Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/579 E. 2023/651 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/579
KARAR NO : 2023/651
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2023
KARAR TARİHİ : 07/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine ilişkin takip yolu ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, 10.11.2011 tarihinde 1 adet laptop alımı ile başlayan ilişkinin peyderpey satın alınan emtialarla devam ettiğini, 03.04.2015 tarihinde ödemelerin kendi açısından sona erdiğini, dosyaya sunmuş olduğu sözleşmeler doğrultusunda ödemelerinin devam ettiğini, davalı tarafından 08.04.2015 tarihli ihtarnamenin tarafına tebellüğ ettirilmesine kadar 08.04.2015 tarihli yazısı ile tarafından temerrüt faizi adı altında orantısız bir vade farkı alındığını ve bu miktarın tarafına bildirilmesini istediğini, bu yazısına olumlu bir cevap verilmediği gibi …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yollarına ilişkin takip yolu ile icra takibi başlatıldığını, tarafına ödeme emrinin gönderilmediğini, davalının fazla faiz talep ettiğini, 30.11.2015 tarihli dilekçe ile takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazın iptali için dava açmadığını beyan ederek davalı tarafından usul ve kanuna, taraflar arasındaki taksitli satış ilkelerine ve TMK.2. Maddesi düzenlemesinde belirtilen iyiniyet kurallarına külliyen aykırı olarak …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile ikame edilen icra takibine dayanak teminat olarak imzalattırılmış bononun karşılığı olmaması nedeniyle iptali, taksitli satış nedeniyle tahakkuk ettirilen asıl alacak 849,19 TL ekli makbuzlar ile ödenmiş olduğu ayrıca 6502 Sayılı TKHK nun ilgili maddeleri ve TBK.88 ve 120. Maddeleri, TTK.8. ve 9. maddelerince düzenlenen, TCMB. BKKKK m. 26/3 ile verilen yetkiye dayanarak, üç aylık dönemlerde belirleyebileceği faiz oranları, günümüzde yürürlükte bulunan 3095 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, kredi kartı gecikme (temerrüt) faizi için yıllık azami (9 + % 9= %18,00)’i geçemez kuralına aykırı davalı tarafından keyfi olarak uygulanan %84 temerrüt faizi içermesi nedeniyle karşılığının olmadığı için borçlu olmadığımın tespitine, fazla ödemenin istirdatı ile birlikte yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, ayrıca ileride telafisi mümkün olmayan durumların ve mağduriyetimin artmaması için de bu aşamada İİK. nun 72. maddesi mucibince …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas No.lu dosyası ile İkame olunan icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu borcun, takip dayanağının kambiyo senetlerine dayandığını, bu nedenle ticari dava niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddini talep ettiklerini, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda borcu ödediğini bildirmiş olduğunu, bu beyanın borcun kabulü niteliğinde olduğunu, borçlunun borcun ödendiğini ileri sürerek kabul ettiğine göre artık İİK. nun 170/a-2 maddesine dayalı olarak takibin iptaline karar verilemeyeceğini, yaklaşık ispat yönünden dava ispatlanamadığından, davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden ve davacının talepleri yargılamayı gerektirdiğinden tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyanla davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine, tedbir talebinin reddine, koşulları oluştuğu takdirde borçlu aleyhine asıl alacak üzerinden %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava dosyası …. Tüketici Mahkemesinin 2023/… Esas sayılı dava dosyasında ”İcra takibine konu senet incelendiğinde, 14.09.2013 tanzim, 28.12.2019 vade tarihli 2.120,00 TL bedelli olduğu, davacının taksitli satış sözleşmesine istinaden davalıya senedi verdiğini ve senedin karşılığını ödediğini beyan ettiği anlaşılmakla birlikte senedin satım sözleşmesi nedeniyle verildiğine ilişkin ve tüketici senedi olduğunu gösteren herhangi bir ibareye rastlanmadığı, ayrıca her ne kadar taksitli satış sözleşmesine istinaden verildiği ve karşılığının ödendiği iddia edilmiş ise de; dosyaya sunulmuş olan sözleşmeler ve tahsilat makbuzları incelendiğinde sözleşmelerin 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin olduğu, tahsilat makbuzlarının ise 2012 ve 2015 yıllarına ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK 6. maddesi gereğince ”Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmü uyarınca ispat yükü altında olan davacının iddiasını ispatlayamadığı, kambiyo senetlerinin borçtan mücerret olduğu, davalının, davacının iddia ettiği satım sözleşmesi nedeniyle bononun alındığına dair bir kabulü bulunmadığı, dolayısıyla takibe dayanak bononun tüketici hukuku ve taraflar arasında var olduğu iddia edilen sözleşme yönünden incelenmesi olanağı bulunmadığı anlaşılmakla ve uyuşmazlığın temelde kambiyo senedinden kaynaklandığı sonuç ve kanaatine varılmakla, TTK’nın 4/a maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan Mahkememizce HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine” karar verilerek’ mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyasında takibe konu senede ilişkin davalı satıcıya borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık takibe konu bononun davacı tarafından, davalıya taksitli satış sözleşmesi nedeniyle boş olarak verilip verilmediği ve davalı tarafından bononun taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulup doldurulmadığının belirlenmesinde, Tüketici Kanunu ilkelerinin mi yoksa kambiyo hukuku ilkelerinin uygulanacağı noktasında toplanmaktadır (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi 2021/1011 Esas 2021/2181 Karar).
6100 sayılı HMK’nın 114.maddesi uyarınca davaya bakmaya mahkemenin görevli olup olmadığı hususu dava şartlarından olup, HMK 115. maddesi gereğince davanın her aşamasında resen incelenmesi gerekmektedir. Mahkemelerin görevi kamu düzenini ilgilendirdiğinden, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olup olmadığı yönünden dosyanın incelenmesi gerekmektedir.
Davaya konu bononun lehdarı davalı, keşidecisi ise davacıdır. Davacı taksitli satış sözleşmeleri nedeniyle davalı şirkete teminat amacıyla boş olarak verildiği, davanın keşideci davacı tarafından lehdara karşı açıldığı, keşideci ve lehdar arasında taksitli satış sözleşmesi bulunduğu iddia edilmiş ve sözleşmeler ile makbuzlar ibraz edilmiştir.
İş bu davada, davacının tacir olmadığı ve mesleki yahut ticari amaçlı hareket etmediğinden 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k bendi gereğince tüketici olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu, zira davalı tarafından da başkaca bir ilişki, bonoya dayanak alacak öne sürülmediği (Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi 2021/20 Esas 2023/76 Karar), davaya konu olan bonoda tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmamakla birlikte dosya kapsamında yer alan sözleşme ve taksit gösterimlerine dair belgelerde bahse konu olan bono miktarı ile satış tutarının uyumlu olduğu, taksit tarihleri ile makbuz tarihlerinin örtüştüğü, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yine adı geçen yasa 3/1-l bendi gereğince tüketici işlemi mahiyetinde olduğu, 6502 sayılı Yasanın 4/5 maddesi gereğince davacının bedelsizlik iddiasında bulunduğu senedin bu itibarla tüketici senedi mahiyetinde olduğu (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi 2022/758 Esas 2023/1112 Karar), zira hukuki ilişki keşideci ile lehdar arasında kalmış olup üçüncü kişiye de davaya konu senedin devredilmediği anlaşıldığından, tüketici mahkemesinin yargılamada görevli olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Mahkememizin görevsizliğe ilişkin davanın usulden reddine yönelik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde öncesinde …. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı sebebiyle dosya mahkememize tevzi edilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığı çıkacağından görevli mahkemenin tespiti ve merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili daire başkanlığına resen gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 (İKİ) HAFTA içinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca … Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle karar verildi. 07/09/2023

Katip …

Hakim …