Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/77 E. 2023/88 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/77 Esas
KARAR NO : 2023/88

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkiline ait … isimli tekne, … A.Ş bünyesinde işletilen …’ta bağlandığı, davalı şirket tarafından keşide edilen 29.07.2022 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin derhal feshedildiğinin bildirildiği, ihtarnamede dayanak gösterilen 17.08.2020 tarihli sözleşme müvekkili … tarafından imzalanmadığı, olduğu gibi ne sözleşme ne de eki … İşletme Yönetmeliği tarafından müvekkiline iletilmediği, sözleşme incelendiğinde yalnızca davalı şirket yetkililerinin imzasını içerdiği, davacı müvekkilinin imzasını ve beyanlarını içermediği, sözleşmenin taraflar yönünden feshe bağlı sonuçları doğurabilmesi için öncelikle karşılıklı akdedilmiş olması gerektiği, dava konusu sözleşmenin tek taraflı şekilde düzenlenmiş olduğu, müvekkilinin sözleşmede yer alan hususları kabul ettiği iddiasıyla feshin haklı fesih olarak kabulünü talep etmesinin hukuka aykırı olacağı, kabul anlamına gelmemekle beraber ihtarnamede müvekkiline ait teknede ağırladığı misafiri …. tarafından 29.07.2022 tarihinde marina huzur ve güvenliğini bozan davranışların sergilenmesi ve bu olayın …Yönetmeliği’nin 17 ile 20. maddeleri çerçevesinde tek taraflı fesih sebebi olduğu belirtildiği, davalı tarafça ihtarnamede dayanak olarak gösterilen …Yönetmeliği’nin ilgili maddelerindeki unsurların gerçekleştiğini kanıtlar nitelikte deliller sunulmadığı gibi Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen haklı feshin koşulları oluşmadığı, davalı tarafça dava konusu sözleşmenin tek taraflı fesih bildiriminin haklı sayılabilmesi için ileri sürülen fesih sebebi durumun sözleşmede belirlenen hizmet ilişkisinin sürdürülmesinin imkansızlaşması, sözleşmenin ifasının güçleşmesi koşullarının gerçekleşmesini gerektiği, ancak sözleşmenin tarafı ve … isimli tekne maliki … daha önce marinada huzur ve sükunu bozacak eylemlere, her hangi bir şikayete konu olmadığı, marina işletmesine karşı görevlerini gereken hassasiyet ile yerine getiren bir müşteri olmasına rağmen yalnızca iddiadan ibaret münferit bir olaya dayanılarak tek taraflı fesih bildiriminde bulunulmasının kötü niyetli olduğu, haklı feshin koşulları oluşmamasına rağmen davalı tarafın Deniz Turizmi Yönetmeliği’nde düzenlenen haklarını ihtarnameye konu münferit olay üzerinden geniş bir yorumla sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi hakkın kötüye kullanılması sonucu davalı yönünden sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmasının beklenemeyeceği, feshin haksız fesih hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, dayanak olarak gösterilen kanuni düzenlemelerin 19.10.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan …Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılması, bağlama sözleşmelerinin tarafları arasındaki uyuşmazlıklarda dayanak oluşturmasının pratikte uygulanabilir bir yanı olmadığı hususunda davaya ışık tutacağı, davalı tarafça haksız bir şekilde sözleşmenin ifasından kaçınılması hem davacı müvekkili yönünden bedeli ödenmiş hizmetten yoksun kalınmasına ve zarara uğranılmasına hem de davalı tarafça sebepsiz zenginleşmeye neden olduğu, davacı müvekkilinin hizmet bedelini ödeyerek teknesini 03.08.2023 tarihine kadar marinada bağlama hakkına sahip olduğu, ancak sözleşmenin tek taraflı feshi müvekkilini hem satın alınan hizmetten mahrum bırakmış, hem de başka bir marina ile daha yüksek bedelle sözleşme yapma zorunda bırakarak maddi zarara uğramasına sebep olduğu, müvekkili bedelini peşin ödemiş olmasına rağmen, davalı şirketin haksız feshi ile hizmet almasını engellediği, dolayısıyla haksız fesih nedeniyle müvekkilinin hizmet alamadığı 12 aylık döneme ilişkin yaptığı ödemenin yani müspet zararının tazminini talep etme zorunluluğu olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle kalan sözleşme bedelinin müvekkiline iadesini, feshe bağlı müspet ve menfi zararların bilirkişi marifetiyle tespitini ve tazminini, Davalı şirketin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin hizmet alamadığı döneme ilişkin şimdilik 1.000-TL zararının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, marina hizmet sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayanılarak açılan bağlama ücretinin iadesi istemine ilişkindir.
