davalıların müşterek hesabına alacak geçilmiş olduğunun belirlendiği, bunun karşılığının müvekkili banka tarafından mahkeme kararına göre ödenmiş olması nedeniyle davalıların müvekkili bankaya karşı sorumlu olduklarını, bu dava açılmadan tüm davalılara 06.12.2016 tarihli yazılar gönderilerek dava konusu tutarın faiziyle birlikte ödenmesinin istenilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığından bu davanın açılma gereğinin doğduğunu belirterek, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere şimdilik 79.195,86 TL. (ana para) müvekkili alacağının dilekçe içeriğindeki tabloda gösterilen işlem tarihlerinden ödemenin yapıldığı 15.04.2016 tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda TCMB avans faiz oranlarından faizi ve faizin %5’i oranında BSMV’si, 15/04/2016 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar ise müvekkil banka tarafından TCMB’ye bildirilen değişen oranlarda kredi akdi faiz oranlarından faizi ve %5 BMV’siyle birlikte davalılardan tahsiline, dava sonucunda verilecek hükmün tatbik ve alacağı istirdat imkanının yitirilmemesi yönünden davalıların menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz konulmasına, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde hak ve alacakların devrini engeller mahiyette ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, dava sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğundan, müvekkillerinin müşterek hesabına virmanların yapıldığı 2001 yılından sonra 10 yıllık zamanaşımı içinde açılmadığından TBK md 82 uyarınca zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın bankacılık işlemlerinden kaynaklanan bir alacak davası olmadığını, mahkemece haksız fiile dayalı dava olduğuna kanaat getirilmesi halinde ise müvekkillerinin haksız fiili olmadığından husumet yokluğundan, bu talep kabul görmezse zamanaşımından reddi gerektiğini, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilleri ile davacı arasında dava konusu tutarın ödenmesini gerektirecek bir sözleşmesel ve/veya akdi ilişki bulunmadığını, dava dışı banka çalışanı … hakkında … 8.Ağır CM … E … K sayılı mahkumiyet kararında davacının uğradığı zararın sanık tarafından karşılanmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının öncelikle çalışanından zararını haksız fiile dayanarak talep etmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme davasının tali nitelikte olduğunu, aynı meblağın müvekkillerinden tahsiline karar verilmesi halinde davacının sebepsiz zenginleşmesi sözkonusu olacağını, müvekkillerinin hesabına virman yapılan tutarlar ile davacının yaptığı ödeme arasında illiyet bağı bulunmadığını, Erhan Güneşligil tarafından hukuka ve ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla gerçekleştirilen usulsüz virman işlemlerinin TBK md 81 uyarınca geri istenemeyeceğini, bankaların güven esasına dayalı ve denetim altında hizmet verdiklerinden çalışanlarının meydana getirdiği zarardan da sorumlu olduğunu, müvekkillerinden tahsil etmeye çalışmasının kötüniyetli olduğunu, talep edilen faiz türlerinin ve BSMV’nin ise taraflar arasında bir akdi/ticari ilişki olmadığından ve müvekkilleri usule uygun temerrüde düşürülmediğinden reddi gerektiğini belirterek, haksız verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, haksız açılan davanın zamanaşımından, usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, davacı bankanın çalışanı tarafından müşteri hesaplarında yapılan usulsüzlükler sonucu müşterek hesabına para aktarılmış olan davalılara karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı ve müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış alacak davasıdır.Dava, davacı bankanın çalışanı tarafından müşteri hesaplarında yapılan usulsüzlükler sonucu müşterek hesabına para aktarılmış olan davalılara karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı ve müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış alacak davasıdır.
Yapılan yargılama sonunda 24/12/2021 tarih ve 2019/128 E. 2021/923 K.sayılı kararı ile davanın 818 sayılı Borçlar Kanunun 66. maddesinde düzenlenen 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 28/12/2022 tarih ve 2022/1573 E. 2022/3372 K.sayılı kararı ile “…Somut olayda davacının alacak talebi rucuya konu banka zarar alacağına yönelik olmakla, fon alacağı niteliğinde bulunmaktadır. Bu sebeple bu davada 5411 sayılı yasadaki fon alacaklarına ilişkin 20 yıllık zamanaşımı süresinin bu davada uygulanması gereklidir.Davacı bankanın üçüncü şahsa zararı ödeme ve davalılara rücu davası açması arasında davada zamanaşımı süresi dolmamıştır….” gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK.nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.
