Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/548 E. 2023/734 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/181 Esas
KARAR NO : 2023/732

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile borçlu – davalı arasında yapılan anlaşma gereği borçlu – davalının organizasyonlarının müvekkili şirkete ait gazetelerde veya eklerinde yayınlanacağını, müvekkilinin bu antlaşma gereği imtiyaz sahibi olduğu gazete veya eklerinde davalının organizasyonlarını yayınladığını, davalı borçluya verilen hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen 5 adet faturanın bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu faturalardan dolayı davalının 119.704,43 TL borcu olduğunu, faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından 8 günlük yasal sürede faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığını, ödenmeyen fatura bedelleri için alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … 11. İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine, davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, kötüniyetli davalı-borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının talepleriin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı itirazı uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esasa girildiğinde ise taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, … tarafından yayınlanan ilanların karşılığı olan hizmetlerin müvekkil şirket tarafından yerine getirildiğini, davacının müvekkil şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, taraflar arasında 25.05.2009 tarihinde imzalanan sözleşme ile sanatçı …’in davacının organizasyonunda sahne alması, karşılığında davalı şirketin ilanlarının davacı şirketin gazetesi ve eklerinde yayılanması konusunda tarafların anlaştıklarını, müvekkili şirketin organize ettiği Nil Karaibrahimgil, …, … vb sanatçların konserlerinde; davacı şirketin … Gazetesi basın sponsoru olarak gösterilmiş, karşılığında davacı tarafından ilanların yayınlandığını, davacının sözleşmenin 4’ncü maddesi uyarınca ilan bedellerinin nakden ifasını talep edemeyeceğini, Müvekkili şirket tarafından 11.12.2009 tarihli sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme kapsamındaki hizmetlerin karşılığında verilecek ilanların; o yıl içinde barter bütçesi tamamlanmadığı için 2012 ve 2013 yılında da verilmeye devam edeceği, davacı şirket tarafından gönderilen 20.12.2021 tarihli cari hesap ekstresinde de faturaların davacı şirket hesaplarında; “ ilan barter gelirleri başlığı altında” muhafaza edildiğinin bildirildiği, müvekkil şirketin, davacı şirkete cari hesapların karşılıklı mutabakat yapılarak sıfırlanması gerektiğini bildirmesine rağmen, davacı şirketin herhangi bir haklı gerekçe olmaksızın kendi kayıtlarına göre alacak iddiası taleplerini sürdürdüğünü, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşmeler kapsamında; davalı şirket tarafından yapılan organizasyonlarda davacıya ait … Gazetesi’nin basın sponsoru olduğunu, müvekkili şirketin davacının ödül töreni gibi etkinliklerinde …, …, …konserleri organize etmiş, bu konserler için davalı şirkete ödeme yapılmamış, bunun yerine ilanın yayınlandığını, davacı şirket, alacaklı olduğunu iddia ettiği ilanları bedelini, ilanlar yayınlanmadan önce müvekkili şirket tarafından verilen konserler ve hizmetlerle tahsil ettiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, bu yöndeki savunmalarının, davacının sözleşmelerden yaklaşık 13 yıl sonra alacak iddiasında bulunması üzerine yapılan müzakerelerde belirtilmiş, cari hesap alacağının gerçeğe uygun hale getirilerek karşılıklı mahsup ile kapatılması gerektiği belirtilmesine rağmen, davacı şirket tarafından kabul edilmeyerek, haksız alacak taleplerinde ısrarcı olduklarını, bu nedenlerle, davacı şirketin zamanaşımı süresine uğramış, faturalara süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle alacak iddiasında bulunması, davacının kötiniyetli olduğunu göstermekte olduğunu, davacı şirketin kendi muhasebe kayıtlarında dahi sponsorluk giderleri, barter gelirleri başlıkları altındaki faturalara dayanarak, alacağı olmadığını bilmesine rağmen müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatması nedeniyle davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması gerektiğini belirterek tüm bu nedenlerle davacı şirket tarafından açılan itirazın iptali davasında; icra takibine konu alacaklara ilişkin zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine; davacının herhangi bir hak ve alacağı olmamasına rağmen davalı şirket aleyhine icra takibi başlatmış olduğundan %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahminine, karar verilmesi talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, taraf şirketlere ait vergi kayıtları, BA_ BS formları, fatura suretleri ve gazete ilanları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ve faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili 27/09/2023 tarihli beyan dilekçesi ile, dava konusu borcun dava açıldıktan sonra taraflar arasındaki faturalaşmalar ile kapatıldığını, tarafların birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri, vekalet ücreti vs. talebi olmaksızın anlaştıklarını, iş bu sebeple de davaın konusuz kaldığını belirterek davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 02/10/2023 tarihli beyan dilekçesi ile, davacı vekilinin 27/09/2023 tarihli dilekçesinde belirtilen, dosya kapsamında lehe ve aleyhe herhangi bir vekalet ücretine, yargılama giderine hükmedilmeksizin davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi talebini kabul ettiklerini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce yargılamaya devam edilirken; davacının ve davalının ayrı ayrı sundukları beyan dilekçeleri ile aralarında anlaşma sağladıkları, dava konusu alacağa ilişkin varılan anlaşma çerçevesinde cari hesap alacağının mutabakatla sona erdiği / son bulduğu belirlenmiştir.
Bu itibarla, tarafların ayrı ayrı sundukları dilekçelerden ve duruşmadaki beyanlarından dava konusu uyuşmazlık hakkında anlaşmaya vardıkları, varılan anlaşma çerçevesinde cari hesap alacağının karşılıklı mutabakatla son bulduğu, taraflar anlaşma çerçevesinde artık davanın konusu kalmadığını müşterek şekilde beyan ve talep ettiklerinden; mahkememizce konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Ayrıca, davacının ve davalının anlaşma çerçevesinde birbirlerinden icra inkar ve kötü niyet tazminatı talebi bulunmadığından icra inkar ve kötü niyet tazminatı yönünden de karar verilmesine yer olmadığına, yine tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından her bir tarafın yaptığı masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı, davalının kötü niyet tazminatı talebinin tarafların karşılıklı beyanları ve davanın konusuz kalması sebebiyle bu talepler yönünden de KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.445,74 TL harcın mahsubu ile ‭fazladan alınan 1.175,89‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendileri üzerilerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri talebinde bulunmamakla birlikte Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan toplam 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların anlaşması gözetilerek yarı yarıya ve eşit oranda olmak üzere 1.560,00 TL’sinin davacıdan; 1.560,00 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.04/10/2023

Katip
E- imza

Hakim
E- imza