Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/558 Esas
KARAR NO:2023/640
DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/08/2023
KARAR TARİHİ:29/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasının dava şartı arabuluculuk kapsamında olmadığını, 01/09/2023 tarihinden sonra açılacak menfi tespit davaları için dava şartı arabuluculuk kapsamına alındığını, menfi tespit davasının kısmi dava şeklinde açılabileceğini, alacaklı tarafından yapılan tahsilatın icra dosyasına bildirilmemesi halinde, borçlunun menfi tespit davası açması konusunda hukuki yararı olduğunu, davalı ile müvekkili arasında 24/11/2020 tarihinde protokol imzalandığını, söz konusu tarihte davalının alacağının 363.183,37 TL olduğu davalı yan tarafından beyan edildiğini, alacaklı kötü niyetli olarak takibe devam etmekte olduğunu, haciz işlemleri tesis ettiğini, alacağı kendi beyanı ile 24/11/2020 tarihi itibariyle dahi en iyi ihtimalle 363.183,37 TL olduğunu, buna rağmen takibin devamına ilişkin işlemelere 4.089.654,73 TL üzerinden devam edildiğini, takiplerin durdurulmasını, davalarının kabulünü, borca ilişkin yapılan tahsilatın …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı ilamsız takibine bildirilmemesi ve ilk takipte kesinleşen miktar üzerinden işlem ve hacizlere devam ediliyor olması hasebi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 6100 sayılı yasanın 409. Maddesi uyarınca şimdilik 700.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, borçlu olmadıkları tespit edilen bedel üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, dava dışı tüzel kişinin taraf olduğu kredi işleminde kefil sıfatı bulunan davacının; davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle kısmen borçlu olmadığının tespitine yönelik kısmi menfi tespit davası niteliğindedir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi mahkemece de res’en dikkate alınmak zorundadır.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan “ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır” ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan “İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi” başlıklı hedefler kapsamında HSK’nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
“Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildi” dair karar verilmiştir.
Eldeki dava 24/08/2023 tarihinde açılmış olup, yukarıda değinilen ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi kararından sonra ikame edilmiştir.
Dava konu icra takip dosyasının ve takip dayanağı belgelerin incelenmesinde, takibin dava dışı kredi borçlusu ve takip borçlusu … … Şti. Adına kullandırılan Nakdi Krediler, Şirket Kredi Kartı, Teminat Mektupları, Ticari Kredili Mevduat Hesabı, Taksitli Ticari Kredileri kullanımından kaynaklı olarak davacının da dahil olduğu borçlular hakkında başlatıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1-(f) maddesi hükmü uyarınca, davalı bankanın davacı müteselsil kefil hakkında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin icra takibi başlattığı, davacının da bu takip ve kredi sözleşmesi nedeniyle kısmen borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, hukuki ihtilafın ve uyuşmazlığın çözümünün Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-HSK Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih 1232 kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi. 29/08/2023
Katip …
Hakim …