BAM iade kararından sonra yeniden yapılan yargılama sonundu;
Zamanaşımı Def’i Yönünden;
Davalılar vekili, davanın bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davası olmadığını, davanın banka çalışanın suç teşkil eden usulsüz eylem ve işlemleri sebebiyle açılan sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, bu bağlamda 5411 sayılı Bankacılık Kanunundaki 20 yıllık zamanaşımı sürelerinin somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığını, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan davada zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu, usulsüz para aktarım ve hesaptan para çekilmesi işlemlerinin tamamının 2001 yılında gerçekleştiğini, davanın açıldığı 2017 yılı itibariyle on yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu savunmaktadır.
BAM iade kararında da işaret edildiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 141. maddesinde TMSF’nin alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıl olarak öngörülmüştür. Bu nedenle, 15.01.2002 olay tarihi ile 30.01.2017 dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolmadığı, İstanbul 26. İcra Müdürlüğünün 2011/27938 sayılı dosyası ile de zanaşımının kesildiği dikkate alındığında bu yöndeki def’i ve itirazlar yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden;
Davacı … A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 30/06/2016 tarihli 14 sayılı inceleme raporu ve ekleri, … 4. ATM …Esas … Karar dosyası, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas takip dosyası, davacının ödeme belgeleri, dava öncesi davacının 06/12/2016 tarihli yazısı ve davalılara tebliğ belgeleri, … 7. İş Mah. … Esas dosyası, … 7 ATM … Esas dosyası, … 7.İş Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı dosyası, … 8.Ağır Ceza Mah…. E … K sayılı dosyası, davacı vekilince sunulan benzer dosyalara ilişkin kararlar incelenmiş, davacı Banka nezdindeki (faaliyet izni BDDK kararıyla 2001’de kaldırılarak yönetimi TMSF’ye geçen) … Bankası defter ve kayıtları, hesap kayıtları, davalıların yine … Bankası nezdindeki dava konusu … no.lu müşterek hesabına ilişkin sözleşme, hesap hareketleri, ekstreleri bankacılık ve finans uzmanı öğretim üyesi, banka yeminli murakıbı, emekli banka müdüründen oluşturulan bilirkişi kurulu vasıtasıyla inceletilerek kök ve itirazları değerlendiren ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan kök ve ek raporda özetle; uyuşmazlık konusu alacağın, davacıya devrolan … Bankasının … Şubesi müşterilerinden dava dışı …’ın … Bankası nezdindeki hesabından habersiz virmanlar yapılarak hesabının boşaltıldığı iddiasıyla banka aleyhine açtığı dava sonucunda … 4.ATM … E sayılı dava dosyasında … K sayılı kararla kabul edilen ve 15.01.2002 tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davacı bankadan tahsiline karar verilen 189.426,05 TL’lık alacağın 79.195,86 TL’lik kısmını oluşturduğu; karar üzerine başlatılan … 26.İM’nün …-E. sayılı ilamlı takip dosyasında takip borçlusu bankanın müşterisi …’a 189.426,05-TL’sı karşılığı faiz, avukatlık ücreti ve takip giderleri ile birlikte 15.04.2016 tarihinde 994,305,64 TL ödeme yapmış olduğu, bu dava dosyasında ve … 8.Ağır Ceza Mah. … E … K sayılı dava dosyasında bankanın anılan şubesi çalışanı dava dışı … tarafından müşterilerin hesaplarından usulsüz virmanlar yapmak suretiyle hesapları boşalttığının tespitli ve kesinleşmiş durumda olduğu, yapılan usulsüz virmanlardan 79.195,86 TL’lik kısmın ise davalıların aynı banka nezdinde bulunan … no.lu müşterek hesabına aşağıdaki tabloda gösterilen farklı tarih ve miktarlarda 13 ayrı virmanla gönderilen meblağa ilişkin