Öncelikle, somut uyuşmazlık bakımından görevli mahkemenin, hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da yargılamanın her aşamasında resen nazara alınmak zorundadır.
Somut uyuşmazlığa yönelik emsal ilamlara / içtihatlara bakıldığında:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/14686 E., 2015/10743 K. sayılı ilamında:
“…Dava, bağlama ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK’nın 1235. maddesi, 6102 sayılı TTK’nın 1352. maddesi nazara alındığında; davanın açıklanan niteliğine göre, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanması zorunludur. Bu durumu değerlendirme görevi de denizcilik ihtisas mahkemesi’ne aittir.
Denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanın tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Görev hususu re’sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olup somut olayda görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş…”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14640 E., 2016/4226 K. sayılı ilamında:
“…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın marina bağlama sözleşmesi uyarınca verilen hizmet bedelinden kaynaklandığı, 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca uyuşmazlığın deniz sigortası ve deniz ticaretine ilişkin olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi sonrasında talep halinde dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Deniz İhtisas Mahkemesi) gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA…”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2019/1473 E. 2019/1684 K. sayılı ilamında:
“… Alacak; tekne bağlama ücretine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 6102 sayılı yasanın 5.kitabında düzenlenmiş olup, TTK 1352/1-1 bendinde, geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için verilen hizmetler deniz alacağı olarak tarif edilmiştir. Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözme görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir. (Yargıtay 11.HD’sinin 25/04/2017 tarih 2015/15175 esas 2017/2422 karar sayılı , 24/01/2017 tarih 2017/104 esas 2017/458 karar ,2016/ 3411 esas -2016/5004 karar sayılı ilamları)
TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSK tarafından asliye ticaret mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda, İstanbul ili sınırlarında görev yapmak üzere deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir.
Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır.
6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır.Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen incelenir.Somut olayda ilk derece mahkemesince davaya bakmaya görevli olmadığı halde davayı esastan incelemiş davanın reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekili tarafından istinaf nedeni olarak ileri sürülmese de re’sen incelenmek suretiyle davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına…” şeklinde karar verilmiştir.
Emsal ilamlar ile dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tekne bağlama ücretinden kaynaklandığı, davalının marina bağlama sözleşmesi uyarınca davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle marina bağlama sözleşmesini feshettiği, davacının marina bağlama sözleşmesinin haksız nedenlerle feshedildiği iddiasına dayanarak bağlama ücretinin bedelinin iadesini talep ettiği, bu itibarla yukarıda atıf yapılan emsal içtihatlar uyarınca marina bağlama sözleşmesi uyarınca verilen hizmet bedeli / tekne bağlama ücreti kapsamında olan uyuşmazlığın çözümünde TTK 1352/1-1 bendinde geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için verilen hizmetler deniz alacağı olarak tarif edildiğinden, davaya konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmekle, taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözme görevi Denizcilik İhtisas Mahkemesine aittir. TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSK tarafından asliye ticaret mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda, İstanbul ili sınırlarında görev yapmak üzere deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevsiz olması sebebiyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere);
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
3-6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın deniz ticaret davalarına bakmakla görevli İSTANBUL 17.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
5-6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların yoluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır