Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/783 E. 2023/962 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2023/783
KARAR NO : 2023/962

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında bir süreden beri ticari ilişki süregeldiğini, müvekkili şirket davacıya ürün siparişi vererek diktirdiğini, sonrasında bu ürünleri kendi müşterisine ihraç ettiğini, ürün siparişlerinin teslim tarihinin yaklaştığından bahisle defalarca davalı şirketle iletişim kurulduğunu, anlaşılan tarihlerde birkaç kez kötü niyetle davalı tarafından teslimin ertelendiğini, davalının ürün bedelinin tamamı ödenmeden teslimin söz konusu olmayacağını bildirdiğinden ürünler teslim almadan anlaşılan tutarın tamamınının ödendiğini, ancak ürünlerin sürekli olarak tesliminden kaçınıldığını, muhasebecileri olan…’yu davalının şirket merkezine gönderildiğini, kendini şirket yetkilisi … olarak tanıtan kişinin anlaşılan tutar dışında 157.147,26 Pound daha ödeme yapılmazsa ürünlerin teslim edilmeyeceğini söylediğini, müvekkil şirket yetkilisi …’in Türkiye’ye dönerek, 13.11.2023 tarihinde davalı şirket merkezine bizzat gittiğini, … ‘ın şirketin asıl yetkilisi olduğunu öğrendiği, tehditlere maruz kaldığını, 15.11.2023 günü malın müşteri firmaya teslim edilmemesi halinde ödemek zorunda kalınacak ağır cezai şartı da bilen (yaklaşık 3.000.000 pound) davalı şirket yetkililerinden … ve … isimli şahıs şirket merkezine gelerek, şirket yetkilisi …’e zarara uğramak istemiyorsan birtakım evraklar ile teslim tutanakları olduğunu söyledikleri evrakı imzalamasını ve 500.000 TL tutarındaki ödemenin hemen kendilerine yapılması gerektiğini aksi halde ürünün tesliminin taraflarınca gerçekleştirilmeyeceğini ifade ettiklerini, bu paranın ödendiğini, Türkçe bilmeyen müvekkiline Türkçe yazılı evraklar baskı ve tehdit ile imzalatıldığını, 3 adet senedin de yine zorlayarak müvekkili şirket yetkilisine imza ettirildiğini, … Polis Merkezi’ne gitmiş burada … evrak numarası ile şikayetçi olduklarını, … tarihinde imza edilen Borcun Nakli Üstlenilmesine dair Protokol Başlıklı iki adet ayrı sözleşme ile birlikte 15/12/2023 tarihli 15.000 Pound tutarlı, 15/01/2024 tarihli 15.000 Pound tutarlı ve 15/02/2024 tarihli 15.000 Pound tutarlı üç adet senet imza ettirilmiş olan müvekkil şirket yetkilisi ne sözleşmeleri ne de senetleri anlayabilmesinin söz konusu olmadığını, zira müvekkilinin ana dilinin … olduğunu ve Türkçe bilmediğini, tercüman dahi kullanmasına izin verilmediğini, bahse konu senet ve sözleşmelerin takibe konulacağı endişesi taşıdıklarını belirterek, davalı aleyhine açtıkları Menfi Tespit davalarının kabulüne, davalı şirket ile müvekkillerinin iradesi sakatlanarak imza edilmeye mecbur edilen 15.11.2023 tarihli Borcun Nakli Üstlenilmesine dair Protokol Başlıklı iki adet ayrı sözleşme karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespiti ile hukuken geçerli bir sözleşme bulunmadığından sözleşmelerin iptaline, dava konusu 15/12/2023 tarihli 15.000 Pound tutarlı, 15/01/2024 tarihli 15.000 Pound tutarlı ve 15/02/2024 tarihli 15.000 Pound tutarlı üç adet senedin iptaline, dava konusu sözleşmeler ve senetlerin takibe konulması halinde, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senetler ve sözleşmelerin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, davalı tarafa müvekkili tarafından üçüncü kişi vasıtasıyla yapılan 500.000 TL bedelli ödemenin davalı taraftan istirdatına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların yasa gereği alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu senetlerin tehdit ve baskı altında alındığı, bir kısım bedelin yine haksız yere tahsil edildiği iddialarına dayalı olarak, borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkin, İİK.nun 72/2.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Öncelikle zorunlu arabuluculuk dava şartının incelenmesi gerekmektedir.
6012 sayılı TTK.nun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 5/A. Maddesi 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’la eklenmiş, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu maddeye göre; “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır …” hükmü mevcuttur.
Menfi Tespit davalarının bir para borcunun ödenmesinden ziyade bir hukuki durumun tespiti talebi niteliğinde olduğundan zorunlu arabuluculuğa tâbi olup olmadığı yönünde uygulamada tartışma yaşanmıştır. Bazı Yargıtay daireleri arabuluculuğa başvurulmasını gerektiğini ileri sürerken (Emsal; Yargıtay 3.HD.nin 2022/8500 E. 2023/1197 K.), genel görüşün menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı yönünde oluştuğu bilinmektedir.
Tartışmalar devam ederken yasanın ilgili maddesi 05/04/2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31, 34, 36, 37, 38 ve 41. maddeleri 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İlgili yasa maddesi:
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu kapsamda;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması 01/09/2023 tarihinden itibaren dava şartıdır.
6325 sayılı Kanunun m.18/A.2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan hüküm karşısında davacının, arabuluculuğa tabi olan bu davayı açtığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurmadığı anlaşıldığından, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmasını dava tarihi itibariyle imkansızdır.
Davanın açıldığı tarih itibariyle zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış durumdadır. Bu dava şartının yasanın emredici düzenlemesi karşısında sonradan tamamlanabilir bir eksiklik olarak kabul edilemez. Bu nedenle dava öncesi arabuluculuk nihai tutanağı mevcut olmadığından dava şartı eksikliğinin bu aşamada giderilmesi mümkün değildir (Emsal;Yargıtay 17. HD 2021/3187 E. 2021/762 K.)
01/12/2023 Tarihinde ara karar düzenlenerek dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi, başvurulduysa arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere davacı tarafa HMK 115/2 maddeleri gereği bir hafta kesin süre verilmiş, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye 09/12/2023 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, ancak verilen kesin süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde de belirtilmiş olduğu üzere belirtilen eksiklik, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın herhangi bir işlem yapılmaksızın usulden reddini gerektirmektedir.
6100 sayılı HMK m.114/f.2 hükmü ve 6325 sayılı HUAK m.18/A.2 hükmü dikkate alındığında HMK m.115/f.1 hükmü gereği ise bu eksikliğin taraf teşkili olmasa dahi “her aşamada” ele alınması yasal olarak gerekli ve mümkündür.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine REDDİNE,
1-Harç peşin ve yeterli alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.19/12/2023

KATİP …

HAKİM …