olduğu, davalıların müşterek hesabına usulsüz-sebepsiz aktarılan bu tutarların davalılar tarafından hesaptan çekilmiş olduğu, davacı banka tarafından icra dosyasına 15.04.2016 tarihinde ödeme yapılmasından sonra Banka Teftiş Kurulunca hazırlanan 30/06/2016 tarihli 14 sayılı Rapor ile ödenen tutarın rücu edilmesi gerektiğinin tespiti nedeniyle davalılara karşı iş bu davanın açılmış durumda olduğu; bu nedenle davalıların davacı banka zararına sebepsiz zenginleşmiş oldukları, kesinleşmiş mahkeme kararları gereği ve davacıyla davalılar arasında banka-müşteri ilişkisi bulunduğundan ve davalılar sebepsiz zenginleşmiş olduğundan, davalıların hesaplarına usulsüz para aktarımlarının yapıldığı tarihlerden itibaren davacının davalılardan değişen oranda avans faizi isteyebileceği, davacının dava dışı müşterisine takip dosyasında ödeme yaptığı 15/04/2016 tarihi sonrası için TCMB’ye bildirilen değişen oranda akdi faiz ve BSMV isteminin ise taraflar arasında bir kredi sözleşmesi ilişkisi bulunmadığından yerinde olmadığı, tüm alacak için değişen oranda avans faizi istenebileceği, davalıların hesabı müşterek hesap niteliğinde olduğundan davacı alacağından müştereken müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiği, incelenen … 7 ATM … E dosyasında davalılardan …’ün hesabından da dava dışı banka çalışanı tarafından yapılan usulsüz virman nedeniyle … tarafından davacı bankaya karşı açılmış olan dava olduğu ancak davamızın konusu olan tutar ve tarihlerle ilgisi bulunmadığı, incelenen … 7.İş Mah. … E ve birleşen iki dava dosyasının ise … dışındaki başka müşteriler tarafından bankaya karşı açılan davalar olduğu ve yine iş bu dava dosyamızla ilgisi bulunmadığı tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
Kök raporda tespit edilen ve davacı bankanın dava dışı çalışanı tarafından dava dışı müşterinin hesabından davalıların dava konusu müşterek hesabına yapılan para aktarımları ve tarihleri raporda tablo halinde gösterilmiştir.
Davacı vekilince davanın hukuki sebebine/dayanağına dair bir beyanda bulunulmamakla birlikte, HMK md 31 ve 33 uyarınca hukuki sebebi belirleme mahkememize ait bir görevdir. Dava konusu uyuşmazlığın hukuki sebebi ise sözleşme ilişkisi veya haksız fiil olmayıp, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalıdır ve uyuşmazlık davalıların davacı banka zararına sebepsiz zenginleştiği alacağın tahsili istemine ilişkindir. Nitekim bizzat davacı vekilince dosyaya sunulmuş olan ve aynı çalışanın eylemleri nedeniyle davalılardan başka kişilere karşı açılmış olan emsal davalardan biri olan … 1. ATM … E davada verilen kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11.HD’nin dosyada mevcut 2014/12 E 2014/7303 K sayılı ilamında da hukuki sebebin sebepsiz zenginleşme olduğu vurgulanmış, hükmedilen tutara sebepsiz zenginleşme tarihlerinden itibaren (2001) faiz uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı banka ile devren birleştirilen … Bankası T.A.Ş. … Şubesi müşterilerinden … isimli şahsın, bu banka şubesi nezdinde bulunan hesabından banka personeli olan … tarafından usulsüz para çekme işlemlerinin yapıldığı, … tarafından ikame edilen … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı dava dosyasında 25/11/2014 tarihinde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, bu bağlamda 189.426,05 TL’ nin 15/01/2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine hükmedildiği, davacı bankanın temyiz kanun yoluna başvurduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/3234 E., 2016/1190 K. sayılı kararı ile hükmün (harçlar yönünden) düzeltilerek onanmasına karar verildiği, karar düzeltme kanun yoluna başvurusuna ilişkin taleplerin reddedildiği, bu suretle kararın kesinleştiği, …’ ın alacağın tahsiline yönelik olarak … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı banka hakkında ilamlı icra takibi başlattığı, yukarıda değinilen kararın kesinleşmesi üzerine davacı bankanın … isimli şahsa 15/04/2016 tarihinde dava ve takip fer’i alacaklarıyla birlikte toplam 994.305,64 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin içinde yer alan 79.195,86 TL asıl alacak tutarındaki kısmın ise davalıların aynı banka nezdinde bulunan … no.lu müşterek hesabına yukarıda gösterilen tarihlerde dava dışı banka çalışanının usulsüz-hukuka aykırı gerçekleştirdiği virman hareketleriyle aktarıldığı hususları sabittir ve iş bu dava tarihinden önce kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla da (banka müşterilerinin bankaya karşı açtığı hukuk mahkemesi dava dosyalarında, ayrıca banka çalışanının yargılandığı ve mahkumiyet-banka zararını tazmin hükmü kurulan ceza dava dosyasında alınan bilirkişi raporlarıyla ve verilen kararlarla da) tespitli durumdadır.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı banka personeli …’in usul ve mevzuat dışı işlemleri nedeniyle … Şubesi müşterilerinden … hesaplarından haksız yere çekilerek, davalılara ait müşterek hesaba usulsüz olarak aktarılan 13 adette toplam 79.195,86 TL. lık bedelin de içinde bulunduğu tutarın, mahkeme ilamına dayalı olarak, davacı bankaca hesap sahibi …’a 15.06.2016 tarihinde ödenmesi ile davalılardan sebepsiz zenginleşme koşullarında istenebilecek rücu alacağı doğmuştur. Zira yukarıda açıklanan ceza ve hukuk davaları ile bu durum sabittir. Davacı bankanın müşterek hesap sahibi olan davalılardan, bilirkişi raporunda gösterilen cetveldeki tarihlerden ödeme tarihi 15.06.2016 tarihine kadar, aradaki ilişki ticari olduğundan avans faizi uygulanabileceği, taraflar arasındaki ilişkinin sebepsiz zenginleşme ilişkisi olması nedeniyle, 15.06.2016 ödeme tarihinden, borç tamamen ödeninceye kadar, yine avans faizi istenmesi mümkün iken, davacının kredi faizi İsteminin yerinde olmadığı yönündeki bilirkişi heyet görüşüne iştirak edilmiştir. Zira ortada bir haksız fiil vardır ve bu fiile kredi işlemi gibi faiz ve BSMV yürütülemez. Dava konusu hesabın, müştereken kullandıkları bir hesap olması nedeniyle, davalıların bu hesabına haksız giren bedellere ait borçtan da müştereken sorumlu oldukları kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-79.195,86.-TL alacağın; 3.000,00.-TL’si için 05.06.2001 tarihinden, 4.500,00.-TL’si için 18.06.2001 tarihinden, 800,00.-TL’si için 21.06.2001 tarihinden, 8.400,00.-TL’si için 26.06.2001 tarihinden, 7.500,00.-TL’si için 02.07.2001 tarihinden, 15.100,00.-TL’si için 03.07.2001 tarihinden, 1.000,00.-TL’si için 05.07.2001 tarihinden, 500,00.-TL’si için 10.07.2001 tarihinden, 1.000,00.-TL’si için 16.07.2011 tarihinden, 5.000,00.-TL’si için 18.07.2001 tarihinden, 17.000,00.-TL’si için 14.08.2001 tarihinden, 13.689,96.-TL’si için 10.09.2001 tarihinden, 1.705,90.-TL’si için 12.09.2001 tarihinden 15.06.2016 tarihine kadar avans faizi uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
79.195,86.-TL alacağa ayrıca 15.06.2016 tarihinden geçerli avans faizi UYGULANMASINA,
…5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında 02.11.2017 tarihli duruşma zaptının 5 (beş) numaralı kararı uyarınca tesis edilen ihtiyati tedbir kararının DEVAMINA,
2-Alınması gereken 5.409,87-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 698,4‬0-TL, bilirkişi ücreti 3.000,00-TL’den oluşan 3.698,40-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/10/2023

KATİP

HAKİM